KEİPA Türk Grubu Başkanı Dönmez, KEİPA 64. Genel Kurul Toplantısına, TBMM Genel Kurulunda 2025 yılı bütçe görüşmeleri nedeniyle çevrim içi katılım sağladıklarını belirtti.
KEİPA’nın bölgesel kalkınmanın bir garantisi olarak sınırlardaki engelin kaldırılması konulu toplantısında konuşan Dönmez, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerinin normalleşme süreci çerçevesinde yapılan çalışmalara değindi.
Fatih Dönmez sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkelerimiz arasındaki üst düzey temasların ve KEİPA Genel Kurulu gibi fırsatlar ilişkilerimizin geliştirilmesi ve normalleşme sürecimizi ilerletmemiz açısından büyük önem taşımaktadır. Bugünkü toplantımızın konusu olan bölgesel kalkınmanın bir garantisi olarak sınırlardaki engelin kaldırılması, esasen Ermenistan’la normalleşme sürecimizdeki nihai hedeflerimizden birisidir. Ermenistan ile aramızda ekonomi, ticaret ve turizm alanlarında ciddi işbirliği imkanları bulunmaktadır. Ermenistan’da da aynı irade olduğu sürece biz de bu imkanların hayata geçirilmesi yolunda çalışmaya hazırız.”
Filistin’in uluslararası alanda tanınmasının önemine vurgu yapan Dönmez, İsrail’e karşı gerekli yaptırımların uygulanması gerektiğini söyledi.
Dönmez sözlerine şöyle devam etti:
"Gazze’deki insani felakete çözüm bulunabilmesi ve İsrail saldırganlığının durdurulmasını teminen Gazze’de kalıcı ve kapsamlı bir ateşkes sağlanması öncelikli hedefimizdir. İsrail’in Batı Şeria’nın ilhakı ve Kudüs ile Mescidi Aksa'daki statükonun değiştirilmesi yönündeki girişimleri kesinlikle kabul etmiyoruz. Uluslararası toplum yeterli baskı uygulanmazsa İsrail’in savaşa kendi kendine son vermeyeceği de aşikardır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi uluslararası hukuka riayet etmeli ve İsrail saldırganlığına karşı gerekli zorlayıcı tedbirleri almalıdır. Gazze’de suç işleyenlerin adalet önüne çıkarılması gerektiğine inanıyoruz."
Suriye’deki son gelişmeleri de değerlendiren Dönmez, şunları kaydetti:
“13 yıldır halkının taleplerine kulak tıkayan Esed rejiminin çok hızlı bir şekilde çöküşüne şahit olduk. Türkiye olarak Astana süreciyle Suriye’de devam eden çatışmaları ara verilmesini ve rejime halkıyla barışması için zaman sağlamıştık ama rejim bunu değerlendirmedi. Suriye halkı ülkelerinin geleceğini kendilerinin belirleyeceği yeni bir süreci başlatmış oldu. Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Suriye’nin yaralarının sarılması, birliğinin, bütünlüğünün ve güvenliğinin sağlanması için sorumluluk üstlenmeye hazırdır.”
