TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin görüşmelerine başlandı.
Komisyon, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı.
Komisyonda, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Nükleer Düzenleme Kurumunun bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları da görüşülecek.
İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın sunumuna geçmeden önce söz istedi.
Usta, muhalefet olarak görevlerinin hükümet ve bakanlıkların yaptığı işleri denetlemek olduğunu belirterek, "Komisyonlarda önergelere, son kısımlara geldiğimizde 'arkadaşlar bu saatte bu kadar önerge olur mu, evimize gidelim' şeklinde bazı arkadaşların serzenişleri oluyor, bize 'görevinizi yapmayın' demek oluyor, bunu kabul etmiyoruz, önergelerin gerekçelerini açıklamak zorundayız." dedi.
AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem, "Muhalefetin sesini kesmek diye bir şey yok. Tutanaklara baksak, zaman açısından baksak belki bizlerin 2-3 katı konuşmalar var ki doğaldır. Önergeler konusunda gerekirse bir önerge de verebiliriz. Sonu olmayan, önergenin gerekçesi dışında bir konuşma üslubu gelişmekte. Bu hepimizin hakkına girmektir." ifadelerini kullandı.
Bayraktar, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçelerine ilişkin sunum yaptı.
Türkiye'nin zengin yeraltı kaynaklarına sahip olduğunu, üretilen maden çeşitliliği açısından dünyada yedinci sırada yer aldığını belirten Bayraktar, bu alandaki potansiyeli ekonomiye kazandırmak için "Önce İnsan, Sonra Çevre ve Sonra Katma Değerli Madencilik" vizyonuyla çalıştıklarını söyledi.
Bayraktar, madencilik sektörünün daha güvenli ve sürdürülebilir olması amacıyla 2023'te 8 bin 828, bu yıl ekim sonu itibarıyla ise 7 bin 833 sahada denetim yaptıklarını ifade ederek, söz konusu denetimlerde radar, sonar, drone, elektronik takip ve dijital uyarı sistemleri gibi teknolojilerin kullanıldığını ve yıl sonuna kadar yaklaşık 9 bin saha denetim sayısına ulaşmayı hedeflediklerini kaydetti.
Şubatta Erzincan İliç'teki altın madeninde heyelan meydana geldiğini anımsatan Bayraktar, "Olayın hemen ardından İliç'teydik. Devletimiz de elindeki tüm imkan ve kabiliyetleriyle adeta seferber oldu. Toprak altında kalan 9 işçimizin arama kurtarma çalışmalarını bilfiil yerinde koordine ettik. Kesintisiz olarak bir ay boyunca burada kaldık, vatandaşlarımızın acılarını paylaştık. Hem onları hem ülke kamuoyunu şeffaf, açık ve samimi bir şekilde bilgilendirdik. Meclisimiz de bir araştırma komisyonu kurarak büyük bir titizlikle bu konuyu ele almıştır. Konuyla ilgili yasal süreci yakından takip ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Madenciliği çevreyle uyumlu şekilde yürüterek, faaliyetlerin sonlandığı alanların doğaya yeniden kazandırıldığına işaret eden Bayraktar, rehabilitasyon çalışmaları kapsamında bugüne kadar 45 ilde 9 bin hektar rehabilitasyon alanına 21 milyon adet ağaç dikildiğini dile getirdi.
Bayraktar, yeraltı kaynaklarını ortaya çıkarmak amacıyla kurulan Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün (MTA), son 10 yılda ortalama 670 bin metre sondaj gerçekleştirerek yeni rezervlerin tespitini sağladığını ve bu rezervlerin önemli bir kısmının ekonomiye kazandırıldığını anlatarak, şöyle devam etti:
"Madencilik sektörünün bugünkü fiyatlarla, Gayrisafi Yurtiçi Hasıla içinde 65 milyar lira olan hacmini 20 yıl gibi bir sürede 4 katına çıkararak 2023 yılında 270 milyar liraya ulaştırdık. Aynı süre zarfında maden ihracatımızı da 7 kat artırarak 2023 yılında 5,7 milyar dolara çıkardık. Dünyadaki rezervin yüzde 73'üne sahip olduğumuz bor madeninde yüzde 60'ın üzerinde küresel pazar payıyla bu alanda liderliğimizi sürdürüyoruz. Bu çerçevede, 2024 yılında 2,5 milyon ton bor ürünleri satışı karşılığında, yüzde 97'si ihracat olmak üzere 1,3 milyar dolar satış gerçekleştirerek bir rekor kıracağız."
Ham madde arz güvenliği kapsamında, Asya'dan Afrika'ya farklı coğrafyalarda çalışmaların sürdüğüne dikkati çeken Bayraktar, Nijer'de arama çalışmaları yürütülen altın sahalarından birinde 2025 yılında ilk üretime başlamayı planladıklarını söyledi.
Bayraktar, 2023'te kömür ve altın dahil, ara ve uç ürünler hariç olmak üzere, toplam madencilik ithalatının yaklaşık 40 milyar dolar olduğunu, bu kapsamda maden üretimini güvenli ve sürdürülebilir şekilde artırmak için çalıştıklarını ifade etti.
Yeşil dönüşümün ana unsurları olan yenilenebilir enerji, elektrik depolama ve elektrikli araç teknolojilerinin yanı sıra savunma sanayi gibi ileri teknoloji alanlarında nadir toprak elementleri başta olmak üzere kritik ve stratejik madenler kullanıldığını aktaran Bayraktar, Eskişehir Beylikova'da keşfedilen dünyanın ikinci en büyük Nadir Toprak Elementleri rezerv sahasındaki üretimi geliştirerek, bu alanda önemli bir küresel tedarikçi haline gelmeyi hedeflediklerini kaydetti.
Bayraktar, Türkiye için kritik ve stratejik madenler yol haritasının gelecek günlerde kamuoyuyla paylaşılacağını bildirdi.
- "2025 yılında 143 arama sondajı yapmayı hedefliyoruz"
Bakan Bayraktar, geçen yıl 49 milyon ton ham petrol ve petrol ürünleri, 4 milyon ton LPG ve 50 milyar metreküp doğal gaz ithalatı yapıldığını, 2023 yılı toplam enerji ithalatı faturasının yaklaşık 70 milyar dolar olduğunu bildirdi.
Yüksek ithalat rakamlarının dış ticaret açığına olumsuz etkisiyle mücadele etmek için yurt içi ve yurt dışında arama ve üretim faaliyetlerinin artırıldığının altını çizen Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu amaç doğrultusunda dört derin deniz sondaj gemisi, iki sismik araştırma gemisi ve destek gemilerinden oluşan dünyanın en önemli ve modern arama ve üretim filolarından birini kurduk. Aynı zamanda bu alanda tersine beyin göçünü de sağlayarak kendi insan kaynağımızı güçlendirdik. Bu sayede 2020 yılında Karadeniz'de tarihimizin en büyük doğal gaz keşfini gerçekleştirdik. Deniz yüzeyinin 4 bin metre altından çıkardığımız doğal gazı karaya, 170 kilometre mesafeden Filyos'a ulaştırarak vatandaşlarımızın kullanımına sunuyoruz. Yani Karadeniz'in tabanına Ankara-Bolu otoyolu mesafesi kadar adeta bir gaz otobanı inşa ettik. Sakarya Gaz Sahası'nda geçtiğimiz yıl bütçe görüşmeleri döneminde günlük 3,8 milyon metreküp olan üretimimiz bugün itibarıyla yaklaşık iki katına ulaşarak 7 milyon metreküpe çıkmıştır. Diğer sahalarımızla birlikte toplam yurt içi üretimimizi günlük 8 milyon metreküpe yükselterek, 3,5 milyon hanemizin ihtiyacını kendi doğal gaz üretimimizle karşılar hale geldik."
Bayraktar, Sakarya Gaz Sahası'ndaki üretimin artırılması için yapılan planlama kapsamında bir adet yüzer üretim platformunun envantere eklendiğine işaret ederek, deniz üstünde bir sanayi tesisi olan ve 2026 yılında üretime alınacak platform ile günlük üretimin 20 milyon metreküpe çıkarılacağını, böylece hanelerin yarısının doğal gaz ihtiyacının yerel gaz ile sağlanacağını vurguladı.
Mevcut sahada üretim artırılırken, yeni sahalarda sondajların devam ettiğini belirten Bayraktar, Karadeniz'de saha geliştirme çalışmaları kapsamında Abdülhamid Han gemisinin 9 Kasım'da yeni sondaja başladığını söyledi. Bayraktar, petrolde, daha önce arama yapılmayan bölgelere odaklandıklarını, bu çerçevede Şırnak, Gabar'da Türkiye'nin kara alanlarındaki en büyük petrol keşfine imza atıldığını ifade etti.
Gabar'da günlük üretimin 57 bin varilin üzerine çıktığının altını çizen Bayraktar, "Keşfini yaptığımız petrol rezervimizi milletimizin istifadesine sunmak için dağlarda toplam 540 kilometre yol yaparak bu üretimi gerçekleştirdik. Gabar ve civarında farklı sahalarda yeni keşif kuyularını da açmaya devam ediyoruz. 2024 yılında, Şırnak, Hakkari, Van başta olmak üzere toplam 84 sondaj tamamlanmış olup bu rakamı yıl sonunda 103'e çıkaracağız. Bu sayede 66 milyon varillik yeni rezerv keşfettik. 2025 yılında ise 143 arama sondajı yapmayı hedefliyoruz. Sakarya Gaz Sahası ve Gabar Bölgesi başta olmak üzere üretim alanlarımızı genişletmek ve üretimimizi artırmak için TPAO önümüzdeki yıl 143 milyar liranın üzerinde yatırım yapacak." diye konuştu.
Bayraktar, yurt dışındaki sahalarda gerçekleştirilen 40 bin varillik üretimle birlikte günlük toplam 155 bin varilin üzerinde petrol üretildiği bilgisini paylaşarak, 6,3 milyon otomobilin yakıt ihtiyacının karşılandığını dile getirdi.
- Doğal gaz giriş kapasitesi artırıldı
Ulusal doğal gaz şebekesine giriş noktasının 14'e, günlük giriş kapasitesinin 455 milyon metreküpe çıkarıldığını anlatan Bayraktar, doğal gaz tedarik çeşitlendirmesi için zaruri olan 2'si sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) terminali, 3'ü Yüzer LNG Depolama ve Gazlaştırma Ünitesi (FSRU) olmak üzere 5 adet gazlaştırma tesisinin toplam giriş kapasitesinin 161 milyon metreküpe ulaştığını söyledi.
Bayraktar, dünyadaki altıncı büyük şebeke olan, yaklaşık 20 bin kilometre uzunluğundaki doğal gaz iletim hattının yanında, şehirlerde 208 bin kilometreyi bulan doğal gaz dağıtım hatları bulunduğunu ifade ederek, söz konusu yatırımlar sayesinde farklı tedarik kaynaklarından gereken zamanda ve miktarda doğal gaz temin etme esnekliğine kavuşulduğunu bildirdi.
Mevcut durumda 5,8 milyar metreküp olan yer altı doğal gaz depolama kapasitesinin 2028'de 12 milyar metreküpe yükseltilerek kullanılan doğal gazın yüzde 20'den fazlasının depolanabileceğini belirten Bayraktar, "81 ilimizde 885 yerleşim yeri ve 222 Organize Sanayi Bölgesine doğal gazı ulaştırdık. Sadece son bir yılda 92 yerleşim yerine doğal gaz arzı sağladık. Türkiye artık kendi gazını üreten, kaynak ve güzergah çeşitliliğini sağlamış güçlü altyapısı ve tedarik portföyü sayesinde ihracat kabiliyeti kazanmış, Avrupa'nın da arz güvenliğine katkı sağlayan enerjide merkez ülke konumuna gelmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
Bayraktar, yurt içi ve yurt dışında arama çalışmalarının sürdüğüne işaret ederek, Oruç Reis gemisinin Somali'de her biri 5 bin kilometrekare olan üç ruhsat sahasında üç boyutlu sismik arama faaliyeti yürüttüğünü söyledi.
- Doğal gazda tedarik anlaşmaları uzatıldı
Doğal gaz tedariki kapsamında, Cezayir'le olan LNG anlaşmasının 2027 yılı sonuna kadar, Azerbaycan ile bu yıl sona erecek doğal gaz tedarik anlaşmasının ise 2030 yılı sonuna kadar uzatıldığı bilgisini paylaşan Bayraktar, "BOTAS¸, uluslararası firmalarla yıllık 5,6 milyar metreküplük uzun dönemli LNG tedarik anlaşmaları imzalamıştır. Uzun vadeli LNG tedarik anlaşmaları, sadece ülkemiz için değil bölgemiz ve Avrupa için de doğal gaz arzının çeşitlendirilmesinde ve arz güvenliğinin tesisinde çok kritik bir rol oynamaktadır." dedi.
Türkiye'nin aralarında Cezayir, ABD, Katar, Umman, Nijerya gibi ülkelerin yer aldığı, 34 farklı ülke ile doğal gaz ticareti yaptığını anlatan Bayraktar, şunları kaydetti:
"Doğal gazda hedefimiz tedarik tarafını yeniden şekillendirerek ve çeşitlendirerek daha rekabetçi fiyatlarla doğal gaz tedarik edebilmektir. Ülkemizin yıllık ortalama 50 milyar metreküp doğal gaz tüketimi dikkate alındığında bugüne kadar yaptığımız altyapı yatırımlarıyla yıllık 80 milyar metreküp doğal gaz arzı sağlayabilecek durumdayız. Enerji ticaret merkezi olma potansiyelimizi gerçeğe dönüştürerek ihtiyacımızın üzerinde tedarik ettiğimiz doğal gazı güçlü altyapımız sayesinde ihraç etmeye başladık. Bu çerçevede, Bulgaristan ve Yunanistan’ın yanı sıra sınırımızın olmadığı Macaristan, Romanya, Sırbistan ve Kuzey Makedonya'ya da doğal gaz ihraç ediyoruz."
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekilleri, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının 2025 yılı bütçesi üzerinde görüşlerini dile getiriyor.
CHP Grubu adına Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, AK Parti'nin enerji politikasının kamu zararları ile dolu olduğunu savunarak, AK Parti'nin yanlış enerji politikası nedeniyle Türkiye'de elektrik üretiminin yüzde 83'ünü özel şirketler, sadece yüzde 17'sini kamunun yaptığını söyledi.
Elektrik dağıtımının yüzde 100'ünü özel şirketlerin yaptığını, perakende elektrik satışının da aynı şekilde olduğunu belirten Yavuzyılmaz, AK Parti eliyle bazı özel şirketlerin enerji alanında "kartel" durumda olduğunu öne sürdü.
Yavuzyılmaz, Temmuz ayında asgari ücrete bir zam yapılmadığını anımsatarak, "Konut elektriğine yaptığınız zam oranı yüzde 38. Faturayı oluşturan 2 kalemden biri olan enerji bedeline yüzde 2,46 zam yaparken, özel elektrik dağıtım şirketlerinin kasasına girecek olan dağıtım bedeline yüzde 58,94 zam yaptınız. 8 yıldır kalıcı yaz saati uygulaması yapıyorsunuz. Sizin yüzünüzden çocuklar, çalışanlar, vatandaşlar, sabah karanlıkta uyanıyor, okula ve işe gidiyor. Uyanınca ilk işleri lambayı açmak oluyor. Yaptığınız kalıcı yaz saati uygulamasında enerji tasarrufu, iş verimi, ekonomik fayda yok, ayrıca toplum sağlığını bozuyor, sosyal hayata da zarar veriyor." diye konuştu.
DEM Parti Tunceli Milletvekili Ayten Kordu ise bakanlığın bütçesinde toplum ve yaşam alanların yararına bir şey göremediklerini belirterek, bütçede özel şirketlerin daha fazla nasıl kazanacağı üzerine kurulan bir anlayış olduğunu savundu.
Kordu, "Elektrik ve doğal gaz kullanımı konusunda çok ciddi sıkıntı var. İnsanlar doğal gaz kullanamıyorlar. Elektrik faturalarını ödeyemeyenler var. Elektrik kullanamayan köyler var." dedi.
İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta da Türkiye'nin doğal gaz, petrol çıkarmasına çok sevindiğini ancak ekonomik olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Bakana "Sakarya gaz sahası, ekonomik mi?" sorusunu yönelten Usta, şunları kaydetti:
"Hesaplamalar ve verilere göre, bugüne kadar bu iş için 15 milyar dolarlık yatırım yapıldı. Hesap yaptığımda, 1 milyar dolarlık yıllık Sakarya gaz sahasının bize getirisi. Önümüzdeki yıllar artacak illa ki. 15 milyar dolar kendi paramız olsa, kullanalım problem değil. Ama dışarıdan borçlanarak alıyoruz. Yatırdığımız paranın sadece faizini tahsil edebilecek durumdayız Sakarya gaz sahasında. Elbette arz güvenliği önemli. Ama Rusya'ya bu kadar bağımlı kalmamalıydık. Bütün anlaşmalar Rusya ile yapılıyor. Aldığımız her bir borcun ne anlama geldiğini ölçüp bakmamız lazım. Emsal ülkelerin gelirlerine göre baktığımızda akaryakıtı pahalı kullanıyoruz. Salt fiyat değil, gelire göre de bakmak lazım. Özellikle motorin çok pahalı. Ekonomik rekabet gücü açısından ciddi bir sıkıntı yarattığını görmek gerekiyor diye düşünüyorum."
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekilleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2025 yılı bütçesi üzerinde görüşlerini dile getirdi.
Saadet Partisi Grubu adına konuşan Ankara Milletvekili Mesut Doğan, 9 ay önce Erzincan'ın İliç ilçesinde toprak kayması nedeniyle yaşamını kaybeden işçileri anımsattı. Söz konusu olayda sorumlu ya da sorumluların belirlenemediğini söyleyen Doğan, maden işletmeciliğini teşvik ederken kamu kurumlarının kar, zarar ve risk analizi yapmadığını savundu.
Doğan, "Amaç para kazanmak. Öyle olmamalı ama yaklaşımın en tepe noktasında para kazanmak varsa, gerçekten para kazanıyor muyuz diye baktım, kazandığımız da yok. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının rakamlarına göre söylüyorum, İliç'te 12 yıl içerisinde günlük kazancımız 600 bin lira. Günlük 600 bin lira karşılığında koskoca bir şehri tehlikeye attık. Çevreyi tehlikeye attık." ifadesini kullandı.
MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, Bakanlığın bütçesinin, Türkiye'nin enerji alanında kaydettiği mesafeyi, dünyadaki rolünü, yenilenebilir enerji ve madencilikteki başarılarını daha ileriye taşıyacak bir vizyonu desteklediğini belirtti. Enerjinin, kalkınmanın itici gücü olduğuna işaret eden Aksu, şunları kaydetti:
"Karadeniz'de keşfedilen 710 milyar metreküp doğal gaz rezervi, ülkemizin enerji bağımsızlığı hedefi doğrultusunda attığı dev bir adım olmuştur. Bu keşif, Türkiye'nin doğal gaz ihtiyacının önemli bir kısmını yerli kaynaklarla karşılamasına ve dışa bağımlılığı azaltmasına katkı sağlayacak; ülkemizin bölgesel enerji denklemini değiştirebilecek bir güç haline gelmesinde önemli bir rol oynayacaktır.
Partimizin enerji politikası, dışa bağımlılığı en aza indirirken enerji tedariki ve güvenliğinin sağlanmasını, yerli kaynaklara yönelik arama faaliyetlerinin etkinleştirilmesini, enerjide verimliliğin ve milli kaynakların payının arttırılmasını, hem üretim hem de tüketim aşamasında enerjinin çevre ve insan dostu olmasını öngörmektedir. Ülkemiz, uluslararası enerji piyasasının etkin bir aktörü, önemli bir dağıtım merkezi olma yolundadır."
- "İhracatçı konumuna getirene kadar çalışmaya devam edeceğiz"
AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök, enerjiyi milli güvenlik meselesi olarak gördüklerini vurgulayarak, Türkiye'nin, enerjisinin yarısından fazlasını yerli kaynaklardan karşıladığını; 2002'de sadece 5 ilde, bugün ise 81 ilde 884 yerleşim yerinde doğal gaz kullanılabildiğini anlattı. Ök, "Enerjide tam bağımsızlığımızı sağlamak için gerek yer altı gerek yer üstü kaynakları, her türlü santrallerimizle ülkemizi ithalatçı konumundan kurtararak ihracatçı konumuna getirene kadar çalışmaya devam edeceğiz." dedi.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Türkiye'nin kış saati uygulamasına geçmemesini anlayamadığını; bu durumun, çalışanlar ve öğrenciler için ciddi bir problem olduğunu söyledi.
Son aylarda elektrik nakil hatları nedeniyle çıkan yangınlarda ölümlerin meydana geldiğini dile getiren Ağbaba, "Sadece 2021'de 37 bin hektar orman, enerji nakil hatları kaynaklı yangınlarla kül oldu." diye konuştu.
"Elektrik ve doğal gaz kullanımında gelire göre fatura düzenlemesi" modeline değinen Ağbaba, "Ayda 12 bin 500 lira alan emekliye ne kadar elektrik ve doğal gaz faturası yapacaksınız? Ya da 17 bin lira asgari ücret alan için ne yapacaksınız? Dul ve yetim maaşı alanlar için nasıl bir uygulama olacak?" sorularını yöneltti.
DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, iktidarın enerji sektöründeki politikalarını eleştirirken, "Bunun kurbanı da sadece doğa olmuyor; yerin yüzlerce metre altında çalışan işçiler ve yerin üstünde risk altında ter döken emekçiler gerçeği de karşımızda." sözlerini sarf etti.
İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş, Akkuyu Nükleer Güç Santrali ile ilgili endişelerinin olduğunu dile getirerek, "santralin 'yap, sahip ol, işlet' modeli ile tamamen Rusya tarafından finanse edildiğini" söyledi. Türkeş, "Ömrü 60 yıl, uzatma süresi 20 yıl, söküm süresi 20 yıl; toplam 100 yıl. Bu durum, enerji güvenliğimiz açısından tehlikelidir, bağımlılık yaratmaktadır. Ülkemizin stratejik enerji kaynaklarını başka bir devletin kontrolüne bırakmak ulusal çıkarlarımızla bağdaşmamaktadır." dedi.
Santralin bulunduğu konumun stratejik önemine dikkati çeken Türkeş, "Rusya, Doğu Akdeniz topraklarında kendine bir üs kurmuş gibi gözüküyor. Rusya'nın ne kadar demokratik ve hukuk devleti olduğu ortadadır. Ukrayna işgalinden sonra da dünyadaki algısı da ortadadır. Türkiye olarak tedbir alıyor muyuz?" ifadesini kullandı.
- "Bu hedeflerin çok üzerine çıkacağız"
AK Parti Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı, Türkiye'nin enerji sektöründe dev adımlar attığını, bu bağlamda madencilik sektörünün çok geliştiğini kaydetti.
Türkiye'nin bor madenindeki küresel pazar payının, yüzde 60'ın üzerinde olduğunu anlatan Açıkkapı, "Bu alandaki liderliğimizi sürdürmekteyiz. 2024 yılında 2,5 milyon ton bor ürünü satışıyla 1,3 milyar dolarlık rekor gelire ulaşmayı hedefliyoruz. Bu hedeflerin çok üzerine çıkacağız. Ülkemizin ekonomisinin gelişmesine de bu anlamda ciddi katkılar sağlayacağız. Ayrıca Eskişehir Beylikova'da keşfedilen dünyanın 2. büyük nadir toprak elementleri rezervinin, Türkiye'nin stratejik madenler konusundaki konumunu güçlendireceğine inanıyoruz. Petrol ve doğal gazda bağımsızlık hedeflerimize sabırla çalışarak emin adımlarla devam ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, yaz saati uygulamasının her yaştan insanı kötü etkilediğini söyleyerek, sabah saatlerinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ı cep telefonuyla görüntülü aradığını, Samsun Yolu civarındaki karanlığı göstermek istediğini anlattı.
Yaz saati uygulamasını eleştiren Akdoğan, "Bu uygulamayla ilgili 'Biz memnunuz, iyi ki kalıcı yaz saati uygulaması yapılıyor' diyen bir kişiyi duyduysanız değiştirilmesi yönündeki iddiamızdan vazgeçiyoruz." görüşünü paylaştı.
DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, İzmir'de temmuz ayında sağanaktan korunmaya çalışırken elektrik akımına kapılarak 2 kişinin yaşamını kaybetmesine ilişkin "Firma ve yapılan hata belli değil mi? 4 aydır neden bir ceza kesilmiyor?" sorularını yöneltti.
