2008-05-07 - 18:17
AK Parti İstanbul Milletvekili Osman Yağmurdereli, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, kendisi hakkında ileri sürdüğü 'Kızılay Yönetim Kurulu üyeliğiyle' ilgili iddiaları ağır bir dille eleştirdi. Yağmurdereli, Kızılay Yönetim Kurulu üyeliğinden Şubat ayında istifa ettiğini söyledi.
-TBMM Haber Sitesi- AK Parti İstanbul Milletvekili Osman Yağmurdereli, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, kendisi hakkında ileri sürdüğü ''Kızılay Yönetim Kurulu üyeliğiyle'' ilgili iddiaları ağır bir dille eleştirdi.
2007 yılı Nisan ayında, Kızılay Yönetim Kurulu üyeliğine seçildiğini, aynı yıl Temmuz ayında yapılan genel seçimlerde de milletvekili olduğunu söyleyen Yağmurdereli, "Anayasa gereği, benim bu görevimden istifa etmem gerekirmiş. Bunu sorduğumda, iki yorum ortaya çıktı; Buradan bir maddi menfaat sağlanmadığı için böyle bir mecburiyet olmadığı söylendi. Ben de bu görevime zevk ve şerefle devam ettim." dedi.
"Kızılay Yönetim Kurulu üyeliğindeki tek amacım, Türk insanına, dünya insanına hizmet etmektir." diyen Yağmurdereli, Kızılay Genel Müdürlüğündeki çalışma odasına Kızılay telefonu haricinde ayrı bir hat çektirdiğini, kendisini ziyarete gelen misafirlerinin çay ve kahve parası için Kızılay'a ayda 250 milyon lira bağışta bulunduğunu söyledi.
"ÇOK GÜÇLÜ POLİTİKACI İSE GELSİN İSTANBUL'DAN BAĞIMSIZ MİLLETVEKİLİ SEÇİLSİN DE GÖRELİM"
Yağmurdereli, Kızılay Yönetim Kurulu üyeliğiyle ilgili olarak Genç'in sürekli kendisini gündeme getirdiğini söyleyerek, şunları kaydetti:
"Kızılay'da yönetim kurulu üyesi olmak bana göre şereftir. Burada maaş, huzur hakkı, herhangi bir maddi girdi yoktur. Sadece depremde, yangında, selde, felakette insanlara hizmet edersiniz. Ancak, kendisi 7-8 bin oy alarak, Tunceli halkını nasıl inandırmış ise gelip milletvekili olan bu kadar çok güçlü politikacı ise gelsin İstanbul'dan bağımsız milletvekili seçilsin de görelim. Tunceli'de 7500 oy almak kolay, orada gariban, fakir halka yalan söylemek de kolay.
TRT Genel Müdürü, 'Meclis Televizyonu bakımda, kameralar arızalandı, yayın yapmayacağız' dese, bir kere çıkıp kürsüden konuşmaz. Sadece Tunceli'ye mesaj vermek için çıkan konuşan bir şahıs. Kendisine, 'Zat', 'Şahıs' diyemiyorum, ismini anamıyorum. Mecliste bir ara maalesef Başkanvekilliği yaptı ve bir milletvekili onun suratına bir bardak su fırlattı. Ben o zaman çok üzülmüştüm; 'Bir Meclis Başkanvekili'nin yüzüne su fırlatmak ne kadar ayıp' diye düşünmüştüm. Ama şimdi görüyorum ki onun suratına sudan başka her şey fırlatılabilir, atılabilir. Kendisi bunu zorla sağlıyor. Alt seviyeden konuşarak kendisine cevap vermek istemezdim ama muhatabıma göre konuşuyorum."
"KENDİSİNİN PARK VE BAHÇELERDE BAHÇIVAN OLARAK ÇALIŞTIRILMASINI TALEP EDİYORUM"
Basın toplantısında Kamer Genç'e 'Kamber' diye seslenen Yağmurdereli, Genç'in sürekli kendi reklamını yapmak istediğini ileri sürerek şunları söyledi:
"Milletvekili süreci bittikten sonra ben Sayın Topbaş ya da Sayın Gökçek'ten rica edeceğim; kendisini park ve bahçelerde bahçıvan olarak çalıştırılmasını talep ediyorum. Kamer, 'ay' demek, ama ben ona bu ismi yakıştıramıyorum, o nedenle 'Kamber' diyorum. Kendisini esefle kınıyorum."
"İSTERSE KENDİSİ BENİ MAHKEMEYE VERİR, SAYISIZ GAYRİMENKULLERİNİN YANINA BİR DAİRE DAHA İLAVE EDEBİLİR"
Kendilerinin ülkenin bir çok sorunuyla uğraştıklarını ve böyle bir durumda çıkıp bir milletvekilini muhatap almanın kendisine utanç verdiğini ifade eden Yağmurdereli, "İsterse kendisi beni mahkemeye verir, sayısız gayrimenkullerinin yanına bir daire daha ilave edebilir."dedi.
Bir gazetecinin sorusu üzerine Yağmurdereli, Kızılay Yönetim Kurulu üyeliğinden Şubat ayında istifa ettiğini söyledi.
Babası Zeki Yağmurdereli'nin, 1961'de Adalet Partisi Trabzon Milletvekili olduğunu söyleyen Yağmurdereli, TBMM Basın Bürosu duvarında bulunan, dönemin TBMM Genel Kurulunu gösteren fotoğrafta babasını işaret ederek, basın toplantısını bu fotoğrafın altında yapmanın kendisini duygulandırdığını da sözlerine ekledi.
2007 yılı Nisan ayında, Kızılay Yönetim Kurulu üyeliğine seçildiğini, aynı yıl Temmuz ayında yapılan genel seçimlerde de milletvekili olduğunu söyleyen Yağmurdereli, "Anayasa gereği, benim bu görevimden istifa etmem gerekirmiş. Bunu sorduğumda, iki yorum ortaya çıktı; Buradan bir maddi menfaat sağlanmadığı için böyle bir mecburiyet olmadığı söylendi. Ben de bu görevime zevk ve şerefle devam ettim." dedi.
"Kızılay Yönetim Kurulu üyeliğindeki tek amacım, Türk insanına, dünya insanına hizmet etmektir." diyen Yağmurdereli, Kızılay Genel Müdürlüğündeki çalışma odasına Kızılay telefonu haricinde ayrı bir hat çektirdiğini, kendisini ziyarete gelen misafirlerinin çay ve kahve parası için Kızılay'a ayda 250 milyon lira bağışta bulunduğunu söyledi.
"ÇOK GÜÇLÜ POLİTİKACI İSE GELSİN İSTANBUL'DAN BAĞIMSIZ MİLLETVEKİLİ SEÇİLSİN DE GÖRELİM"
Yağmurdereli, Kızılay Yönetim Kurulu üyeliğiyle ilgili olarak Genç'in sürekli kendisini gündeme getirdiğini söyleyerek, şunları kaydetti:
"Kızılay'da yönetim kurulu üyesi olmak bana göre şereftir. Burada maaş, huzur hakkı, herhangi bir maddi girdi yoktur. Sadece depremde, yangında, selde, felakette insanlara hizmet edersiniz. Ancak, kendisi 7-8 bin oy alarak, Tunceli halkını nasıl inandırmış ise gelip milletvekili olan bu kadar çok güçlü politikacı ise gelsin İstanbul'dan bağımsız milletvekili seçilsin de görelim. Tunceli'de 7500 oy almak kolay, orada gariban, fakir halka yalan söylemek de kolay.
TRT Genel Müdürü, 'Meclis Televizyonu bakımda, kameralar arızalandı, yayın yapmayacağız' dese, bir kere çıkıp kürsüden konuşmaz. Sadece Tunceli'ye mesaj vermek için çıkan konuşan bir şahıs. Kendisine, 'Zat', 'Şahıs' diyemiyorum, ismini anamıyorum. Mecliste bir ara maalesef Başkanvekilliği yaptı ve bir milletvekili onun suratına bir bardak su fırlattı. Ben o zaman çok üzülmüştüm; 'Bir Meclis Başkanvekili'nin yüzüne su fırlatmak ne kadar ayıp' diye düşünmüştüm. Ama şimdi görüyorum ki onun suratına sudan başka her şey fırlatılabilir, atılabilir. Kendisi bunu zorla sağlıyor. Alt seviyeden konuşarak kendisine cevap vermek istemezdim ama muhatabıma göre konuşuyorum."
"KENDİSİNİN PARK VE BAHÇELERDE BAHÇIVAN OLARAK ÇALIŞTIRILMASINI TALEP EDİYORUM"
Basın toplantısında Kamer Genç'e 'Kamber' diye seslenen Yağmurdereli, Genç'in sürekli kendi reklamını yapmak istediğini ileri sürerek şunları söyledi:
"Milletvekili süreci bittikten sonra ben Sayın Topbaş ya da Sayın Gökçek'ten rica edeceğim; kendisini park ve bahçelerde bahçıvan olarak çalıştırılmasını talep ediyorum. Kamer, 'ay' demek, ama ben ona bu ismi yakıştıramıyorum, o nedenle 'Kamber' diyorum. Kendisini esefle kınıyorum."
"İSTERSE KENDİSİ BENİ MAHKEMEYE VERİR, SAYISIZ GAYRİMENKULLERİNİN YANINA BİR DAİRE DAHA İLAVE EDEBİLİR"
Kendilerinin ülkenin bir çok sorunuyla uğraştıklarını ve böyle bir durumda çıkıp bir milletvekilini muhatap almanın kendisine utanç verdiğini ifade eden Yağmurdereli, "İsterse kendisi beni mahkemeye verir, sayısız gayrimenkullerinin yanına bir daire daha ilave edebilir."dedi.
Bir gazetecinin sorusu üzerine Yağmurdereli, Kızılay Yönetim Kurulu üyeliğinden Şubat ayında istifa ettiğini söyledi.
Babası Zeki Yağmurdereli'nin, 1961'de Adalet Partisi Trabzon Milletvekili olduğunu söyleyen Yağmurdereli, TBMM Basın Bürosu duvarında bulunan, dönemin TBMM Genel Kurulunu gösteren fotoğrafta babasını işaret ederek, basın toplantısını bu fotoğrafın altında yapmanın kendisini duygulandırdığını da sözlerine ekledi.
