2007-11-21 - 13:20
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Herkesin sosyal güvence altında doğmasını hedefleyen bir yasa, CHP tarafından engellendi. Bunun halkçılıkla alakası yok. Bunlar halkçı olamaz. Bunlar, ülkede kaymak takımıyla birlikte yürüyenler'' şeklindeki sözlerine yanıt verdi.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, başbakanlık koltuğuna oturmasını
CHP'ye borçlu olduğunu savunarak, ''Kendi yakın tarihini dahi bilmeyen
bir kişinin cehaleti üzerine ancak bu kadar söylenebilir'' dedi.
Kılıçdaroğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın ''Herkesin sosyal güvence altında doğmasını hedefleyen
bir yasa, CHP tarafından engellendi. Bunun halkçılıkla alakası yok.
Bunlar halkçı olamaz. Bunlar, ülkede kaymak takımıyla birlikte
yürüyenler'' şeklindeki sözlerine yanıt verdi.
Erdoğan'ın ''nakaratı'' çok sevdiğini, aynı şeyleri yineleyerek, yeni
bir şey söylediğini sandığını savunan Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a, ''Hangi
CHP'li, hangi kaymak takımının yanında yer aldı?'' diye sordu.
Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın hangi kaymak tabakanın yanında yer aldığını
açıklayabileceğini belirterek, ''Naylon fatura düzenleyenleri bakan
yapanlar, acaba o kaymak tabakanın bir parçası değiller mi? Naylon
faturayı düzenleyenleri affetmek için yasa getirenler, acaba o kaymak
tabakanın, soygun düzeninin yanında değiller mi? Ramazan çadırında,
kendilerine özgü alan yaratıp, kaymak tabaka oluşturanlar kendileri
değiller mi?'' diye konuştu.
-''KASIMPAŞALI DOĞRULUĞU''-
Erdoğan'ın, CHP'nin ne söylediğini bilmediğini ve duymadığını,
önyargılarla hareket ettiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, CHP'nin, ''18
yaşın altındakilerin sosyal güvenliği olmaması için Anayasa Mahkemesine
başvurmadığını'' söyledi.
Başbakan Erdoğan'ın da bunu bildiğini, ancak doğruları halka anlatmak
istemediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, CHP'nin Anayasa Mahkemesine
başvurusu sayesinde, emeklilere refah artışından pay verileceğini
kaydetti.
''Kim kaymak tabakanın yanında, kim doğruları söylüyor, kim halktan,
emekliden, dar gelirliden yana CHP mi Başbakan mı?'' diye soran
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Eğer Sayın Başbakan, bu soruya çıkıp, Kasımpaşalı doğruluğu,
yiğitliğiyle cevap veriyorsa kendisini kutlayacağız. Çıkıp 'CHP, bunu
Anayasa Mahkemesine götürdüğü için emeklilere milli gelir artışından pay
vermek zorunda kaldık, emeklilerden özür diliyoruz' demesi ve CHP'yi, bu
ülkede sosyal adalete katkı verdiği için kutlaması lazım.
Bu yasada, kayıtdışıyı önlemek için hangi önlem getirdiniz? 5 milyon
insanın kayıtdışı çalıştığı bir ortamda, hangi ciddi sosyal güvenlik
reformu yapıyorsunuz? Sadece halkı biraz daha yolmak için, finans
dengelerini sağlamak için, faturayı gariban yurttaşa çıkarıyorsunuz.
Sayın Başbakan, CHP'nin takoz olduğunu söylüyor, 'bunların dikili ağacı
yok' diyor. Eğer Sayın Başbakan, bugün Başbakan olarak o koltukta
oturuyorsa, unutmasın ki onu CHP'ye borçludur. Kendi yakın tarihini dahi
bilmeyen bir kişinin cehaleti üzerine ancak bu kadar söylenebilir.''
-''AHLAKSIZLIĞIN BU BOYUTA ULAŞTIĞI YERDE''-
Erdoğan'ın, CHP'nin Anayasa Mahkemesine başvurusunu ''takoz'' olarak
nitelendirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, hiçbir siyasi parti liderinin,
hukuk adına yapılan başvuruları ''takoz'' olarak adlandıramayacağını
kaydetti.
Kılıçdaroğlu, mahkemeye başvurma hakkını, neredeyse suçlar duruma
getirmenin, hukuku içselleştirmiş bir başbakana yakışıp kayışmayacağını
sordu.
AK Parti'nin, Anayasaya aykırı yasal düzenlemeler yapmayı alışkanlık
haline getirdiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, ''Kullanılmış makinayı,
yeni diye TBMM'ye yutturmaya çalışan ve bunun için yasal düzenleme yapan
AKP, CHP'nin muhalefetiyle Genel Kurulda bu düzenlemeyi çekmek zorunda
kaldı. Ahlaksızlığın bu boyuta ulaştığı bir yerde CHP'ye 'dikili ağacı
yoktur' demenin, takdirini Başbakan'a bırakıyorum. Ahlaksızlık
sürecinde, doğruluk sürecinde kim nerededir'' diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, başbakanlık koltuğuna oturmasını
CHP'ye borçlu olduğunu savunarak, ''Kendi yakın tarihini dahi bilmeyen
bir kişinin cehaleti üzerine ancak bu kadar söylenebilir'' dedi.
Kılıçdaroğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın ''Herkesin sosyal güvence altında doğmasını hedefleyen
bir yasa, CHP tarafından engellendi. Bunun halkçılıkla alakası yok.
Bunlar halkçı olamaz. Bunlar, ülkede kaymak takımıyla birlikte
yürüyenler'' şeklindeki sözlerine yanıt verdi.
Erdoğan'ın ''nakaratı'' çok sevdiğini, aynı şeyleri yineleyerek, yeni
bir şey söylediğini sandığını savunan Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a, ''Hangi
CHP'li, hangi kaymak takımının yanında yer aldı?'' diye sordu.
Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın hangi kaymak tabakanın yanında yer aldığını
açıklayabileceğini belirterek, ''Naylon fatura düzenleyenleri bakan
yapanlar, acaba o kaymak tabakanın bir parçası değiller mi? Naylon
faturayı düzenleyenleri affetmek için yasa getirenler, acaba o kaymak
tabakanın, soygun düzeninin yanında değiller mi? Ramazan çadırında,
kendilerine özgü alan yaratıp, kaymak tabaka oluşturanlar kendileri
değiller mi?'' diye konuştu.
-''KASIMPAŞALI DOĞRULUĞU''-
Erdoğan'ın, CHP'nin ne söylediğini bilmediğini ve duymadığını,
önyargılarla hareket ettiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, CHP'nin, ''18
yaşın altındakilerin sosyal güvenliği olmaması için Anayasa Mahkemesine
başvurmadığını'' söyledi.
Başbakan Erdoğan'ın da bunu bildiğini, ancak doğruları halka anlatmak
istemediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, CHP'nin Anayasa Mahkemesine
başvurusu sayesinde, emeklilere refah artışından pay verileceğini
kaydetti.
''Kim kaymak tabakanın yanında, kim doğruları söylüyor, kim halktan,
emekliden, dar gelirliden yana CHP mi Başbakan mı?'' diye soran
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Eğer Sayın Başbakan, bu soruya çıkıp, Kasımpaşalı doğruluğu,
yiğitliğiyle cevap veriyorsa kendisini kutlayacağız. Çıkıp 'CHP, bunu
Anayasa Mahkemesine götürdüğü için emeklilere milli gelir artışından pay
vermek zorunda kaldık, emeklilerden özür diliyoruz' demesi ve CHP'yi, bu
ülkede sosyal adalete katkı verdiği için kutlaması lazım.
Bu yasada, kayıtdışıyı önlemek için hangi önlem getirdiniz? 5 milyon
insanın kayıtdışı çalıştığı bir ortamda, hangi ciddi sosyal güvenlik
reformu yapıyorsunuz? Sadece halkı biraz daha yolmak için, finans
dengelerini sağlamak için, faturayı gariban yurttaşa çıkarıyorsunuz.
Sayın Başbakan, CHP'nin takoz olduğunu söylüyor, 'bunların dikili ağacı
yok' diyor. Eğer Sayın Başbakan, bugün Başbakan olarak o koltukta
oturuyorsa, unutmasın ki onu CHP'ye borçludur. Kendi yakın tarihini dahi
bilmeyen bir kişinin cehaleti üzerine ancak bu kadar söylenebilir.''
-''AHLAKSIZLIĞIN BU BOYUTA ULAŞTIĞI YERDE''-
Erdoğan'ın, CHP'nin Anayasa Mahkemesine başvurusunu ''takoz'' olarak
nitelendirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, hiçbir siyasi parti liderinin,
hukuk adına yapılan başvuruları ''takoz'' olarak adlandıramayacağını
kaydetti.
Kılıçdaroğlu, mahkemeye başvurma hakkını, neredeyse suçlar duruma
getirmenin, hukuku içselleştirmiş bir başbakana yakışıp kayışmayacağını
sordu.
AK Parti'nin, Anayasaya aykırı yasal düzenlemeler yapmayı alışkanlık
haline getirdiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, ''Kullanılmış makinayı,
yeni diye TBMM'ye yutturmaya çalışan ve bunun için yasal düzenleme yapan
AKP, CHP'nin muhalefetiyle Genel Kurulda bu düzenlemeyi çekmek zorunda
kaldı. Ahlaksızlığın bu boyuta ulaştığı bir yerde CHP'ye 'dikili ağacı
yoktur' demenin, takdirini Başbakan'a bırakıyorum. Ahlaksızlık
sürecinde, doğruluk sürecinde kim nerededir'' diye konuştu.
