2016-03-29 - 19:00
Plan ve Bütçe Komisyonu, AK PARTİ Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç başkanlığında toplandı.Komisyonunda, zorunlu trafik sigortası, 65 yaş aylıkları, Kanal İstanbul Projesi, terörizmin finansmanıyla mücadele, gençlerin genel sağlık sigortası prim borçlarının silinmesi ile ilgili yeni düzenlemeleri içeren "torba tasarı"; 15 bin polis alınması, Şanlıurfa'ya İstiklal Madalyası verilmesi ile yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni bulunmayan yapılara, dönüşüm ve yenileme uygulamalarına muvafakat verilmesi şartıyla geçici elektrik, su, kanalizasyon ve doğalgaz bağlantısı yapılmasına yönelik tasarı ve tekliflerle birleştirildi. Tasarı, alt komisyona sevk edildi.
Plan ve Bütçe Komisyonu, AK PARTİ Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç başkanlığında toplandı.
Plan ve Bütçe Komisyonunda, zorunlu trafik sigortası, 65 yaş aylıkları, Kanal İstanbul Projesi, terörizmin finansmanı suçuyla mücadele, gençlerin genel sağlık sigortası prim borçlarının silinmesi ile ilgili yeni düzenlemeleri içeren "65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Ki·msesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun i·le Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Deği·şi·kli·k Yapılmasına Dai·r Kanun Tasarısı"nın görüşmelerine başlandı.
Toplantıda, "torba kanun" tasarısının görüşmelerine geçilmeden 2 saat süren usul tartışması yaşandı.
CHP, HDP ve MHP milletvekilleri düzenlemenin, "torba tasarı" olarak gelmesine ve "Kanal İstanbul" ile ilgili tek kanunda tek kelimelik değişiklik yapılmasına yönelik eleştirilerde bulundular.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, tasarıyla benzer içeriklerdeki kanun tekliflerinin dikkate alınmadığını öne sürdü.
HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, 2016 yılı bütçesine ilişkin HDP'nin muhalefet şerhinin basılmamasına tepki gösterdi.
Şerhlerinin Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı tarafından "subjektif gerekçelerle reddedildiğini" savunan Paylan, komisyon başkanı Bilgiç'e "Bu konuda bir tavır oluşturun. Bundan sonra da bu keyfi tutumunuz devam edecek mi?" diye sordu.
Komisyon Başkanı Bilgiç, HDP'nin muhalefet şerhinde Anayasa ve İçtüzüğe aykırı ifadelerin bulunduğunu ve bunun subjektif bir değerlendirme olarak ele alınamayacağını kaydetti.
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğu, HDP'nin muhalefet şerhinin içeriğine katılmadığını, ancak buna ilişkin komisyon başkanlığının karar vermesinin doğru olmadığını savundu.
Muhalefet milletvekilleri, tasarının maddelerinin ilgili ihtisas komisyonlarına gönderilmesini ya da alt komisyon kurulmasını istediler.
Daha sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, tasarı ile ilgili söz aldı.
Öte yandan, komisyon toplantısı öncesinde HDP İstanbul Milletvekili Paylan, komisyon üyesi milletvekilleri ile Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal'a paskalya yumurtası ve çöreği dağıttı. Paylan, toplantının başlangıcında hükümeti temsil eden Bakan Ünal ile yumurtasını tokuşturdu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, kamu düzeninin sağlanmasında sorumluluğun hükümetin ve siyaset mekanizmasına ait olduğunu belirterek, "Biz bu sorumluluğu kimseye devşirmiş değiliz. Birileri bizim önümüze bir plan, program, proje koyuyor da biz projeyi uyguluyor değiliz." dedi.
Zorunlu trafik sigortası, 65 yaş aylıkları, Kanal İstanbul Projesi ve terörizmin finansmanıyla ilgili yeni düzenlemler içeren "65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Ki·msesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun i·le Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Deği·şi·kli·k Yapılmasına Dai·r Kanun Tasarısı"nın görüşmelerine Plan ve Bütçe Komisyonunda başlandı.
Komisyonda söz alan Soylu, hükümetin vatandaşa verdiği sözleri yerine getirmek için 24 saat mesai kavramı esasına göre çalıştığını, TBMM'nin de buna paralel bir gayret ve mücadele verdiğini söyledi.
Kanun taslağındaki 25 maddeye ilişkin kısa bilgilendirme yapan Soylu, kamuoyunda tartışma konusu olan motorlu araçlar için yaptırılan zorunlu sorumluluk sigortasına ilişkin düzenlemelerin de torba kanunda yer aldığını hatırlattı.
Trafik sigortalarının maliyetinin yükselmesinde mahkemelerin, sigorta şirketlerinin taahhütlerinin dışında kararlar vermesinden kaynaklandığını ifade eden Soylu, sigorta kapsamındaki tazminatlara uygulanacak kuralların özel esaslara bırakıldığını, özel esaslarda kural bulunmayan durumlarda genel esasların uygulanacağının açıklığa kavuştuğunu kaydetti.
Süleyman Soylu, muhalefet partisine mensup milletvekillerinin değerlendirmelerine de cevap verdi.
Soylu, bugün Türkiye'de siyasetin güvenliğinin söz konusu olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Bu siyasetin güvenliğini ve demokrasinin güvenliğini tesis etmek bizim temel kabullerimizden birisi olmalıdır. Siyasetin güvenliğini hep beraber değerlendirmez, buna ait tedbirleri almaz, kamu düzeninin sağlanmasının aslında siyasetin ve demokrasinin güvenliğinin temel parçalarından birisi olduğunu kabul edemezsek...
Burada her türlü eleştiri yapılıyor, bunu yapabilme hakkımızı da birileri elimizden alabilir. Hepimizin söz hakkı, demokratik iklimin sürdürülebilirliğiyle doğru orantılıdır. Hukuktan başka herhangi bir korunak alanımız da söz konusu değildir ama tehdit ile siyaset karşı karşıya kaldığında bahsedilen anayasa, kanunlar çerçevesinde bunların muhafazası esas olmalıdır."
Soylu, AK PARTİ Hükümeti'nin bir "güvenlik siyaseti" çerçevesinde hareket etmediğini vurgulayarak, "Kamu düzeninin sağlanmasında tüm sorumluluk hükümetimize ve siyaset mekanizmasına ait. Biz bu sorumluluğu kimseye devşirmiş değiliz. Bu konuda her türlü sorumluluğu almaya hazırız, hazır bir şekilde mücadeleyi ortaya koyuyoruz. Birileri bizim önümüze bir plan, program, proje koyuyor da biz projeyi uyguluyor değiliz." değerlendirmesinde bulundu.
Milletin AK PARTİ'ye Türkiye'de hükümet imkanı verdiğini, kendilerinin de ülkedeki huzuru, sükunu korumakla mükellef olduğunu belirten Soylu, "Neticede hepimiz, bütün siyasal sistem incelemeye açık. Hükümetimize yönelik sanki başka taraflardan kurgulanan, değerlendirilen ve uhdemize sunulan bir planmış gibi bir değerlendirme yapıldı. Buna katılmak mümkün değildir." diye konuştu.
Komisyonunda, zorunlu trafik sigortası, 65 yaş aylıkları, Kanal İstanbul Projesi, terörizmin finansmanıyla mücadele, gençlerin genel sağlık sigortası prim borçlarının silinmesi ile ilgili yeni düzenlemeleri içeren "torba tasarı"; 15 bin polis alınması, Şanlıurfa'ya İstiklal Madalyası verilmesi ile yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni bulunmayan yapılara, dönüşüm ve yenileme uygulamalarına muvafakat verilmesi şartıyla geçici elektrik, su, kanalizasyon ve doğalgaz bağlantısı yapılmasına yönelik tasarı ve tekliflerle birleştirildi. Tasarı, alt komisyona sevk edildi.
Tasarının tümü üzerinde söz alan CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, "Kanal İstanbul gibi dev bir projeyle ilgili bir yasada, 'su yolu' diyerek bir düzenleme yapıyorsanız, burada yapılan yasal düzenleme eksik demektir" dedi.
Kanal İstanbul ile ilgili yetkinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yerine neden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına verildiğini soran Temizel, konunun bir alt komisyonda etraflıca tartışılması gerektiğini kaydetti.
Terörizmin finansmanı, kara para aklamayla ilgili düzenlemelerin uluslararası kalitede ve uluslararası hukuka uygun olması gerektiğini belirten Temizel, "Kara para aklamayla ilgili kendinize özgü düzenleme yapamazsınız. Yoksa bunun sonuçları ülke bakımından çok ağır olur" diye konuştu.
HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, terörizmin finansmanıyla ilgili düzenlemeyle "paralel yapının şirketlerine el konulmasına kılıf hazırlandığını" öne sürdü. Yıldırım, "Bu paralel yapı 14 yılın 12 yılında bu siyasi iktidar tarafından palazlanmadı mı? Yarın bu madde üzerinden başka şirketlere el koyarlar" dedi.
Kanal İstanbul için minimum 3-4 milyar metreküp toprağın tuzlu suya bırakılacağını, doğal dengeye müdahale edilmiş olacağını savunan Yıldırım, doğa ananın bunu asla affetmeyeceğini söyledi.
Projenin arkasında rant bulunduğunu öne süren Yıldırım, üniversitelerden bu konuyla ilgili yetkin isimlerden görüş alınmasını istedi.
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal da tasarının alt komisyona sevk edilmesini istedi.
Zorunlu trafik sigortası, 65 yaş aylıkları, Kanal İstanbul Projesi, terörizmin finansmanıyla mücadele, gençlerin genel sağlık sigortası prim borçlarının silinmesi ile ilgili yeni düzenlemeleri içeren "torba tasarı", 15 bin polis alınmasına ilişkin tasarı; Şanlıurfa'ya İstiklal Madalyası verilmesine ilişkin teklif, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni bulunmayan yapılara, dönüşüm ve yenileme uygulamalarına muvafakat verilmesi şartıyla geçici elektrik, su, kanalizasyon ve doğalgaz bağlantısı yapılmasına yönelik teklifle birleştirildi.
Geneli üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından, tasarı alt komisyona sevk edildi.
Komisyon Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç, alt komisyonun yarın çalışacağını, Perşembe günü ise tasarının görüşmelerine Plan ve Bütçe Komisyonunda devam edileceğini söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Sarı, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni bulunmayan yapılara, dönüşüm ve yenileme uygulamalarına muvafakat verilmesi şartıyla geçici elektrik, su, kanalizasyon ve doğalgaz bağlantısı yapılmasına yönelik düzenlemenin rant ya da imar affını içermediğini söyledi.
Kanal İstanbul ile ilgili çevre etki değerlendirmesinin en iyi şekilde yapılmaya başlandığını dile getiren Sarı, şunları söyledi:
"Acele kamulaştırma kararı bütün bölgenin kamulaştığı anlamına gelmez. İleriki dönemde öncelikli hedefimiz uzlaşma. Uzlaşma olmazsa son çare kamulaştırmadır.
Sur'da yapılacak çalışma ne buranın boşaltılması, ne yıkılması, ne toplu konut yapılaşması ne de vatandaşların dışarı çıkarılıp başka insanların buraya getirilmesine ilişkindir. Sur'un içinde yapacağımız çalışma 2012 yılında kabul edilmiş Koruma Amaçlı İmar Planı çerçevesinde yapılacak. Vatandaşların mağdur olmaması için gerekli tedbirler alınıyor ve alınacak. Vatandaşların hiçbir şekilde mağdur olmayacağı çözüm yoluna gideceğiz. Kentsel dönüşüm mantığında Sur'a yaklaşmıyoruz."
Plan ve Bütçe Komisyonunda, zorunlu trafik sigortası, 65 yaş aylıkları, Kanal İstanbul Projesi, terörizmin finansmanı suçuyla mücadele, gençlerin genel sağlık sigortası prim borçlarının silinmesi ile ilgili yeni düzenlemeleri içeren "65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Ki·msesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun i·le Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Deği·şi·kli·k Yapılmasına Dai·r Kanun Tasarısı"nın görüşmelerine başlandı.
Toplantıda, "torba kanun" tasarısının görüşmelerine geçilmeden 2 saat süren usul tartışması yaşandı.
CHP, HDP ve MHP milletvekilleri düzenlemenin, "torba tasarı" olarak gelmesine ve "Kanal İstanbul" ile ilgili tek kanunda tek kelimelik değişiklik yapılmasına yönelik eleştirilerde bulundular.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, tasarıyla benzer içeriklerdeki kanun tekliflerinin dikkate alınmadığını öne sürdü.
HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, 2016 yılı bütçesine ilişkin HDP'nin muhalefet şerhinin basılmamasına tepki gösterdi.
Şerhlerinin Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı tarafından "subjektif gerekçelerle reddedildiğini" savunan Paylan, komisyon başkanı Bilgiç'e "Bu konuda bir tavır oluşturun. Bundan sonra da bu keyfi tutumunuz devam edecek mi?" diye sordu.
Komisyon Başkanı Bilgiç, HDP'nin muhalefet şerhinde Anayasa ve İçtüzüğe aykırı ifadelerin bulunduğunu ve bunun subjektif bir değerlendirme olarak ele alınamayacağını kaydetti.
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğu, HDP'nin muhalefet şerhinin içeriğine katılmadığını, ancak buna ilişkin komisyon başkanlığının karar vermesinin doğru olmadığını savundu.
Muhalefet milletvekilleri, tasarının maddelerinin ilgili ihtisas komisyonlarına gönderilmesini ya da alt komisyon kurulmasını istediler.
Daha sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, tasarı ile ilgili söz aldı.
Öte yandan, komisyon toplantısı öncesinde HDP İstanbul Milletvekili Paylan, komisyon üyesi milletvekilleri ile Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal'a paskalya yumurtası ve çöreği dağıttı. Paylan, toplantının başlangıcında hükümeti temsil eden Bakan Ünal ile yumurtasını tokuşturdu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, kamu düzeninin sağlanmasında sorumluluğun hükümetin ve siyaset mekanizmasına ait olduğunu belirterek, "Biz bu sorumluluğu kimseye devşirmiş değiliz. Birileri bizim önümüze bir plan, program, proje koyuyor da biz projeyi uyguluyor değiliz." dedi.
Zorunlu trafik sigortası, 65 yaş aylıkları, Kanal İstanbul Projesi ve terörizmin finansmanıyla ilgili yeni düzenlemler içeren "65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Ki·msesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun i·le Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Deği·şi·kli·k Yapılmasına Dai·r Kanun Tasarısı"nın görüşmelerine Plan ve Bütçe Komisyonunda başlandı.
Komisyonda söz alan Soylu, hükümetin vatandaşa verdiği sözleri yerine getirmek için 24 saat mesai kavramı esasına göre çalıştığını, TBMM'nin de buna paralel bir gayret ve mücadele verdiğini söyledi.
Kanun taslağındaki 25 maddeye ilişkin kısa bilgilendirme yapan Soylu, kamuoyunda tartışma konusu olan motorlu araçlar için yaptırılan zorunlu sorumluluk sigortasına ilişkin düzenlemelerin de torba kanunda yer aldığını hatırlattı.
Trafik sigortalarının maliyetinin yükselmesinde mahkemelerin, sigorta şirketlerinin taahhütlerinin dışında kararlar vermesinden kaynaklandığını ifade eden Soylu, sigorta kapsamındaki tazminatlara uygulanacak kuralların özel esaslara bırakıldığını, özel esaslarda kural bulunmayan durumlarda genel esasların uygulanacağının açıklığa kavuştuğunu kaydetti.
Süleyman Soylu, muhalefet partisine mensup milletvekillerinin değerlendirmelerine de cevap verdi.
Soylu, bugün Türkiye'de siyasetin güvenliğinin söz konusu olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Bu siyasetin güvenliğini ve demokrasinin güvenliğini tesis etmek bizim temel kabullerimizden birisi olmalıdır. Siyasetin güvenliğini hep beraber değerlendirmez, buna ait tedbirleri almaz, kamu düzeninin sağlanmasının aslında siyasetin ve demokrasinin güvenliğinin temel parçalarından birisi olduğunu kabul edemezsek...
Burada her türlü eleştiri yapılıyor, bunu yapabilme hakkımızı da birileri elimizden alabilir. Hepimizin söz hakkı, demokratik iklimin sürdürülebilirliğiyle doğru orantılıdır. Hukuktan başka herhangi bir korunak alanımız da söz konusu değildir ama tehdit ile siyaset karşı karşıya kaldığında bahsedilen anayasa, kanunlar çerçevesinde bunların muhafazası esas olmalıdır."
Soylu, AK PARTİ Hükümeti'nin bir "güvenlik siyaseti" çerçevesinde hareket etmediğini vurgulayarak, "Kamu düzeninin sağlanmasında tüm sorumluluk hükümetimize ve siyaset mekanizmasına ait. Biz bu sorumluluğu kimseye devşirmiş değiliz. Bu konuda her türlü sorumluluğu almaya hazırız, hazır bir şekilde mücadeleyi ortaya koyuyoruz. Birileri bizim önümüze bir plan, program, proje koyuyor da biz projeyi uyguluyor değiliz." değerlendirmesinde bulundu.
Milletin AK PARTİ'ye Türkiye'de hükümet imkanı verdiğini, kendilerinin de ülkedeki huzuru, sükunu korumakla mükellef olduğunu belirten Soylu, "Neticede hepimiz, bütün siyasal sistem incelemeye açık. Hükümetimize yönelik sanki başka taraflardan kurgulanan, değerlendirilen ve uhdemize sunulan bir planmış gibi bir değerlendirme yapıldı. Buna katılmak mümkün değildir." diye konuştu.
Komisyonunda, zorunlu trafik sigortası, 65 yaş aylıkları, Kanal İstanbul Projesi, terörizmin finansmanıyla mücadele, gençlerin genel sağlık sigortası prim borçlarının silinmesi ile ilgili yeni düzenlemeleri içeren "torba tasarı"; 15 bin polis alınması, Şanlıurfa'ya İstiklal Madalyası verilmesi ile yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni bulunmayan yapılara, dönüşüm ve yenileme uygulamalarına muvafakat verilmesi şartıyla geçici elektrik, su, kanalizasyon ve doğalgaz bağlantısı yapılmasına yönelik tasarı ve tekliflerle birleştirildi. Tasarı, alt komisyona sevk edildi.
Tasarının tümü üzerinde söz alan CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, "Kanal İstanbul gibi dev bir projeyle ilgili bir yasada, 'su yolu' diyerek bir düzenleme yapıyorsanız, burada yapılan yasal düzenleme eksik demektir" dedi.
Kanal İstanbul ile ilgili yetkinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yerine neden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına verildiğini soran Temizel, konunun bir alt komisyonda etraflıca tartışılması gerektiğini kaydetti.
Terörizmin finansmanı, kara para aklamayla ilgili düzenlemelerin uluslararası kalitede ve uluslararası hukuka uygun olması gerektiğini belirten Temizel, "Kara para aklamayla ilgili kendinize özgü düzenleme yapamazsınız. Yoksa bunun sonuçları ülke bakımından çok ağır olur" diye konuştu.
HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, terörizmin finansmanıyla ilgili düzenlemeyle "paralel yapının şirketlerine el konulmasına kılıf hazırlandığını" öne sürdü. Yıldırım, "Bu paralel yapı 14 yılın 12 yılında bu siyasi iktidar tarafından palazlanmadı mı? Yarın bu madde üzerinden başka şirketlere el koyarlar" dedi.
Kanal İstanbul için minimum 3-4 milyar metreküp toprağın tuzlu suya bırakılacağını, doğal dengeye müdahale edilmiş olacağını savunan Yıldırım, doğa ananın bunu asla affetmeyeceğini söyledi.
Projenin arkasında rant bulunduğunu öne süren Yıldırım, üniversitelerden bu konuyla ilgili yetkin isimlerden görüş alınmasını istedi.
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal da tasarının alt komisyona sevk edilmesini istedi.
Zorunlu trafik sigortası, 65 yaş aylıkları, Kanal İstanbul Projesi, terörizmin finansmanıyla mücadele, gençlerin genel sağlık sigortası prim borçlarının silinmesi ile ilgili yeni düzenlemeleri içeren "torba tasarı", 15 bin polis alınmasına ilişkin tasarı; Şanlıurfa'ya İstiklal Madalyası verilmesine ilişkin teklif, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni bulunmayan yapılara, dönüşüm ve yenileme uygulamalarına muvafakat verilmesi şartıyla geçici elektrik, su, kanalizasyon ve doğalgaz bağlantısı yapılmasına yönelik teklifle birleştirildi.
Geneli üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından, tasarı alt komisyona sevk edildi.
Komisyon Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç, alt komisyonun yarın çalışacağını, Perşembe günü ise tasarının görüşmelerine Plan ve Bütçe Komisyonunda devam edileceğini söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Sarı, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni bulunmayan yapılara, dönüşüm ve yenileme uygulamalarına muvafakat verilmesi şartıyla geçici elektrik, su, kanalizasyon ve doğalgaz bağlantısı yapılmasına yönelik düzenlemenin rant ya da imar affını içermediğini söyledi.
Kanal İstanbul ile ilgili çevre etki değerlendirmesinin en iyi şekilde yapılmaya başlandığını dile getiren Sarı, şunları söyledi:
"Acele kamulaştırma kararı bütün bölgenin kamulaştığı anlamına gelmez. İleriki dönemde öncelikli hedefimiz uzlaşma. Uzlaşma olmazsa son çare kamulaştırmadır.
Sur'da yapılacak çalışma ne buranın boşaltılması, ne yıkılması, ne toplu konut yapılaşması ne de vatandaşların dışarı çıkarılıp başka insanların buraya getirilmesine ilişkindir. Sur'un içinde yapacağımız çalışma 2012 yılında kabul edilmiş Koruma Amaçlı İmar Planı çerçevesinde yapılacak. Vatandaşların mağdur olmaması için gerekli tedbirler alınıyor ve alınacak. Vatandaşların hiçbir şekilde mağdur olmayacağı çözüm yoluna gideceğiz. Kentsel dönüşüm mantığında Sur'a yaklaşmıyoruz."
