2008-01-30 - 13:30
Uras: "İnançla ilgili konuları Anayasa çerçevesinde çözme çabası modern bir anlayışın ürünü değildir. Bu yolla sağlanan bir özgürlük sorunlu olacaktır"
- TBMM Haber Sitesi- ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, AK Parti ve MHP'nin Anayasa ve YÖK Yasası değişikliğine eleştirilerde bulundu.
Uras, konunun kangren haline dönüştürüldüğünü iddia ederek, teklifin siyasal ve gündelik hayatta karmaşa yarattığını savundu.
"Sorununu ortaya çıkışında, siyasallaşmasında ve toplumsal gerilim haline gelmesinde hem ANAP'tan AKP'ye muhafazakar-sağ partilerin hem de 12 Eylülü Anayasa ve uygulamalarının savunucusu konumuna düşen CHP'nin ve bazı anayasal kurumların büyük rolü bulunmaktadır" diyen Uras, konunun siyasi güçler tarafından kuşatılmış olduğunu söyledi.
Türkiye'nin 12 Eylül 1980 darbesinden sonra türban sorununu sert olarak hissetmeye başladığını ifade eden Uras; " Peki alevi yurttaşlarımızın tarihi çok uzun yıllara dayanan sorunları az mı önemlidir? Kürt sorunu canlara mal olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. Bu alanda atılacak demokratik, acil adımlar önemsiz midir? Düşünce ve ifade özgürlüğü, hele 310. maddenin varlığı önemsiz midir? Kamu çalışanlarına grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı önemsiz midir?
Üniversitelerde bilimle uğraşmak yerine, kılıkla kıyafetle, saçlya sakalla uğraşılması akıl alır gibi değildir. Doğru üniversitelerde eğitim alacaklara, yani kamu hizmeti alanlara kılık kıyafet dayatılmamalıdır.
Peki diğer kadim sorunlarımıza dair güven sağlayıcı iklimi yaratacak hangi adımlar atılacaktır? AKP-MHP ikilisinin bu konulardaki acil önlemleri nelerdir? Ortada tatmin edici hiç bir öneri yoktur" dedi.
Demokrasi ve özgürlüklerin bir bütün olarak ele alınmadığını savunan Uras, sözkonusu Anayasa teklifine dair inanç, siyaset ve hukuk temelli itirazların yabana atılmaması gerektiğini söyledi.
"Başörtüsünün nasıl bağlanacağına ilişkin bir tanımın yasalara girmesi, Türkiye'nin yaşamakta olduğu son derece sağlıksız koşulları göstermektedir" diyen Uras, inançla ilgili sorunların Anayasa çerçevesinde çözülme çabasını doğru bulmadığını belirtti.
Uras, "Türkiye korku yayarak siyaset yapma anlayışından uzaklaşmalıdır" dedi.
Uras, konunun kangren haline dönüştürüldüğünü iddia ederek, teklifin siyasal ve gündelik hayatta karmaşa yarattığını savundu.
"Sorununu ortaya çıkışında, siyasallaşmasında ve toplumsal gerilim haline gelmesinde hem ANAP'tan AKP'ye muhafazakar-sağ partilerin hem de 12 Eylülü Anayasa ve uygulamalarının savunucusu konumuna düşen CHP'nin ve bazı anayasal kurumların büyük rolü bulunmaktadır" diyen Uras, konunun siyasi güçler tarafından kuşatılmış olduğunu söyledi.
Türkiye'nin 12 Eylül 1980 darbesinden sonra türban sorununu sert olarak hissetmeye başladığını ifade eden Uras; " Peki alevi yurttaşlarımızın tarihi çok uzun yıllara dayanan sorunları az mı önemlidir? Kürt sorunu canlara mal olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. Bu alanda atılacak demokratik, acil adımlar önemsiz midir? Düşünce ve ifade özgürlüğü, hele 310. maddenin varlığı önemsiz midir? Kamu çalışanlarına grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı önemsiz midir?
Üniversitelerde bilimle uğraşmak yerine, kılıkla kıyafetle, saçlya sakalla uğraşılması akıl alır gibi değildir. Doğru üniversitelerde eğitim alacaklara, yani kamu hizmeti alanlara kılık kıyafet dayatılmamalıdır.
Peki diğer kadim sorunlarımıza dair güven sağlayıcı iklimi yaratacak hangi adımlar atılacaktır? AKP-MHP ikilisinin bu konulardaki acil önlemleri nelerdir? Ortada tatmin edici hiç bir öneri yoktur" dedi.
Demokrasi ve özgürlüklerin bir bütün olarak ele alınmadığını savunan Uras, sözkonusu Anayasa teklifine dair inanç, siyaset ve hukuk temelli itirazların yabana atılmaması gerektiğini söyledi.
"Başörtüsünün nasıl bağlanacağına ilişkin bir tanımın yasalara girmesi, Türkiye'nin yaşamakta olduğu son derece sağlıksız koşulları göstermektedir" diyen Uras, inançla ilgili sorunların Anayasa çerçevesinde çözülme çabasını doğru bulmadığını belirtti.
Uras, "Türkiye korku yayarak siyaset yapma anlayışından uzaklaşmalıdır" dedi.
