Kurtulmuş, gündeme geçmeden önce 3 milletvekiline gündem dışı söz verdi.
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Sait Yaz, Diyarbakır'ın fethinin yıl dönümüne ilişkin söz aldı. Yaz, fethin sadece askeri bir zafer olmadığını, aynı zamanda kültürel ve sosyal bir dönüşümün başlangıcı olduğunu belirterek, "Diyarbakır, İslam medeniyetinin etkisiyle kısa sürede ilim, irfan, sanat ve ticaret merkezi haline gelmiştir." dedi.
Terörsüz Türkiye hedefine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Yaz, "Şunu da asla unutmamalıyız ki bizler millet olarak birlikte varız ve hep beraber değer ifade ederiz. Bu yolda söylenecek her yapıcı söz, atılacak her müspet adım, daha barışçıl ve daha adil bir zeminin teminatı olacağı gibi Kudüs'ün ve Kabe'nin de emniyetini sağlayacaktır." diye konuştu.
DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca Doğan, Mersin'in çok derin sorun alanlarının olduğunu ileri sürdü.
Mersin'in sahil boyunca "eko-kırıma" uğradığını iddia eden Doğan, "Mersin sahil şeridi boyunca kıyılar ve su kaynakları başta olmak üzere hava ve toprak tamamen şirketlerin kanalizasyon çukuruna dönüşmüş durumda." ifadesini kullandı.
Yeni Yol Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, Hatay'ın turizm potansiyeline dikkati çekerek, kentin turizm pastasından gereken payı almadığını dile getirdi.
Hatay'da deprem sonrası yapılan çalışmaları hatırlatan Çalışkan, kentte vatandaşların borçlanma sorununun bulunduğunu ileri sürdü.
Şehirde "rezerv alan sorunu" olduğunu da iddia eden Çalışkan, "Nerenin hangi gün, ne amaçla rezerv alan olacağı belli değil." diye konuştu.
TBMM Genel Kurulu'nda siyasi partilerin grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Petrol İş Sendikasının 3 bini aşkın üyesinin birçok kentte grevde olduğunu anımsattı.
İşçilerin "insanca bir yaşam, sendikal hak ve toplu sözleşme" talebinde bulunduğunu aktaran Koçyiğit, "Emekçiler artık açlık sınırında yaşamak istemiyor. Onurlu bir ücret, güvenceli çalışma koşulları ve tanınmış sendikal haklar istiyorlar. Bu talepler, aynı zamanda anayasal taleplerdir ve insan haklarıdır." diye konuştu.
Petrol İş üyesi çalışanların, ağır sanayi koşullarında, kötü kimyasallar içerisinde, neredeyse yaşamlarını tüketme pahasına çalıştığını ileri süren Koçyiğit, "Emekli olanlar akciğer kanserinden ölüyor. Çalışanlara tek bir maske dahi çok görülüyor. Kadın işçiler, grev çadırlarında, direnişin ön saflarında. Patronlar sendikalı olmayı dayatma sayıyor. İşçiler ise örgütlü mücadeleden vazgeçmek istemiyorlar." sözlerini sarf etti.
Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Bülent Kaya, önümüzdeki hafta Kurban Bayramı'nın idrak edileceğini hatırlatarak, emeklilerinin bayrama buruk gireceğini söyledi.
Emekli bayram ikramiyesinin geçmiş yıllara göre yetersiz olduğunu anlatan Kaya, "Bugün geldiğimiz noktada, emekli ikramiyesinin 4 bin lira, Diyanet ve Kızılayın kurban fiyatlarının ortalama 15 bin lira olduğu Türkiye ekonomisiyle karşı karşıyayız. Emekli maaşı 1'e 4'e çıktı ama Kurban fiyatları 1'e 15'e çıktı." ifadelerini kullandı.
Kaya, bugünün 27 Mayıs 1960 darbesinin 65. yılı olduğunu anımsatarak, "Bu vesileyle bir kez daha sivil iradeye dönük bütün askeri ihtilalleri buradan kınadığımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum ama aynı zamanda milli iradeye uzanan her sivil kalkışmayı da buradan kınadığımı bir kez daha ifade etmek istiyorum." şeklinde konuştu.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, eski Başbakan Adnan Menderes, eski Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ı rahmet ve minnetle andı.
Demokrasiye ve halkın iradesine karşı yapılan hiçbir askeri müdahalenin kabul edilmeyeceğini vurgulayan Kavuncu, darbelere karşı mücadelelerinin sonuna kadar devam edeceğini söyledi.
Ekonomi politikaları üzerinden hükümeti eleştiren Kavuncu, şunları söyledi:
"Problemlerin kökenine indiğimiz zaman da tek bir kişinin bakışı doğrultusunda, onu memnun edebilme amacıyla atılmış adımlar var fakat bunun cezasını, eziyetini bütün millet olarak çekiyoruz. 'Faiz sebep, enflasyon sonuç' denildiğini günden beri başımızı kaldıramadık. Sadece millet değil, sanayici de perişan."
- "Milliyetçiliği, demokrasiyle birlikte mütalaa ediyoruz"
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, yakın siyasi tarihte 27 Mayıs 1960 darbesinin iç burkan, yürek sızlatan, vicdanları yaralayan acı olayların yaşandığı ve hafızalara kazınan bir dönem olduğunu belirtti.
Demokrasinin "tahammül sistemi, sabır ve saygı rejimi" olduğuna işaret eden Akçay, "Beğensek de beğenmesek de sevsek de sevmesek de sandıktan çıkan sonuca saygı göstermek mecburiyetindeyiz. Sebebi ne olursa olsun, şartlar nasıl oluşursa oluşsun, milletin verdiği yetkiyi tekrar alacak olan yine milletin ta kendisidir." değerlendirmesinde bulundu.
Akçay, demokrasi ile milliyetçiliği bir ve bütün olarak gördüklerini dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:
"Milliyetçi Hareket Partisi program ve fikriyatını Türk milliyetçiliği olarak ilan ederken, siyasi tercihini de demokrasi ve onun dayandığı milli egemenlik olarak belirlemiştir. Milliyetçiliği, milli irade ekseninde demokrasiyle birlikte mütalaa ediyoruz. Başbuğ Alparslan Türkeş'in ifadesiyle 'en kötü demokrasi en iyi ihtilalden iyidir' diyoruz. Milli birlik ve beraberlik, milli irade ancak demokratik bir düzen içinde milletin özgür iradesiyle tecelli eder. Aziz milletimizin seçtiği temsilcilerin darağacına gönderildiği o karanlık günler hem demokratik gelişmemize hem de milli hayatımıza zarar vermiştir."
Eski Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak'ın da 27 Mayıs 1980'de silahlı saldırı sonucu hayatını kaybettiğini anımsatan Akçay, "O, makam ve mevkinin değil, davasının vakur insanıydı. Yolsuzluklarla mücadelesinde gösterdiği kararlılık, devlet adamlığının en güzel örneklerindendi. Türk gençliğine bıraktığı en büyük miras, dürüstlük ve cesaretle örülü hayat hikayesidir." sözlerini sarf etti.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, resmi rakamlara göre 2023'te Türkiye'nin Filistin'e 121 milyon dolarlık ihracat yaptığını, 2024'te ise bu ihracatın 757 milyon dolar olarak gerçekleştirildiğini iddia etti.
Bunun, "Filistin üzerinden İsrail'e ihracat yapmak" olduğunu ileri süren Emir, "Filistin'e gönderiyormuş gibi yapıp çelik malzemelerini, çimentoyu, dikenli teli, savaş malzemelerini İsrail'e gönderen Türkiye Cumhuriyeti'dir. Buna izin veren Türkiye Cumhuriyeti'dir." dedi.
"İnfaz düzenlemesi" konusunda kamuoyunda büyük bir beklenti oluştuğunu kaydeden Emir, Meclis'in bu beklentiyi karşılaması gerektiğini dile getirdi.
CHP Grup Başkanvekili Emir, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Oysa önümüze 2 torba yasa getiriyorlar, 2 torba yasada 62 madde var. Bunların yetişme olanağı yok. İktidar partisini şimdiden uyarıyoruz; bunları çekin, gelin, ciddi bir şekilde Türkiye'de yaraya merhem olacak, gerçekten cezaevlerindeki sorunu çözecek, adaleti sağlayacak ama toplumsal kesimleri kavga ettirmeyecek, tüm toplumsal kesimleri bu sürece katacak, toplumsal mutabakatı, uzlaşıyı sağlayacak derli toplu bir infaz yasasını geçirelim. Bayramdan önce bu halka, bu millete bir hediye verelim."
- Darbeciler millet iradesini açıkça hedef almışlardır"
AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, Gazze ve Filistin konusunda Türkiye'nin duruşunun son derece net olduğunu vurguladı.
Gazze'deki zulme karşı en güçlü siyasi ve ekonomik tavrı koyan ülkenin Türkiye olduğunu belirten Yenişehirlioğlu, "Bu hadise, bütün dünya tarafından bütün açıklığıyla bilinmektedir. Milletimizin hassasiyetleri üzerinden siyaset yapmayı değil, gerçekleri konuşmayı tavsiye ediyorum." dedi.
Yenişehirlioğlu, bugünün, 1960 darbesinin seneyi devriyesi olduğunu hatırlatarak, "65 yıl önce bugün darbeciler millet iradesini, hukuk düzenini, sandığı ve demokrasiyi açıkça hedef almışlardır. Milletin oylarıyla yetkilendirilmiş 1 başbakan, 2 bakan ve onlarca milletvekili yargı kisvesi altında kurulan bir cunta rejimiyle görevden alınmış, mahkemelerde hakkın ve hukukun değil, kin ve intikamın sesi duyulmuş, öyle ki milletin iradesine darağacı reva görülmüştür." diye konuştu.
Bahadır Yenişehirlioğlu, "AK Parti olarak bizim temsil ettiğimiz siyasi istikamet o gün darağacının karşısında duran, milletin safında yer alanların olduğu noktadır. Demokrasiye vurulan her darbe, millete karşı işlenmiş bir suçtur. 27 Mayıs'ı unutmadan, unutturmadan her daim demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Yüzyılı hedefi doğrultusunda kültüre, sanata, tarihe ve eğitime yapılan her yatırımın, milletin karakterini yansıtan, devletin vizyonunu somutlaştıran adımlar olduğunu kaydeden Yenişehirlioğlu, "Bizim perspektifimiz sadece yol, köprü, bina inşa etmekten ibaret değildir. Tarihi sorumluluğumuz, gönül köprüleri kurmayı, zihinleri aydınlatmayı ve milletimizin manevi derinliğini korumayı gerektirmektedir." ifadelerini kullandı.
- TBMM Başkanlığı seçim süreci başlıyor
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, grup önerilerinin görüşmelerine geçmeden önce yaptığı açıklamada, 28'inci Yasama Dönemi'nin ilk devresi için TBMM Başkanının görev süresinin 7 Haziran'da sona ereceğini anımsattı.
Kurtulmuş, şu ifadelere yer verdi:
"Anayasa'nın 94'üncü, İç Tüzük'ün 10'uncu maddesine göre, 2'nci devre için yapılacak seçimlerde TBMM Başkan adaylarının, Meclis üyeleri içinden 1'inci devre için seçilen Başkanın görev süresinin dolmasından 10 gün önce başlamak üzere 5 gün içinde Başkanlık Divanına bildirileceği hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle, Başkan adaylarının 28 Mayıs 2025 Çarşamba gününden başlayarak, 1 Haziran 2025 Pazar günü saat 24.00'e kadar Başkanlık Divanına bildirilmesi gerekmektedir."
Genel Kurulda, Yeni Yol Partisinin "aile ve sosyal politikalar", İYİ Partinin "enflasyon", DEM Parti'nin "enflasyon" ve CHP'nin "İstanbul'daki belediye soruşturmaları" konularındaki grup önerileri ayrı ayrı görüşüldü.
Partisinin grup önerisi üzerinde söz alan Yeni Yol Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, bu yılın "Aile Yılı" ilan edildiğini hatırlatarak, yıllara isim vermekle sorunların çözülemeyeceğini söyledi.
Gençlerin evlenemediğini ileri süren Esen,"Evlenenler geçinemiyor. Geçinenler çocuk yapmaya cesaret edemiyor." dedi.
TBMM'de bu konuyla ilgili bir araştırma komisyonu kurulmadan "Aile Yılı" ilan edildiğini dile getiren Esen, "Tehlike çanları çalıyor, isim vermek yeterli değil. Güç birliğiyle aile yapımızı ayağa kaldırmalı, samimi çözümler ve bakanlıklar arası eş güdümlü, denetlenebilir mekanizmalarla toplumun temel taşı olan aile kurumunu hep birlikte desteklemeli, iyileştirmeliyiz." diye konuştu.
- Toplumsal mutabakat önerisi
İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, emeklilerin yüzde 80'inin, çalışanların ise yüzde 50'sinin açlık sınırının altında ücret aldığını dile getirerek, "Bütçe açıkları yükselmiş, esnaf kepenk kapatıyor. İhracatçı rekabet edemiyor. Geniş tabanlı işsizlik 2014 yılından beri tarihin en yüksek seviyelerine çıkmış durumda." ifadesini kullandı.
Kimsenin önünü göremediğini, krediye erişilemediğini savunan Usta, çözüm önerilerini anlattı. Usta, "Nereye dokunsanız, hangi politikayı ele alsanız patlıyor. Bu krizin aşılması ancak toplumsal mutabakatla olur. Herkesin işin içinde olduğu bir mutabakatla bu yapılabilir." dedi.
- "Tek haneli enflasyon hedefimize ulaşacağız"
AK Parti Sakarya Milletvekili Ertuğrul Kocacık ise enflasyonla mücadeleyi sadece bir ekonomi politikası değil bir devlet politikası, bir millet meselesi olarak gördüklerini vurguladı.
Dezenflasyon sürecinin aralıksız ve tavizsiz şekilde sürdürüldüğünü belirten Kocacık, "Enflasyon oranı 11 ayda 37,6 puan gerileyerek nisan 2025 itibarıyla yüzde 37,9 seviyesine inmiştir. Bu tablo doğru yolda olduğumuzu ve kararlılıkla devam ettiğimizi göstermektedir." diye konuştu.
Bir yandan sıkı para ve maliye politikalarını uygularken diğer yandan vatandaşın refahını korumayı esas aldıklarını ifade eden Kocacık, kamu harcamalarında tasarruf tedbirleri aldıklarını, vergi adaletini gözeterek gelirleri artırdıklarını söyledi.
"Tek haneli enflasyon hedefimize ulaşacağız." diyen Kocacık, günü kurtarmanın değil, Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmenin peşinde olduklarının altını çizdi.
DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan, asgari ücretliye ara zam yapılması yönünde çağrı yaptıklarını ancak iktidarın bu çağrıyı görmezden geldiğini öne sürdü.
Bozan, asgari ücretle ilgili Meclis'te bir araştırma komisyonu kurulmasını istedi. Bozan, "Gelin bugün hep birlikte bir komisyon kuralım. Bakalım asgari ücretli her ay ne kadar kira ödemek zorunda kalıyor. Bakalım asgari ücretlinin aylık faturaları ne kadar? Asgari ücretli bakalım ne yiyor, ne içiyor. Sonra yine Meclis'te bir araya gelelim ve bu ülkede bir yurttaşımızın insanca yaşanabilir geçim ücretini belirleyelim." dedi.
CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu hakkındaki davayı eleştirdi.
Ekrem İmamoğlu'na yönelik bazı afiş ve görsellerin toplatıldığını belirten Uzun, "Bu kararı alan kim? Başsavcılık, yani iddia makamı. Buna yetkisi var mıdır? Tabii ki yok. Görünen o ki İstanbul Başsavcılığı kendisini mahkeme yerine koyarak kararlar alıyor. Alınan bu kararlar, hukuksuz emre dönüştürülüyor, bu hukuksuz emirler, ısrarla ve sıkı bir şekilde uygulanıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Genel Kuruldaki görüşmelerin ardından yapılan oylamalarda, Yeni Yol Partisi, İYİ Parti, DEM Parti ve CHP'nin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi.
DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun "Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun ile Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin doğrudan Genel Kurul gündeme alınmasına ilişkin önergesi" de yapılan oylamada kabul edilmedi.
Genel Kurulda daha sonra Bazı Kanunlarda ve 660 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerine geçildi.
Öte yandan, İYİ Partinin grup önerisinin görüşmeleri sırasında Brezilya-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Felix de Almedia Mendonçe ile beraberindeki heyet Genel Kurulu ziyaret etti.
