2008-02-28 - 20:28
TBMM GENEL KURULU...
TBMM Genel Kurulu'nda, Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim ve araştırma hastanelerinde klinik şefi ve şef yardımcılığı atamalarını düzenleyen yasa teklifinin görüşmelerine başlandı.
TBMM Genel Kurulunda, Sağlık Bakanlığına
bağlı eğitim ve araştırma hastanelerinde klinik şefi ve şef yardımcılığı
atamalarını düzenleyen yasa teklifinin görüşmelerine başlandı.
Teklif üzerinde ilk olarak CHP grubunun görüşlerini dile getiren
İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız, kliniklerin bölünüp, yatak
sayılarının azaltılıp, yeni şeflikler oluşturulduğunu söyledi.
Yıldız, klinik şef ve şef yardımcılarının, keyfi ve objektif kriterlere
uymayan bir şekilde göreve getirildiğini savundu.
Üniversite hastanelerinin sorunlarına da değinen Yıldız, bu hastanelerin
kadro ve finans sorunu yaşadığını belirtti.
Eğitim ve araştırma hastanelerinin şef ve şef yardımcılığı atamalarının
sorun haline getirildiğini ifade eden Yıldız, ''O hastanede yıllardır
çalışan, bilimsel bir sınav açılmasını bekleyen yüzlerce insanı gözardı
ediyorsunuz, haklarını yiyorsunuz. Bu adaletle bağdaşmıyor'' dedi.
Atamaların bilimsel ve objektif kriterlerden uzak olduğunu ileri süren
Yıldız, klinik şef ve şef yardımcılarının, iyi eğitimciler olması
gerektiğini kaydetti.
Yıldız, hükümetin, klinik şef ve şef yardımcıları kanalıyla hastane ve
sağlık kurumlarında kadrolaşmayı amaçladığını öne sürerek, bir ülkede,
sağlık, eğitim ve hukuk kurumlarının tarafsız olması gerektiğini dile
getirdi. Yıldız, bilim ve sağlığa siyaset karıştırılmamasını istedi.

-''OBJEKTİF DEĞİL''-

DTP Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır, Meclisin yurtdışına asker
gönderilmesine ilişkin aldığı kararın, sağlığı, ekonomiyi, can
güvenliğini tehdit ettiğini, söz konusu bu tezkere kararının bir kez
daha gözden geçirilmesi gerektiğini savunarak, anaların ağladığı bir
ortamda sağlıktan, şeflikten söz edildiğini söyledi.
Bayındır, ''Kürt sorununda'' teşhisin yanlış konulduğu, bunun
tedavisinin hastaya sorulması gerektiğini ileri sürdü.
Teklifi eleştiren Bayındır, bu teklifin kadrolaşmayı getirdiğini,
objektif olmadığını ifade etti. Bayındır, ''bu kadar ölçüsüz bir
şekildeki'' kadrolaşma ve atama yönteminden vazgeçilmesi gerektiğini
kaydetti.
Klinik şef ve şef yardımcılığı kadrolarına başvuruları incelemek üzere
kurulan komisyonun üye sayısının neden 3'e indirildiğini soran Bayındır,
bu sayının eskisi gibi 5 olmasını istedi.

-''OBJEKTİF ÖLÇÜ''-

Teklifin imza sahiplerinden AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar da
düzenlemenin objektif olmadığı eleştirilerine cevap verirken, ''Teklifle
objektif ölçü getiriliyor, jüri oluşturuluyor'' dedi.
Ünüvar, eğitim hastanelerinin önemine işaret ederek, Ankara, İstanbul ve
İzmir'de eğitim hastanelerindeki klinik şefliklerinde önemli ölçüde
eksiklik görüldüğünü kaydetti. Ünüvar, İstanbul'da 600 klinikte 324
klinik şefi olduğunu, 810 şef yardımcısı açığı bulunduğunu ifade ederek,
Ankara ve İzmir'de de eksiklikler yaşandığını vurguladı.
Türkiye'nin her yerinden klinik şef ve şef yardımcısı atandığına işaret
eden Ünüvar, ''Uzaydan getirmiyoruz. Üniversitelerde doçent, profesör
olarak görev yapıyorlar'' diye konuştu.
Ünüvar, sağlık hizmetlerinin sadece doktor ve hemşireden ibaret
olmadığını, yeni alanların da yer aldığını dile getirdi. Ünüvar, Dünya
Sağlık Örgütüne göre, sağlık personeli adı altında 29 sınıf bulunduğunu,
Türkiye'de de ''dal hemşireliği'', eczacılık alanında da yeni
tanımlamaların getirilmesi gerektiğini söyledi.
AK Parti'li Ünüvar, Sağlık Bakanlığının son 2 yılda yeni eğitim
hastaneleri kurduğunu ancak klinik şefi atamalarının yapılamadığını
ifade etti.

-''ANAYASA MAHKEMESİNE KARŞI HİLE''-

MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş da düzenlemeyle Anayasa
Mahkemesi kararına karşı ''hile'' yapıldığını öne sürdü.
Eğitim ve araştırma hastaneleri klinik şefi ve şef yardımcıları için
getirilen atama yöntemini eleştiren Durmuş, torpil yapılacaksa, hiç
değilse torpilliler arasında kalitenin aranmasını istedi.
''Bu yasa, Anayasa Mahkemesinden dönecektir. Bu, Anayasanın 70.
maddesine aykırıdır. Bu yasa, insan sağlığı açısından risk oluşturan bir
yasadır'' diyen Durmuş, karşı oy vereceklerini belirtti.
Teklifin tümü üzerinde parti gruplarının konuşmalarının tamamlanmasının
ardından TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, birleşime yarım saat ara verdi.

AKDAĞ'IN SÖZLERİ...

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, hastanelerdeki
başörtülü çalışanlara ilişkin basına yansıyan görüntüleri, ''Devlet
gazete haberleriyle yönetilmez. Mülki yöneticiler, bu konuda gereken
hassasiyeti gösteriyor'' diye değerlendirdi. Akdağ,''ülkeyi
yönetirken bir takım provokasyonlara gelmediğimizi, gelmeyeceğimizi
bir kere daha ifade edeyim. Hiç kimsenin de gelmemesi gerekir''
dedi.
Akdağ, TBMM Genel Kurulunda, Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim ve
araştırma hastanelerinde klinik şefi ve şef yardımcılığı atamalarını
düzenleyen yasa teklifinin görüşmeleri sırasında milletvekillerinin
sorularını yanıtladı.
Eğitim ve araştırma hastanelerinde görev yapan hekimlere 6 ay ücretsiz
izin verilmediğinin belirtilerek, nedeninin sorulması üzerine Akdağ, 6
ay ücretsiz izin vermenin, idarenin tasarrufunda olduğunu söyledi.
''İdare, gerekçesine bakar, haklı görürse izin verir'' diyen Akdağ,
şöyle konuştu:
''Şimdi şu tarz uygulamalarla karşılaştık: Yüce Meclisimize, çok açık
şekilde bunları ifade etmem gerekir. Son 1.5 yıl, 1 yıl içinde geçmişle
mukayese edilemeyecek derecede 6 aylık ücretsiz izin talepleri çıktı
karşımıza. Gördük ki bunların içinde, hekimlerin 'özel sektörde bir süre
çalışıp, daha sonra eğer işi olursa devam etmesi, değilse tekrar kamuya
dönmesi' gibi bir amaçla yapılanları epeyce yekun tutuyor. İşi, sıkı
tuttuğumuz gerçektir. Bir hekim arkadaşımız veya bir başka sağlık
çalışanının makul gerekçesi varsa elbette bu ücretsiz izinleri
veriyoruz. Aksi takdirde vermiyoruz. Çünkü vatandaşa verilen sağlık
hizmeti aksamış oluyor.''

-''NEREDE, NASIL ÇEKİLDİĞİ BELLİ OLMAYAN...''-

Sağlık Bakanı Akdağ, hastanelerde başörtülü çalışanlara ilişkin basına
yansıyan görüntülerin sorulması üzerine, vali, kaymakam, il
müdürlüklerinin, görevlerinin bilincinde olduğunu, hukuk ve mevzuat
çerçevesinde gereken müdahale ve incelemeleri yaptığını söyledi.
Akdağ, basına yansıyan fotoğrafları kendisinin de gördüğünü ifade
ederek, ''Son anayasa değişikliği tartışmaları sırasında nerede, nasıl
çekildiği belli olmayan, mekanın bile neresi olduğu anlaşılamayan...''
dedi. Soruyu soran CHP'li Turgut Dibek'in laf atması üzerine Akdağ,
''Devlet gazete haberleriyle yönetilmez'' dedi.
Böyle zamanlarda ülkede farklı havaların estirilmeye çalışıldığını ifade
eden Akdağ, bu konuda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve kendilerinin,
tavırlarını açıkça ortaya koyduklarını belirtti.
Mülki yöneticilerin, bu konuda gereken hassasiyeti gösterdiğini
vurgulayan Akdağ, ''Ülkeyi yönetirken bir takım provokasyonlara
gelmediğimizi, gelmeyeceğimizi bir kere daha ifade edeyim. Hiç kimsenin
de gelmemesi gerekir'' diye konuştu.
Akdağ'ın konuşmasından sonra teklifin 1. maddesi üzerinde verilen
önergelerin görüşmelerine geçildi.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'li milletvekillerinin
verdiği önerge üzerinde yaptığı konuşmada, teklifin maddelerine
geçilmesine ilişkin oylamada karar yeter sayısı olmamasına rağmen,
teklifin maddelerine geçildiğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, iki katip
üyenin bu konuda yanlış bilgi verdiğini savunarak, Başkanlık Divanına
güvensizliğini bildirdi.
Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesinin yürürlüğü durdurma kararından sonra,
klinik şef ve şef yardımcılığına atama yapılıp yapılmadığını sorduğunu,
Akdağ'ın da atama yapmadıklarını söylediğini belirtti. Kılıçdaroğlu,
''Sayın Bakan, akademik kimliğinize saygınız varsa, yanlış bilgi
verdiğiniz için gelip Parlamentodan özür dilersiniz'' dedi.
Önergenin oylaması sırasında CHP, karar yeter sayısı istedi. Karar yeter
sayısının olmaması üzerine, birleşime ara verildi. Aranın ardından
teklifin görüşmelerinde komisyon ve hükümetin yer almaması üzerine
Mumcu, birleşimi 4 Mart Salı günü, saat 15.00'de toplanmak üzere kapattı.