2010 YILI BÜTÇESİ TBMM GENEL KURULU'NDA...

TBMM Genel Kurulunda, Milli Eğitim Bakanlığı,
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ile 94
devlet üniversitesinin 2010 yılı bütçelerinin görüşülmesine başlandı.

Genel Kurul, Başkanvekili Sadık Yakut başkanlığında toplandı.

Bütçeler üzerindeki ilk sözü, MHP adına Balıkesir Milletvekili Ahmet
Duran Bulut aldı.

Bulut, AK Parti'nin Milli Eğitim Bakanlığında
kadrolaşmaya çalıştığını ileri sürdü. Bulut, taşradan bir öğretmenin, hiç eğitim
almadan kurumda genel müdür yardımcılığına getirilebildiğini iddia etti.

Öğretmenlerin özlük haklarının halen iyileştirilmediğini ifade eden
Bulut, okullarda çalışma barışının da sağlanamadığını söyledi. Okullarda
temizlik, hijyen gibi önemli hizmetlerin de yeterince sunulamadığını belirten
Bulut, okullara yıllardır hizmetli atanmadığını kaydetti.

Öğrencilere ücretsiz kitap dağıtımı konusuna da değinen Bulut, bu
kitapların ödünç verilerek tasarruf sağlanabileceğini dile getirdi.

MHP Eskişehir Milletvekili Beytullah Asil de YÖK'ün, gençlerin
isteklerini, amaç ve hedeflerini anlamadığını, kurumda politik karmaşa
yaşandığını söyledi.

Asil, kendi içine kapalı, verimsiz ve plansız çalışan üniversitelerin
özerkliğinin de tehlike altında olduğunu kaydetti.

Rektör seçimi sistemini de eleştiren Asil, bu seçimlerin demokrasi ile
ilgisinin olmadığını ifade etti. Asil, mevcut rektöre oy vermeyen ve bunu da
çekinmeden söyleyebilen öğretim üyelerine ''adeta gökten ateş yağdırıldığını''
ifade etti. Beytullah Asil, üniversitelerde liyakat kriterinin, yerini
'yandaşlık' kriterine bıraktığını söyledi.

MHP Aydın Milletvekili Recep Taner ise eylem yapan TEKEL işçilerine
polisin müdahalesini anımsattı. Taner, kendisinin de işçileri ziyaret ettiğini ve
onlara yönelik konuşma yaptığı sırada bir emniyet müdür yardımcısının, ''Alanı
boşaltın, aranızda provokatörler var'' dediğini belirterek, ''Benim konuşma
yaptığım sırada bu ifade kullanılıyor. O zaman kimdir bu provokatör?'' Recep
Taner, TEKEL işçilerine önce mağdur olmayacakları yönünde söz verildiğini ancak,
daha sonra bu işçilerin kandırıldığını ileri sürdü.

MHP Mersin Milletvekili Akif Akkuş da üniversitelerle iş dünyasının
entegre olamadığını söyledi. Akkuş, bu konuda sadece üniversitelerin değil, iş
dünyası ve hükümetin de sorunları olduğunu kaydetti. Akkuş, üniversitelerde
bilimsel çalışmaların daha kaliteli hale getirilmesi, dünya üniversiteleri ile
yarışacak konuma taşınması gerektiğini ifade etti.

-''ARKA BAHÇE''..-

Üniversitelerde yaşanan sorunları anlatan Akkuş, ''AK Parti
üniversiteleri arka bahçeleri haline getirmek istiyor'' dedi.

Akkuş, üniversite açılırken, üniversitenin kurulacağı bölgenin
analizlerinin iyi yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.

AK Parti Amasya Milletvekili Avni Ermedir ise AK Parti'nin, ilim, fen ve
eğitimi rehber edinerek yoluna devam ettiğini söyledi.

Hükümetin, eğitimde kalitenin artırılması için yoğun çaba sarf ettiğini
dile getiren Erdemir, bunun en belirgin göstergesinin de bütçede en fazla payın
Milli Eğitim Bakanlığına ayrılması olduğunu anlattı.

Erdemir, eğitimde bilgisayarın yaygınlaştığını, Milli Eğitim Bakanlığında
artık her türlü işlemin bilgisayar üzerinden yapılabilir hale geldiğini söyledi.
Avni Erdemir, okul öncesi eğitim, özürlüler ve kız çocuklarının eğitimi konusunda
da AK Parti iktidarının önemli başarılar sağladığını kaydetti.

AK Parti İstanbul Milletvekili Necat Birinci de Milli eğitim davasının,
çağdaş medeniyet seviyesinin üzerine çıkılmasında ana dava olduğunu ifade etti.

Kökleşmiş bir zihniyetin eseri olan müfredatı değiştirdiklerini anımsatan
Birinci, önemli araştırmaların ardından ortaya çıkarılan yeni müfredatın, milli
ve evrensel değerleri barındırdığını söyledi.

Kurumların bütçesi üzerinde AK Parti grubu adına söz alan Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Sağlam, üniversitelerde yönetim kurullarına daha çok yetki
verilmesinin bazı sorunları çözebileceğini ifade etti.

Son bir kaç yılda 63 yeni üniversite kurulduğunu, buna ilişkin
eleştiriler olduğunu anımsatan Sağlam, ''Eğitim kurumu açılması ülkeye zarar
vermez'' dedi.

AK Parti Antalya Milletvekili Yusuf Ziya İrbeç, eğitimli genç nüfusun
ülke açısından önemli bir rekabetçi unsur olduğunu kaydetti.

AK Parti Mersin Milletvekili Ömer İnan, öğrencilerin üniversite için bir
yıl hazırlanarak tek imtihana tabi tutulmalarını eleştirdi. İnan, öğrencilerin
sınav günü bir rahatsızlık yaşayabileceğini belirterek, ikinci bir sınav şansı
tanınması için gerekli düzenlemenin yapılmasını istedi.

İnan, iktidar ile muhalefetin birlikte bir YÖK kanunu hazırlayabileceğini
de belirterek, ''Bu işi biz yapalım, liderlere bırakmayalım'' dedi.

AK Parti Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz, 21. yüzyılda ''akıl terinin
alınterinin'' önüne geçtiğini dile getirerek, ''Türkiye'yi çağdaş medeniyetler
seviyesinin üzerine çıkarmak için insana, eğitime yatırım yapmak zorundayız''
diye konuştu.

AK Parti Kütahya Milletvekili Hüseyin Tuğcu, Yunus Emre, Hacı Bektaş
Veli, Mevlana adına üniversite bulunması gerektiğini ifade etti.

Türkiye'de en az 200-250 üniversite olması gerektiğini belirten Tuğcu,
''En kısa zamanda bu rakama ulaşacağımızı düşünüyorum'' dedi.
-''YÖK SİYASETLE İÇ İÇE''-

CHP Sinop Milletvekili Engin Altay, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin
''Cumhuriyet tarihinin en güdük ve küçük bütçesi olduğunu'' savundu.

AK Parti iktidarı döneminde ''eğitimde nitelik düşüklüğü yaşandığını''
ileri süren Altay, ''Her yıl 30-40 bin öğrenci sıfır çekmektedir'' diye
konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Necla Arat, YÖK'ün siyasallaşmaktan kaçınarak,
eğitime ve bilime odaklanması gerektiğini kaydetti.

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın ''gerekirse hukuku dolanırız'' dedeğini
ileri süren Arat, YÖK'ün konulara siyasal iktidar gibi bakmaması gerektiğini
belirterek, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin yetersiz olduğunu savundu.

CHP Zonguldak Milletvekili Ali Koçal, eğitime ayrılan bütçe ile yatırım
yapılması ve eğitimin sorunlarının çözülmesinin mümkün olmadığını, atama bekleyen
250 bin öğretmene de bir umut ışığının görünmediğini söyledi.

Koçal, ''YÖK'ün siyasetle iç içe olduğunu'' ileri sürdü.

Koçal'ın, ''Gazetelerden okuduğumuza göre Başbakan Rize gezisinde
üşütmüştür. Umarız bu üşütme sadece fiziki üşütmedir. Bu anlamda kendisine sağlık
diliyorum'' sözleri AK Parti'li milletvekillerinin tepkisine neden oldu.

CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, bütçenin, üniversitelerin altyapı
ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu ileri sürdü. Bazı üniversitelere
ayrımcılık yapıldığı iddiasında bulunan Serter, Gazi Üniversitesine ayrılan payın
yarıya indirildiğini belirterek, bunun nedenini öğrenmek istediğini söyledi.

2008 yılının ''yandaş medyanın ardından yandaş üniversite yaratmak için
düğme basılan tarih'' olduğunu öne süren Serter, YÖK'ün uygulamalarını
eleştirdi.

Şahsı adına söz alan AK Parti Hakkari Milletvekili Rüstem Zeydan,
Başbakan'a karşı daha nezaketli olunması gerektiğini hatırlattı.

Zeydan, üniversitelerin ilk kez AK Parti iktidarında Anadolu'ya
yaygınlaştığını belirterek, üniversitelerin bulunduğu illere yaptığı katkıları
anlattı.