2005-06-22 - 15:01
Üniversite kurulurken, fen-edebiyat fakültesi bulunması zorunluluğunu kaldıran kanun tasarısı, TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda kabul edildi.
YÖK'ün karşı çıktığı, CHP milletvekillerinin de muhalefet ettiği tasarı komisyonda görüşülürken, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Türkiye'deki toplam 94 fen edebiyat fakültesinde 157 bin öğrenci bulunduğunu ifade etti. Bu okullardan mezun olanların çoğu zaman işsiz kaldığını belirten Çelik, ''Biz fen-edebiyat fakültelerini kaldırmıyoruz, sadece yeni üniversite kurulurken bulunmasını zorunlu olmaktan çıkarıyoruz'' dedi.
Tasarının, yeni üniversite kurulması için bazı kriterler de getirdiğini belirten Çelik, dolayısıyla üniversite kurulmasını kolaylaştırmadıklarını söyledi.
Çelik, vakıf üniversitelerinin çoğunda çok iyi otelcilik, kantin, yemek hizmeti verildiği halde, çoğu zaman iyi eğitim verilmediği yolundaki eleştirilere katılmadığını belirterek, ''Elbette oralarda çok iyi otelcilik, yemek, kantin hizmeti veriliyor ama aynı zamanda o okullarda çok iyi hocalar, profesörler var. Ama, bazı vakıf üniversiteleri düşük puanlı öğrenci aldığı için, düşük profilli öğrenciler başarısız oluyorlar. Ayrıca, Kıbrıs'ta yaklaşık 20 bin, diğer tüm dünya ülkelerinde 70 bin dolayında Türk öğrenci var. Eğer vakıf üniversiteleri olmazsa bu kaynaklar yurtdışına çıkacak'' diye konuştu.
Bakan Çelik, AK Parti Çankırı Milletvekili Hikmet Özdemir'in, ''Hükümet ile YÖK arasındaki gerginliği azaltmak lazım. Komisyon olarak bu da bizim görevimiz'' sözlerine karşı çıktı. Durumdan böyle bir vazife çıkarmanın yanlış olduğunu belirten Çelik, ''Birileri arabuluculuğa soyunursa yanlış eder. RTÜK, TRT, TÜBİTAK gibi YÖK de özerk bir kuruluştur. YÖK de bu devletin bir kurumudur, hükümet de. Bunlar arasında bir arabuluculuğa gerek yoktur'' dedi.
Çelik, CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce'nin, öğretmenliğin önemine değinirken, ''Öğretmenlik çok önemlidir. Hatta yazılı sınavda başarı yetmez bir de sözlü sınav gerekir. Öğretmenin, ses tonundan, anlatımına, duruşuna, tipine kadar her şey çok önemlidir'' sözleri üzerine, ''Buna yürekten katılıyorum. Ama, biz sözlü sınav koşulu getirsek ilk önce CHP, 'kadrolaşıyorsunuz' gerekçesiyle karşı çıkar'' dedi.
İnce ise ''Elbette, siz sözlü sınavda 'Sabah namazı kaç rekat' diye sorarsanız, biz de öyle söyleriz'' diye karşılık verdi.
Görüşmeler sırasında CHP İstanbul Milletvekili Ferhat Şimşek, MGK'nın, dün yayınlanan bildirisinde kurum ve kurullar arasında eşgüdüme işaret ettiğini anımsattı. Buna da Bakan Çelik, ''MGK, bunu söylerken elbette kurum ve kurullar arasında eşgüdümden söz etti. Biz de tüm kurum ve kurullara saygılıyız ve hepsinden görüş istiyoruz. Ama, MGK bunu söylerken 'YÖK ile hükümet biraraya gelsin' demek istemedi'' görüşünü dile getirdi.
CHP'DEN BİR DESTEK
CHP'li komisyon üyeleri, YÖK'ün de karşı görüşünü anımsatarak tasarıya muhalefet ederken, CHP Sinop Milletvekili Engin Altay, farklı bir görüş dile getirdi. Altay, ''YÖK bu tasarıya karşı oldu diye bizim de karşı olmamız gerekmiyor. Biz de YÖK'ü değiştirmek istiyoruz ama, iktidar partisi ile ilgili bazı çekincelerimiz bulunduğu için YÖK'ün yanında duruyoruz. Gene YÖK'ün yanında olalım ama YÖK de benim beynimi yönetmesin. Bu tasarıda aman aman bir sakat yan yok'' dedi.
TASARI NELER GETİRİYOR
TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nun kabul ettiği Yükseköğretim Kurumları Teşkilat Kanunu'nda değişiklik öngören tasarı, yeni üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü kurulurken bünyesinde en az üç fakülte olmasını zorunlu kılarken, bunlar arasında fen-edebiyat fakültesi bulunması şartını kaldırıyor.
Tasarıya göre, üniversite ve yüksek teknoloji enstitüsü kurulmasında öncelik verilecek iller, her 5 yılda bir Milli Eğitim Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı, DPT Müsteşarlığı ve Devlet Personel Başkanlığı temsilcilerinden oluşan bir komisyonca, yükseköğretim altyapısı, talebi ve potansiyeli, eğilimi ile nüfus, büyüklük, gelişmişlik, kültürel potansiyel göstergelerinden oluşan kriterler ile sağlanabilecek gönüllü katkılar göz önünde bulundurularak belirlenecek ve kalkınma plan ve programları hazırlanırken değerlendirilmek üzere ilgili bakanlık ve kurumlara sunulacak.
Tasarının, yeni üniversite kurulması için bazı kriterler de getirdiğini belirten Çelik, dolayısıyla üniversite kurulmasını kolaylaştırmadıklarını söyledi.
Çelik, vakıf üniversitelerinin çoğunda çok iyi otelcilik, kantin, yemek hizmeti verildiği halde, çoğu zaman iyi eğitim verilmediği yolundaki eleştirilere katılmadığını belirterek, ''Elbette oralarda çok iyi otelcilik, yemek, kantin hizmeti veriliyor ama aynı zamanda o okullarda çok iyi hocalar, profesörler var. Ama, bazı vakıf üniversiteleri düşük puanlı öğrenci aldığı için, düşük profilli öğrenciler başarısız oluyorlar. Ayrıca, Kıbrıs'ta yaklaşık 20 bin, diğer tüm dünya ülkelerinde 70 bin dolayında Türk öğrenci var. Eğer vakıf üniversiteleri olmazsa bu kaynaklar yurtdışına çıkacak'' diye konuştu.
Bakan Çelik, AK Parti Çankırı Milletvekili Hikmet Özdemir'in, ''Hükümet ile YÖK arasındaki gerginliği azaltmak lazım. Komisyon olarak bu da bizim görevimiz'' sözlerine karşı çıktı. Durumdan böyle bir vazife çıkarmanın yanlış olduğunu belirten Çelik, ''Birileri arabuluculuğa soyunursa yanlış eder. RTÜK, TRT, TÜBİTAK gibi YÖK de özerk bir kuruluştur. YÖK de bu devletin bir kurumudur, hükümet de. Bunlar arasında bir arabuluculuğa gerek yoktur'' dedi.
Çelik, CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce'nin, öğretmenliğin önemine değinirken, ''Öğretmenlik çok önemlidir. Hatta yazılı sınavda başarı yetmez bir de sözlü sınav gerekir. Öğretmenin, ses tonundan, anlatımına, duruşuna, tipine kadar her şey çok önemlidir'' sözleri üzerine, ''Buna yürekten katılıyorum. Ama, biz sözlü sınav koşulu getirsek ilk önce CHP, 'kadrolaşıyorsunuz' gerekçesiyle karşı çıkar'' dedi.
İnce ise ''Elbette, siz sözlü sınavda 'Sabah namazı kaç rekat' diye sorarsanız, biz de öyle söyleriz'' diye karşılık verdi.
Görüşmeler sırasında CHP İstanbul Milletvekili Ferhat Şimşek, MGK'nın, dün yayınlanan bildirisinde kurum ve kurullar arasında eşgüdüme işaret ettiğini anımsattı. Buna da Bakan Çelik, ''MGK, bunu söylerken elbette kurum ve kurullar arasında eşgüdümden söz etti. Biz de tüm kurum ve kurullara saygılıyız ve hepsinden görüş istiyoruz. Ama, MGK bunu söylerken 'YÖK ile hükümet biraraya gelsin' demek istemedi'' görüşünü dile getirdi.
CHP'DEN BİR DESTEK
CHP'li komisyon üyeleri, YÖK'ün de karşı görüşünü anımsatarak tasarıya muhalefet ederken, CHP Sinop Milletvekili Engin Altay, farklı bir görüş dile getirdi. Altay, ''YÖK bu tasarıya karşı oldu diye bizim de karşı olmamız gerekmiyor. Biz de YÖK'ü değiştirmek istiyoruz ama, iktidar partisi ile ilgili bazı çekincelerimiz bulunduğu için YÖK'ün yanında duruyoruz. Gene YÖK'ün yanında olalım ama YÖK de benim beynimi yönetmesin. Bu tasarıda aman aman bir sakat yan yok'' dedi.
TASARI NELER GETİRİYOR
TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nun kabul ettiği Yükseköğretim Kurumları Teşkilat Kanunu'nda değişiklik öngören tasarı, yeni üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü kurulurken bünyesinde en az üç fakülte olmasını zorunlu kılarken, bunlar arasında fen-edebiyat fakültesi bulunması şartını kaldırıyor.
Tasarıya göre, üniversite ve yüksek teknoloji enstitüsü kurulmasında öncelik verilecek iller, her 5 yılda bir Milli Eğitim Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı, DPT Müsteşarlığı ve Devlet Personel Başkanlığı temsilcilerinden oluşan bir komisyonca, yükseköğretim altyapısı, talebi ve potansiyeli, eğilimi ile nüfus, büyüklük, gelişmişlik, kültürel potansiyel göstergelerinden oluşan kriterler ile sağlanabilecek gönüllü katkılar göz önünde bulundurularak belirlenecek ve kalkınma plan ve programları hazırlanırken değerlendirilmek üzere ilgili bakanlık ve kurumlara sunulacak.
