2008-03-25 - 19:31
TBMM Genel Kurulu'nda, çevre ve çevre sorunlarına ilişkin 24 ayrı araştırma önergesinin birleştirilerek görüşmelerine devam edildi.
AK Parti Hatay Milletvekili Mustafa Öztürk,
Yatağan'ın çevre açısından en temiz yerlerden biri olduğunu söyledi.
TBMM Genel Kurulu'nda, çevre ve çevre sorunlarına ilişkin 24 ayrı
araştırma önergesinin birleştirilerek görüşmelerine devam edildi.
AK Parti Hatay Milletvekili Mustafa Öztürk, önergesi üzerinde yaptığı
konuşmada, su yönetiminde bir dizi önlem alınması gerektiğini
belirterek, su kanunu çıkartılması ve suyun tek bir yönetim tarafından
yönetilmesi gerektiğini bildirdi.
Öztürk, milli parklar üzerinde maden arama faaliyetlerine izin verildiği
iddiasının doğru olmadığını ifade ederek, maden arama ve üretmenin
farklı şeyler olduğunu, birbirine karıştırılmaması gerektiğini kaydetti.
Mustafa Öztürk, Bergama'daki altın madenine, AB Çevre Ajansı tarafından,
altın aramada en iyi teknikler kullanıldığı gerekçesiyle ödül
verildiğini dile getirdi.
Türkiye'de 7-8 bölgede altın arama faaliyeti yapıldığına işaret eden
Öztürk, bu çalışmalar yapılırken, çevreye zararlı olabilecek hiç bir
faaliyette bulunulmadığını söyledi. AK Parti'li Öztürk, ''Firmalar,
oralarda, (Genel Kurul salonunun ortasındaki çiçekleri göstererek) bu
çiçek yeri kadar yerde arama yapıyor'' dedi.
Öztürk, çevresel önlemlerini alan har türlü arama faaliyetine destek
verilmesi gerektiğini ifade etti.
Termik santralin bulunduğu Yatağan'da, hava kirliliğinin anlık olarak
ölçüldüğünü ve Yatağan'ın, çevre açısından en temiz yerlerden birisi
olduğunu dile getiren Öztürk, ülkede kömüre dayalı 15 santralden 9'unun
çevresel önlemlerini aldığını kaydetti.
Mustafa Öztürk, Türkiye'nin en kurak bölgesinin İç Anadolu Bölgesi
olduğunu belirterek, özellikle Konya'da vahşi sulamaya son verilmesi
gerektiğini söyledi. Öztürk, Akdeniz, Ege ve Trakya'nın da kuraklık
tehlikesi ile karşı karşıya kaldığına dikkati çekti.
Trakya'da çimento fabrikası kurulmak istendiğini anımsatan Öztürk,
''Bunun olumlu ve olumsuz tarafları belirlenir. Eğer çevreye zarar
verilecekse fabrikanın açılmasına izin verilmez. Ancak verilmeyecekse
buna engel olmamak lazım'' diye konuştu.
CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, ilinin Vize ilçesi Çakıllı
beldesinde yapılmak istenen çimento fabrikasına bölge halkının karşı
çıktığını söyledi.
Çimento fabrikası kurulması düşünülen Hazine'ye ait arazinin, bir
firmaya ihalesiz bir şekilde 4 taksitte 2 trilyon liraya verildiğini
iddia eden Dibek, ''Öncelikle o arazinin satılması yanlış. Çünkü,
arazinin satılması için, önce o araziye çimento fabrikasının
kurulmasının hukuki altyapısının mümkün olması lazım. Ancak bu mümkün
değilken o arazi satılıyor. Çevresel açıdan bu fabrikanın buraya
kurulacak olması cinayettir'' dedi.
Bu arada, CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt'ün, ''Köy okullarının
yakacağının il özel idareleri tarafından karşılanmasını'' öngören kanun
teklifinin, doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi kabul edilmedi.
-''LAGÜNLER KURUYOR''-
CHP Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur, Adana'daki lagünlerdeki
kirliliğin önlenmesiyle ilgili araştırma önergesi üzerinde yaptığı
konuşmada, hızlı nüfus artışı ve çevresel kirlilikle birlikte lagünlerin
kuruduğunu, burada yaşayan canlı türü ve sayısının azaldığını söyledi.
Türkiye'nin en büyük lagünü olan Adana Akyatan Lagününün Caretta Caretta
ve yeşil kaplumbağaların yaşam alanı olduğuna işaret eden Erbatur,
DSİ'nin çalışmaları nedeniyle suların çekildiğini, kurumaya başladığını
anlattı. Erbatur, DSİ'nin kanal açma çalışmaları yaparken lagünlerin
ıslahı açısından da konuya bakmasını istedi.
Ege'de çevreyi kirleten balık çiftliklerinin Mersin'e taşınmak
istendiğine işaret eden Erbatur, ''Şimdi Mersin'in mi kirlenmesi
isteniyor? Çare bunları küçük koylardan açık denizlere çıkarmaktır''
dedi.
-''BU YASAK SAVMAKTIR''-
CHP Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük, altın arama çalışmaları
nedeniyle Kaz Dağları ve çevresindeki kirlilikle ilgili araştırma
önergesi üzerinde yaptığı konuşmada, ''Geçmişte torba kanunları gördük.
Şimdi de çuval araştırma önergeleri ortaya çıktı. Bu çevreyi ve
çevrecileri ciddiye almamak ve yasak savmaktır'' dedi.
Kaz Dağları ve çevresinde onlarca şirketin altın arama iznini aldığını,
bazılarının rezerv tespiti yaptığını, bazılarının işletmeye geçtiğini
anlatan Küçük, ''İnsanlar yörede ayaklanıyor. Yarın 100 bin imza, Meclis
Başkanlığına verilecek'' diye konuştu.
Yörenin karşı karşıya olduğu tek tehdidin altın arama faaliyetleri
olmadığını kaydeden Küçük, bir ''Termik santral saldırısıyla'' karşı
karşıya olduklarını ifade etti. Küçük, bölgede 2 bin 700 megavat gücünde
termik santral izinleri alındığını belirterek, bir çok şirketin de
başvuruda bulunduğunu söyledi. Küçük, yörenin bir katliamla karşı
karşıya olduğunu savunarak, ''Çanakkale geçilmez olarak kalsın, yaşanmaz
değil'' dedi.
Başkanvekili Meral Akşener, önergelerin görüşmeleri sürerken, çalışma
süresi dolduğu için birleşimi yarın saat 14.00'de toplanmak üzere
kapattı.
Yatağan'ın çevre açısından en temiz yerlerden biri olduğunu söyledi.
TBMM Genel Kurulu'nda, çevre ve çevre sorunlarına ilişkin 24 ayrı
araştırma önergesinin birleştirilerek görüşmelerine devam edildi.
AK Parti Hatay Milletvekili Mustafa Öztürk, önergesi üzerinde yaptığı
konuşmada, su yönetiminde bir dizi önlem alınması gerektiğini
belirterek, su kanunu çıkartılması ve suyun tek bir yönetim tarafından
yönetilmesi gerektiğini bildirdi.
Öztürk, milli parklar üzerinde maden arama faaliyetlerine izin verildiği
iddiasının doğru olmadığını ifade ederek, maden arama ve üretmenin
farklı şeyler olduğunu, birbirine karıştırılmaması gerektiğini kaydetti.
Mustafa Öztürk, Bergama'daki altın madenine, AB Çevre Ajansı tarafından,
altın aramada en iyi teknikler kullanıldığı gerekçesiyle ödül
verildiğini dile getirdi.
Türkiye'de 7-8 bölgede altın arama faaliyeti yapıldığına işaret eden
Öztürk, bu çalışmalar yapılırken, çevreye zararlı olabilecek hiç bir
faaliyette bulunulmadığını söyledi. AK Parti'li Öztürk, ''Firmalar,
oralarda, (Genel Kurul salonunun ortasındaki çiçekleri göstererek) bu
çiçek yeri kadar yerde arama yapıyor'' dedi.
Öztürk, çevresel önlemlerini alan har türlü arama faaliyetine destek
verilmesi gerektiğini ifade etti.
Termik santralin bulunduğu Yatağan'da, hava kirliliğinin anlık olarak
ölçüldüğünü ve Yatağan'ın, çevre açısından en temiz yerlerden birisi
olduğunu dile getiren Öztürk, ülkede kömüre dayalı 15 santralden 9'unun
çevresel önlemlerini aldığını kaydetti.
Mustafa Öztürk, Türkiye'nin en kurak bölgesinin İç Anadolu Bölgesi
olduğunu belirterek, özellikle Konya'da vahşi sulamaya son verilmesi
gerektiğini söyledi. Öztürk, Akdeniz, Ege ve Trakya'nın da kuraklık
tehlikesi ile karşı karşıya kaldığına dikkati çekti.
Trakya'da çimento fabrikası kurulmak istendiğini anımsatan Öztürk,
''Bunun olumlu ve olumsuz tarafları belirlenir. Eğer çevreye zarar
verilecekse fabrikanın açılmasına izin verilmez. Ancak verilmeyecekse
buna engel olmamak lazım'' diye konuştu.
CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, ilinin Vize ilçesi Çakıllı
beldesinde yapılmak istenen çimento fabrikasına bölge halkının karşı
çıktığını söyledi.
Çimento fabrikası kurulması düşünülen Hazine'ye ait arazinin, bir
firmaya ihalesiz bir şekilde 4 taksitte 2 trilyon liraya verildiğini
iddia eden Dibek, ''Öncelikle o arazinin satılması yanlış. Çünkü,
arazinin satılması için, önce o araziye çimento fabrikasının
kurulmasının hukuki altyapısının mümkün olması lazım. Ancak bu mümkün
değilken o arazi satılıyor. Çevresel açıdan bu fabrikanın buraya
kurulacak olması cinayettir'' dedi.
Bu arada, CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt'ün, ''Köy okullarının
yakacağının il özel idareleri tarafından karşılanmasını'' öngören kanun
teklifinin, doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi kabul edilmedi.
-''LAGÜNLER KURUYOR''-
CHP Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur, Adana'daki lagünlerdeki
kirliliğin önlenmesiyle ilgili araştırma önergesi üzerinde yaptığı
konuşmada, hızlı nüfus artışı ve çevresel kirlilikle birlikte lagünlerin
kuruduğunu, burada yaşayan canlı türü ve sayısının azaldığını söyledi.
Türkiye'nin en büyük lagünü olan Adana Akyatan Lagününün Caretta Caretta
ve yeşil kaplumbağaların yaşam alanı olduğuna işaret eden Erbatur,
DSİ'nin çalışmaları nedeniyle suların çekildiğini, kurumaya başladığını
anlattı. Erbatur, DSİ'nin kanal açma çalışmaları yaparken lagünlerin
ıslahı açısından da konuya bakmasını istedi.
Ege'de çevreyi kirleten balık çiftliklerinin Mersin'e taşınmak
istendiğine işaret eden Erbatur, ''Şimdi Mersin'in mi kirlenmesi
isteniyor? Çare bunları küçük koylardan açık denizlere çıkarmaktır''
dedi.
-''BU YASAK SAVMAKTIR''-
CHP Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük, altın arama çalışmaları
nedeniyle Kaz Dağları ve çevresindeki kirlilikle ilgili araştırma
önergesi üzerinde yaptığı konuşmada, ''Geçmişte torba kanunları gördük.
Şimdi de çuval araştırma önergeleri ortaya çıktı. Bu çevreyi ve
çevrecileri ciddiye almamak ve yasak savmaktır'' dedi.
Kaz Dağları ve çevresinde onlarca şirketin altın arama iznini aldığını,
bazılarının rezerv tespiti yaptığını, bazılarının işletmeye geçtiğini
anlatan Küçük, ''İnsanlar yörede ayaklanıyor. Yarın 100 bin imza, Meclis
Başkanlığına verilecek'' diye konuştu.
Yörenin karşı karşıya olduğu tek tehdidin altın arama faaliyetleri
olmadığını kaydeden Küçük, bir ''Termik santral saldırısıyla'' karşı
karşıya olduklarını ifade etti. Küçük, bölgede 2 bin 700 megavat gücünde
termik santral izinleri alındığını belirterek, bir çok şirketin de
başvuruda bulunduğunu söyledi. Küçük, yörenin bir katliamla karşı
karşıya olduğunu savunarak, ''Çanakkale geçilmez olarak kalsın, yaşanmaz
değil'' dedi.
Başkanvekili Meral Akşener, önergelerin görüşmeleri sürerken, çalışma
süresi dolduğu için birleşimi yarın saat 14.00'de toplanmak üzere
kapattı.
