
Çocuk Meclis Başkanı Karakışla, TBMM Genel Kurulu Çocuk Özel Oturumunda gerçekleştirdiği açılış konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye Büyük Millet Meclisinin 103’ncü yıl dönümünü kutladığımız bu günde, Türk ulusunun bağımsızlığının ve egemenliğinin temsil mekânı Meclisimizde, “Çocuk Meclis”i özel oturumunda bir aradayız. Meclisimize hoş geldiniz.
Hepinizi sevgiyle selamlıyorum.
Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, bütün dünya çocuklarına armağan ettiği, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun. Bu Bayramı bize armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla, sevgiyle ve minnetle anıyorum.
Dünyada çocuklarına bayram hediye edilen ilk ve tek ülkenin çocuğu olmanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyorum.
Milletimizin evinde bizleri ağırlayan, Meclis Başkanlığı koltuğunu çocuklara güvenerek, bana emanet eden, bizlere Genel Kurul salonunu açan Sayın Mustafa Şentop’a tüm arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanımız sadece Genel Kurul salonunu bizlere açmadı, aynı zamanda Meclisi bizler için çocuk bahçesine çevirdi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını deprem üzüntüsünün gölgesinde olsak da, çok büyük coşkuyla kutluyoruz. Çünkü üzülmek çocuklara hiç yakışmıyor. “23 Nisan” demek çocukların mutlu olması ve gülmesi demek. Ata’mız da bizden bunu isterdi.
6 Şubat’ta yaşadığımız büyük deprem felaketinde hayatını kaybeden büyüklerimizin ve arkadaşlarımızın üzüntüsünü hâlâ içimizde. Ülkemizin ve hepimizin başı sağ olsun. Onları hiç unutmayacağız.
Değerli arkadaşlar,
Yarınların yetişkinleri ve karar verenleri olarak, ülkemizi ve dünya devletlerini yönetenlerden isteklerimiz var. Biz çocuklar farklılıklarımızı düşünmeden tanışır, kaynaşır ve birlikte olmaktan keyif alırız. Dünyadaki tüm yetişkinlerin de bizler gibi davranması en büyük isteğimiz. Bazen büyüklerin de çocuklar gibi düşünmesi iyi bir şeydir.
İyi eğitim, iyi sağlık koşulları, her günün bayram günü gibi geçmesi tüm çocukların en temel haklarıdır. Çünkü Çocuk hakları bütün çocukların doğuştan sahip olduğu haklardır.
Bizlerin dünyanın en güzel ülkesinde mutlu, huzurlu, barış içinde yaşamımızı sağlayan başta tüm ailemize, öğretmenlerimize ve Devlet büyüklerimize sonsuz saygı ve teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Türkiye Büyük Millet Meclisimizin 103. Yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve arkadaşlarını saygı, sevgi ve minnetle anıyorum.
Hepimizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun.
“Yaşasın 23 Nisan” diyor, ve “Çocuk Özel Oturumu”nu açıyorum.”
Çocuk Başkan Karakışla’nın ardından kürsüye gelen Çocuk Milletvekili Nurver de konuşmasında şunları kaydetti:
“Sevgili Arkadaşlar,
Atatürk’ün bizlere hediye ettiği, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir araya gelmekten çok mutluyuz.
Ben de bu kürsüde konuşma yaptığım için çok heyecanlıyım.
Arkadaşlar bildiğiniz gibi 6 Şubat’ta ülkemizde çok büyük bir deprem oldu. Hepimiz, büyüklerimiz, devletimiz, hep birlikte yaraları sarmak için çok çalıştık, çok çalışıyoruz. Çünkü bizim devletimiz dünyanın en güçlü devletlerinden biri. Devletimizle ve milletimizle ne kadar gurur duysak azdır.
Hayatını kaybeden büyüklerimizin ve arkadaşlarımızın üzüntüsü hâlâ içimizde. Onları hiç unutmayacağız.
Ülkemizin ve hepimizin başı sağ olsun. Bu vesileyle deprem bölgesindeki tüm arkadaşlarımıza seslenmek istiyorum:
Sizleri hiç unutmayacağız,
Sizleri hiç yalnız bırakmayacağız.
Sevgili Arkadaşlar,
Hepimiz biliyoruz ki dünyamız yaşlanıyor. Yaşadığımız iklim değişiklikleri ve küresel ısınmanın temelinde dünyayı kirletenler var. Biliyoruz ki gelecek nesiller bundan çok zarar görecek.
Bugün özel bir gündemle toplanan biz çocuklar, dünyadaki tüm devletlerden ve kişisel olarak herkesten bu konuya karşı duyarlı olmalarını bekliyoruz.
Unutmamalıyız ki bizlerin temiz bir dünyada yaşamaya, temiz su kaynaklarını kullanmaya, temiz topraklarda yetişen meyve ve sebzelere ihtiyacı var.
Eğer istersek bizler, az tüketmeyi, sade yaşamayı ve paylaşmayı bildiğimiz bir dünya oluşturabiliriz. Üzerinde yaşadığımız dünya bizim gibi canlı ve biz onu korumak, kollamak ve gelecek nesillere daha temiz, daha güzel bir dünya bırakma sorumluluğunu yerine getirmeliyiz.
Geri dönüşüm konusuna dikkat etmemiz, bu konuda bilgi sahibi olmamız gerekir. Evlerimizden başlayarak tüm alanlarda kâğıt, cam, metal, plastik gibi maddelerin ayrıştırılması için ailemize, öğretmenlerimize, büyüklerimize uyarıda bulunmalıyız. Evlerimizdeki ve okullarımızdaki açık unutulmuş ışıkları kapatmalıyız.
Çünkü büyüklerimizin bize, bizim de sonraki kuşaklara yaşamak için güzel bir dünya bırakma sorumluluğumuz var.
Değerli büyüklerimiz, birlikte yaşadığımız tarihî, kültürel ve doğal varlıklarımıza biz büyüyünceye kadar iyi bakın. Çünkü onlar bizim size emanetlerimizdir.
Dünyadaki tüm çocukların savaşlardan uzak, barış içinde kardeşçe yaşamalarını arzu ediyorum. Barışı ve paylaşmayı bütün dünyaya öğretmeli ve sonra da adaletli bir dünya oluşturmak için herkesi çalışmaya davet etmeliyiz.
Devletimizin kurucusu, ebedi liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta barış, Dünya’da barış’ sözünü tüm dünyaya öğretmek hepimizin görevidir.
Bizleri koruyan, bizler için doğru kararlar alan ve 103 yıl önce Türkiye Büyük Millet Meclisini açarak bize güzel bir ülke bırakan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve arkadaşlarına sonsuz bir sevgi, saygı ve minnet duyuyorum. O bizim kalbimizin en güzel yerinde duruyor.
Bugün bu kürsüden, barış dolu güzel bir gelecek için hep birlikte çalışacağımıza, tüm arkadaşlarım adına söz veriyor, hepinizi sevgiyle tekrar selamlıyorum.
Yaşasın 23 Nisan!”