2010-03-03 - 18:14
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİN HALK OYLAMASINA SUNULMASI SÜRESİNİ 60 GÜNE İNDİREN KANUN TEKLİFİNİN ANA HÜKMÜ KABUL EDİLDİ
Kabul edilen maddeye göre, Anayasa değişikliğinin halk oylamasına sunulması öngörülen süre, 120 günden 60 güne inecek. Yurt dışında yaşayan vatandaşların halk oylamasında oy kullanacakları süre ise 40 günden 20 güne çekildi.
Anayasa değişikliğinin halk oylamasına sunulması için öngörülen süreyi
120 günden 60 güne indiren kanun teklifinin birinci maddesi kabul edildi.

Kabul edilen maddeye göre, Anayasa değişikliğinin halk oylamasına
sunulması öngörülen süre, 120 günden 60 güne inecek. Yurt dışında yaşayan
vatandaşların halk oylamasında oy kullanacakları süre ise 40 günden 20 güne
çekildi.

Madde üzerinde BDP grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Ufuk Uras,
TBMM'nin ''12 Eylül darbe anayasası'' yüzünden adeta devre dışı olduğunu öne
sürdü. Yeni anayasa ihtiyacına işaret eden Uras, ''Bu Meclisin mevcut anayasaya
bağlılık yemini ettiği gerekçesiyle 12 Eylül anayasasını değiştiremeyeceği görüşü
tamamen mugalatadır'' dedi.

''12 Eylül darbe anayasasından kurtulunmalıdır'' diyen Uras, uzlaşma
sağlamadığı için yeni anayasa yapılamadığını, bu nedenle kısmi değişikliklerin
kaçınılmaz hale geldiğini söyledi.

Uras, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolunun açılması, askerlerin
sivil mahkemelerde yargılanabilmesi, YAŞ kararlarına yargı yolu açılması, siyasi
partilerin kapatılmasının zorlaştırılması, anayasal yurttaşlık tanımının yeniden
yapılması, yüzde 10 seçim barajının indirilmesi konularında değişiklik
yapılmasını önerdi.

MHP Grubu adına konuşan Mersin milletvekili Behiç Çelik, yeni bir toplum
sözleşmesine ihtiyaç olduğunu, ancak ''sicili bozuk olanların ve gerilimi
tırmandıran zihniyetin bu değişikliği yapamayacağını'' öne sürdü.

Çelik, ''Anayasa değişikliği yıpranmış bir iktidarın yapacağı bir iş
değil. Bu, 24. döneme bırakılmalıdır'' dedi.

Tepkiyle anayasa değişikliğine gitmenin milletin hayrına olmadığını ifade
eden Çelik, ''Anayasa değişikliği için uzlaşma şarttır. Böyle bir ortam var mı?
Anayasa değişikliğini bu iktidarın yapması mümkün değildir'' diye konuştu.

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart da iktidarın HSYK ve Anayasa
Mahkemesinin yapısını değiştirecek düzenlemelerin yanına ''toplumun hoşuna
gidecek havuçları'' koyarak ''torba referanduma'' gideceğini iddia etti.

Referandumunun istisnai bir kurum olduğunu belirten Kart, ''çoğunluk
istiyor'' diye azınlığın temel hak ve ögürlüklerinin referandum yoluyla
kısıtlanamayacağını dile getirdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, parti kapatmalarında TBMM'nin onayının
alınması gerektiğini belirttiğini ifade eden Kart, ''Partileri diğer partiler
kapatmaz, kapatamaz. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin CHP'yi, CHP'nin de Adalet ve
Kalkınma Partisi'ni kapatması... Böyle bir şey düşünülebilir mi?'' dedi.

Şahsı adına konuşan AK Parti Giresun Milletvekili Hasan Sönmez, ''torba
referandum'' tabirini yadırgadığını belirterek, bunu ''talihsiz bir açıklama
olarak'' nitelendirdi.

Sönmez, ne düşündüğünü halka sormanın yadırganacak bir şey olmadığını
söyledi.

Madde üzerinde milletvekillerinin sorularına yanıt veren Devlet Bakanı ve
Başmüzakereci Egemen Bağış, yurt dışında yaşayan vatandaşların büyük bölümünün
Almanya'da yaşadığına dikkati çekti. Alman makamlarının orada yaşayan
vatandaşların mektup yoluyla oy kullanmasını önerdiğini ifade eden Bağış, bunun,
Türkiye'nin mevcut anayasasına aykırı olduğunu vurguladı.

Yurt dışındaki vatandaşların oy kullanabilmesinin en büyük arzuları
olduğunu dile getiren Bağış, ''Burada el ele verip, anayasayı değiştirerek
mektupla oy kullanmayı sağlamamız lazım'' dedi.

Parti kapatma konusunda Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın bugün
bir gazetede yer alan açıklamasından alıntılar yapan Bağış, ''Parti kapatma için
Meclisin onayının alınması bir alternatif olabilir. Ama bunları burada sizlerle
birlikte değerlendireceğiz'' dedi.

Uzlaşma için çaba gösterdiklerini ancak ''istemezük'' tavrıyla karşı
karşıya kaldıklarını ifade eden Bağış, ''O zaman da milletin vekillerine değil
kendisine gideriz düşüncesine geliyoruz. Halbuki milleti bu kadar yormadan,
burada kendi aramızda bu işi halledebiliriz. Aklın yolu bir'' diye konuştu.

Bağış, bugüne kadar AB ile müzakereye başlayıp bitiremeyen ülkenin
olmadığına işaret ederek, ''Türkiye'nin bu konuda yaşadığı sorunları aşacağından
hiç şüphe duymuyorum'' dedi.

Genel Kurulda, teklifin yürürlük maddeleri görüşülüyor.

DEVLET BAKANI BAĞIŞ:
-''BU ÜLKENİN, GERÇEKTEN TARAFSIZ VE BAĞIMSIZ YARGIYA
KAVUŞMASININ ZAMANI GELDİĞİNE İNANIYORUZ''

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış,
''Biz gerçekten tarafsız ve bağımsız yargıya bu ülkenin kavuşmasının zamanı
geldiğine inanıyoruz'' dedi.
TBMM Genel Kurulunda, Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması
Hakkındaki Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi'nin 2. maddesi
üzerinde konuşan CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, topluma anayasa değişikliği
ihtiyacının pompalandığını ileri sürerek, iktidarın tüm sorunların çözümü olarak
Anayasada yapılacak değişikliği gösterdiğini savundu. Gök, topluma yanlış bir
ihtiyacın pompalandığını, sorunların çözümünün Anayasa değil, demokratik bir
zihniyet olduğunu ifade etti.
Gök, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in imzasıyla
gönderilen yazıyla, devlet memuru olan bakan danışmanlarının AK Parti Genel
Merkezinde toplantıya çağrıldığını iddia ederek, ''Bu zihniyet, yargıyı da
kendisine bağlamak istiyor'' dedi.
Değişiklik teklifini ''tam bir cinlik'' olarak tanımlayan Gök,
düzenlemenin Anayasa uyarınca 1 yıl içinde uygulanamayacağını savundu. Seçimler
öncesinde bağımsız adayların oy pusulasında nasıl yer alacağına ilişkin
düzenlemeyi hatırlatan Gök, bunun seçim hukukuna girdiğini kaydetti. Gök,
''AKP'nin halkı kandırdığını'' ifade ederek, yapılacak düzenlemenin
uygulayamayacağını savundu.
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, CHP, MHP ve AK Parti'nin seçim
barajında uzlaştığını belirterek, ''AKP, 'Saadet Partisi gelir', CHP,
''Sarıgül'ün partisi gelir', MHP ise 'BBP gelir' diye yüzde 10'luk seçim barajını
savunuyor. Gelirse gelsin. Ayrıca bir şeyde daha uzlaştınız, CHP ve AK Parti,
Terörle Mücadele Yasasında değişiklik yaparak çocukların yaşı kadar ceza almasını
sağladı'' dedi.
Parti kapatmanın ''Yargıtay Başsavcısının insafına kaldığını'' ileri
süren Kaplan, ''Parti kapatmak, tüzel kişiliğin idamıdır. Darbe yapan paşanın
hukukuyla partiler kapatılıyor. Artık bilgisayarda parti kapatmayla ilgili şablon
iddianameler bile var'' diye konuştu.
Kaplan, CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol'a hitaben, ''12 Eylül, sizi de
kapatmadı mı? Sizi Zincirbozan'a götürmedi mi? Sayın Anadol ben sizin
yanınızdaydım. Sizi teslim bile almıyorlardı, kapıda beklettiler. O günlere ait
fotoğraflarımız bile var. Bu Mecliste 12 Eylül'ü savunmak, en büyük ayıptır.
Bunun hesabını bu dünyada da öbür dünyada da sorarlar'' dedi.

-''12 EYLÜL İLE SONUNA KADAR MÜCADELE ETTİM''-

CHP'li Anadol, sataşma olduğu gerekçesiyle söz aldı. Barış Derneği
yöneticisi olarak ''Barış Derneği Davası'' nedeniyle hakkında gıyabi tutukluluk
kararı verildiğini, bunun üzerine İstanbul'a gittiğini anlatan Anadol, yanında
avukatları Halit Çelenk ve Ahmet Güryüz Ketenci'nin yanı sıra o tarihte genç bir
avukat olan Hasip Kaplan'ın da bulunduğunu söyledi.
İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığına giderek teslim olduğunu, ancak
kendisini teslim alacak olan Süleyman Takkeci'nin ortada olmadığını belirten
Anadol, daha sonra hakkındaki gıyabi tutukluluk kararının vicahiye çevrildiğini
kaydetti. İddianame hazırlandıktan 6 ay sonra mahkemeye çıktığını ve ilk
duruşmada Takkeci hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ifade eden Anadol, ''12
Eylül yönetimi ve zihniyetiyle sonuna kadar mücadele ettiğini'', 1 yıl hapis de
yattığına işaret etti.
Anadol, ''Şimdi düşünüyorum da o 12 Eylül'ün adaletsiz adaleti bile, beni
6 ay sonra duruşmaya çıkarıyor ama 2 yıldan beri Silivri'de yatanlar var. Sayın
Kaplan da bunu savunuyor. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Genel Sekreteri iddianame
hazırlanmadan ve mahkemeye çıkmadan cezaevinde intihar ediyor. Bunu hukuk adına
alkışlayanlar var. Çok üzgünüm'' ifadelerini kullandı.
Yeniden söz alan Kaplan, ne 12 Eylül döneminde ne de şimdi adil
yargılanmanın ihlali ve hukuksuzlukları savunduğunu ifade ederek, ''Ergenekon suç
dosyasını kabartan asıl suçlar, Fırat'ın ötesindeki suçlardır. Benim belediye
başkanlarım 1 yıldan beri mahkemeye çıkmadı. Bu ülke çetelerden kurtulduğu zaman
hukuk, özgürlük, eşitlik ve kardeşlik gelişecektir'' diye konuştu.

-''SİZ KAPILARI KAPATIRSANIZ...''-

Milletvekillerinin madde üzerindeki sorularını yanıtlayan Devlet Bakanı
ve Başmüzakereci Egemen Bağış, bütün vatandaşların huzur içinde güvenebileceği
yargıyla ilgili düzenlemeleri muhalefetle birlikte yapabileceklerine işaret
ederek, bütün fikirlere, görüşlere açık olduklarını söyledi.
Türkiye'de Anayasa ile ilgili tartışma ve görüş aykırılıkları
bulunduğunu, bütün bunları toparlayacak, vatandaşlara huzur verecek düzenlemeyi
yapmak istediklerini anlatan Bağış, ''Sizi rahatsız eden düzenleme varsa onu da
görüşmeye hazırız. Bizim de temsil etmekten onur duyduğumuz ve 18 milyon oyunu
aldığımız vatandaşın hassasiyet duyduğu konular var. Biz gerçekten tarafsız ve
bağımsız yargıya bu ülkenin kavuşmasının zamanı geldiğine inanıyoruz. O konuda
sizlerle işbirliği yapmaya hazırız'' diye konuştu.
Bağış, Türkiye'nin en saygın akademisyenlerinin kendileri için bir
Anayasa taslağı hazırladığını belirterek, şöyle konuştu:
''Bu taslağın ülkeye getireceği demokratik ortamı kendileri için tehdit
hissedenler, bunun aleyhine kampanya başlattı. 2007 yılında bu ülkeye nasıl 4
ayrı seçim yaşatıldıysa, 2008'de de her iki seçmenden birinin oyunu almış olan
iktidar partisine karşı açılan ve aylarca ülkeyi kitleyen kapatma davasının o
Anayasa çalışmalarına nasıl darbe indirdiğine şehit oldunuz. Madem ki bu konuda
hassasiyetler var, muhalefet ile el ele vererek Anayasanın ilgili maddelerini tek
tek değiştirelim dedik. Şu anda AB müzakere sürecinde sık sık önümüze gelen kamu
denetçiliği konusu var. Onunla ilgili de adım atmak istedik ama onda da Anayasa
engeline takıldık. Biz bu konuda sizlerle işbirliği yapmak istiyoruz. Ama siz
kapıları baştan kapatırsanız, biz bu millete şikayet etmekten başka elimizden bir
şey gelmez.''
Bağış, gümrüklerde oy kullanan vatandaşların, oyunu hangi seçim
bölgesiyle ilgili olarak kullanmak istediğine dair tercih belirtme imkanı
olmadığını söyledi. Seçim Yasasında değişiklik yapılarak, yurt dışında yaşayan
vatandaşın gümrükte oy kullanırken tercihini belirtmesine imkan veren bir
düzenlemenin getirilmesi haline değerlendirilebileceğini anlatan Bağış, ''Benim
şahsi fikirim olabilir ama biraz teknik çaba gerektirir. Bizim parti
programımızda Türkiye milletvekilliği önerisi var. Bununla ilgili tartışmayı
birlikte yapıp gerekli kararları almamız gerekir'' dedi.
Konuşmaların ardından, teklifin yürürlüğünü düzenleyen 2. maddesi kabul
edildi.