2007-11-16 - 11:00
ANKARA MİLLETVEKİLİ EŞREF ERDEM: "CHP'NİN SOL KİMLİĞİ YETERİNCE VURGULANMAMIŞ, YÜZEYSEL POLİTİKALAR, PARTİYE OLAN GÜVENİN ZEDELENMESİNE YOL AÇMIŞTIR."
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara milletvekili Eşref Erdem, parti yönetimindeki bütün görevlerinden istifa ettiğini açıkladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara milletvekili Eşref Erdem, partideki görevlerinden istifa etti.

Erdem, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Yıllardır sağ partiler ve sağ siyasetçilerce kötü yönetilen ülkemizde, halkın çıkarlarına aykırı sürdürülen politikalar, gelir dağılımındaki adaletsizlik, insan hakları ihlalleri, terör, demokrasi anlayışındaki eksiklikler, cumhuriyetimizi tehdit eden irticai faaliyetler ve buna hoşgörü gösteren iktidar anlayışı karşısında; halkımızın Cumhuriyet Halk Partisi'ne ve sosyal demokrat bir iktidara olan gereksinimi her zamankinden daha çok artmış, ancak lehimize olan elverişli koşullara karşın istenilen sonuçlara ulaşılamamıştır"

Açıklamasında, 22 Temmuz seçimi sonuçlarının başarı olarak kabul edilemeyeceğine dikkat çeken Erdem, Cumhuriyet Halk Partisi'ni, sol kimliğini yeterince vurgulamamış olduğunu savunarak, "Yüzeysel ve konjonkürel politikalar, Cumhuriyet Halk Partisi'ne olan güvenin zedelenmesine, beklentilerin azalmasına yol açmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi giderek sınıfsal kimliğinden ve sol ideolojisinden uzaklaşmış, sağ bir kuşatmanın etkisine girmiştir" ifadelerini kullandı.

Genel Başkana duyduğu saygı ve partiye zarar vermemek gayretiyle, görüş ve düşüncelerini kamuoyuna yansıtmamayı siyasal ahlak ve siyasal etiğin gereği saydığını vurgulayan Erdem, CHP'nin demokrasi, özgürlük, eşitlik, kalkınmışlık taleplerine yanıt verebilmesi amacıyla partinin yönetim kademeleriyle paylaştığı görüşlerin benimsenmemesi ve parti yöneticilerinin ihtiyaçlara yanıt verecek politikalar üretmek yerine küçük çıkar hesapları içinde olmalarına tanık olmaktan üzüntü duyduğunu belirtti.

Erdem'in açıklaması şu ifadelerle sona eriyor: "Başta Ankara olmak üzere partiyi, bu tür küçük hesaplar yapan yöneticilerin vesayetinden kurtarmak kaçınılmaz bir ödev haline gelmiştir. Siyaset ve siyasetçiye olan güvenin artırılabilmesi, partiye ve yönetime yeni kadroların kazandırılması, sivil toplum örgütleri ile güçlü bağların kurulması çoğulcu demokrasi ve sosyal demokrasi anlayışının bir gereğidir. Kongre sürecine girdiğimiz bu dönemde, partililer arasındaki sevgi ve dayanışma bağını ve parti içi barışı sağlayabilmek, etnik duyarlılıklara ve iç barışa katkı sunabilmek, CHP'nin taşıdığı sorumluluğun gereğidir. Çağdaş bir sol anlayışı ve sosyal demokrasiyi yerleştirebilmek, halkımızın özlemle beklediği Cumhuriyet Halk Partisi iktidarına bir an önce ulaşabilmek amacıyla sade bir üye olarak partime her türlü katkıyı sunacağımdan kimsenin şüphesi olmamaladır."