2008-02-20 - 13:00
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Vakıflar Kanunu eleştirdi. Kart, kimi taşınmaz malların yabancılar tarafından belirli bir organizasyon ile Kiliselere aktarıldığını iddia ederek, iktidara mensup milletvekillerine uyarıda bulundu.
- TBMM Haber Sitesi- CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Vakıflar Kanunu ile ilgili olarak iktidara mensup bölge milletvekillerine uyarıda bulundu.
Vakıflar Kanununun 25. ve 26. maddelerinde, Cemaat Vakıflarına ilişkin yeni mal edinmeye imkan veren bir düzenleme yapıldığını hatırlatan Kart, cemaat vakıfları kavramı ile cemaat mensupları kavramının birbirine karıştırıldığını söyledi.
Kart şunları ifade etti:
"Cemaat mensupları Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıdır. Bu kişiler, Türkiye Cumhuriyeti'nin diğer yurttaşları gibi Anayasal sınırlar içinde elbette dernek ve vakıf kurabilirler. Ancak, Cemaat vakıfları Anayasamızın 33. ve Medeni Kanunun 101. maddesi karşısında, artık bundan böyle cemaat esasına dayalı veya etnisiteye dayalı vakıf kuramazlar. Bu çağdaş hukukun geldiği bir noktadır."
Kart, durumu bu şekilde açıklarken, kamuoyunda zaman zaman cemaat mensuplarının kişisel olarak dernek kurmaları veya vakıf kurmalarına yönelik bir muhalefet varmış gibi tartışmaların yaşandığını da belirterek, kavramların birbirine karıştırıldığını öne sürdü.
Kart, Bükreşli Papaz Dirayf Mardikyan, Sofya Milletvekili Ruper Kirkoryan, Bulgar Papaz Husan Pardafyan ve Bulgar Papaz Kivork Haceryan adlı 4 kişinin önderliğinde ve organizasyonuyla, Amerika ve finans merkezleri ile de bağlantılı olarak, Bulgaristan, Beyrut ve Romanya'da Türkiye doğumlu Ermenilere ve mirasçılara ulaşıldığını ve Osmanlı tapu ve makbuzlarının satın alındığını ve bağış yolu ile Kilise Vakıflarına aktarıldığını iddia etti.
Kart, bu tapu ve makbuzlar ile Trakya'da Kırklareli, Tekirdağ, İçanadolu'da Kayseri, Sivas, Konya, Niğde, Doğu Anadolu'da Erzurum, Van, Kars, Diyarbakır, Elazığ ve Marmara'da da Bursa, Gemlik ve Yalova'da toplam binbeşyüz tapunun devir işlemine esas olmak üzere alt yapısının hazırlandığını savundu.
100, 200 veya bin Dolara alınan taşınmazların belirli bir organizasyon ile Kiliselere aktarılması ile ilgili olarak Vakıflar Kanunun 25. maddesinde hiçbir kısıtlama olmadığını söyleyen Kart, iktidara mensup bölge milletvekillerine uyarıda bulundu.
Vakıflar Kanununun 25. ve 26. maddelerinde, Cemaat Vakıflarına ilişkin yeni mal edinmeye imkan veren bir düzenleme yapıldığını hatırlatan Kart, cemaat vakıfları kavramı ile cemaat mensupları kavramının birbirine karıştırıldığını söyledi.
Kart şunları ifade etti:
"Cemaat mensupları Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıdır. Bu kişiler, Türkiye Cumhuriyeti'nin diğer yurttaşları gibi Anayasal sınırlar içinde elbette dernek ve vakıf kurabilirler. Ancak, Cemaat vakıfları Anayasamızın 33. ve Medeni Kanunun 101. maddesi karşısında, artık bundan böyle cemaat esasına dayalı veya etnisiteye dayalı vakıf kuramazlar. Bu çağdaş hukukun geldiği bir noktadır."
Kart, durumu bu şekilde açıklarken, kamuoyunda zaman zaman cemaat mensuplarının kişisel olarak dernek kurmaları veya vakıf kurmalarına yönelik bir muhalefet varmış gibi tartışmaların yaşandığını da belirterek, kavramların birbirine karıştırıldığını öne sürdü.
Kart, Bükreşli Papaz Dirayf Mardikyan, Sofya Milletvekili Ruper Kirkoryan, Bulgar Papaz Husan Pardafyan ve Bulgar Papaz Kivork Haceryan adlı 4 kişinin önderliğinde ve organizasyonuyla, Amerika ve finans merkezleri ile de bağlantılı olarak, Bulgaristan, Beyrut ve Romanya'da Türkiye doğumlu Ermenilere ve mirasçılara ulaşıldığını ve Osmanlı tapu ve makbuzlarının satın alındığını ve bağış yolu ile Kilise Vakıflarına aktarıldığını iddia etti.
Kart, bu tapu ve makbuzlar ile Trakya'da Kırklareli, Tekirdağ, İçanadolu'da Kayseri, Sivas, Konya, Niğde, Doğu Anadolu'da Erzurum, Van, Kars, Diyarbakır, Elazığ ve Marmara'da da Bursa, Gemlik ve Yalova'da toplam binbeşyüz tapunun devir işlemine esas olmak üzere alt yapısının hazırlandığını savundu.
100, 200 veya bin Dolara alınan taşınmazların belirli bir organizasyon ile Kiliselere aktarılması ile ilgili olarak Vakıflar Kanunun 25. maddesinde hiçbir kısıtlama olmadığını söyleyen Kart, iktidara mensup bölge milletvekillerine uyarıda bulundu.
