
2004-07-08 - 11:15
Komisyonda yapılan değişikliğe göre, halkın sosyal, sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine tahrik eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.
Ak Parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan Başkanlığında toplanan Adalet Komisyonu bugünkü çalışmalarına , dün tartışmalara neden olan mevcut yasadaki 312'inci maddeyi değiştiren tasarının 217'inci maddesinin oylamasını yaparak başladı.
Yapılan oylamada madde aynen kabul edildi. Buna göre, Halkın sosyal, sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kamunun güvenliği için tehlikeli tarzda kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.
Halkın bir kesimini, sosyal, sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi hakkında da altı aydan bir yıla kadar hapis cezası uygulanacak.
Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi ise, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.
"ESKİSİNDEN FARKI YOK"
Tasarıyla ilgili oluşturulan Alt Komisyonda da görev yapan Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Ahmet Kılıç, getirilen düzenlemenin mevcut yasadaki halinden hiçbir farkı olmadığını savunarak " Eskiden tehlike hiç cezalandırılmıyor, zarar cezalandırılıyordu" dedi.
Alt komisyonda da görev yapan Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İzzet Özgenç ise, maddeyle öngörülen tehlikenin somut olaylara dayanması gerektiğini söyledi.
Komisyonda benimsenen "Ulaşım Araçlarına veya Sabit Platformlara Karşı Suçlar" başlıklı bölümde ise, uçak kaçırmanın cezası beş yıldan on yıla kadar hapis olarak belirlendi. Maddeye göre, cebir ve tehdit kullanarak kara ulaşım araçlarının hareket etmesini engelleyen, bu aracı hareket halinde iken durduran veya gitmekte olduğu yerden başka yere götüren kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Suçun konusunun deniz veya demiryolu ulaşım aracı olması halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak.
Bir başka maddeyle de, kıta sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgede kurulmuş sabit bir platformu cebir veya tehdit kullanarak ele geçiren , zapteden veya kontrolü altına alan kişi hakkında beş yıldan on yıla kadar hapis cezası uygulanması benimsendi.
TEŞHİRCİLİĞİN CEZASI
Kabul edilen bir başka maddeye göre, alenen cinsel ilişkide bulunan ve teşhircilik yapan kişi hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis cezası öngörüldü.
Komisyonda müstehcenlik başlıklı madde ise, maddeyle getirilen yaptırımların bilimsel, sanatsal ve edebi eserler açısından uygulanmaması konusu tartışmalara neden oldu. Komisyon Başkanı Köksal Toptan, konuyla ilgili alt komisyon üyelerinin bir değerlendirme yapabilmesi için maddenin öğleden sonra görüşülmesi önerisini getirdi.
ÇOCUKLARI FUHUŞA SEVK EDENLERE 4 YILDAN 10 YILA KADAR HAPİS CEZASI GELİYOR
Kabul edilen bazı maddelere göre, çocukları dilenmeye zorlayanlara bir yıldan 3 yıla kadar, çocuklarına kötü muamelede bulunan anne ve babalara ise iki aydan bir yıla kadar hapis cezası öngürülüyor.
Adalet Komisyonu'nda Türk Ceza Kanunu Tasarısı'nın görüşmeleri devam ediyor. Kabul edilen bazı maddelere göre, çocuklarına kötü muamelede bulunan anne ve babalara, çocukları dilenmeye veya fuhuşa zorlayan kişilere ağır cezalar öngürülüyor.
BİLİM VE SANAT ESERLERİ
Komisyonda tasarının "müstehcenlik" başlıklı maddesi üzerinde de uzun tartışmalar yapıldı. Madde ile ilgili görüşlerini belirten Adalet Bakanı Cemil Çiçek, bilim, sanat ve edebi eser sahiplerinin toplumun değerlerini rencide edici şekilde hareket etmemesi gerektiğini belirterek, konuyla ilgili endişelerin giderilmesini istedi.
Komisyon üyesi bazı milletvekillerinin de düzenlemeyi eleştirmesi
üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, yapılacak sınırlamanın ifade özgürlüğünü kısıtlayacağını savunarak, bilim ve sanat eserlerinin özgürce yapılması gerektiğini söyledi.
Konuyla ilgili olarak daha önce 6.Uyum Paketi ile değişiklik yapıldığını hatırlatan Eraslan, "Avrupa bize tarih versin diye ifade özgürlüğü genişletildi. 1 yılda ne oldu da değiştirilmek isteniyor?" diye sordu.
6. Uyum Paketi'nin hangi koşullarda çıkarıldığının unutulmamasını
isteyen Çiçek, "O dönemi hatırlayın, kitap yakma olayları vardı. Bu, Türkiye'yi içeride de dışarıda da sıkıntıya sokuyordu. Günü geçirmek için yapılan bir şey değil. 1 yıl sonra fikir değiştirilmez mi? Dünya değişiyor biz de değişiyoruz. İfade özgürlüğünün önündeki en büyük tehlike, ön kabullerimizdir" görüşünü ifade etti.
Bilim ve sanat adamlarına eserlerini özgürce yapmak için tanınan ifade özgürlüğünün siyasetçilerden de esirgenmemesi gerektiğine işaret eden Çiçek, ancak tartışıp konuşarak doğru sonuçlara ulaşılabileceğini vurguladı.
MÜSTEHCENLİK
Tartışmaların ardından madde yapılan değişiklikle kabul edildi. Buna göre, bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri veren, satan veya kiraya verenler hakkında 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve adli para cezası istenecek. Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yoluyla
yayınlayan veya yayınlamasına aracılık eden kişi de 6 aydan 3 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasına çarptırılacak.
ÇOCUK HAKLARI
Çocuk pornografisine de 5 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası verilecek.
Şiddet kullanılarak hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses ve görüntü içeren ürünleri üreten, satan veya bulunduran kişi de 1 yıldan 4 yıla kadar hapisle yargılanacak.
Bu ürünlerin içeriğini basın ve yayın yoluyla yayınlayan ya da çocuklara ulaştıran kişi ise 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Bu düzenleme, bilimsel eserler ile çocukların pornografide kullanılması hariç olmak üzere sanatsal ve edebi eserler için uygulanmayacak.
Alenen cinsel ilişkide bulunan veya teşhircilik yapan kişiler de , 6
aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılacak.
Çocukların fuhuşa teşvik edilmesine ağır yaptırımlar getiren madde de komisyonda benimsendi. Buna göre, çocuğu fuhuşa teşvik eden kişiye 4 yıldan 10 yıla adar hapis cezası ve 5 bin güne kadar adli para cezası verilecek.
Ayrıca bir kimseyi fuhuşa teşvik eden kimseye de 2 yıldan 4 yıla kadar hapis ve 3 bin güne kadar hapis cezası uygulanacak. Fuhuş amacıyla ülkeye insan sokan ve ülke dışına insan çıkaran da aynı cezayı alacak.
Fuhuşa sürüklenen kişiler ise tedavi ve terapiye tabi tutulacak.
KUMAR SUÇLARI
Kumar oynanması için yer ve imkan sağlayan kişilere 1 yıla kadar hapis cezası verilmesini içeren madde de komisyonda kabul edildi.Maddeye göre, çocukların kumar oynaması için yer ve imkan sağlayan kişi hakkında verilecek ceza 1 katı oranında artırılacak.
Komisyonda çocukları dilendirenlere ağır yaptırımlar öngören madde de görüşülerek benimsendi. Bu maddeye göre, çocukları beden veya ruh bakımından kendini idare edemeyecek durumda bulunan kimseleri dilencilikte araç olarak kullanan kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılacak. Bu suç 3. Derece kan veya yakın hısımları ya da eş tarafından işlenirse, verilecek ceza yarı oranında artırılacak. Suç, örgüt tarafından işlenirse ceza, 1 kat
oranında artırılarak uygulanacak.
Komisyonda benimsenen bir başka madde ile de birden çok evlilik, hileli evlenme veya dinsel törenle evlenen kişi hakkında 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası uygulanacak.
Çocuğunu döven anne babaya ağır cezalar getiren madde de komisyonda kabul edildi. Aynı konutta birlikte yaşadığı kişilerden birine karşı kötü muamele
yapan kimseye, 2 aydan 1 yıla kadar hapis cezası uygulanacak.
Aile hukukundan doğan bakım, eğitim, destek olma yükümlüğünü yerine getirmeyen kişi şikayet üzerine, 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Hamile olduğunu bildiği eşini veya sürekli birlikte yaşadığı ve kendisinden gebe kalmış olduğunu bildiği evli olmayan bir kadını çaresiz durumda terk eden kimse hakkında ise 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Velayet hakları kaldırılmış olsa da, maddi ve manevi özen noksanlığı nedeniyle çocukların ahlaki, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokan anne veya baba, 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Sağlık kurumundaki bir çocuğun başka bir çocukla karışmasına neden olan kişi hakkında da 1 yıla kadar hapis cezası istenecek.
RÜŞVET VE TEFECİLİK
Komisyonda kabul edilen bir başka maddeyle de, ihaleye fesat karıştıran kişiye beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezası öngörüldü.
Tefecilik ile ilgili maddeye göre, tefecilik yapan kişiye iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası verilecek.
Komisyonda benimsenen rüşvet başlıklı maddeyle de , rüşvet alan kamu görevlisine dört yıldan 10 iki yıla kadar hapis cezası öngörülürken, rüşveti veren kişinin kamu görevlisi gibi cezalandırılması ilkesi getirildi. Kamu görevlileri için görevi kötüye kullanmanın cezası ise bir yıldan üç yıla kadar hapis olarak tasarıda yer aldı.
Komisyonda, Kanun ve nizamlara aykırı olarak, okul veya dershane, okul öncesi eğitim kurumu, kurs, öğrenci yetiştirme ve çalıştırma veya diğer eğitim merkezi açanlara ve buralarda öğretmenlik yapanlara bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilmesini öngören 264'ncü madde uzun tartışmalara yolaçtı.
Bazı milletvekilleri, düzenlemenin, evlerde ders veren öğretmenlerin dahi cezalandırılmasına yol açacağını dile getirerek, bunun Ceza Kanunu daha da geriye götürmek anlamını taşıdığını söylediler. Komisyon üyelerinin bazıları ise Türkiye'de misyonerlik faaliyetleri yürütüldüğünü, düzenlemenin bunlara karşı da bir tedbir olduğunu ifade ettiler.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek de konuşmasında, "Bu konu, doğru ile yanlışın, hukukla siyasetin iç içe geçtiği bir konudur. Nereden baktığınıza bağlı. Üniversite öğrencileri, ağaçlara ders verebileceklerine dair ilan yapıştırıyorlar, her ağaca bir polis mi dikeceğiz" dedi. Önemli olanın uygulanabilir yasalar çıkartılması olduğunu belirten Çiçek, "Gelin bir ayıklama yapalım, kurunun yanında yaş da yanmasın" diye konuştu.
Madde, Adalet ve Kalkınma Partisi ile Cumhuriyet Halk Partili milletvekillerinin verdiği önergeyle yeniden düzenlendi ve "kanuna aykırı olarak eğitim kurumu açanlara, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir" dendi.
Yapılan oylamada madde aynen kabul edildi. Buna göre, Halkın sosyal, sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kamunun güvenliği için tehlikeli tarzda kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.
Halkın bir kesimini, sosyal, sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi hakkında da altı aydan bir yıla kadar hapis cezası uygulanacak.
Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi ise, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.
"ESKİSİNDEN FARKI YOK"
Tasarıyla ilgili oluşturulan Alt Komisyonda da görev yapan Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Ahmet Kılıç, getirilen düzenlemenin mevcut yasadaki halinden hiçbir farkı olmadığını savunarak " Eskiden tehlike hiç cezalandırılmıyor, zarar cezalandırılıyordu" dedi.
Alt komisyonda da görev yapan Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İzzet Özgenç ise, maddeyle öngörülen tehlikenin somut olaylara dayanması gerektiğini söyledi.
Komisyonda benimsenen "Ulaşım Araçlarına veya Sabit Platformlara Karşı Suçlar" başlıklı bölümde ise, uçak kaçırmanın cezası beş yıldan on yıla kadar hapis olarak belirlendi. Maddeye göre, cebir ve tehdit kullanarak kara ulaşım araçlarının hareket etmesini engelleyen, bu aracı hareket halinde iken durduran veya gitmekte olduğu yerden başka yere götüren kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Suçun konusunun deniz veya demiryolu ulaşım aracı olması halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak.
Bir başka maddeyle de, kıta sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgede kurulmuş sabit bir platformu cebir veya tehdit kullanarak ele geçiren , zapteden veya kontrolü altına alan kişi hakkında beş yıldan on yıla kadar hapis cezası uygulanması benimsendi.
TEŞHİRCİLİĞİN CEZASI
Kabul edilen bir başka maddeye göre, alenen cinsel ilişkide bulunan ve teşhircilik yapan kişi hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis cezası öngörüldü.
Komisyonda müstehcenlik başlıklı madde ise, maddeyle getirilen yaptırımların bilimsel, sanatsal ve edebi eserler açısından uygulanmaması konusu tartışmalara neden oldu. Komisyon Başkanı Köksal Toptan, konuyla ilgili alt komisyon üyelerinin bir değerlendirme yapabilmesi için maddenin öğleden sonra görüşülmesi önerisini getirdi.
ÇOCUKLARI FUHUŞA SEVK EDENLERE 4 YILDAN 10 YILA KADAR HAPİS CEZASI GELİYOR
Kabul edilen bazı maddelere göre, çocukları dilenmeye zorlayanlara bir yıldan 3 yıla kadar, çocuklarına kötü muamelede bulunan anne ve babalara ise iki aydan bir yıla kadar hapis cezası öngürülüyor.
Adalet Komisyonu'nda Türk Ceza Kanunu Tasarısı'nın görüşmeleri devam ediyor. Kabul edilen bazı maddelere göre, çocuklarına kötü muamelede bulunan anne ve babalara, çocukları dilenmeye veya fuhuşa zorlayan kişilere ağır cezalar öngürülüyor.
BİLİM VE SANAT ESERLERİ
Komisyonda tasarının "müstehcenlik" başlıklı maddesi üzerinde de uzun tartışmalar yapıldı. Madde ile ilgili görüşlerini belirten Adalet Bakanı Cemil Çiçek, bilim, sanat ve edebi eser sahiplerinin toplumun değerlerini rencide edici şekilde hareket etmemesi gerektiğini belirterek, konuyla ilgili endişelerin giderilmesini istedi.
Komisyon üyesi bazı milletvekillerinin de düzenlemeyi eleştirmesi
üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, yapılacak sınırlamanın ifade özgürlüğünü kısıtlayacağını savunarak, bilim ve sanat eserlerinin özgürce yapılması gerektiğini söyledi.
Konuyla ilgili olarak daha önce 6.Uyum Paketi ile değişiklik yapıldığını hatırlatan Eraslan, "Avrupa bize tarih versin diye ifade özgürlüğü genişletildi. 1 yılda ne oldu da değiştirilmek isteniyor?" diye sordu.
6. Uyum Paketi'nin hangi koşullarda çıkarıldığının unutulmamasını
isteyen Çiçek, "O dönemi hatırlayın, kitap yakma olayları vardı. Bu, Türkiye'yi içeride de dışarıda da sıkıntıya sokuyordu. Günü geçirmek için yapılan bir şey değil. 1 yıl sonra fikir değiştirilmez mi? Dünya değişiyor biz de değişiyoruz. İfade özgürlüğünün önündeki en büyük tehlike, ön kabullerimizdir" görüşünü ifade etti.
Bilim ve sanat adamlarına eserlerini özgürce yapmak için tanınan ifade özgürlüğünün siyasetçilerden de esirgenmemesi gerektiğine işaret eden Çiçek, ancak tartışıp konuşarak doğru sonuçlara ulaşılabileceğini vurguladı.
MÜSTEHCENLİK
Tartışmaların ardından madde yapılan değişiklikle kabul edildi. Buna göre, bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri veren, satan veya kiraya verenler hakkında 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve adli para cezası istenecek. Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yoluyla
yayınlayan veya yayınlamasına aracılık eden kişi de 6 aydan 3 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasına çarptırılacak.
ÇOCUK HAKLARI
Çocuk pornografisine de 5 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası verilecek.
Şiddet kullanılarak hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses ve görüntü içeren ürünleri üreten, satan veya bulunduran kişi de 1 yıldan 4 yıla kadar hapisle yargılanacak.
Bu ürünlerin içeriğini basın ve yayın yoluyla yayınlayan ya da çocuklara ulaştıran kişi ise 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Bu düzenleme, bilimsel eserler ile çocukların pornografide kullanılması hariç olmak üzere sanatsal ve edebi eserler için uygulanmayacak.
Alenen cinsel ilişkide bulunan veya teşhircilik yapan kişiler de , 6
aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılacak.
Çocukların fuhuşa teşvik edilmesine ağır yaptırımlar getiren madde de komisyonda benimsendi. Buna göre, çocuğu fuhuşa teşvik eden kişiye 4 yıldan 10 yıla adar hapis cezası ve 5 bin güne kadar adli para cezası verilecek.
Ayrıca bir kimseyi fuhuşa teşvik eden kimseye de 2 yıldan 4 yıla kadar hapis ve 3 bin güne kadar hapis cezası uygulanacak. Fuhuş amacıyla ülkeye insan sokan ve ülke dışına insan çıkaran da aynı cezayı alacak.
Fuhuşa sürüklenen kişiler ise tedavi ve terapiye tabi tutulacak.
KUMAR SUÇLARI
Kumar oynanması için yer ve imkan sağlayan kişilere 1 yıla kadar hapis cezası verilmesini içeren madde de komisyonda kabul edildi.Maddeye göre, çocukların kumar oynaması için yer ve imkan sağlayan kişi hakkında verilecek ceza 1 katı oranında artırılacak.
Komisyonda çocukları dilendirenlere ağır yaptırımlar öngören madde de görüşülerek benimsendi. Bu maddeye göre, çocukları beden veya ruh bakımından kendini idare edemeyecek durumda bulunan kimseleri dilencilikte araç olarak kullanan kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılacak. Bu suç 3. Derece kan veya yakın hısımları ya da eş tarafından işlenirse, verilecek ceza yarı oranında artırılacak. Suç, örgüt tarafından işlenirse ceza, 1 kat
oranında artırılarak uygulanacak.
Komisyonda benimsenen bir başka madde ile de birden çok evlilik, hileli evlenme veya dinsel törenle evlenen kişi hakkında 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası uygulanacak.
Çocuğunu döven anne babaya ağır cezalar getiren madde de komisyonda kabul edildi. Aynı konutta birlikte yaşadığı kişilerden birine karşı kötü muamele
yapan kimseye, 2 aydan 1 yıla kadar hapis cezası uygulanacak.
Aile hukukundan doğan bakım, eğitim, destek olma yükümlüğünü yerine getirmeyen kişi şikayet üzerine, 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Hamile olduğunu bildiği eşini veya sürekli birlikte yaşadığı ve kendisinden gebe kalmış olduğunu bildiği evli olmayan bir kadını çaresiz durumda terk eden kimse hakkında ise 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Velayet hakları kaldırılmış olsa da, maddi ve manevi özen noksanlığı nedeniyle çocukların ahlaki, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokan anne veya baba, 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Sağlık kurumundaki bir çocuğun başka bir çocukla karışmasına neden olan kişi hakkında da 1 yıla kadar hapis cezası istenecek.
RÜŞVET VE TEFECİLİK
Komisyonda kabul edilen bir başka maddeyle de, ihaleye fesat karıştıran kişiye beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezası öngörüldü.
Tefecilik ile ilgili maddeye göre, tefecilik yapan kişiye iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası verilecek.
Komisyonda benimsenen rüşvet başlıklı maddeyle de , rüşvet alan kamu görevlisine dört yıldan 10 iki yıla kadar hapis cezası öngörülürken, rüşveti veren kişinin kamu görevlisi gibi cezalandırılması ilkesi getirildi. Kamu görevlileri için görevi kötüye kullanmanın cezası ise bir yıldan üç yıla kadar hapis olarak tasarıda yer aldı.
Komisyonda, Kanun ve nizamlara aykırı olarak, okul veya dershane, okul öncesi eğitim kurumu, kurs, öğrenci yetiştirme ve çalıştırma veya diğer eğitim merkezi açanlara ve buralarda öğretmenlik yapanlara bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilmesini öngören 264'ncü madde uzun tartışmalara yolaçtı.
Bazı milletvekilleri, düzenlemenin, evlerde ders veren öğretmenlerin dahi cezalandırılmasına yol açacağını dile getirerek, bunun Ceza Kanunu daha da geriye götürmek anlamını taşıdığını söylediler. Komisyon üyelerinin bazıları ise Türkiye'de misyonerlik faaliyetleri yürütüldüğünü, düzenlemenin bunlara karşı da bir tedbir olduğunu ifade ettiler.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek de konuşmasında, "Bu konu, doğru ile yanlışın, hukukla siyasetin iç içe geçtiği bir konudur. Nereden baktığınıza bağlı. Üniversite öğrencileri, ağaçlara ders verebileceklerine dair ilan yapıştırıyorlar, her ağaca bir polis mi dikeceğiz" dedi. Önemli olanın uygulanabilir yasalar çıkartılması olduğunu belirten Çiçek, "Gelin bir ayıklama yapalım, kurunun yanında yaş da yanmasın" diye konuştu.
Madde, Adalet ve Kalkınma Partisi ile Cumhuriyet Halk Partili milletvekillerinin verdiği önergeyle yeniden düzenlendi ve "kanuna aykırı olarak eğitim kurumu açanlara, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir" dendi.