2006-11-06 - 13:00
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, TBMM'de gazetecilerin katıldığı sohbet toplantısında gündeme ilişkin çeşitli değerlendirmelerde bulundu.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, TBMM'de gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında, eski Başbakan ve CHP'nin eski genel başkanlarından Bülent Ecevit'in vefatından duyduğu üzüntüyü dile getirdi. CHP Genel Sekreteri Önder Sav başkanlığındaki heyetin, bugün saat 03.00 civarında, Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit ve DSP Genel Başkanı Zeki Sezer'i ziyaret ettiğini söyleyen Anadol, CHP'nin, cenaze hazırlıkları da dahil, üzerine düşen ne varsa yapacağını ilettiklerini kaydetti.
Anadol, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın da Şili programını iptal ederek, yarın Türkiye'de olacağını ifade etti. Ecevit'in, Türk siyasi tarihinde önemli bir yeri olduğunu, ülkenin demokratikleşmesine imza attığını anlatan Anadol, Ecevit'in boşluğunun kolay doldurulamayacağını belirtti.
MEŞRUİYET TARTIŞMALARIYLA LEKELENMESİN
CHP'nin erken seçim istediğini yineleyen Anadol, 4 yılını doldurmuş, ''uzatmaları oynayan, milli iradeyi tam yansıtmayan'' 22. dönem parlamentosunun, cumhurbaşkanı seçmemesi gerektiğini söyledi.
Anadol, arkasında 5-10 tane dokunulmazlık dosyası bulunan, İstanbul Belediyesi'nden parlamentoya taşıdığı yolsuzluk dosyaları olan birisinin,
emrivakiyle Çankaya'ya çıkmasını istemediklerini ifade ederek, ''O nedenle erken seçim istiyoruz. Türkiye'nin en yüce mevkinin meşruiyet tartışmalarıyla daha baştan lekelenmesini istemiyoruz'' dedi.
Anadol, AK Parti'nin seçim kaçağı olduğunu, bu suçlarına CHP'yi de ortak etmek istediğini öne sürdü. CHP milletvekillerinin, AK Parti'lilere giderek, ''Erken seçim yapmayın, borçlarımız var'' dediği yönündeki iddialara işaret eden Anadol, hangi CHP'linin, kime, ne zaman bunu söylediğinin açıklanmasını istedi. Anadol, ''Bunları söyleyemezsen, yalancı, müfteri durumuna düşersin'' dedi.
Namuslu, dürüst, iş ve kredi takibi yapmayan, maaşından başka geliri olmayan bir milletvekilinin borçlu olmasından daha doğal bir şey olamayacağını belirten Anadol, borçlu olmak ile erken seçimden kaçmanın farklı şeyler olduğunu söyledi. Anadol, sözlerine şöyle devam etti: ''Erken seçimden kaçan sizsiniz. CHP, tüm milletvekilleriyle erken seçim önerisi vermeye hazırdır. Böyle bir öneri geldiğinde bizi destekleyecek misiniz, seçime evet diyecek misiniz? Demeyecekseniz, konuşmayın, konuştukça batıyorsunuz. Tutarsızlığınız halkta, hastalığınızın geçmediği, belirtilerinin konuşmalarınıza yansıdığı konusunda bir izlenim bırakıyor.''
Anadol, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın da Şili programını iptal ederek, yarın Türkiye'de olacağını ifade etti. Ecevit'in, Türk siyasi tarihinde önemli bir yeri olduğunu, ülkenin demokratikleşmesine imza attığını anlatan Anadol, Ecevit'in boşluğunun kolay doldurulamayacağını belirtti.
MEŞRUİYET TARTIŞMALARIYLA LEKELENMESİN
CHP'nin erken seçim istediğini yineleyen Anadol, 4 yılını doldurmuş, ''uzatmaları oynayan, milli iradeyi tam yansıtmayan'' 22. dönem parlamentosunun, cumhurbaşkanı seçmemesi gerektiğini söyledi.
Anadol, arkasında 5-10 tane dokunulmazlık dosyası bulunan, İstanbul Belediyesi'nden parlamentoya taşıdığı yolsuzluk dosyaları olan birisinin,
emrivakiyle Çankaya'ya çıkmasını istemediklerini ifade ederek, ''O nedenle erken seçim istiyoruz. Türkiye'nin en yüce mevkinin meşruiyet tartışmalarıyla daha baştan lekelenmesini istemiyoruz'' dedi.
Anadol, AK Parti'nin seçim kaçağı olduğunu, bu suçlarına CHP'yi de ortak etmek istediğini öne sürdü. CHP milletvekillerinin, AK Parti'lilere giderek, ''Erken seçim yapmayın, borçlarımız var'' dediği yönündeki iddialara işaret eden Anadol, hangi CHP'linin, kime, ne zaman bunu söylediğinin açıklanmasını istedi. Anadol, ''Bunları söyleyemezsen, yalancı, müfteri durumuna düşersin'' dedi.
Namuslu, dürüst, iş ve kredi takibi yapmayan, maaşından başka geliri olmayan bir milletvekilinin borçlu olmasından daha doğal bir şey olamayacağını belirten Anadol, borçlu olmak ile erken seçimden kaçmanın farklı şeyler olduğunu söyledi. Anadol, sözlerine şöyle devam etti: ''Erken seçimden kaçan sizsiniz. CHP, tüm milletvekilleriyle erken seçim önerisi vermeye hazırdır. Böyle bir öneri geldiğinde bizi destekleyecek misiniz, seçime evet diyecek misiniz? Demeyecekseniz, konuşmayın, konuştukça batıyorsunuz. Tutarsızlığınız halkta, hastalığınızın geçmediği, belirtilerinin konuşmalarınıza yansıdığı konusunda bir izlenim bırakıyor.''
