2007-10-25 - 14:20
2008 MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI...
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda '2008 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın sunumunu yaptı
Maliye Bakanı Unakıtan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2008 Yılı
Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısının sunumunu yaptı.

Yükselen piyasalardaki güçlü büyüme eğiliminin, petrol talebini
artırdığını belirten Unakıtan, stok seviyelerinin gerilemesi ve üretimin
azalmasının petrol arzını düşürdüğünü kaydetti.

Kemal Unakıtan, petrol fiyatlarının Mart ayından itibaren yükselişe
geçtiğini ve ham petrolün varil fiyatının 23 Ekim itibarıyla 83 dolar
düzeyine çıktığını belirterek, fiyatlardaki bu gelişmelerin, Türkiye
dahil bir çok ülkeyi olumsuz etkilediğini ifade etti. Unakıtan, fiyat
istikrarını korumak amacıyla faiz artırımlarına gidildiğini aktardı.

Uluslararası sermayenin, mali istikrarın sağlandığı yükselen piyasa
ekonomilerine yönelmeye devam ettiğini kaydeden Bakan Unakıtan,
piyasalardaki olumlu havanın, ABD konut sektörü kredilerindeki
sorunların artmasıyla bozulduğunu söyledi.

Dünya genelinde borsa endekslerinde ciddi kayıplar yaşandığını dile
getiren Maliye Bakanı Unakıtan, ABD Merkez Bankası FED'in faiz
indirimine gitmesiyle mali piyasalardaki dalgalanmanın sakinleştiğini
kaydetti. Ancak, piyasalardaki hareketliliğin henüz bitmediğini
vurgulayan Unakıtan, ''Bizim gibi ülkelerin gelişmeleri yakından takip
etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle, ABD, AB ve İngiltere merkez
bankalarının alacağı kararları izlenmeye değer buluyorum. Bu kararlar,
dünya ekonomisinin bundan sonra izleyeceği seyir açısından önemlidir''
diye konuştu.

Bu veriler ışığında, Türkiye'nin dış piyasalardaki hareketlerden
etkilenebildiğini bildiren Unakıtan, ''Bu, bizim iç dinamikleri yerine
oturmuş ve küresel olaylardan etkilenen bir dünya ülkesi olduğumuzu
göstermektedir. Piyasalardaki bu gibi dalgalanmalara karşı bizim gibi
ülkelerin yapması gereken ise yapısal reformlara, mali disipline ve
özelleştirmelere devam etmektir'' dedi.

-''BÜYÜME İLE İSTİKRARA GEÇİŞ DÖNEMİ BAŞLATIYORUZ''-

Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri de aktaran Unakıtan, ülkede ekonomik
ve siyasi istikrarın sağlandığını, yeni dönemde ''büyüme ile istikrara
geçiş dönemi başlattıklarını'' belirtti. ''Büyümeyi kalıcı hale getirip,
onun ortaya çıkaracağı bir istikrar atmosferinin yükselmesini
hedefliyoruz'' diyen Bakan Unakıtan, mevcut istikrar ve güven ortamı
devam ettikçe Türkiye'nin yatırımlar için ''cazibe merkezi'' olmaya
devam edeceğinin altını çizdi.
Maliye Bakanı Unakıtan, 2003 yılından bu yana uygulanan politikalarla
''çarpıcı bir makro ekonomik performans'' sergilendiğini ifade
ederek, 1993-2002 yılları arasında ortalama yüzde 2,6 oranında büyüyen
Türkiye ekonomisinin, 2003-2006 döneminde ortalama yüzde 7,3 büyüme
gösterdiğine işaret etti.
Böylece Türkiye'nin dünyanın 17. büyük ekonomisi haline geldiğini
vurgulayan Unakıtan, ekonominin 2007 yılının ilk çeyreğinde yüzde 6,8,
ikinci çeyreğinde yüzde 3,9, ilk altı aylık döneminde ise yüzde 5,2
oranında büyüdüğünü kaydetti. Türkiye ekonomisinin, tarihinde ilk kez,
22 çeyrek kesintisiz büyüme başarısına imza attığına dikkati çeken Kemal
Unakıtan, 2007 yılında da yüzde 5'lik büyüme hedefine ulaşılacağını
bildirdi.
2002 yılında 181 milyar dolar olan GSMH'nin, 2008 yılında 520 milyar
dolara ulaşacağını kaydeden Unakıtan, ''Önümüzdeki dönemde GSMH'mizi iki
katına çıkaracağız. 2008 yılında da büyüme, verimlilik artışına ve
ihracata dayalı bir anlayışla, özel sektör ağırlıklı olarak devam
edecektir'' diye konuştu.

-''BU BÜTÇE, YATIRIM SEVİYESİNİ ARTIRACAK''-

Bu bütçenin, yatırım seviyesini daha da yukarılara taşıyacak bir bütçe
olduğunu ifade eden Unakıtan, şöyle devam etti:
''2002 yılında sabit sermaye yatırımları toplamı 47 milyar YTL iken 2008
yılında 155 milyar YTL'ye ulaşmış olacaktır. Özel sektör sabit sermaye
yatırımları ise 2002 yılında 30 milyar YTL iken 2008 yılında 122 milyar
YTL'ye ulaşacaktır. Bu önemli rakamsal gelişmeler, yatırım ortamının
iyileştirilmesi bakımından mesafe katettiğimizi göstermektedir.''
Yüksek büyüme performansının, kişi başına milli gelir rakamlarında da
kendini gösterdiğini ifade eden Unakıtan, 2002 yılında 2 bin 598 dolar
olan kişi başına milli gelirin, 2007 yılında 6 bin 619 dolara, 2008
yılında ise 7 bin dolara ulaşmış olacağına işaret etti.
Satın alma gücü paritesine göre kişi başına milli gelir seviyesindeki
gelişmelere bakıldığında da milletin ulaştığı refah düzeyinin daha iyi
görülebileceğini anlatan Bakan Unakıtan, satınalma gücü paritesine göre
kişi başına milli gelirin 2002 yılında 6 bin 550 dolar olduğunu, 2007 bu
rakamın 9 bin 900 dolara, 2008 yılında da 10 bin 600 dolara ulaşacağını
belirtti.
Enflasyonla mücadelenin, sürdürülebilir büyüme ve sosyal refah açısından
taşıdığı öneme vurgu yapan Unakıtan, iktidara geldiklerinden beri temel
önceliklerinin ''enflasyonu düşürerek istikrarlı bir büyüme sağlamak''
olduğunu vurguladı.
Son 5 yılda yüksek büyüme ile eş zamanlı olarak enflasyonda ''tarihi
düşüşler'' olduğunu söyleyen Kemal Unakıtan, ''1993-2002 döneminde
ortalama yüzde 70'lerde olan enflasyonu, 2006 yılı sonunda yüzde 9,65'e
düşürdük. Hayal olarak görülen tek haneli enflasyon rakamlarına 35 yıl
sonra ulaştık'' diye konuştu.
Unakıtan, enflasyon olgusu ülke gündeminden tamamen çıkana kadar
mücadeleye devam edeceklerini bildirdi.

-''EN ÖNEMLİ ÖNCELİĞİMİZ İŞSİZLİK''-

Maliye Bakanı Unakıtan, 2001 krizi sonrasında istihdamda daralma ve
artan işsizlik şeklinde ortaya çıkan olumsuz tablonun, 2004 yılından
itibaren düzelmeye başladığını, 2002 yılından bu yana nüfusta 5 milyon
kişilik artış meydana gelmesine karşın, işsiz sayısının azaldığını
vurguladı.
Türkiye ekonomisinde yapısal bir dönüşüm gerçekleşmekte olduğunu
belirten Unakıtan, tarım sektörünün toplam istihdam içindeki payının
2002 yılında yüzde 34,9 iken 2006 yılında yüzde 27,3'e gerilediğine
işaret etti. Unakıtan, tarım dışı sektörlerde 2003 yılından itibaren 2
milyon 300 bin kişilik istihdam artışı sağlandığını, bu dönemde toplam
istihdamın ise 1 milyon 200 bin kişi arttığını söyledi.
Kemal Unakıtan, 2007 yılı Temmuz dönemi itibarıyla toplam istihdamın,
geçen yılın aynı dönemine göre Türkiye genelinde 490 bin kişi artığını,
bu dönemde işsizlik oranının yüzde 8,8 seviyesinde gerçekleştiğini
anlattı. Unakıtan, ''Önümüzdeki dönemde en önemli önceliğimiz
işsizliğe çare bulmak olacaktır'' dedi.
İstihdam artışını sadece büyüme trendlerine bırakmayacaklarını ifade
eden Unakıtan, ''Bunun yerine büyümenin ortaya çıkaracağı pozitif ivmeye
paralel olarak hem sektörel hem de bölgesel düzeyde stratejiler
belirleyeceğiz'' diye konuştu.

-2023'TE 500 MİLYAR DOLAR İHRACAT-

Dış ticarette son 5 yılda önemli gelişmelere imza attıklarını, 2002
yılında 87,6 milyar dolar olan dış ticaret hacminin, 2006 yılında 225,1
milyar dolara ulaştığını belirten Unakıtan, 2007 Ocak-Ağustos döneminde
174,7 milyar dolar olarak gerçekleşen dış ticaret hacminin, 2007 yılı
sonunda 270 milyar dolara ulaşmasını beklediklerini söyledi.
İhracatın Eylül ayı itibarıyla, yıllık bazda 100 milyar doları aştığına
dikkati çeken Bakan Unakıtan, ''Bu, Cumhuriyet tarihimizde bir ilktir''
dedi.
Unakıtan, Türkiye'nin, 2006 yılında 85,5 milyar dolarlık ihracat ile
Avrupa Birliğine üye ülkeler içinde 14. sırada yer aldığını, 2007 yılı
sonunda 104 milyar dolarlık ihracat ile çok daha üst sıralara
yükseleceğini belirtti.
Artık katma değeri yüksek ürünleri Türkiye'de üretmek gerektiğine işaret
eden Unakıtan, ''Bunu gerçekleştirdiğimiz takdirde ihracatımız çok daha
fazla artacaktır. İhracatımızı 2013 yılında 200 milyar dolara,
Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümünde de 500 milyar dolara
ulaştırmak için canla başla çalışacağız'' diye konuştu.
2007 Ocak-Ağustos döneminde ithalatın geçen yılın aynı dönemine göre
yüzde 19,2 oranında artarak 107,6 milyar dolar olduğunu ifade eden
Unakıtan, ihracatın ise yüzde 24,8 artışla 67,1 milyar dolar olarak
gerçekleştiğini belirtti. İhracatın, ithalattan daha hızlı artmaya
başlamasının dış ticaret dengesini olumlu etkilemeye başladığını
belirten Unakıtan, ''Dış ticaret açığımızdaki artış geçmiş yıllarda
yüzde 20'nin üzerinde seyrederken, 2007 Ocak-Ağustos döneminde geçen
yılın aynı dönemine göre yüzde 10,9 oranında artış gösterdi ve 40,5
milyar dolar oldu'' dedi.

-CARİ AÇIK-

Maliye Bakanı Unakıtan, 2001 krizi sonrası dönemde artan özel sektör
yatırımları, hızlı büyüme, dünya hammadde fiyatlarındaki yükseliş ve
özel kesim tasarruf oranındaki düşüşün, cari işlemler dengesinin açık
vermesine yol açtığını, cari açığın, büyüme oranları ve yüksek yatırım
artışı ile doğrudan bir ilişkisi bulunduğunu kaydetti.
Cari açığa yol açan faktörler hakkında bilgi veren Unakıtan, 2006
yılında enerji ithalatının toplam faturasının 28,9 milyar dolar olduğunu
ve 32,9 milyar dolar cari açık verildiğini belirtti. Unakıtan, 2007
yılında ise ekonomideki olumlu gelişmeler neticesinde cari açığın yatay
bir seyir izlediğini ve 2007 Ocak-Ağustos döneminde cari açığın geçen
yılın aynı dönemine göre yüzde 1,6 gibi düşük bir artışla 23,3 milyar
dolar olarak gerçekleştiğini söyledi.
Bu dönemde enerji ithalatının toplam faturasının 20,4 milyar dolar
olduğunu, 2007 yılı sonunda ise enerji faturasının Türkiye'ye
maliyetinin 30 milyar doların üzerinde olacağını tahmin ettiklerini
bildiren Unakıtan şunları söyledi:
''Enerjideki fiyat artışlarının cari açığı ne kadar etkilediği açıktır.
Cari açığın sürdürülebilmesinde ve risk olarak algılanmamasında
finansman kalitesi de çok büyük öneme sahiptir. Son yıllarda ekonomimize
olan güvenin artması doğrudan yatırımlardaki hızlı artışla birlikte,
sermaye girişlerinin ağırlıklı olarak uzun vadeli olmasını beraberinde
getirdi. Bu da cari işlemler açığının finansman yapısında belirgin
iyileşme ve kalite sağladı.''
Bakan Unakıtan, ''Merkez Bankasının döviz rezervlerinin bulunduğu yüksek
seviye, dalgalı döviz kuru rejiminin uygulanması ve bankacılık
sisteminin daha sağlam bir yapıda olması''nın, olası bir sermaye
çıkışının cari açığın finansmanı konusunda yaratacağı riskleri
sınırlandırdığını ifade ederek, ''Ancak, unutulmamalıdır ki sürekli cari
açık bir risktir. Bunun önlemlerini alacağımızdan kimsenin şüphesi
olmasın'' dedi.

-KÜRESEL SERMAYE-

Maliye Bakanı Unakıtan, 2002 yılı ve öncesinde yıllık ortalama 1 milyar
dolar düzeyinde olan doğrudan yabancı sermaye girişinin, kendi
hükümetleri döneminde giderek arttığını kaydetti. Unakıtan 2005 yılında
10 milyar dolar olan doğrudan yabancı sermaye girişinin, 2006 yılında 20
milyar dolara yükselerek tarihinin en yüksek seviyesine ulaştığını
anımsattı. Unakıtan, ''Son yıllardaki bu olağanüstü artışla ülkemiz,
OECD ülkeleri arasında, son 10 yılda en çok net doğrudan yabancı sermaye
çeken 6. ülke oldu. 2007 Ocak-Ağustos döneminde 13,9 milyar dolara
ulaşan doğrudan yabancı sermaye girişinin, 2006 yılının ardından 2007
yılında da yüksek düzeyde gerçekleşmesini bekliyoruz'' dedi.
Unakıtan, Türkiye'de küresel sermaye temsilcisi olan şirket sayısının
2002 yılında 5 bin 560 olduğunu, rakamın 2007 yılı Ağustos ayı
itibarıyla 17 bin 400'e ulaştığını bildirdi.

-''NOMİNAL FAİZLER DÜŞECEK''-

Bakan Unakıtan, kamu borç yükünü azaltmanın, maliye politikasının temel
hedeflerinden biri olmaya devam edeceğini belirterek, 2002 yılında yüzde
78 olan Kamu Net Borç Stokunun GSMH'ye oranının, 2006 yılı sonunda yüzde
45 seviyesine gerilediğini kaydetti. Bu oranın 2007 yılı sonunda yüzde
40'lar düzeyine gerilemesini beklediklerini belirten Unakıtan, bu
dönemde, IMF'ye olan borçların da hızla azaldığını söyledi. Unakıtan,
2002 yılında 22 milyar dolar olan borç toplamının, 2007 yılının Ağustos
ayı sonunda 7,8 milyar dolara düştüğünü kaydetti.
Merkezi Yönetim Toplam Borç Stoku içindeki döviz cinsinden ve dövize
endeksli borçların payının 2002 yılında yüzde 58 iken 2006 yılı sonunda
yüzde 37'ye düştüğüne dikkati çeken Unakıtan, 2007 yılının Eylül ayında
bu oranın yüzde 33'ün altına indiğini söyledi. Kemal Unakıtan, ''Bu
gelişmeler, borç stokunun kur riskine karşı daha korunaklı bir yapıya
kavuşmasını sağladı. Mali disiplinin en somut yansıması borçlanma
maliyetlerinde görüldü'' diye konuştu.
YTL cinsi iskontolu Devlet İç Borçlanma Senetlerinin faiz oranının 2006
yılının Nisan ayında yüzde 14'e gerilediğini, ancak, daha sonra dış
piyasalardaki dalgalanmanın etkisiyle yüzde 20'lerin üzerine çıktığını
anlatan Unakıtan, bunun Ekim ayında yüzde 16'lara gerilediğine işaret
etti.
Maliye Bakanı Unakıtan, ''Önümüzdeki dönemde uygulayacağımız basiretli
politikalar ile nominal faizler daha da düşecek ve tek haneli rakamlara
inecektir'' dedi.
Kamu Kesimi Borçlanma Gereğinin, yıllar sonra ilk kez 2005 yılında
negatife çevrildiğini anlatan Unakıtan, ''2002 yılında yüzde 12,6 olan
Kamu Kesimi Borçlanma Gereğinin GSYİH'ye oranının 2007 yılında yüzde
-0,04, 2008 yılında ise yüzde -0,32 olarak gerçekleşmesini bekliyoruz.
Bu rakamlar kamu borçlarının nominal olarak da azaldığını ve ülkemizin
kronik borç sarmalından hızla kurtulduğunu göstermektedir'' diye konuştu.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda 2008 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Tasarısının sunumunu yapan Unakıtan, sosyal refahta artış sağlamak ve
ekonomideki rekabet ortamını iyileştirmek için özelleştirmeye büyük önem
verdiklerini söyledi.
Özelleştirmedeki kararlılık ve ekonomide sağlanan istikrar sonucu,
özelleştirme uygulamalarında önemli mesafeler kat edildiğini anlatan
Unakıtan, şöyle konuştu:
''Bizden önceki 18 yıl boyunca 8 milyar dolarlık özelleştirme
yapılmıştı. 2003 yılından 2007 yılı Ekim ayına kadar yapılan
özelleştirme işlemi ise 25.5 milyar doları Özelleştirme İdaresi
tarafından olmak üzere, toplam 40 milyar doları aştı. Bu rakamlar,
ülkemiz ekonomisinin normalleştiğinin, ekonomide artık taşların yerli
yerine oturduğunun açık bir göstergesidir. Rekabet gücünü artıran, yeni
pazarlara açılımı sağlayan ve en önemlisi istihdamı artıran özelleştirme
uygulamalarına önümüzdeki süreçte de kararlılıkla devam edeceğiz.''
Çalışanlara ve emeklilere AK Parti döneminde sağlanan mali imkanlar
hakkında bilgi veren Unakıtan, 2002 Aralık ayında 392 YTL olan en düşük
memur maaşının yüzde 115.1 artışla 2007 Ekiminde 843 YTL'ye çıktığını,
net asgari ücretin de yüzde 127.5 artışla 2002 Aralık ayında 184 YTL
iken 2007 Ekim ayında 419 YTL'ye yükseldiğini söyledi.
2002'de 257 YTL olan en düşük SSK emekli aylığının, yüzde 113.1 artışla
bu yılın Ekim ayında 548 YTL'ye ulaştığını belirten Unakıtan, en düşük
BAĞ-KUR esnaf emekli aylığının ise 2002 Aralık ayında 149 YTL'den Ekim
2007'de yüzde 188 artış oranıyla 428 YTL'ye, en düşük BAĞ-KUR çiftçi
emekli aylığının yine aynı dönemde yüzde 334.2 artış ile 66 YTL'den 286
YTL'ye çıktığını belirtti. Unakıtan, en düşük memur emekli aylığının da
yüzde 90.3 artışla 377 YTL'den 716 YTL'ye, 65 yaş aylığının 24 YTL'den
81 YTL'ye, muhtar aylığının 97 YTL'den 288 YTL'ye ulaştığını ifade etti.
Kemal Unakıtan, bu oran ve maaş tutarlarının; çalışan, emekli ve dar
gelirli vatandaşların mali durumlarının 2002 yılına göre iyileştiğini,
gelirlerinde reel artışlar olduğunu açıkça ortaya koyduğunu
vurgulayarak, ''Önümüzdeki dönemlerde de bütçe imkânları ölçüsünde, dar
gelirli vatandaşlarımızın durumunu daha da iyileştirmek temel
önceliklerimiz arasında yer almaya devam edecektir'' dedi.

-BÜTÇE PERFORMANSI-

Unakıtan, Ocak-Eylül 2007 dönemine ilişkin merkezi yönetim bütçe
performansı hakkında da bilgi verirken, ''Ocak-Eylül döneminde; merkezi
yönetim bütçe giderleri 154, faiz hariç bütçe giderleri 111.2, faiz
giderleri 42.8 merkezi yönetim bütçe gelirleri 141.8, vergi gelirleri
111.7,bütçe açığı 12.2 faiz dışı fazla 30.6 milyar YTL olarak
gerçekleşti'' diye konuştu.
Yılın ilk 9 aylık döneminde, faiz dışı fazlada 2007 yılı bütçe hedefinin
yüzde 84.7'sine ulaşıldığını belirten Unakıtan, şöyle devam etti:
''Diğer taraftan, söz konusu dönemde oluşan bütçe açığı, yıllık bütçe
açığı hedefi olan 16.8 milyar YTL'nin yüzde 72.3'üne tekabül etmektedir.
İlk 9 aylık dönemde, toplam bütçe ödeneklerinin yüzde 75.1'i, faiz hariç
bütçe ödeneklerinin ise yüzde 73.1'i kullanıldı. Eylül sonu itibarıyla
merkezi yönetim bütçe gelirleri tahsilatında, yıllık bütçe hedefinin
yüzde 75.4'ü gerçekleşti. Geçen yılın aynı dönemine göre bütçe gelirleri
yüzde 10.7 oranında artış gösterdi. Ocak-Eylül 2006 döneminde 102 milyar
YTL vergi tahsilatı yapılmışken, bu yılın aynı döneminde 111.7 milyar
YTL vergi tahsil edildi. Ocak-Eylül 2007 döneminde bütçe uygulama
sonuçları beklentilerimiz doğrultusunda gerçekleşmekle birlikte, temel
önceliğimiz yıl sonu hedeflerine ulaşmaktır.''
Unakıtan, bütçe uygulamasına, ekonomi ve kamu maliyesi politikalarına
uygun olarak tam bir kararlılık ve mali disiplin anlayışı içinde devam
edeceklerini bildirdi.
2007 bütçesi yıl sonu gerçekleşme tahminlerine değinen Unakıtan, ''2007
yıl sonu itibarıyla merkezi yönetim bütçe giderlerinin 202.9, merkezi
yönetim bütçe gelirlerinin 188, bütçe açığının 14.9, faiz dışı fazla
tutarının 34.1 milyar YTL olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir''
diye konuştu.

-2008 YILI HEDEFLERİ-

Unakıtan, 2008 yılı için; GSMH büyüklüğünün 716.6 milyar YTL, büyüme
oranının yüzde 5.5, yıl sonu TÜFE'nin yüzde 4, ihracatın 117 milyar
dolar, ithalatın 182 milyar dolar, kişi başına milli gelirin 7 bin
dolar, satın alma gücü paritesine göre kişi başına milli gelirin 10 bin
600 dolar olarak hedeflendiğini bildirdi.
Kemal Unakıtan, 2008 yılı maliye politikası hedefleri arasında, mali
disiplini devam ettirme, enflasyonla mücadele politikasını destekleme,
kamu borç stokundaki düşüş eğilimini devam ettirecek bir faiz dışı fazla
gerçekleştirme, faiz giderlerinin bütçe üzerindeki baskısını hafifletme
ve sosyal politika ve programlarla gelir düzeyi düşük kesimleri
destekleme olduğunu söyledi.

-2008 YILI BÜTÇE BÜYÜKLÜKLERİ-

2008 bütçesi büyüklüklerini açıklayan Unakıtan, 2008 merkezi yönetim
bütçesinde; bütçe giderlerinin 222.3, net bütçe gelirlerinin 204.6,
bütçe açığının 17.8, faiz dışı fazlanın 38.2 milyar YTL olarak
hedeflendiğini belirtti. Unakıtan, bütçe büyüklükleri dikkate
alındığında bütçe açığının GSMH'ye oranının yüzde 2.5, faiz dışı
fazlanın ise yüzde 5.3 olmasının öngörüldüğünü anlattı.
Unakıtan, son yıllarda mali yönetim ve kontrol sisteminde
gerçekleştirilen reformlar sonucunda, bütçe sisteminin makro ekonomik
istikrarla birlikte sürdürülebilir kalkınmayı esas alan, kaynakların
etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayan bir
yapıya kavuştuğunu söyledi.