2007-09-03 - 16:20
DSP GENEL BAŞKANI ZEKİ SEZER BASIN TOPLANTISINDA HÜKÜMET PROGRAMINI DEĞERLENDİRDİ
Sezer: "Programda, 5 yıllık yeni bir hükümet dönemi için ciddi bir iddia da bulunmuyor, geleceğe dönük yeni hedefler ortaya konulmuyor. DSP'li milletvekilleri, hükümet programına ret oyu verecekler.''
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, DSP milletvekilleriyle birlikte TBMM'de düzenlediği basın toplantısıyla, 60. Hükümetin programını değerlendirdi.

"AKP'NİN BELLİ BİR DIŞ POLİTİKASI YOK"
Sezer, sözlerine dış politika ve Kıbrıs konusundaki değerlendirmeleriyle başladı. "AKP'nin belli bir dış politikası yoktur, yabancıların yönlendirdiği bir dış politikası vardır" diyen Sezer, AKP döneminde Kıbrıs'ın kaybedilme noktasına kadar gelindiğini savundu. "AB Katılma Andlaşmasında, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Cumhuriyeti adına imza atmış ve AKP hükümeti gözlemci sıfatıyla aynı anlaşmaya imza atmıştır" diyen Sezer, AB'ye katılım sürecini başlatanın da AKP değil, 57. hükümet olduğunu söyledi.

"AB ÜYELİĞİNE GİDEN YOL 1999'DA ECEVİT'İN BAŞBAKANLIĞINDA AÇILMIŞTIR"

1999 yılındaki Helsinki Zirvesi ile AB'ye katılım sürecinin başladığını söyleyen Sezer, 57. Hükümetten hiç söz edilmediğini ve katkısının inkar edildiğini savundu. Sezer: "57. Hükümet döneminde biz de AB'ye uyum yasaları çıkardık. Ama bizim çıkardıklarımız AKP'ninki gibi teslim yasaları değildi. AKP, Türkiye'yi AB'den uzaklaştırıyor" dedi.

Hükümet programında 'sivil bir uzlaşma anayasası' ve 'geniş toplumsal uzlaşma' gibi ifadeler kullanılarak uzlaşmaya vurgu yapıldığını ancak, başbakanın uzlaşma ile dayatmayı birbirine karıştırmamasını dilediklerini söyleyen Sezer, "Kaygılarımız var: Sistemin başka bir noktaya çekilmesi gibi girişimlerde bulunmamaları konusunda uyarıyoruz" dedi.

"ATATÜRK'Ü NE ANAYASADAN NE DE MİLLETİN GÖNLÜNDEN SİLEBİLİRLER"

Sivil anayasa çalışmalarına da değinen Sezer, "Eğer bu çalışmalar Atatürk'ü Anayasadan silme girişimine dönüşürse bunun sorumluluğunun altından kimse kalkamaz. İktidarı uyarıyorum: Kimse sayısal çoğunluğuna güvenmesin. Atatürk'ü ne Anayasadan ne de milletin gönlünden silebilirler. Buna kimsenin gücü yetmez" dedi.


60. Hükümet programında geçen 'medyanın bağımsızlığı' na da değinen DSP Genel Başkanı, "Sayın Başbakanın meydanının bağımsızlığı sözünü ciddiye alamayız. Bu başbakan ki, en ufak eleştiriye bile tahammül edemeyen bir yapıya sahiptir. Kimilerini mahkemeye verirken, kimilerini de vatandaşlıktan çıkmaya davet etmektedir. Dolayısıyla bu sözü ciddiye almamız mümkün değildir" diyen Sezer, Hükümet Programında yer verilen 'temel hak ve özgürlükler' ile ilgili açılımları, 'hedef şaşırtılmadığı ve gizli gündem içermediği sürece' olumlu bulduklarını belirtti. Programdaki çoğulcu, katılımcı demokratik siyasal sürecin göstermelik bir hedef olmamasını dilediklerini söyleyen Sezer, DSP'nin her zaman tam demokrasi için katkı sağlayacağını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, yemin törenindeki laiklik tarifinin son derece düşündürücü olduğunu ifade eden Sezer, Gül'ün laiklik tarifi ile AK Parti'nin seçim bildirgesindeki tarifin aynı olduğunu belirtti. Sezer, ''O zaman tarafsızlık sözü nerede kalıyor?'' diye sordu.


"TAM DEMOKRASİDE KİMSE İMTİYAZLI DEĞİLDİR"

Hükümetin programında dokunulmazlıklarla ilgili bir düzenlemeden bahsedilmemesini eleştiren Sezer, sözlerine şöyle devam etti: "Bu da sayın başbakanın dokunulmazlıkların sınırlandırılmasından korktuğnu ve yargıya güvenemediğini ortaya koymaktadır. Oysa başbakanın her fırsatta söz ettiği cumhur da, millet iradesinin tercihi de dokunulmazlıkların sınırlandırılması yönündedir. Vekile imtiyaz zırhı giydirilmesine devam edilmesinin kabul edilebilir, haklı hiçbir yönü yoktur.

Yolsuzluklar konusunda özel olarak takipçi olacaklarını belirten Sezer, 58 ve 59. Hükümetler döneminde Cumhuriyeti tarihinde görülmedik bir kadrolaşma yapıldığını savunurken Ecevit hükümetinin, AKP'ye büyük bir ekonomik miras devrettiğini söyledi.