2014-01-11 - 15:00
TBMM ADALET KOMİSYONU...
HSYK'nın yapısında değişiklik de öngören kanun teklifinin görüşüldüğü TBMM Adalet Komisyonu tartışmalı başladı.
HSYK'nın yapısında değişiklik de öngören kanun teklifinin görüşüldüğü TBMM Adalet Komisyonu'nda, toplantının başlangıcında eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, konuşmak için Başkanlık Divanı kürsüsüne yaklaştı. Bu sırada AK Parti milletvekilleri, "otur yerine" diyerek tepki gösterdi. Eminağaoğlu, kürsüye yaklaşmaya devam edince AK Parti milletvekilleri müdahale etti. Bu arada CHP milletvekilleri de ayağı kalkarak, AK Parti milletvekillerine tepki gösterdi.

Tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Milletvekilleri birbirlerine yumruk ve tekmelerle saldırdı, su şişesi, çanta, telefon, laptop fırlattı. Bazı milletvekilleri kavga sırasında masa ve sandalyelerin üzerine çıktı.

Toplantıya ara verildi.

Komisyonda çıkan kavganın ardından çalışmalara bir süre ara verildi. Aranın ardından Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya, milletvekillerine, demokratik bir müzakereye devam etme çağrısında bulundu.

CHP milletvekilleri, Yargıçlar Sendikası Başkanı ve eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun, toplantıda söz almak için daha önce Başkanlık Divanı'na dilekçe sunduğunu, bu dilekçenin akıbetini öğrenmek istediğini, ancak AK Parti'li milletvekillerinin yumruk ve tekmeleriyle salondan atılmak istendiğini savundu.

AK Parti milletvekilleri ise Eminağaoğlu'nun Komisyon Başkanı'nın üzerine yürüdüğünü ileri sürdü.

Bu arada CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı, kavga sırasında kafasına isabet eden iPad'i göstererek, bunun kim tarafından fırlatıldığının belirlenmesi için Başkanlık Divanı'nın işlem yapmasını istedi.

CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Eminağaoğlu'nun komisyona bir konuk olarak geldiğini, ancak kavgada yüzüne tekme isabet ettiğini belirterek, "Gelen misafire tekme atmak demokraside var mıdır?" dedi.

CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, komisyonun bu ortamda daha fazla çalışamayacağını savunarak, Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya'ya yönelik, "Burada cinayet işlenirse sorumlusu siz olacaksınız. Hekim olarak uyarıyorum. Burada cinayet girişiminde bulunuldu. Kafasına iPad fırlatılan, arada sıkışarak hayati tehlike geçiren insanlar oldu. Burada müzakere imkanı kalmamıştır" diye konuştu.

İyimaya ise Eminağaoğlu'nun dilekçesi konusunda da toplantının yönetilmesinde de İçtüzüğe uygun davrandığını ifade etti.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise komisyonda 6 kamera bulunmasına rağmen görüntü kaydının bulunmadığını söyledi. İyimaya'dan kameraların çalıştırılması için talimat vermesini isteyen Altay, "Çalıştırılmaz ise yemin ederim hepsini sökeceğim" dedi.

Ahmet İyimaya da "Eğer bu kameralar her zaman muntazaman çalıştırılıyor ise kapatılması yanlıştır" karşılığını verdi. İyimaya, kameraların çalıştırılması için talimat vereceğini söyledi.

MHP Konya Milletvekili Faruk Bal da Eminağaoğlu'nun engellenmesini doğru bulmadığını belirterek, "Ömer Faruk Bey bir dilekçe verdiğini söylüyor. Fikrini beğenin beğenmeyin. Verilmiş dilekçenin akıbetini öğrenmek istiyor. Bunun fiili davranışla engellenmesi doğru değil" diye konuştu.

Toplantıda AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında tartışma devam etti.

Bu arada, toplantının başlangıcında çıkan kavga sırasında masalardaki bazı mikrofonlar da zarar gördü.

Milletvekillerinin konuşmalarının ardından Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya, teklifin Anayasaya uygunluğu konusunda yapılan görüşmelerin sonlandırılması ve tasarı üzerinde görüşmelere geçilmesin ilişkin önergeyi oylamaya sundu. Teklifin anayasaya uygun olduğu ve görüşmelere geçilebileceği yönündeki önerge kabul edildi.

Bunun üzerine CHP milletvekilleri, Başkanlık Divanı önünde toplandı. Milletvekilleri, söz talebi olan milletvekilleri bulunmasına rağmen oylama yapılamayacağını savunarak tepki gösterdi.

Başkanlık Divanı önünde, CHP ve AK Parti milletvekilleri arasında yeniden tartışma çıktı. Bunun üzerine Ahmet İyimaya toplantıya ara verdi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, HSYK'nın yapısında değişiklik öngören teklife ilişkin, "Eğer siyasi parti grupları biraraya gelirler, mutabık kalınan bir metin ortaya çıkarıp onu Türkiye kamuoyuna deklare ettikleri takdirde elbette bu teklif o zaman durabilir" dedi.

Bozdağ, teklif TBMM Adalet Komisyonu'nda görüşülürken yaptığı konuşmada, böylesi önemli bir konunun etraflıca tartışılması ve eleştirilerin bulunmasının gayet doğal olduğunu söyledi.

Ancak bu eleştirilerde bulunulurken HSYK ile ilgili anayasa değişikliği sırasında yaptığı açıklamaların zaman zaman gündeme getirildiğini, kendisinin bundan yana bir rahatsızlığının olmadığını ifade eden Bozdağ, "Çünkü ben o sözleri o gün gerçekten inanarak söyledim. Şimdi de o sözlerimin doğruluğunu yine inanarak savunuyorum. Biz o sözleri söylerken Türkiye'de yargının tartışmaların odağından çıkmasını arzu eden bir yaklaşım içerisindeydik" diye konuştu.

Bozdağ, oysa bunun Türkiye'de hep tartışıldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Biz yargı üzerinden siyasal gündemlerin tartışıldığı, Türkiye'nin gündemlerinin değiştirildiği, farklı farklı olayların ortaya çıktığı bir Türkiye'den gerçekten demokratik ve bir hukuk devletinin olduğu Türkiye'ye geçelim istiyoruz. Türkiye büyük sıkıntılar yaşadı. Örneğin siyasal bir gündemle ilgili HSYK bir açıklama yaptığı zaman adeta Yargıtay, Danıştay ve yargı ile ilgili başka kurumlarda daha şiddetli açıklama yapma rekabeti vardı. Türkiye bundan bunalmıştı. Yaşanan olaylar değerlendirildiğinde Türkiye'nin bir kesiminde mahkemeler, hakimler görevini yaparken anayasaya, hukuka ve vicdani kanaatlerine bağlılıkları konusunda tereddütleri Türkiye çok tartıştı. 'Acaba buradan farklı farklı şeyler mi oluyor?' diye bunlar hep tartışıldı."

Yargıçların, savcıların bağımsızlığının ve tarafsızlığının en üst düzeyde savunulması ve bunun temin edilmesi gerektiğine dikkati çeken Bozdağ, şunları söyledi:

"Yargıç bir defa dosyaya karşı tarafsız ve bağımsız olacak. Kamuoyuna, dosyanın taraflarına karşı olacak. Hem HSYK'ya karşı hem Yargıtay'a karşı da herkese karşı bağımsız olacak. Böyle olması lazım. Biz bunun böyle olması, böyle uygulanması gerektiğini hep savunduk, inandık. Eğer birtakım ideolojilere uygunluk denetimi, mensubiyetlere göre yargıda hareket olduğu zaman herkes dönüp 'Türkiye bunu hak ediyor mu?' diye sormalı. Biz o zaman böylesi bir yapı olmasın istedik. Herhangi bir düşüncenin, herhangi bir grubun arka, ön ve yan bahçesi olmayan bir yapı olsun. Eğer Türkiye'de veya başka bir ülkede yüksek yargıya gelmek için insanlar ayrı ayrı yerlere gidiyorsa o zaman Meclis'in de, hükümetin de, herkesin de oturup düşünmesi lazım. Biz dün bu yanlışın önlenmesi için bu adımı attık ama bugün geldiğimiz noktada eğer bir yanlış düzeltilip, daha sonra başka yanlış devam ediyorsa, 'biz bunu dün yaptık, bu laflarımızı bugün önümüze koyarlar, biz bu yanlışa göz yumalım' dersek, o zaman hepimiz sorumluluğumuz yerine getirememiş oluruz. Onun için de 'arzu edildiği gibi tam anlamıyla tarafsız, bağımsız kimsenin yanında, karşısında olmayan bir yapıyı hep beraber ikame edelim' diyoruz.

Bozdağ, siyasi partilerin bir anlayış gösterip, anayasada bir değişiklik yapma konusunda uzlaşmasından mutluluk duyacaklarını ifade ederek, dün komisyonda teklifin geri çekilmesi halinde bunun mümkün olacağının belirtildiğini anımsattı. Bozdağ, "Eğer siyasi parti grupları biraraya gelirler, mutabık kalınan bir metin ortaya çıkarıp onu Türkiye kamuoyuna deklare ettikleri takdirde elbette bu teklif o zaman durabilir. O zaman onun üzerinden gidilir ve Türkiye'nin arzu ettiği bir konsensusle bu tartışılan noktadan daha ideal ve ülkemiz için yararlı bir noktaya hep beraber gidebiliriz. 'Gelin beraber bu konuda birlikte bir güzel çalışmayı ortaya koyalım' diyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Bozdağ, HSYK'nın yargısal faaliyet yapma yetkisi ve görevi bulunmadığına, idari bir kurul olduğuna da dikkati çekti.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, emniyet teşkilatında yapılan atamalara ilişkin eleştirilere karşılık, "Memurların nasıl görev yapacakları kanunlarda vardır. Şu anda açığa alınmış kimse yok. Görev yeri değiştirilen insanlar var. Bu işlemlerin tamamı yargı denetimine açıktır. Haksızlığa uğradığını düşünen, yargıya gider" dedi.

TBMM Adalet Komisyonu'nda, HSYK'nın yapısında değişiklik öngören kanun teklifi üzerinde görüşmeler devam ediyor.

MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, "paralel devlet" tartışmalarına ilişkin, asıl paralel devletin PKK ve KCK olduğunu ileri sürdü. Yılmaz, "Eğer cemaat paralel devlet ise bunun önünü açan Başbakan ve Bakanlar Kurulu'dur" dedi. İktidarın fişleme yaptığını, bir gecede yüzlerce polis memurunun yerlerini değiştirdiğini iddia eden Yılmaz, şimdi görüşülen teklifle yargıda aynı şeylerin yapılmak, yolsuzlukların üzerinin kapatılmak istendiğini öne sürdü.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, hükümet olarak yolsuzluklara karşı ciddi bir mücadele verdiklerini, bunun sonucunda 234 milyar dolarlık milli gelirin 800 milyar dolara ulaştığını, IMF'ye olan borcun sonlandırıldığını ifade etti.

"Hazineye dokunan elleri de kırdık" diyen Bozdağ, şöyle devam etti:

"Güçlü bir ekonomiye sahip olan Türkiye, güçlü bir şekilde yoluna devam etmektedir. Kim olursa olsun, yolsuzluk konusunda üzerine gidilmesi gerektiğini ifade ettik. Bu konuda herhangi bir sıkıntımız yok.

Ancak Anayasa açık. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlanamaz. Masumiyet ilkesi herkes için geçerli. Soruşturmanın gizli yürütülme gerekliliğinin nedeni, insanların lekelenmesini önlemektir. Bunu geçmişteki davalar için de söylüyorum. O zaman da eleştirdik. Şimdi de eleştiriyoruz. Soruşturmanın gizliliği ihlal ediliyor. Arama da soruşturma işlemidir. Ama arama yapılırken polisle, kameralar, gazeteciler kapıda..."

Bu sırada CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal ayağı kalkarak, "Ben buradayım, ben..." dedi.

Bozdağ ise "O zaman da söylüyorduk, eleştiriyorduk, şimdi de söylüyoruz" şeklinde konuştu.

Bekir Bozdağ, son zamanlarda emniyet teşkilatında yapılan atamalara ilişkin eleştirilere karşılık, şunları kaydetti:

"Türkiye bir hukuk devletidir. Memurların nasıl görev yapacakları kanunlarda vardır. Şu anda açığa alınmış kimse yok. Görev yeri değiştirilen insanlar var. Bu işlemlerin tamamı yargı denetimine açıktır. 'Ben yaptım, oldu' denen bir ülke değil Türkiye. Haksızlığa uğradığını düşünen, yargıya gider. Yargının verdiği karara herkes uyar. Fişleme diye bir şey bizim hükümetlerimiz döneminde asla olmamıştır. Fişlemeleri ortadan kaldıran adımlar attık biz."

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğudu, hükümetin dış politikasını eleştirerek, "Kiminle kol kola girseniz o insanların başı bir şekilde belaya giriyor" dedi.

Eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun komisyona, derdini anlatmak için gelen bir sivil toplum kuruluşu temsilcisi olduğunu belirten ve toplantının başında çıkan kavgayı anımsatan Erdoğdu, "Onlarca milletvekilinin bir yargıcı dövmesi, bizim parlamentoya nasip oldu" diye konuştu.

MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk, iktidar partisinin "Nefislerine uyduklarını, günah işlediklerini, ardından hayali düşmanlar oluşturduğunu" iddia ederek, "Ne kadar inkar etseler de iktidar iş üstünde yakalanmıştır. Her yer rüşvet, her yer yolsuzluk olmuştur" dedi.

AK Parti milletvekilleri Öztürk'e tepki gösterdi. AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, "Devri iktidarınızda yaptığınız şeyleri bu iktidar yapmış gibi konuşuyorsunuz" diye karşılık verdi.

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, komisyondaki güvenlik kameralarının çalıştırılmasını istedi. Tanal, "Meclis'te ne zaman saldırıya uğrasak, kameralar çalışmıyor" ifadesini kullandı.

Bu arada, komisyonda çıkan kavgada darbedildiklerini söyleyen CHP İstanbul Millevtekili Müslim Sarı ile eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun, hastaneden buna ilişkin rapor aldığı belirtildi.

Öte yandan CHP'li Tanal, TBMM Adalet Komisyonu Başkanlığı'na, AK Parti İstanbul Milletvekili Harun Karaca ile AK Parti Tokat Milletvekili Zeyid Aslan hakkında, "Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'na saldırdıkları" gerekçesiyle disiplin hükümlerinin uygulanması için dilekçe verdi.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısında değişiklik öngören kanun teklifinin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

Teklifin Adalet Komisyonu'ndaki görüşmelerinde söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, yolsuzluk iddialarına değinerek, Türkiye'de bugüne kadar bir kamu bankasının kara para aklamanın aleti haline getirilmediğini söyledi.

"Bir ülkede hükümet hukukun temel taşlarını birer birer kırarak, yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının üzerine örtmeye çalışıyorsa o ülke yatırım yapılabilir ülke statüsünden çıkar" diyen Öztrak, bu teklifin hukuku ayaklar altına aldığını iddia etti.

CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, teklifle yargıda "darbe" yapıldığı kanatinde olduklarını belirterek, "Meclis'e yakışmıyor, bunun geri çekilmesini istiyoruz" dedi.

CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan da HSYK'nın çok can yaktığını, gelip burada hesap vermesi gerektiğini söyledi.

Aldan, konuşması sırasında "Tamam bu yasayı elinizdeki kaba kuvvetle çıkarabilirsiniz" ifadesi üzerine AK Parti Grup Başkanvekili Belma Satır, "Ne demek kaba kuvvet, milli iradeyle" karşılığını verdi.

Aldan, Türkiye'nin şu anda normalden farklı bir noktaya doğru gittiğini ileri sürerek, "Türkiye'nin normalleşmesi için tek bir yol vardır. 4 partinin üzerinde uzlaşacağı tek maddelik yeni bir HSYK. Gerçekten bağımsız, hakimlik teminatını esas alan. Bu çözüm, çözüm değildir" diye konuştu.

CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ise partilerin kendi aralarında anlaşarak, bağımsız ve tarafsız bir HSYK oluşturması gerektiğini vurguladı.

Teklifin tümü üzerinde görüşmelerin tamamlanmasının ardından Köylü, maddelere geçilmesini oyladı. Köylü, teklifin ilk maddesini okuttuktan sonra oylamaya sundu. Bu sırada CHP milletvekilleri tepki göstererek, madde üzerinde görüş bildirmek istediklerini, bu nedenle toplantıya yarın devam edilmesini istedi.

Köylü, bugün saat 14.00'de toplanmak üzere toplantıyı kapattı.