2006-03-21 - 12:00
BAŞBAKAN ERDOĞAN: ''BUGÜN KUTLANAN NEVRUZ BAYRAMI'NI GÖLGELEMEK İSTEYENLER VAR''
Erdoğan, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Bu ülkenin evlatlarını geçmişte sağ-sol diye böldüler, işçilerin kutladığı 1 Mayıs'ı istismar ettiler. Provokatörlerin niyetleri deşifre oldu. Bu kez bahar bayramımızı, nevruz neşemizi yeni çatışmalarla karalamak için istismar ediyorlar. Niyetleri bellidir'' dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, vatandaşlara,
''Kalplerimize nifak tohumu atmak isteyenlerle aranıza açıkça bir mesafe koyun''
çağrısında bulunarak, ''Bugün 81 vilayetimizde kutlanan, Türkiye dışında da 8 ülkede
törenlerle karşılanan Nevruz Bayramı'nı gölgelemek isteyenler var'' dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmaya,
''Bugüne kadar hangi meseleyle konuşursak konuşalım, söze hep Türkiye
ile başladık ve sözü hep Türkiye'ye getirdik. Çünkü bizim bir tek
derdimiz, bir tek meselemiz var; o da Türkiye'dir'' sözleriyle
başladı.
Partilerini kurdukları günden bu yana hep ''Her şey Türkiye için''
dediklerini hatırlatan Erdoğan, ''Ülke meselelerinin farklılaşması,
gündemin değişmesi, önümüzdeki konuların çeşitlenmesi; bizim dilimizi,
düşüncemizi, odaklandığımız hedefi değiştirmedi, değiştirmeyecektir''
diye konuştu.
Erdoğan hedeflerinin, Türkiye'ye adalet yolunda mesafe aldırmak
olduğunu belirterek, ''Hedefimiz, Türkiye'ye kalkınma yolunda mesafe
aldırmaktır. Hedefimiz, halkımızın yüzünü güldürmektir'' dedi.
Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Biz bu ülkeyi, bu bayrağı, bu istiklali, bu Cumhuriyeti kolay
kazanmadık. Çok ağır bedeller ödedik, çok çetin badireler atlattık.
Çok meşakkat, çok zahmetler çektik. Bugünlere öyle geldik. Biz, var
olma mücadelemizi 'Ya istiklal ya ölüm' diyerek kazandık. Hem de
imkansızlıklar, yokluklar içinde bu imtihanlardan geçerek tek vücut ve
bir millet olduk. Onun için de sahip olduklarımızın kıymetini çok iyi
biliyoruz; bilmek mecburiyetindeyiz.
Hiç kimse yanlış hesap yapmasın. Bizi millet yapan değerler, bu
aziz vatanda, bu yüce Cumhuriyette, bizlere şehitlerimizin emanetidir.
Biz, bu mukaddes emaneti, Çanakkale şehitlerinden, İstiklal Savaşı
şehit ve gazilerinden devraldık. Bunu, hiçbir zaman unutmadık,
unutmayacağız. Çocuklarımıza miras bırakacağımız en değerli varlığımız
da milli mücadele ruhudur. Çanakkale'yi geçilmez yapan o yüksek
ruhtur.''

-''DEFALARCA SAHNELENMİŞ OYUNLAR''-

Erdoğan, Türkiye'de defalarca sahnelenmiş bazı demode oyunların,
adeta yeniden sahnelenmek istendiğini bildirerek, sözlerini şöyle
sürdürdü:
''Tezgah kuranların en büyük özelliği, milletin sevincini
kursağında bırakmak üzerine hesap yapmalarıdır. Bu yüzden, bu milletin
neşesini, sevincini, huzurunu dikkatle izliyor, o sevinci, o neşeyi
gölgelemek için planlar yapıyor. Bazen inançlar üzerinden, bazen örf
ve gelenekler üzerinden ihtilaf çıkarmaya çalışıyorlar. Şimdi de böyle
bir durumla karşı karşıyayız.
Bugün 81 vilayetimizde kutlanan, Türkiye dışında da 8 ülkede
törenlerle karşılanan Nevruz bayramını da gölgelemek isteyenler var.
Bir zamanlar bu milletin evlatlarını, sağ-sol diye kamplara
böldüler. Yine bir zamanlar işçilerimizin kutladığı 1 Mayısları
istismar ettiler. İnsanlarımızı karşı karşıya getirdiler. Türkiye, o
günleri artık geride bıraktı. Provokatörlerin gerçek niyet ve
kimlikleri deşifre oldu. Ancak bu kez kendilerine yeni bir oyun alanı
buldular. Bu kez, bahar neşemizi, Nevruz bayramımızı yeni ihtilaflar,
yeni çatışmalar kurgulamak için istismar ediyorlar.
Açık söylüyorum, niyetleri bellidir. Bu milletin huzurunu, iç
barışını bozmak, nifak tohumları ekerek kardeşlik bağlarımızı
zayıflatmak istiyorlar. Bahar sevincimizi, kin ve nefretlerine alet
etmeye çalışıyorlar. Nevruz bayramını bir toplumsal gerilim alanına
dönüştürmeyi hedefliyorlar. Oysa bahar diriliştir, yeniden uyanıştır.
Bunu, böyle bilmemiz lazım.''
Baharın, toprağa atılan tohumun filizlenmesi, ağacın zümrüt
yeşile boyanarak çiçek açması olduğunu ifade eden Erdoğan, ''O halde
biz, onlara en güzel cevabı böyle vereceğiz, böyle veriyoruz'' dedi.
Nevruz bayramında millet olarak kardeşlik bağlarını
tazeleyeceklerini, birlik, beraberlik ve dayanışma ruhunu daha da
canlandıracaklarını kaydeden Erdoğan, ''Yaktığımız Nevruz ateşlerinde,
önce kalplerimizi ısıtacağız'' diye konuştu.

-ÇANAKKALE-

Erdoğan, bahara ''merhaba'' derken, taze bir ruhla birbirlerine
daha sıkı kenetleneceklerini vurgulayarak, şöyle konuştu: ''18 Mart
Çanakkale Zaferi'nin yıldönümünü nasıl aşkla, heyecanla kutladıysak,
Nevruzu da yeniden dirilişimizin habercisi olarak görecek, aynı aşkla,
aynı heyecanla kutlayacağız.
Bugün Anadolu'dan Kafkaslara, Orta Asya'dan Ortadoğu'ya uzanan
geniş bir coğrafyada bütün kardeş toplumlarla birlikte aynı neşeyi,
aynı sevinci paylaşacağız.
Malazgirt'ten Çanakkale'ye birlikteydik, İstiklal mücadelemizde el
eleydik, sırt sırtaydık, omuz omuzaydık. Allah'ın izniyle tek millet,
tek vatan, tek bayrak olarak sonsuza kadar birlikte olacağız.
Hiç kimse mukaddes değerlerimizi ya da kadim geleneklerimizi
istismar ederek bir yere varamaz, varamayacaktır. Bizim özümüz,
istikametimiz birdir. Bunun aksini düşünenler, dönüp Çanakkale'ye
baksınlar. Sadece orada bulacakları cevap bile onlara fazlasıyla
yeter. Şehitliklerimizi gezdikleri zaman orada görecekleri
şehitlerimizin adresleri, onlara en büyük cevaptır. Bu toprakların en
doğusundan en batısına, en kuzeyinden en güneyine kadar o körpe
yavruların oraya nasıl gelip, o şahadet mücadelesine inanarak, bu
vatan topraklarına sahip çıktıklarını görecekler.
Bugün aziz milletimden özellikle bir şeyi rica ediyorum, o da
şudur; kalplerimize nifak tohumu atmak isteyenlerle aranıza açıkça bir
mesafe koyun. Ben, bütün vatandaşlarımızın bu mesafeyi koyduğuna
inanıyorum.
Kimse, sosyal hayatın getirdiği bazı sorunları, bazı meseleleri,
bazı sembolleri nifak alameti olarak yorumlamaya çalışmasın. Kimse,
halkımızın dirlik ve düzeninden huzursuzluk üretme çabasına girmesin.
Biz, sevinçte de kederde de bir ve beraberiz. Dün kurbanlarımızı
paylaştık, bugün Nevruzumuzu paylaşıyor, baharı selamlıyoruz. Yarın,
23 Nisan'da çocuklarımızın gözündeki ışığı takip edeceğiz. Daha sonra
1 Mayıs'ta emeğin, alın terinin selamlandığı günü kutlayacağız...''

-''BİR SINIF...''-

Erdoğan, ''bir sınıfın, bir zümrenin, bir ırkın, bir kabilenin
penceresinden dünyaya bakmadıklarını'' vurgulayarak, bugüne kadar da
hiç bakmadıklarını, bundan sonra da bakmayacaklarını söyledi.
Türk milletine ne tarihteki varlığını, ne de bugünü, kimsenin
hiçbir zaman kavmiyet esasında tanımlattıramadığını, bundan sonra da
tanımlattıramayacağını dile getiren Erdoğan, ''Kavmiyet, kabile fikri,
bizim medeniyetimize daima dar gelmiştir. Bunu, böyle bilmeliyiz.
Tarihi tecrübemiz de bunu doğrular'' diye konuştu.
Erdoğan, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Çanakkale
şehitleri ve gazilerini rahmet, minnet ve şükranla andığını belirtti.
Erdoğan, ''Onların hatıraları, bu vatan, bu millet, bu bayrak var
oldukça bizimle birlikte yaşayacaktır'' dedi.
Erdoğan, tüm vatandaşların Nevruz bayramını kutlayarak,
''Milletimizin baharı ebedi olsun'' dileğinde bulundu. dileğinde bulundu.

Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, Edirne ve
çevresinde yaşanan sel felaketine değindi. Erdoğan, aşırı yağışlar
nedeniyle Bulgaristan'ın, her yıl görüşülüp konuşulmasına karşılık
baraj kapaklarını yine kontrolsüz şekilde açması sonucunda Tunca ve
Meriç nehirlerinin taştığını ve bölgede sel baskını yaşandığını
anlattı.
Son 22 yıldaki en büyük sel felaketinin yaşandığını belirten
Erdoğan, taşkınlar sonucu 31 bin hektar tarım arazisinin zarar
gördüğünü bildirdi. Hükümet olarak ilgili kurumlar aracılığıyla
bölgedeki insanların yardımına koşmak için ilk günden itibaren
insanları seferber ettiklerini belirten Erdoğan, felaketin yaşandığı
gün Edirne'de oluşturulan kriz merkezinin, halen faaliyetlerini
sürdürdüğünü kaydetti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ile Bayındırlık ve
İskan Bakanı Faruk Özak'ın, felaketin yaşandığı ilk gün, İçişleri
Bakanı Abdülkadir Aksu'nun ise daha sonra bölgeye giderek
incelemelerde bulunduğunu ifade eden Erdoğan, bugün de Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'in, yerinde tespitleri yapmak için bölgeye
gideceğini kaydetti.
Erdoğan, Başbakanlık Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü
ve Afet İşleri Genel Müdürlüğü eliyle bölgeye 1,5 trilyon (1,5 milyon
YTL) gönderildiğini belirterek, ayrıca Kızılay ve Meteoroloji Genel
Müdürlüğü'nün, ellerinden gelen gayretle çalışmalarını sürdürdüğünü,
aynı şekilde TSK'nın da çalışmalara katkıda bulunduğunu kaydetti.
Güvenlik nedeniyle bölgedeki okulların tatil edildiğini, güvenlik
güçlerinin, mağdur olanları bulundukları yerlerden tahliye ederek
sosyal tesislere yerleştirdiklerini anlatan Erdoğan, Kızılay'ın açtığı
aşevinden, mağdur vatandaşlara günde 3 öğün sıcak yemek ve kumanya
dağıtımına da başladığını ifade etti.

-''KALICI ADIM ATMAKTAN YANAYIZ''-

Erdoğan, felaketin, bölge insanlarına önemli zorluklar
getirdiğini, Hükümet olarak mağdur insanların sırtındaki yükü bir
nebze olsa da hafifletmek için bazı destek tedbirlerini almayı
planladıklarını ve bu çalışmanın sürdürüldüğünü anlatarak, şöyle devam
etti:
''Geleceğe yönelik olarak ne gibi tedbirler alabiliriz, bunun en
ideal çalışmasını, şüphesiz ki bölgede Vali başta olmak üzere tüm
sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarıyla görüşerek, orada önemli
bir adımı atacağız. Ama bu adım geçici bir adım mı yoksa kalıcı bir
adım mı olacak? Bizim bu noktadaki düşüncemiz, kalıcı bir adım
atmaktan yanadır.
Ama bunu spekülasyon aracı olarak kullanmak, maalesef bizi
üzmektedir. Yani ana muhalefet partisinin, hala aynı anlayış ve
mantıkla, bu sel felaketinin bir Hükümet sorunu olduğunu ifade etmesi
kadar çirkin, yakışıksız bir yaklaşım tarzını anlamak mümkün değil.
Burada Hükümet'in aldığı tedbirlerin yetersizliği sebebiyle sel
felaketinin olduğunu gündeme getirmesi, bunu konuşması... Bunlar artık
çok aciz, çok basit, yakışmayan ifadeler... Bunlar doğal afetler.
Dünyayı görüyorsunuz, ABD'nin başına gelenleri biliyorsunuz. Aynı şeyi
Japonya, dünyanın diğer ülkeleri, en gelişmiş ülkelerinde bu tür
felaketlerin nasıl olduğunu biliyorsunuz.
'Burada ben neler yapabilirim, bu konuda nasıl yardımcı
olabilirim', bunu konuşmuyor. Yara üstüne, kendine göre yara veya
'ondan ben nasıl rant sağlarım'... Sen yine oradan rant sağlamaya
devam et. Ne kadar sağlayacaksın görürüz. Ama biz çalışmaya devam
edeceğiz.''
Başbakan Erdoğan, dün gece Edirne Valisi ile görüştüğünü
belirterek, ''Kendisine, 'Halkın nabzını alın, özellikle Karaağaç
bölgesindeki yapılanmada nasıl müdahaleniz olabilir, oradaki
vatandaşları tekrar oraya mı taşıyacağız?' dedim. Çünkü oradaki
konutlar kaçak. Yoksa onları yine oradaki vatandaşların kültürüne
uygun olarak, daha uygun bölgelere TOKİ ile anlaşma yaparak, kısa
zamanda nasıl yapabiliriz. Buna yönelik bir çalışmayı, Sayın Valimize
emrettik. Bu adımı atacak, ona göre bir yapılanmanın içine gireceğiz''
dedi.

-EDİRNE'NİN ÖDEMELERİ-

Edirne genelinde BAĞ-KUR ve SSK prim ödemelerinin 6 ay süreyle
ertelendiğini, sel felaketinden etkilenen çiftçileri rahatlatmaya
dönük bazı kararları da dün Bakanlar Kurulu'nda aldıklarını hatırlatan
Erdoğan, şunları söyledi:
''Geçen sene 15 Temmuz itibariyle ödenen pamuk, ayçiçeği, soya,
kanola ve mısır, yağlı tohumlara ilişkin prim ödemelerini, bu yıl
Nisan ayına çekiyoruz. Tüm Türkiye genelinde bu ödemeyi Nisan ayında
yapacağız. Ama Edirne'nin ödemesini bu hafta yapacağız. Ayrıca yine
pancarla ilgili, yaklaşık 7 trilyonluk, Edirne'ye ait bir alacak
vardı. O Nisan ayında ödenecekti. Onun da bugünden itibaren ödenmesi
için talimat verdik.''
Başbakan Erdoğan, bu kapsamda yağlı tohumlarla ilgili toplam 823
trilyon liranın (823 milyon YTL) 529 trilyonluk (529 milyon YTL)
kısmının pamuk üreticilerine, 140 trilyon liranın (140 milyon YTL)
ayçiçek üreticilerine ödeneceğini, bu ödemenin Nisan ayında
çiftçilere yapılacağını bildirdi.
Bölgedeki su ve enerjiye yönelik sıkıntıların aşılması için
gerekli önlemlerin aldığını da belirten Erdoğan, hafta sonunda Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ın bölgeye giderek nerede ne sıkıntı olduğunu,
yerinde tespit edeceğini söyledi. Erdoğan, Türk insanının dünyaya
örnek dayanışma ruhuna sahip olduğunu, bu dayanışma ruhunu bu olayda
gösterdiğini belirterek, el ele vererek, yaşanan sıkıntıların da kısa
sürüde aşılacağını söyledi. Erdoğan, selde can kaybı olmamasının
sevindirici olduğunu, vatandaşların yaşadıkları sıkıntının geçici
olduğunu ve bu badirenin atlatılacağını bilmeleri gerektiğini
vurguladı. Sel yüzünden kapanan 3 okuldan 2'sinin açıldığını,
diğerinin, mağdur vatandaşların iskanı için kullanıldığını belirten
Erdoğan, bu okulun da kısa sürede eğitime açılacağını kaydetti.
Erdoğan, konuşmasını tamamlarken, Edirnelilere ''geçmiş olsun''
dileğinde bulunarak, ''Allah bu tür felaketleri bir daha yaşatmasın''
dedi.
Erdoğan, grup toplantısından ayrılırken bazı vatandaşların da
sorunlarını dinledi. Aktif Emekli Kadınlar Derneği Genel Başkanı
Müyesser Turfan, Başbakan Erdoğan'dan, emeklilerin enflasyondan
kaynaklanan 200 YTL'lik farklarının ödenmesini istedi. Turfan, ayrıca
İmar Bankası'nın off-shore hesaplarında binlerce emeklinin parasının
bulunduğunu belirterek, Erdoğan'dan, bu konudaki Danıştay ve Yargıtay
kararlarının uygulanmasını talep etti.

-MERCEDES FABRİKASI MÜDÜRÜ DE İZLEDİ-

Aksaray'daki Mercedes Kamyon Fabrikası Müdürü Hans Ulricih Maik de
grup toplantısına katıldı. Bir tercüman, Başbakan Erdoğan'ın
sözlerini, anında Maik'e tercüme etti.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından grup toplantı salonundan
ayrılırken, Maik ile görüştü.
Maik'e refakat eden AK Parti Aksaray Milletvekili Ali Rıza
Alaboyun, Maik'in fabrikanın müdürlüğüne yeni atanması nedeniyle
Başbakan Erdoğan'a nezaket ziyaretinde bulunduğunu söyledi.
Hans Ulricih Maik'in, Erdoğan'ı fabrikaya davet ettiğini belirten
Alaboyun, Başbakan Erdoğan'ın da Aksaray'a gelince Mercedes
fabrikasını ziyaret edeceğini söylediğini kaydetti.