BOĞAZA İKİNCİ TÜP GEÇİT...

Ulaştırma Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun'da
değişiklik içeren teklifle, denizlerin iki yakasını denizaltından
birbirine bağlayan her türlü ulaşıma ilişkin tüp ve tünel gibi ulaşım
altyapı işlerini, yap-işlet-devret modeli de dahil olmak üzere
planlamak, yapmak veya yaptırmak; bunlarla ilgili proje ve
şartnameleri hazırlamak, hazırlatmak, incelemek, incelettirmek ve
onamak; yapımı tamamlananları ilgili kuruluşlara devretmek; işletme
safhasına ait güvenlik, bakım ve onarım işlerine ilişkin esasları
belirlemek ve gerekli tedbirleri almak görevi Ulaştırma Bakanlığı'na
veriliyor.

-GÖRÜŞMELER-

AK Parti İstanbul Milletvekili Ali İbiş, ''Marmaray'' projesi
yapılırken, otomobillerin de geçebileceği bir tüp geçit yapılmasını
istediklerini hatırlatarak, ''Ancak, o zaman bunun mümkün olmadığı
belirtilerek, bu isteğimize karşı çıkıldı. Şimdi ne değişti de bu
proje önümüze geldi? O zaman Marmaray ile ele alınsaydı maliyeti de
düşük olacaktı'' dedi.

AK Parti Trabzon Milletvekili Asım Aykan, Karayolları Genel
Müdürlüğü'nün Ulaştırma Bakanlığı'na devredilmesini ve ulaşımın tek
elden yürütülmesi gerektiğini söyledi.

Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Habib Soluk,
İstanbul trafiğinin kilitlenme noktasına geldiğini ve kenti adeta
cehenneme çevirdiğini söyledi. Soluk, yeni tüp geçit projesiyle şehir
trafiğini ayrıştırmayı amaçladıklarını belirterek, projeyle Boğaz
altına 5 kilometre uzunluğunda 2 geliş, 2 gidiş şeridinden oluşan bir
yol yapılacağını bildirdi.

Yolun yapımında kamu kaynağı ve Hazine garantisi
kullanılmayacağını vurgulayan Soluk, projenin yap-işlet-devret
yöntemiyle ihale edileceğini söyledi.

Soluk, teklifin kanunlaşması durumunda İzmir, İzmit ve
Çanakkale'de tüp geçit yapılmasını planladıklarını anlattı.

Tüp geçitten günlük 70 bin aracın geçiş yapacağını bildiren Soluk,
ağır araçlarla transit geçen araçların bu yolu kullanmasına izin
verilmeyeceğini belirtti. Soluk, ağır araçların İstanbul dışından
geçmesine yönelik yeni bir proje üzerinde çalıştıklarını da bildirdi.

-''PARANOYA MI?''-

CHP İzmir Milletvekili Erdal Karademir, ''Kanun teklifi, eğer
önceden bu projeyi alacak bir firma veya kişi için getirilmişse
bağımsız Meclis olma özelliğimizi kaybederiz. Müsteşar Yardımcısı'nın
konuşmasından, sanki 'böyle bir paket var' anlamı çıkıyor'' diye
konuştu.

Müsteşar Yardımcısı Soluk ise projenin ihalesiyle ilgili bir
firmanın önceden belirlenmediğini belirterek, ''Kesinlikle öyle bir
şey yok. 1994 yılında çıkan kanun, bize yap-işlet-devret modeliyle
ihaleye çıkma imkanı veriyor'' dedi.

Komisyon Başkanı Mustafa Demir, CHP'li Karademir'e, ''Bu
ifadeleriniz bir paranoyaya, şüpheye mi dayanıyor yoksa özel bir
bilgiye mi sahipsiniz? Bu kanun teklifinin, ihaleyi önceden alacağı
belli bir işletmeci için getirildiği yönünde bilginiz varsa
komisyonumuzla paylaşın, gereğini yapalım'' dedi.

Karademir, ''Müsteşar Yardımcısı Soluk'un, 'kamu kaynağı
kullanılmayacak, hazine garantisi verilmeden yap-işlet-devret
modeliyle yapılacak' yönündeki açıklamasından, bu anlamı çıkardım.
Acaba ortada hazır bir paket mi var?'' diye konuştu.

AK Parti Trabzon Milletvekili Asım Aykan'ın uyarısıyla Komisyon
Başkanı Demir, ''paranoya'' kelimesinin tutanaklardan çıkarılmasını
istedi.

Komisyon ayrıca, ''tali komisyon'' olarak ele aldığı Uluslararası
Denizcilik Örgütü Sözleşmesinde Yapılan Değişikliğin Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı'nı benimsedi.