2008-01-16 - 15:50
CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu:''Sendikalı olmanın en temel hakları işveren tarafından kırılırsa, o ülkede demokrasi askıya alınmış demektir''
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, işten çıkartılan YÖRSAN işçilerini TBMM'de kabul etti. CHP İstanbul Milletvekili Bayram Meral'ın de hazır bulunduğu görüşmede Kılıçdaroğlu, işçilerin hak ve demokrasi mücadelesi verdiklerini söyledi.
''Her zaman sizin yanınızdayız, size destek vereceğiz'' diyen Kılıçdaroğlu, fabrikaya gelerek, desteklerini orada da göstereceklerini bildirdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nezdinde de girişimde bulanacaklarını ifade ederek, ''Türkiye'de demokrasiden, insan haklarından, özgürlükten söz edenler, işçilerin hak ve demokratik taleplerini özgürce dile getirmelerinden müthiş rahatsız oluyorlar'' dedi.
İşçilerin anayasal haklarını kullanarak bütün demokrasilerde olması gereken bir örgütlenmeyi yapmak istediklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''İş yerine zarar vermiyorsunuz, işverenle belli bir uyum içinde çalışarak üretime katkıda bulunmak, ülkeyi kalkındırmak istiyorsunuz. Sendikalı olmanın en temel hakları eğer işveren tarafından kırılırsa, o ülkede demokrasi askıya alınmış demektir. Başbakan eğer demokrasi ve
insan haklarından söz edip, demokrasi ve insan hakları vurgusu yapmak istiyorsa, öncelikle sendikalaşmanın önündeki bütün engelleri kaldırması lazım. İşverenler örgütlenebiliyorlar, hiç kimse itiraz etmiyor. Ama işçilerin de örgütlenme hakları var, onlara da kimsenin itiraz etmemesi lazım.
Kaldı ki önümüzdeki günlerde sosyal güvenlik yasası Meclis gündemine gelecek. Prim ödeme gün sayınız 9 bin güne çıkıyor, 65 yaşında emekli olacaksınız. Size şimdi iş vermede tahammül edemeyen işveren, 60 yaşında size nasıl iş verecek? Mümkün değil... Dolayısıyla en ciddi olay, sendikalaşmanın önündeki engelleri kaldırmaktır.''
''ANAYASAL SUÇ İŞLEMEDİK, ANAYASAL HAKKIMIZI KULLANDIK''
İşçiler adına konuşan Gürsel Köse de işverenin YÖRSAN'daki örgütlenme mücadelesinden rahatsız olduğunu söyledi. İşyerinde çoğunluğu sağlayarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvurmalarının ardından bakanlığın, işverenden sendikalı olan işçilerin isimlerini istediğini öne sürdü.
Köse, daha sonra işyerinde ''kıyımın başladığını'' ve 400 işçinin işten atıldığını ifade ederek, ''Bu arkadaşlar sadece insanca yaşama hakkı, ücret ve iş güvencesi istemişlerdi'' dedi.
''Bizler anayasal suç işlemedik, anayasal hakkımızı kullandık. Bakanlık ve işveren ise anayasal suç işledi'' diyen Köse, 42 gündür işveren önünde mücadelelerini sürdürdüklerini söyledi. Köse, işverenin derhal 400 işçiye işbaşı yaptırması gerektiğini kaydetti.
''Her zaman sizin yanınızdayız, size destek vereceğiz'' diyen Kılıçdaroğlu, fabrikaya gelerek, desteklerini orada da göstereceklerini bildirdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nezdinde de girişimde bulanacaklarını ifade ederek, ''Türkiye'de demokrasiden, insan haklarından, özgürlükten söz edenler, işçilerin hak ve demokratik taleplerini özgürce dile getirmelerinden müthiş rahatsız oluyorlar'' dedi.
İşçilerin anayasal haklarını kullanarak bütün demokrasilerde olması gereken bir örgütlenmeyi yapmak istediklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''İş yerine zarar vermiyorsunuz, işverenle belli bir uyum içinde çalışarak üretime katkıda bulunmak, ülkeyi kalkındırmak istiyorsunuz. Sendikalı olmanın en temel hakları eğer işveren tarafından kırılırsa, o ülkede demokrasi askıya alınmış demektir. Başbakan eğer demokrasi ve
insan haklarından söz edip, demokrasi ve insan hakları vurgusu yapmak istiyorsa, öncelikle sendikalaşmanın önündeki bütün engelleri kaldırması lazım. İşverenler örgütlenebiliyorlar, hiç kimse itiraz etmiyor. Ama işçilerin de örgütlenme hakları var, onlara da kimsenin itiraz etmemesi lazım.
Kaldı ki önümüzdeki günlerde sosyal güvenlik yasası Meclis gündemine gelecek. Prim ödeme gün sayınız 9 bin güne çıkıyor, 65 yaşında emekli olacaksınız. Size şimdi iş vermede tahammül edemeyen işveren, 60 yaşında size nasıl iş verecek? Mümkün değil... Dolayısıyla en ciddi olay, sendikalaşmanın önündeki engelleri kaldırmaktır.''
''ANAYASAL SUÇ İŞLEMEDİK, ANAYASAL HAKKIMIZI KULLANDIK''
İşçiler adına konuşan Gürsel Köse de işverenin YÖRSAN'daki örgütlenme mücadelesinden rahatsız olduğunu söyledi. İşyerinde çoğunluğu sağlayarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvurmalarının ardından bakanlığın, işverenden sendikalı olan işçilerin isimlerini istediğini öne sürdü.
Köse, daha sonra işyerinde ''kıyımın başladığını'' ve 400 işçinin işten atıldığını ifade ederek, ''Bu arkadaşlar sadece insanca yaşama hakkı, ücret ve iş güvencesi istemişlerdi'' dedi.
''Bizler anayasal suç işlemedik, anayasal hakkımızı kullandık. Bakanlık ve işveren ise anayasal suç işledi'' diyen Köse, 42 gündür işveren önünde mücadelelerini sürdürdüklerini söyledi. Köse, işverenin derhal 400 işçiye işbaşı yaptırması gerektiğini kaydetti.
