2007-04-10 - 12:00
Türkçedeki Bozulma ve Yabancılaşmanın Araştırılması, Türkçenin Korunması ve Etkin Kullanımı İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün'ü dinledi.
Türkçedeki Bozulma ve Yabancılaşmanın Araştırılması, Türkçenin Korunması ve
Etkin Kullanımı İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan
TBMM Araştırma Komisyonu, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün'ü
dinledi.
Aygün, Komisyona, Ankara'daki tabelalarda Türkçenin yanlış kullanımı ve
İngilizce sözcüklerin kullanımının yaygınlaşmasıyla ilgili örnekler sundu.
ATO'ya başvuran işletmelerin, adlarını Türkçe tescil ettirdiklerine, ancak
tabelalarını farklı adlarla yazdıklarına dikkati çeken Aygün, Ankara'nın çeşitli
yerlerindeki İngilizce veya İngilizceyi çağrıştıran Türkçe tabelaları gösterdi.
ATO'daki adı ile tabelası farklı olan bu işletmelere gönderilen
tebligatların da ulaşmadığını bildiren Aygün, bu noktada belediyelere önemli
görevler düştüğünü söyledi.
Belediyelerin ilan ve reklam vergisi alırken, tabelası farklı olan
işletmelerden iki kat vergi almasını öneren Aygün, ''Belediyeler bu aşamada
mutlaka müdahale etmeli ve Türkçe olmayan tabelalara da ceza yazmalı'' dedi.
Ankara'daki büyük alışveriş merkezlerinin adlarının da yabancı kelimelerden
seçilmesini eleştiren Aygün, ''Bence bu isimler, Ankara'ya ve kendilerine
hakarettir'' diye konuştu.
Bu konuda kanuna ihtiyaç olmadığına dikkati çeken Aygün, ''Kanuna değil,
uygulamaya ihtiyaç var. Belediyeler derhal harekete geçmeli. Denizli Belediyesi
harekete geçti ve tabelalar konusuna çözüm getirdi'' dedi.
-''CAMİNİN ALTINDAKİ DÜKKANIN ADINI COLTUK KOYUYOR''-
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan, ''İşletmesinin adı uyduruk
olan bir kişinin yaşaması da uyduruk olur. Yıllarca sanatta, edebiyatta, müzikte
hep Batıyı taklit ettik... Artık yabancılaşmanın önlenmesi ve bu ülkenin kendi
kültürü ve değerleriyle buluşması gerekir'' diye konuştu.
Doğan, Türkiye'de Mozart ve Beethoven'in dinlenmesi adına, yıllarca Dede
Efendi gibi bestecilerin eserlerinin ve Türk Halk Müziğinin yasaklandığını iddia
etti.
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Batıcılık ile Batılılaşmanın
birbirine karıştırılmamasını isteyerek, ''Dede Efendi'nin torunları bugün ne
dinliyor? Adam caminin altına dükkan açıyor, adına da 'coltuk' diyor. Mimar
Sinan'ın torunlarının yaptığı camilere bakın...'' dedi.
-''OSMANLICA, BİR ÖZENTİ DİLİYDİ''-
AK Parti Eskişehir Milletvekili Fahri Keskin de tabela kirliliğini
eleştirirken, ''Tabelaların, bekar çamaşırı gibi asılmasını doğru bulmuyorum''
dedi. Keskin, bir dönemde de isimlerin yasaklandığını hatırlatarak, uzun bir süre
çocuklara ''Dilara'' adının verilemediğini iddia etti.
CHP'li İnce, Keskin'in sözlerine ''Artık hepsi konuluyor, Melisa bile
serbest artık'' diye karşılık verdi.
AK Parti Adana Milletvekili Recep Garip de Osmanlıcanın bir yabancı dil gibi
algılanmasını eleştirerek, ''Osmanlıca, aslında bizim dilimizdi, Osmanlı
Türkçesiydi'' dedi.
CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı, AK Parti'li Garip'in görüşlerine
karşı çıkarak, Osmanlıcanın bir dil olmadığını söyledi. Gazalcı, ''Osmanlıca, bir
özenti diliydi. Bugünkü İngilizceye özenilmesi gibi, o zaman da Arapça ve
Farsçaya özenilmişti'' diye konuştu.
CHP'li İnce de ''İngilizceden saldırı olunca sizlerle birleşiyoruz ama
Arapçadan saldırı olunca birleşemiyoruz'' dedi.
Etkin Kullanımı İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan
TBMM Araştırma Komisyonu, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün'ü
dinledi.
Aygün, Komisyona, Ankara'daki tabelalarda Türkçenin yanlış kullanımı ve
İngilizce sözcüklerin kullanımının yaygınlaşmasıyla ilgili örnekler sundu.
ATO'ya başvuran işletmelerin, adlarını Türkçe tescil ettirdiklerine, ancak
tabelalarını farklı adlarla yazdıklarına dikkati çeken Aygün, Ankara'nın çeşitli
yerlerindeki İngilizce veya İngilizceyi çağrıştıran Türkçe tabelaları gösterdi.
ATO'daki adı ile tabelası farklı olan bu işletmelere gönderilen
tebligatların da ulaşmadığını bildiren Aygün, bu noktada belediyelere önemli
görevler düştüğünü söyledi.
Belediyelerin ilan ve reklam vergisi alırken, tabelası farklı olan
işletmelerden iki kat vergi almasını öneren Aygün, ''Belediyeler bu aşamada
mutlaka müdahale etmeli ve Türkçe olmayan tabelalara da ceza yazmalı'' dedi.
Ankara'daki büyük alışveriş merkezlerinin adlarının da yabancı kelimelerden
seçilmesini eleştiren Aygün, ''Bence bu isimler, Ankara'ya ve kendilerine
hakarettir'' diye konuştu.
Bu konuda kanuna ihtiyaç olmadığına dikkati çeken Aygün, ''Kanuna değil,
uygulamaya ihtiyaç var. Belediyeler derhal harekete geçmeli. Denizli Belediyesi
harekete geçti ve tabelalar konusuna çözüm getirdi'' dedi.
-''CAMİNİN ALTINDAKİ DÜKKANIN ADINI COLTUK KOYUYOR''-
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan, ''İşletmesinin adı uyduruk
olan bir kişinin yaşaması da uyduruk olur. Yıllarca sanatta, edebiyatta, müzikte
hep Batıyı taklit ettik... Artık yabancılaşmanın önlenmesi ve bu ülkenin kendi
kültürü ve değerleriyle buluşması gerekir'' diye konuştu.
Doğan, Türkiye'de Mozart ve Beethoven'in dinlenmesi adına, yıllarca Dede
Efendi gibi bestecilerin eserlerinin ve Türk Halk Müziğinin yasaklandığını iddia
etti.
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Batıcılık ile Batılılaşmanın
birbirine karıştırılmamasını isteyerek, ''Dede Efendi'nin torunları bugün ne
dinliyor? Adam caminin altına dükkan açıyor, adına da 'coltuk' diyor. Mimar
Sinan'ın torunlarının yaptığı camilere bakın...'' dedi.
-''OSMANLICA, BİR ÖZENTİ DİLİYDİ''-
AK Parti Eskişehir Milletvekili Fahri Keskin de tabela kirliliğini
eleştirirken, ''Tabelaların, bekar çamaşırı gibi asılmasını doğru bulmuyorum''
dedi. Keskin, bir dönemde de isimlerin yasaklandığını hatırlatarak, uzun bir süre
çocuklara ''Dilara'' adının verilemediğini iddia etti.
CHP'li İnce, Keskin'in sözlerine ''Artık hepsi konuluyor, Melisa bile
serbest artık'' diye karşılık verdi.
AK Parti Adana Milletvekili Recep Garip de Osmanlıcanın bir yabancı dil gibi
algılanmasını eleştirerek, ''Osmanlıca, aslında bizim dilimizdi, Osmanlı
Türkçesiydi'' dedi.
CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı, AK Parti'li Garip'in görüşlerine
karşı çıkarak, Osmanlıcanın bir dil olmadığını söyledi. Gazalcı, ''Osmanlıca, bir
özenti diliydi. Bugünkü İngilizceye özenilmesi gibi, o zaman da Arapça ve
Farsçaya özenilmişti'' diye konuştu.
CHP'li İnce de ''İngilizceden saldırı olunca sizlerle birleşiyoruz ama
Arapçadan saldırı olunca birleşemiyoruz'' dedi.
