Komisyon, AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız başkanlığında toplandı.
Altunyaldız, komisyon üyelerinin mutabık kalması durumunda deprem bölgesindeki hem organize sanayi bölgelerine hem küçük sanayi sitelerine bir ziyaret yapmayı planladıklarını bildirerek, "Bölgede bulunan OSB'lerimizin tamamının afetle mücadele ve depremzedelerin ihtiyaçları karşılandıktan sonra kısa sürede tekrar deprem öncesi günlerdeki gibi üretim faaliyetlerini sürdüreceğine inancımız tam." diye konuştu.
AK Parti İstanbul Milletvekili İffet Polat, teklifin ilk imza sahibi olarak yaptığı sunumda, teklifte yapılması öngörülen değişiklikler ile OSB'lerde yapılacak sanayi yatırımlarının hızlandırılması için OSB planlama, kuruluş ve kamulaştırma süreçlerinin hızlandırılmasının amaçlandığını söyledi.
Öte yandan enerji sektöründe uygulanan mevzuatta günün ve piyasa koşullarının değişmesi ve ilgili mevzuatın daha etkin ve verimli uygulanabilmesi amaç ve nedenleriyle bazı kanunlarda değişiklik yapılması ihtiyacının ortaya çıktığını kaydeden Polat, OSB tüzel kişilikleri ile OSB katılımcılarından gelen talepler değerlendirilerek bu kanun teklifinin hazırlandığını anlattı.
Teklif ile OSB Kanunu'nda Yeşil OSB tanımı yapılarak bu OSB'lerin belirlenen kriterler çerçevesinde TSE tarafından sertifikalandırılmasının düzenlendiğini belirten Polat, "Böylece, OSB'lerimizin Yeşil OSB'lere dönüşümünü hızlandıracak, yeşil altyapı yatırımlarını desteklemek, orta ve uzun vadede OSB'lerin yeşil ekonomiye entegrasyonunu sağlayacak yeni yatırımlar için bir cazibe merkezi haline gelmesi hedeflenmektedir." ifadelerini kullandı.
Yeşil OSB olmak için hazırlanan projelerin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca kredilendirilmesi ve öncelikli olarak değerlendirilmesine imkan tanındığını bildiren Polat, teklifte yer verilen düzenleme ile OSB kuruluş ve genişleme süreçlerinin hızlandırılması için yürürlükteki imar planlarında sanayi olarak belirlenen alanların planı onaylayan idarenin görüşünün alınması ve imar planına esas jeolojik ve jeoteknik etüt yapılması kaydıyla OSB yer seçimi işlemi yapılmadan OSB alanı olarak kesinleştirilmesine imkan tanıdığını aktardı.
Uygulamada OSB yer seçimi işleminin yaklaşık 8 ila 12 ay sürdüğünü ve bu nedenle sanayicinin ortak altyapı ve arıtma gibi OSB imkanlarına erişmesinin geciktiğine değinen Polat, "Yapılması öngörülen değişiklik ile halihazırda planda sanayi olarak belirlenmiş alanlar için yeniden yer seçimi yapılmasına esasen gerek olmadığından şeklen gerçekleştirilen yer seçimi işlemi kaldırılmakta ve sanayi imarlı alanların yer seçimi yapılmadan jeolojik ve jeoteknik etüt yapılarak hızlı bir şekilde OSB’ye dahil edilmesine veya OSB alanı olarak belirlenmesine imkan sağlanmaktadır." diye konuştu.
OSB'lerde bulunan özel mülkiyetler açısından acele kamulaştırma kararı alınabildiğine dikkati çeken Polat, düzenleme ile acele kamulaştırma kararı verilen alanların yatırıma hazır hale getirilerek bu alanlarda üretimin hızlıca başlaması için tescile yönelik işlemler devam ederken mahkemece belirlenen bedelin banka hesabına yatırılmasını takiben bu alanda OSB tarafından alt yapı ve katılımcılar tarafından üretim tesislerinin inşa edilmesine imkan tanındığını söyledi.
Yerli ve yabancı yatırımcıların OSB'lerde üst yapılı bina satın alma veya kiralama taleplerinin sıklıkla gündeme geldiğini anlatan Polat, "Mevcut kanuni düzenleme buna imkan vermediği için bu talepleri karşılanamamış yatırımcıların başka ülkelere yatırım yapmasına seyirci kalınmıştır. Yapılan bu değişiklikle OSB'lere, mülkiyetlerindeki parsellerde tesis inşa ederek, katılımcılara, üretim şartı ile üst yapılı kiralama ve üst yapılı satış imkanı getirilmektedir. Sanayicilerin taleplerine bu yolla hızlı bir şekilde karşılık verilmesinin yabancı yatırımcıların ülkemize çekilmesinde oldukça önemli bir katkı sağlayacağı açıktır." değerlendirmesinde bulundu.
OSB içinde yer alan, boş olan ve OSB mülkiyetinde olmayan parsellerin, atıl vaziyetten çıkartılıp, sanayi üretimine katkı sağlaması amacıyla mülkiyet sahiplerine üretime geçmesi veya üretim yapmak isteyen yatırımcılara devretmesi için süre verildiğini dile getiren Polat, süre sonunda yatırım yapılmayan parsellerin OSB tarafından daha önce mülkiyeti devredilenlerin bedeli ödenmek kaydıyla tapuda OSB adına tescili, OSB tarafından devredilmeyenlerin ise kamulaştırılmasının düzenlendiğini kaydetti.
Polat, Türkiye genelindeki artan elektrik ihtiyacı da dikkate alınarak, kurulacak yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı lisanssız elektrik üretim tesislerinin, altyapı tesisi kapsamına alınmasının hedeflendiğini dile getirdi.
Yine düzenleme ile, Türkiye'nin doğal gaz piyasasında alım-satım yapacak yerli ve yabancı ticaret şirketlerinin güven duyacağı, objektif kurallara göre işletilen rekabetçi bir piyasa yapısı oluşturulması hedefi doğrultusunda, doğal gaz ithalatına hem BOTAŞ hem de özel sektör tüzel kişileri açısından serbestlik getirilmesinin amaçlandığını kaydeden Polat, şöyle devam etti:
"Piyasanın rekabete açılması ve serbestleşme hedeflerinin yanı sıra ülkemizin arz güvenliğinin temin edilmesi de büyük önem arz etmekte olup, bu nedenle arz güvenliğinin temini amacıyla bazı tedbir ve hükümler getirilmektedir. Türkiye'nin doğal gaz ticaret merkezi olma hedefleri doğrultusunda, doğal gaz piyasasında serbestleşme, rekabet ve ticaretin geliştirilmesi büyük önem arz etmektedir. Piyasada oyuncu sayısının artması ve tedarik imkanlarının çeşitlenmesiyle birlikte tüketicilerin güvenli, kaliteli ve daha uygun fiyatlı enerjiye erişim imkanları çoğalmış olacaktır. Bu kapsamda getirilen düzenlemeyle, Türkiye doğal gaz piyasasında alım-satım yapacak yerli ve yabancı ticaret şirketlerinin güven duyacağı, objektif kurallara göre işletilen rekabetçi bir piyasa yapısı oluşturulması amaçlanmaktadır. Ayrıştırma, doğal gaz tedarik ve alt yapı faaliyetlerinin kurulan farklı tüzel kişiler eliyle yürütülmesini sağlamayı hedeflemektedir. Ayrıştırma uygulaması, şebeke alt yapıları ile tedarik çıkarlarının aynı tarafta bulunmasını engellemek ve böylece piyasaya rekabetçi yeni girişlerin önünün açılması amacıyla oluşturulmuş bir kavramdır. Diğer taraftan, piyasanın rekabete açılması ve serbestleşme hedeflerinin yanı sıra ülkemizin arz güvenliğinin temin edilmesi de büyük önem arz etmekte olup, bu nedenle arz güvenliğinin temini amacıyla bazı tedbir ve hükümler önerilmektedir."
İffet Polat, düzenleme ile elektrikli araçlar için oluşturulan yasal altyapının önemli unsurları arasında yer alan şarj ağı işletmeci lisansının sona erdirilmesi ve iptali hususlarının EPDK tarafından belirlenebilmesinin öngörüldüğünü ve lisans iptali nedeniyle piyasaya giriş engeli getirilerek piyasada sağlıklı bir işleyişin sağlanmasının hedeflendiğini sözlerine ekledi.
AK Parti İstanbul Milletvekili İffet Polat'ın sunumunun ardından teklifin görüşmelerine geçildi.
Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin görüşmelerine, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda devam ediliyor.
CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, Türkiye'nin 61 gün sonra sandık başına gideceğini hatırlatarak, "Vatandaşlarımızın çözülmesi beklenen onlarca sorunu, derdi varken biz burada OSB'lerle ilgili düzenlemeleri, enerjide yeni rantları konuşuyoruz. Gerçekten merak ediyoruz bu teklifin içinde bu kadar acil olan ne var?" diye sordu.
Teklifteki vakıflarla ilgili düzenlemelere ilişkin Tarhan, "Hangimizin bu konuda bir uzmanlığı var? Hangimiz vakıflar konusunda bir düzenlemeye ilişkin olarak komisyonumuzun teknik yorum yapma becerisi olduğunu iddia edebilir? Bu torbanın içinde vakıfların ne işi var? Çok acil bir ihtiyaç mı var da bu düzenlemeler alakasız bir komisyona getiriliyor? Torba yasaları, çorbaya çevirdiğiniz için İçişleri Komisyonuna gitmesi gereken vakıf düzenlemesi bizim komisyona gelirken ne yazık ki geçtiğimiz hafta çevre torbasına eklenen madde ile Kahramanmaraşta'ki OSB'lerin sınırlarının değiştirilmesine dair düzenleme İçişleri Komisyonunda görüşülüyor. Bir haftada getirilen iki ayrı düzenlemede tüm uzmanlıkları göz ardı etmeyi başardınız." değerlendirmesinde bulundu.
Tarhan, teklifin bazı maddelerinin anayasa aykırı olduğunu ve düzenlemenin yeniden ele alınması gerektiğini söyledi.
İYİ Parti Ankara Milletvekili Ayhan Altıntaş, "Ayrıştırma ve özelleştirmede çok başarılı olmuş gibi BOTAŞ'ı ayrıştırıp özelleştirmek istiyoruz. BOTAŞ özelleştirilmiş olsaydı, bugün doğal gazı çok daha pahalıya alacaktık. Vatandaş zaten ödeme güçlüğü çekiyor. Elektrikte yaşadığımızı doğal gazda da yaşamış olacaktık. Bu maddenin tekliften çıkarılmasını öneriyoruz. Kendi gündemimize dönelim." ifadelerine yer verdi.
HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu kanun teklifine ilişkin, "Bu bir el koyma kanunudur. Bu yöntemin terk edilmesi gerekiyor. BOTAŞ'ın özelleştirilmesi meselesi hususunda da ülkenin stratejik yerlerinin kamunun elinde olmasını savunuyoruz. Enerji sektörü tümüyle kamunun elinde olmalı. Limanlar, tümüyle kamunun elinde olmalı. Doğal gaz meselesi de dünya üzerinde savaşlara neden olan bir konudur. BOTAŞ'ın da şu ya da bu şekilde bölünmesi, parçalanması özelleştirilmesi meselesine karşı çıkıyoruz." dedi.
CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak ise depremin vurduğu 11 ilde faaliyette bulunan 34 OSB'den 22'sinin ciddi hasarlar aldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Buradaki tartışmanın deprem bölgesinde yıkılan fabrikaların imarıyla ilgili olmasını isterim. Bazı fabrikalara dışarıdan baktığınız zaman çok büyük hasarlar görünmüyor ancak içerisine girdiğiniz zaman yıkılan makineler var. Bu makinelerin tekrar çalıştırılabilmesi uzun aylar ya da yıl alacak. Deprem bölgesindeki bazı fabrikalar, bir yıldan önce devreye alınamayacak. Türkiye'deki bazı ürünlerde kağıt gibi, tekstil hammaddesi olan iplik gibi büyük sıkıntı yaşayacak. Önümüzdeki dönemde tartışılması gereken konu; ihracattaki gelir düşüşünün nasıl telafi edileceği ile ilgili olmalı. En önemlisi de kalifiye elemanların o bölgede tekrar iş başı yapabilecekleri ortam nasıl oluşturulacak. Bunun tartışılması lazım. O bölgelere sanayicileri geri döndürmek lazım. Deprem bölgesindeki yatırımcıların, sanayicilerin, emekçilerin durumlarının iyileştirilmesi ile alakalı kanun tekliflerin hızlıca hayata geçirilmesi gerekiyor."
Genel Kurulda, Kahramanmaraş merkezli depremlerin sonuçlarının tüm yönleriyle araştırılması, depreme dirençli yapı stokunun oluşturulması, kentsel dönüşüm uygulamalarının etkinliğinin artırılması için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonunun başkan, başkan vekili, sözcü ve katip seçimine dair tezkeresinin okutulmasının ardından siyasi parti gruplarının önerileri ayrı ayrı ele alındı.
İYİ Parti'nin "depremzedelere destek ödemeleri"; HDP'nin "depremlere karşı alınması gereken tedbirler" ile CHP'nin "depremden sonra meydana gelen aksaklıklar" konusunda araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin önergelerinin ön görüşmelerinin bugün yapılması önerileri kabul edilmedi.
Genel Kurulda, daha sonra AK Parti Grubu'nun gündem ve çalışma saatlerine ilişkin önerisi kabul edildi.
Buna göre, Afet Yeniden İmar Fonunun Kurulması ile Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, 2022 ve 2021 Yılı Kamu Denetçiliği Kurumu Raporları Hakkında Dilekçe Komisyonu ile İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyelerinden Oluşan Karma Komisyon Raporlarının yanı sıra uluslararası anlaşmaların onaylanmasını uygun bulan bazı kanun teklifleri gündemin ön sırasına alındı.
Öneriye göre, Genel Kurul, haftalık çalışma günleri dışında 17 Mart Cuma ve 20 Mart Pazartesi günü de çalışmalarını sürdürecek.
Bugün Genel Kurulda, Afet Yeniden İmar Fonunun Kurulması ile Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin, yarın Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri tamamlanacak. Perşembe günü ise uluslararası anlaşmaların onaylanmasını uygun bulan bazı kanun teklifleri görüşülecek.
Cuma günkü birleşimde Yaşlıların Hayatın Çeşitli Alanlarında Yaşadıkları Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu ile 2022 ve 2021 Yılı Kamu Denetçiliği Kurumu Raporları Hakkında Dilekçe Komisyonu ile İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyelerinden Oluşan Karma Komisyon Raporları ele alınacak.
Genel Kurul'da İzmir Milletvekili Murat Bakan'ın Uzman Erbaş Kanununda Değişiklik Yapılmasına ilişkin Kanun Teklifinin gündeme alınmasına ilişkin önergesi de yapılan oylamayla kabul edilmedi.
Daha sonra, Afet Yeniden İmar Fonunun Kurulması ile Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerine geçildi.
Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin görüşmelerine, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda devam ediliyor.
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, bağırarak gelen bir depremde üçüncü dünya ülkelerindeki gibi on binlerce insanın hayatını kaybettiğini belirterek, "Deprem öncesinde alınması gereken önlemlere ilişkin dünyanın en uzman olması gereken bir ülkesi olmamız gerekirken, maalesef şu anda 11 ilimizde ağır bir yıkımla karşı karşıya kalmış bulunuyoruz." dedi.
"Seçime iki ay kala bu neyin telaşı?" diye soran Şevkin, böyle bir zamanda bu kanun teklifinin gündeme getirilmesinin çok üzücü olduğunu ifade etti.
Şevkin, kanun teklifi bu haliyle geçerse Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun bağımsızlığının da yavaş yavaş ortadan kalkmış olacağını iddia etti.
CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, Türkiye Varlık Fonuna devredildikten sonra BOTAŞ'ın zarar etmeye başladığını iddia ederek, "BOTAŞ'ın bölünmesine ilişkin cumhurbaşkanına sınırsız yetki verilmesi kesinlikle doğru değildir." diye konuştu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar, özellikle ihracat esaslı iletim tarifelerinde, piyasalardaki dinamiklere uygun bir düzenleme yapma ihtiyacının olduğunu belirterek, "Avrupa'nın veya ülkemizin kullandığı gazın yüksek bedellerle satılırken, iletim bedellerinin bu bedellere uygun oranlarda tespit ediliyor olması ihtiyacı dolayısıyla bir yetki talebimiz var. İletim tarifelerinin ihracat yönlü olarak farklılaştırılabilmesiyle alakalı, EPDK'nın bunu farklı yapabilmesine dair bir yetki talebi." diye konuştu.
Bayraktar, 2009 yılına kadar öngörülen piyasa yapısına geçememesi nedeniyle BOTAŞ'a elindeki birtakım imkanları kullanabilme yetkisinin verildiğini anlatarak şöyle devam etti:
"BOTAŞ'ın daha uzun dönemde mevcut kontratının olduğu ülkeler de dahil olmak üzere farklı ülkelerden de yeni kontrat yapabilmesine imkan tanıyan bir düzenleme. Bunun da bugün itibarıyla çok önemli bir düzenleme olduğunu düşünüyoruz. Zira bugüne kadar BOTAŞ'ın bu pazar payının düşürülmesi, miktar devri, kontrat devirleriyle Türkiye'deki gaz piyasasındaki varlığının küçültülmesiyle alakalı hedefler, esas itibarıyla gaz fiyatlarında sağladığımız sübvansiyonlar nedeniyle çok gerçekleştirilemedi. Özel sektör bu anlamda çok ciddi bir oyun kurucu olamadı. Bugün vatandaşımızın kullandığı gazın yaklaşık yüzde 75-80'i sübvanse ediliyor. Keza ticarethanelerde sübvanse edilen gaz kullanılıyor. Bu şekilde sübvanse edilen gerçek maliyet esaslı bir fiyatlamanın olmadığı piyasada da özel sektörün oyuncu olmasını beklemek doğru değil. BOTAŞ'ın da bir taraftan kanunun getirdiği elinde bazı zorluklar var. Özellikle uzun dönemli kontrat yapamama vs."
BOTAŞ'ın yeniden yapılandırılmasıyla alakalı hususun ilgili kanunda zaten mevcut olduğunu vurgulayan Bayraktar, "Orada öngörülen yapıdan biraz daha farklı bir yapı öngörüyoruz. Orada özelleştirme hedefi var biliyorsunuz. Kanunun mevcut halinde BOTAŞ'ın yeniden yapılandırılması ve özelleştirilmesi öngörülmüştü. Biz, şimdi özelleştirme ifadesini kaldırıyoruz ama yeniden yapılandırma ifadesini tutuyoruz." bilgisini verdi.
Bayraktar, iddia edildiği gibi İran veya Rusya ile yenilenen herhangi bir kontrat olmadığını bildirdi.
Kanun teklifinin zamanlamasına yönelik eleştirilere Bayraktar, "Türkiye'nin doğal gaz merkezi olmasıyla alakalı önümüze koyduğumuz hedef kapsamında BOTAŞ'ın, farklı ülkelerle farklı kontrat anlaşmaları yapabilmesi için bu süreçte bu düzenlemeye ihtiyaç duyuyoruz. BOTAŞ'ın biraz daha kanunen önündeki sınırlamaların kalkması gerektiğini düşünüyoruz." diye cevap verdi.
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, 350 personelle depremden etkilenen illerdeki işletmelerin inceleme anketlerinin yapıldığını belirterek, Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesinden öğretim üyeleri ile firmaların kayıpları konusunda değerlendirme içinde olduklarını bildirdi.
Gerek Dünya Bankasından gerek Avrupa Birliği fonlarından gerek uluslararası fonlardan finans kaynağı tedariki konusunda bir altyapıyı şu anda hazırlamış durumda olduklarını kaydeden Büyükdede, "Depremden etkilenen illerdeki firmalarımızın zarar ziyanlarının portresini çıkarmış durumdayız. Sanayicilerimizin yaralarını sarmak için olanca gücümüzle bir çabanın içindeyiz." dedi.
Teklifte, Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) denetçisi pozisyonuna, genel ve özel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin müfettiş, denetçi, denetmen ve kontrolör kadro veya pozisyonlarında görev yapanlar arasından atama yapılabilecek. Bu şekilde atananların sayısı 5'i geçemeyecek.
Madencilik faaliyetleri kapsamında ihtiyaç duyulan elektrik enerjisi tüketimini karşılamak için kurulacak yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı lisanssız elektrik üretim tesisleri de "altyapı tesisi" kapsamına alınacak.
Gümrük vergileri ile bunların ödenmelerine bağlı tahsil edilen gecikme faizinin veya gecikme zammının geri verilmesinde; geri vermeye konu fazla tahsilatın yükümlüden kaynaklanması durumunda, geri verme başvurusunun yapıldığı tarihten, yükümlüden kaynaklanmaması durumunda ise tahsilat tarihinden geri verme kararının tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için geri verilecek tutar üzerinden kanuni faiz oranında hesaplanan faiz ile birlikte ödeme yapılacak.
Teklifte, Organize Sanayi Bölgelerinin (OSB) planlama, kuruluş ve kamulaştırma süreçlerinin hızlandırılmasına ilişkin düzenlemeler de yer alıyor.
Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'na "Yeşil OSB" tanımı eklenecek. Yeşil OSB; kaynak ve enerji verimliliği, yalın üretim, endüstriyel atık işbirliği ve çevreye duyarlı uygulamaları ile öne çıkan çevresel, ekonomik, sosyal ve yönetimsel açıdan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca belirlenen kriterler kapsamında Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından sertifikalandırılan OSB'leri kapsayacak.
Ortak kullanım alanı oranı, OSB büyüklüğünün yüzde 5'inden az; hizmet ve destek alanlarının oranı ise OSB büyüklüğünün yüzde 15'inden fazla olamayacak.
Yürürlükteki imar planlarında sanayi alanı olarak belirlenen yerlerde, planı onaylayan idarenin görüşünün alınması ve imar planına esas jeolojik ve jeoteknik etüt yapılması kaydıyla OSB yer seçimi işlemi yapılmadan OSB alanı kesinleştirilecek.
Yönetmelikte belirtilen şart ve sürelerde yatırım yapmayı taahhüt eden parsel maliklerine, kamulaştırma yapılmadan seçilen alanda OSB tarafından yer verilebilecek. Taahhüdü yerine getirmeyenlerin taşınmazları kamulaştırılacak.
OSB yer seçimi kesinleştirilen alanın bulunduğu büyükşehir belediyesi, il belediyesi, ilçe belediyesi, belde belediyesi, sanayi ve ticaret odası, il özel idaresi veya yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı, konuyla ilgili mesleki kuruluş ve teşekküllerin temsilcileri, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının uygun görüşüne istinaden OSB kuruluşunda yer alabilecek. OSB; kuruluşunda yer alan kurum ve kuruluşların temsilcileri ile vali tarafından imzalanan kuruluş protokolünün onaylanmasının yanı sıra sicile kaydedilerek tüzel kişilik kazanacak.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca OSB olarak sınırları kesinleştirilen alanlarda, acele kamulaştırma kararına istinaden mahkemece takdir edilen taşınmaz bedelinin banka hesabına yatırılması ve acele el koyma kararı verilmesinin ardından yatırımların gecikmemesi için OSB tarafından altyapı inşaatı ve tahsis yapılabilecek, yatırımlar için ruhsat ve izinler verilebilecek.
Yeşil OSB olmak için hazırlanan projeler, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca kredilendirilecek ve öncelikli olarak değerlendirilecek.
Arsa satışları, müteşebbis heyetin belirleyeceği ve şeffaflık ilkesi kapsamında yönetmelikte belirlenen esas ve usullere uygun gerçekleştirilecek.
OSB içinde parsel tahsisleri, şeffaflık ilkesi kapsamında yapılacak.
OSB tüzel kişiliği, sanayi veya hizmet destek alanında bulunan parsellerde üstyapı inşa edebilecek, üretime geçme şart ve taahhüdü veren katılımcılara parselleri üst yapılı kiralayabilecek veya üst yapılı satabilecek. Katılımcılar tesislerini üretim amaçlı olmak üzere bir veya birden fazla kiracıya kiralayabilecek.
Bedelsiz ve kısmen bedelli parsel tahsisi uygulaması yürürlükten kaldırılacak.
OSB içinde yer alan, boş ve OSB mülkiyetinde olmayan parsellerin, atıl vaziyetten çıkartılarak sanayi üretimine katkı sağlaması için mülkiyet sahiplerine üretime geçmesi veya üretim yapmak isteyen yatırımcılara devretmesi için 1 yıl süre verilecek. Süre sonunda yatırım yapılmayan parseller, daha önce OSB tarafından mülkiyeti devredilenlerin bedeli ödenmek kaydıyla tapuda OSB adına tescil edilecek, OSB tarafından devredilmeyenler ise kamulaştırılacak.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) taraf olduğu dava ve takipler ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinde kurum, her türlü yargı harcından ve teminat gösterme yükümlülüğünden muaf olacak.
İhraç edilen doğal gaza ilişkin iletim tarifeleri, yurt içi iletim tarifelerinin tabi olduğu kısıtlamalara bağlı olmayacak. EPDK, transit iletim tarifelerini ve ihracata ilişkin iletim tarifelerini, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşü alınarak yurt içi iletim tarifelerinden farklı usul ve esaslara göre tespit etme yetkisine sahip olacak.
Doğal gaz ithalatına hem BOTAŞ hem de özel sektör tüzel kişileri açısından serbestlik getirilecek.
EPDK, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının onayını alarak, ithalata ilişkin müracaatlarda, ithalat yapılacak ülke ile BOTAŞ'ın doğal gaz ithalat sözleşmesi bulunup bulunmadığı, piyasada rekabet ortamının oluşturulması, sözleşmelerden doğan yükümlülükleri ve ihracat bağlantılarını dikkate alarak belirleyeceği usul ve esaslar dahilinde talepleri değerlendirerek ithalata müsaade edebilecek. Ancak bu hükümler, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG), spot boru gazı ve sıkıştırılmış doğal gaz (CNG) ithalatı için uygulanmayacak.
Spot boru gazı ithalat miktarı, süresi ve uygulama yöntemi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşü alınarak EPDK tarafından belirlenecek.
İthalat veya ihracat faaliyeti yapan tüzel kişilerden arz güvenliği kapsamında alınacak maddi teminatlar ile rekabetin teminine ilişkin konular bakanlık görüşü alınarak EPDK tarafından düzenlenecek.
Teklifle, Doğalgaz Piyasası Kanunu hükümlerine uygun olarak BOTAŞ'ın yürüttüğü faaliyetler ayrıştırılarak yatay bütünleşmiş tüzel kişi şeklinde yeniden yapılandırılıncaya kadar BOTAŞ'ın dikey bütünleşmiş tüzel kişiliği devam edecek. BOTAŞ'ın faaliyetlerinin ayrıştırılması ve yeniden yapılandırılması amacıyla kurulacak şirketlerin işletme konusu, ticaret unvanı, sermayesi ve ortaklık yapısı ve bu kapsamda gerçekleştirilecek devir ve benzeri işlemlere dair konular Cumhurbaşkanı Kararı ile düzenlenecek.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının izni ile BOTAŞ'ın doğal gaz alım sözleşmelerine konu miktarların devri veya kontrat devri yapılabilecek. Kontrat devri süreçleri tamamlanıncaya kadar BOTAŞ, kanundaki piyasa payı sınırlamalarına tabi olmayacak. BOTAŞ'ın Hazine garantili yükümlülükleri saklı olacak.
Pompaj depolamalı hidroelektrik santralleri, rezervuar alanına bakılmaksızın Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) ve yerli katkı fiyat desteğinden yararlanabilecek.
Vakıflar Genel Müdürlüğüne ve mazbut vakıflara ait taşınmazların, uzun süreli kiralama ile adi kira hükümleri ayrılacak.
Vakıflar Genel Müdürlüğünce, ekspertiz bedeli kira devir talebinde bulunan kiracıya ait olmak üzere, bağımsız ekspertiz kuruluşları tarafından hazırlanacak ekspertiz raporu ile belirlenecek kira bedeli üzerinden kira sözleşmelerinin üçüncü kişilere devrine izin verilebilecek. Belirlenecek yeni kira bedeli mevcut kira bedelinden düşük olamayacak.
Tarımsal faaliyet karşılığı kiralamalarda kira süresi, tarımsal faaliyet yatırım bedeli göz önüne alınarak Vakıflar Genel Müdürü onayı ile 20 yıla kadar tespit edilebilecek. Tarımsal faaliyet karşılığı kiralamalarda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile işbirliği yapılabilecek.
Yatırım karşılığı uzun süreli kiralamalar; tarımsal faaliyet yatırımı ile onarım, inşa veya restorasyon karşılığı kiralama modellerinden oluşacak.
Yatırım karşılığı uzun süreli kiralama sözleşmelerinde, sözleşme süresinin bitiminden önce günün koşullarına göre, emsal ve rayiç bedeller gözetilerek tespit edilecek kira bedelinin yüklenici tarafından kabul edilmesi halinde sözleşme süresinin bitiminden itibaren yüklenici ile yıllık kira sözleşmesi yapılabilecek.
Vakıf yoluyla meydana gelip de her ne suretle olursa olsun Hazine, büyükşehir belediyesi, belediye ve özel idarelerin, köy veya diğer kamu tüzel kişilerinin; kamu iktisadi teşebbüsleri ile devlet üniversitelerinin mülkiyetine geçmiş vakıf kültür varlıkları mazbut vakfına devrolunacak.
Doğrudan vakfedilen kültür varlıkları, vakıf bütçesinden inşa edilen, onarılan veya ilaveler yapılmak suretiyle katkı sağlanan kültür varlıkları, vakfın mukaatalı veya icareteynli taşınmazları dahil arsa, arazi temini suretiyle katkı sağladığı kültür varlıkları yok olmuş olsa dahi vakıf yoluyla meydana gelmiş sayılacak.
Devir, Vakıflar Genel Müdürlüğünün talebi üzerine tapu müdürlüğünce malikin muvafakati aranmaksızın yapılacak.
Yerli katkı fiyatı desteği, rüzgar veya güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesisleri ile bütünleşik kurulan elektrik depolama tesisleri için de uygulanacak.
Şarj ağı işletmeci lisansı iptal edilen tüzel kişi, bu tüzel kişilikte yüzde 10 veya daha fazla paya sahip ortaklar ile lisans iptal tarihinden önceki 1 yıl içinde görevden ayrılanlar dahil yönetim kurulu başkan ve üyeleri, lisans iptalini takip eden 3 yıl süreyle şarj ağı işletmeci lisansı alamayacak, lisans başvurusunda bulunamayacak, lisans başvurusu yapan tüzel kişiliklerde doğrudan veya dolaylı pay sahibi olamayacak, yönetim kurullarında görev alamayacak.
TBMM Sanayi ve Ticaret Komisyonunda kabul edilen OSB ve enerji alanına yönelik düzenlemeler içeren kanun teklifine, depremden etkilenen 11 ilde il özel idareleri, belediyeler ile sanayi ve ticaret odalarının Kalkınma Ajanslarına ödeyecekleri paylardan 2023 ve 2024 yılları için muaf olmasını düzenleyen bir madde ihdas edildi.
Depremden etkilenen 11 ilde il özel idareleri, belediyeler ile sanayi ve ticaret odalarının muaccel borçlarına ilişkin olarak Hazine ve Maliye Bakanlığının veya İller Bankasınca pay borcunun kesilmesine yönelik olarak yapılan işlemler ile genel hükümler çerçevesinde Kalkınma Ajansları tarafından başlatılan takipler durdurulacak.
2025 yılı Haziran ayı sonuna kadar muaccel borçlara faiz işletilmeyecek, zamanaşımı süreleri işlemeyecek, bu borçların tahsiline yönelik bu tarihe kadar herhangi bir işlem yapılmayacak.
2023 yılı için tahakkuk eden katkı payı borcunu ifa eden il özel idareleri, belediyeler ile sanayi ve ticaret odalarına, ödenen katkı payı faiz işletilmeksizin ya da yeniden değerlemeye tabi tutulmaksızın kanunun yayımlandığı tarihten 30 gün içinde kalkınma ajansı tarafından iade edilecek.
