2007-02-28 - 14:00
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol: "TBMM'nin saygınlığı zedeleniyor"
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Turhan Terzi ile beraber düzenlediği basın toplantısında, TBMM Başkanlığı'nın 26/02/2007 tarihli yazısını değerlendirdi.
Anadol, 14 Şubat 2007 tarihli Genel Kurul toplantısının 63. birleşiminde 29 milletvekilinin pusula göndermesinin alışılmış bir durum olmadığını söyledi. Anadol; "Bizim de başımıza geliyor, elektronik cihazı bazen çalıştıramıyoruz ama bu kadar çok sayıda milletvekilinin pusula göndermesi ile ilk kez karşılaştık. Peki bu ne demek? Oylamadaki milletvekillerinin çok büyük çoğunluğu salonda yok. Yani başka milletvekilleri salonda olmayanların adına pusula düzenleyip altına kendi imzalarını atarak ya da daha önceden o milletvekilinin kendilerine verdiği pusulayı doldurarak göndermişler. Biz işte bunu suçüstü yakaladık" dedi.
Ertesi gün TBMM Başkanlığı'na başvurduklarını söyleyen CHP Grup Başkanvekili Anadol, "Bu oy pusulalarının Adli Tıp tarafından incelenmesini, yazı uzmanlarının görüşünün alınmasını istedik. Bunu saptamak ve suç duyurusunda bulunmak gerekiyordu" dedi.
GEREKÇELER HUKUKİ DEĞİL, OLAYI ÖRTBAS ETMEYE YÖNELİK
26 Şubat tarihinde TBMM Başkanlığı tarafından TBMM'de grubu bulunan siyasi partilere gönderilen cevabi yazıda söz konusu başvuru dolayısıyla yapılacak bir şey olmadığının belirtilmesinin TBMM Başkanı'nın da suça ortak olması anlamına geldiğini söyleyen Anadol, sözlerine şöyle devam etti:
"Bize gönderilen yazıda, Genel Kurulu yöneten TBMM Başkanvekili'nin, ismi okunan milletvekillerinin Genel Kurul salonunda bulunup bulunmadıklarını var veya yok şeklinde açıkça ifade etmediği belirtiliyor. Oysa Başkanvekili bu isimleri okuduktan sonra var veya yok diyerek kendi sesiyle tutanağa geçirir. Yoksa milletvekillerinin var veya yok diye bağırdığını görüyoruz. Bu suça ortak olmak, iştirak etmektir. Yine aynı yazıda TBMM Başkanvekilinin pusula gönderecek milletvekillerinin salonu terk etmemeleri yönünde bir uyarıda bulunmadığı bildiriliyor. Parlamentonun beşinci senesinde, pusula gönderen milletvekilleri pusulanın okunacağını bilmiyorlar mı? İşte devşirme milletvekillerinden oluşan bir grubun durumu.. İstanbul Belediyesi'nde hangi suçları işlemiş, nasıl dokunulmazlık verelim diye düşünülen, tarikat dengeleri içinde ayrılan kontenjanlarla milletvekili yapılanların beşinci senesi.. Üstelik bütün bunlar, makbul mazeretler gibi yazıya geçirilmiş, esefle kınıyoruz" dedi.
Karaman milletvekili Mevlüt Akgün'ün de Başkanlığa müracaat ederek, pusula göndermiş olduğu halde ismi okunduğu esnada Genel Kurul salonu dışında bulunduğu için yok sayılması üzerine, "sanki olabilir bir durummuş gibi bu kabul ediliyor, bir de Afyonkarahisar milletvekili Halil Aydoğan aynı şekilde Başkanlığa başvurmuş. 29 pusula gönderilmiş, iki kişi başvurmuş, geri kalan 27 milletvekili nerede?" dedi.
Kemal Anadol, TBMM Başkanlığı'ndan gelen yazıda "salonda bulunduğu müşahade edilen milletvekillerine ait yoklama pusulaları, kürsüde görevli personele verilmiştir. Bu pusulalar dışında Başkanlık Divanınca görevli personele başkaca pusula teslim edilmemiştir" şeklindeki ifadeye dikkat çekti. Anadol, uygulamada bunların kapatılıp, mühürlenmesi ve görevliye teslim edilmesi gerektiğini söyledi. "Yazıda 27 kişiye ait oy pusulalarının kayıp olduğu, yok edildiğini ifade ediyor, Meclis Başkanı kendi imzasıyla bunu ikrar ediyor" diyen Anadol, sözlerine şöyle devam etti: "Bu Ceza Kanununda suçtur. TCK 205, resmi belgeyi gizleyen, bozan, yok eden kişi 2 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılır. TBMM'nin saygınlığına hiçbir dönemde bu kadar gölge düşmedi. TBMM meşruiyetinin ölçüsü burada yeterli sayıda milletvekili bulunmasıdır."
AK PARTİ GRUBUNDA AMİGOLAR VAR
Anadol, AK Parti grup toplantılarına da değindi. Anadol: "Her hafta amigolar getiriliyor ve onlar TBMM'yi stadyuma çeviriyorlar. Bundan hoşnut bir başbakan "ben de sizinle gurur duyuyorum" diyor. TBMM Başkanı açıklama yaptı, utandığını söyledi. Ama tıpkı bize verdiği cevap gibi, bir şey yapmıyor, susarak suça iştirak ediyor. Utanmasına rağmen bunu kabullenmesi de tarihe geçmiştir. Sahtecilik yapanlar, TBMM'nin kurallarına uymayanlar tesbit edilip, haklarında işlem yapılmalıdır. Bunları gizlemeye devam ederse, TBMM'nin saygınlığını zedeleyen bir TBMM Başkanı olarak tarihe geçecektir" dedi.
CHP CUMHURİYET SAVCILIĞINA GİDECEK
Anadol, CHP Grubunun, bugünün tarihini taşıyan ve TBMM Başkanlığı'na cevaben yazdığı yazıyı da basın mensuplarına dağıttı.
Yazıda; TBMM Genel Kurulu'nda milletvekilleri adına sahte pusula düzenlenerek resmi belgede sahtecilik yapıldığının ve oy pusulalarının ortadan kaldırılarak resmi belgeyi yok etme suçunun işlendiğinin artık sabit hale geldiği bildirilerek: "Buna karşın yazınızda Başkanlığınızca yapılacak herhangi bir işlem olmadığının belirtilmesi, Yüce Meclisin çatısı altında suç işlenmesine göz yumulması anlamına gelmekte ve bu durum TBMM'nin saygınlığını zedelediği gibi demokrasimiz açısından da onarılmaz bir yara açmaktadır. TBMM Başkanlığının bu tutumu delillerin yok edilmesi ve suçluların adaletten kaçırılmasına açıkça aracı olmak anlamına gelmektedir" denilerek, TBMM Başkanlığının harekete geçmemesi durumunda CHP'nin Cumhuriyet Savcılığına suç durusunda bulunacağı belirtiliyor.
Anadol, 14 Şubat 2007 tarihli Genel Kurul toplantısının 63. birleşiminde 29 milletvekilinin pusula göndermesinin alışılmış bir durum olmadığını söyledi. Anadol; "Bizim de başımıza geliyor, elektronik cihazı bazen çalıştıramıyoruz ama bu kadar çok sayıda milletvekilinin pusula göndermesi ile ilk kez karşılaştık. Peki bu ne demek? Oylamadaki milletvekillerinin çok büyük çoğunluğu salonda yok. Yani başka milletvekilleri salonda olmayanların adına pusula düzenleyip altına kendi imzalarını atarak ya da daha önceden o milletvekilinin kendilerine verdiği pusulayı doldurarak göndermişler. Biz işte bunu suçüstü yakaladık" dedi.
Ertesi gün TBMM Başkanlığı'na başvurduklarını söyleyen CHP Grup Başkanvekili Anadol, "Bu oy pusulalarının Adli Tıp tarafından incelenmesini, yazı uzmanlarının görüşünün alınmasını istedik. Bunu saptamak ve suç duyurusunda bulunmak gerekiyordu" dedi.
GEREKÇELER HUKUKİ DEĞİL, OLAYI ÖRTBAS ETMEYE YÖNELİK
26 Şubat tarihinde TBMM Başkanlığı tarafından TBMM'de grubu bulunan siyasi partilere gönderilen cevabi yazıda söz konusu başvuru dolayısıyla yapılacak bir şey olmadığının belirtilmesinin TBMM Başkanı'nın da suça ortak olması anlamına geldiğini söyleyen Anadol, sözlerine şöyle devam etti:
"Bize gönderilen yazıda, Genel Kurulu yöneten TBMM Başkanvekili'nin, ismi okunan milletvekillerinin Genel Kurul salonunda bulunup bulunmadıklarını var veya yok şeklinde açıkça ifade etmediği belirtiliyor. Oysa Başkanvekili bu isimleri okuduktan sonra var veya yok diyerek kendi sesiyle tutanağa geçirir. Yoksa milletvekillerinin var veya yok diye bağırdığını görüyoruz. Bu suça ortak olmak, iştirak etmektir. Yine aynı yazıda TBMM Başkanvekilinin pusula gönderecek milletvekillerinin salonu terk etmemeleri yönünde bir uyarıda bulunmadığı bildiriliyor. Parlamentonun beşinci senesinde, pusula gönderen milletvekilleri pusulanın okunacağını bilmiyorlar mı? İşte devşirme milletvekillerinden oluşan bir grubun durumu.. İstanbul Belediyesi'nde hangi suçları işlemiş, nasıl dokunulmazlık verelim diye düşünülen, tarikat dengeleri içinde ayrılan kontenjanlarla milletvekili yapılanların beşinci senesi.. Üstelik bütün bunlar, makbul mazeretler gibi yazıya geçirilmiş, esefle kınıyoruz" dedi.
Karaman milletvekili Mevlüt Akgün'ün de Başkanlığa müracaat ederek, pusula göndermiş olduğu halde ismi okunduğu esnada Genel Kurul salonu dışında bulunduğu için yok sayılması üzerine, "sanki olabilir bir durummuş gibi bu kabul ediliyor, bir de Afyonkarahisar milletvekili Halil Aydoğan aynı şekilde Başkanlığa başvurmuş. 29 pusula gönderilmiş, iki kişi başvurmuş, geri kalan 27 milletvekili nerede?" dedi.
Kemal Anadol, TBMM Başkanlığı'ndan gelen yazıda "salonda bulunduğu müşahade edilen milletvekillerine ait yoklama pusulaları, kürsüde görevli personele verilmiştir. Bu pusulalar dışında Başkanlık Divanınca görevli personele başkaca pusula teslim edilmemiştir" şeklindeki ifadeye dikkat çekti. Anadol, uygulamada bunların kapatılıp, mühürlenmesi ve görevliye teslim edilmesi gerektiğini söyledi. "Yazıda 27 kişiye ait oy pusulalarının kayıp olduğu, yok edildiğini ifade ediyor, Meclis Başkanı kendi imzasıyla bunu ikrar ediyor" diyen Anadol, sözlerine şöyle devam etti: "Bu Ceza Kanununda suçtur. TCK 205, resmi belgeyi gizleyen, bozan, yok eden kişi 2 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılır. TBMM'nin saygınlığına hiçbir dönemde bu kadar gölge düşmedi. TBMM meşruiyetinin ölçüsü burada yeterli sayıda milletvekili bulunmasıdır."
AK PARTİ GRUBUNDA AMİGOLAR VAR
Anadol, AK Parti grup toplantılarına da değindi. Anadol: "Her hafta amigolar getiriliyor ve onlar TBMM'yi stadyuma çeviriyorlar. Bundan hoşnut bir başbakan "ben de sizinle gurur duyuyorum" diyor. TBMM Başkanı açıklama yaptı, utandığını söyledi. Ama tıpkı bize verdiği cevap gibi, bir şey yapmıyor, susarak suça iştirak ediyor. Utanmasına rağmen bunu kabullenmesi de tarihe geçmiştir. Sahtecilik yapanlar, TBMM'nin kurallarına uymayanlar tesbit edilip, haklarında işlem yapılmalıdır. Bunları gizlemeye devam ederse, TBMM'nin saygınlığını zedeleyen bir TBMM Başkanı olarak tarihe geçecektir" dedi.
CHP CUMHURİYET SAVCILIĞINA GİDECEK
Anadol, CHP Grubunun, bugünün tarihini taşıyan ve TBMM Başkanlığı'na cevaben yazdığı yazıyı da basın mensuplarına dağıttı.
Yazıda; TBMM Genel Kurulu'nda milletvekilleri adına sahte pusula düzenlenerek resmi belgede sahtecilik yapıldığının ve oy pusulalarının ortadan kaldırılarak resmi belgeyi yok etme suçunun işlendiğinin artık sabit hale geldiği bildirilerek: "Buna karşın yazınızda Başkanlığınızca yapılacak herhangi bir işlem olmadığının belirtilmesi, Yüce Meclisin çatısı altında suç işlenmesine göz yumulması anlamına gelmekte ve bu durum TBMM'nin saygınlığını zedelediği gibi demokrasimiz açısından da onarılmaz bir yara açmaktadır. TBMM Başkanlığının bu tutumu delillerin yok edilmesi ve suçluların adaletten kaçırılmasına açıkça aracı olmak anlamına gelmektedir" denilerek, TBMM Başkanlığının harekete geçmemesi durumunda CHP'nin Cumhuriyet Savcılığına suç durusunda bulunacağı belirtiliyor.
