2007-03-08 - 14:29
Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, Türkçenin yok olma tehlikesi bulunmadığını belirtti. Prof. Dr. Akalın, yeryüzünde, ana dilini kurallara uygun en erken öğrenenlerin Türk çocukları olduğunu söyledi.
Türkçedeki Bozulma ve Yabancılaşmanın Araştırılması, Türkçenin Korunması ve
Etkin Kullanımı İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan
TBMM Araştırma Komisyonuna bilgi veren Akalın, Türkçede bir yozlaşma ve
yabancılaşma yaşanmasına karşın, Türkçenin yok olma tehlikesi bulunmadığını
kaydetti. Türkçenin zenginleşmesi ve gelişmesinin önündeki engellerin
kaldırılması gerektiğini anlatan Akalın, ''Dil olmadan millet, kültür, aile
olmaz'' dedi.
Mustafa Kemal Atatürk'ün, ''Türk demek Türkçe demek'' sözlerini aktaran
Akalın, Türkçenin yeryüzünün en zengin, en güzel dillerinden biri olduğunu
söyledi.
Akalın, yapılan araştırmalarda Türkçenin Sümerceye 168 kelime verdiğinin
tespit edildiğini; bu araştırmanın Türkçenin en az Sümerce ile yaşıt olduğunu
gösterdiğini ifade etti.
-''TÜRK ÇOCUKLARI''-
Yeryüzünde 100 milyondan fazla kişinin konuştuğu diller arasında Türkçenin
5. sırada yer aldığını bildiren Akalın, ''Almanya'da yapılan bir araştırmaya
göre, yeryüzünde anadilini kurallara uygun olarak en erken Türk çocukları
öğreniyor. Bunun nedeni Türkçenin zengin ve güçlü yapısıdır'' diye konuştu.
Akalın, ''göz-gözlük-gözlükçü'' kelimelerini hatırlatarak, bu uyuma başka
bir dilde rastlanamayacağını söyledi.
Türkçenin, bir başka güç kaynağının da söz varlığı olduğunu anlatan Akalın,
TDK'nın sözlüğündeki söz sayısının 112 bine ulaştığını, lehçe ve yerel ağızlarla
bu sayının 600 bine çıktığını kaydetti.
-AKRABALIK VE RENKLER-
Türkçede sadece akrabalıkla ilgili 9 bin kelime bulunduğuna dikkati çeken
Akalın, renkler konusunda da Türkçenin diğer dillere göre zenginliğine işaret
etti. Akalın, ''Atalarımız, kuşun ağzından dumana kadar renkleri adlandırmış''
dedi.
Son yıllarda ''kuzen'' kelimesinin yanlış kullanıldığını da belirten Akalın,
bu kelimenin yerine, İç Anadolu Bölgesi, Azerbaycan ve Kazakistan'da kullanılan
''böle'' (amca, hala, teyze çocuğu) kelimesini önerdi.
Türkçenin diğer dillere çok sayıda kelime verdiğini bildiren Akalın, sadece
Sırpçada 9 bin Türkçe kelime olduğunu söyledi.
-KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI-
Kitle iletişim araçlarında Türkçenin yanlış kullanıldığını; yabancı dillere
yer verildiğini belirten Akalın, yazılı basında ise en fazla yazım yanlışına
rastlandığını bildirdi.
Akalın, kitle iletişim araçlarında kısır söz varlığı, kaba dil kullanımı,
kelimelerin yanlış kullanımı gibi sorunlar tespit ettiklerini ifade ederken,
çeşitli örnekler verdi. Türkçede ''direkt'' kelimesinin 11, ''trend'' kelimesinin
ise 56 karşılığı bulunduğunu belirten Akalın, reklamların ve işyeri adlarının
Türkçenin yabancılaşmasında rol oynadığına dikkati çekti.
Bahis oyunlarından ''İddaa''ya, yazımı Türkçeye uygun yapmaları konusunda
başvurduklarını söyleyen Akalın, karşılığında ''Reklamcı böyle istedi'' yanıtını
aldıklarını ifade etti. 'Reklamcılar istedi' diye, hiç kimsenin Türkçe ile
oynayamayacağını belirten Akalın, ''Türkiye'de 'Türk' kelimesi 'TURK' yazılıyor.
Dünyada hiç bir ülke buna izin vermez'' diye konuştu.
Kullanım kılavuzlarında ve ilaçlarda mutlaka Türkçe kılavuz bulunmasını,
aksi durumda ürünün piyasaya sunulmamasını isteyen Akalın, 1928 yılında çıkan
Türkçe kullanımı hakkındaki kanunu hatırlattı.
-YABANCI DİLLE EĞİTİM-
Akalın, Milli Eğitim Bakanlığının, ortaöğretimde yabancı dille eğitimi
kaldırmasının yararları olduğunu ancak, 13 üniversitede yabancı dille eğitimin
sürdüğünü söyledi. Akalın, yabancı dilde eğitimin, Anayasanın 3. maddesine aykırı
olduğunu da iddia etti.
TRT'nin, Eurovision Şarkı Yarışması'na yine İngilizce bir şarkı ile
katılacağını öğrendiğini ifade eden Akalın, buna karşı çıktı.
Spiker ve sunucuların mutlaka Türkçe eğitiminden geçirilmesini isteyen
Akalın, Türkçenin kullanımı konusundaki yasal boşlukların giderilmesi için yeni
bir yasa hazırlanmasını önerdi. Akalın, ''İşyerleri Türkçe ad ile kuruluyor ama
levhalarına yabancı bir isim yazıyorlar. Bu konuda belediyelere önemli görev
düşüyor'' dedi.
Etkin Kullanımı İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan
TBMM Araştırma Komisyonuna bilgi veren Akalın, Türkçede bir yozlaşma ve
yabancılaşma yaşanmasına karşın, Türkçenin yok olma tehlikesi bulunmadığını
kaydetti. Türkçenin zenginleşmesi ve gelişmesinin önündeki engellerin
kaldırılması gerektiğini anlatan Akalın, ''Dil olmadan millet, kültür, aile
olmaz'' dedi.
Mustafa Kemal Atatürk'ün, ''Türk demek Türkçe demek'' sözlerini aktaran
Akalın, Türkçenin yeryüzünün en zengin, en güzel dillerinden biri olduğunu
söyledi.
Akalın, yapılan araştırmalarda Türkçenin Sümerceye 168 kelime verdiğinin
tespit edildiğini; bu araştırmanın Türkçenin en az Sümerce ile yaşıt olduğunu
gösterdiğini ifade etti.
-''TÜRK ÇOCUKLARI''-
Yeryüzünde 100 milyondan fazla kişinin konuştuğu diller arasında Türkçenin
5. sırada yer aldığını bildiren Akalın, ''Almanya'da yapılan bir araştırmaya
göre, yeryüzünde anadilini kurallara uygun olarak en erken Türk çocukları
öğreniyor. Bunun nedeni Türkçenin zengin ve güçlü yapısıdır'' diye konuştu.
Akalın, ''göz-gözlük-gözlükçü'' kelimelerini hatırlatarak, bu uyuma başka
bir dilde rastlanamayacağını söyledi.
Türkçenin, bir başka güç kaynağının da söz varlığı olduğunu anlatan Akalın,
TDK'nın sözlüğündeki söz sayısının 112 bine ulaştığını, lehçe ve yerel ağızlarla
bu sayının 600 bine çıktığını kaydetti.
-AKRABALIK VE RENKLER-
Türkçede sadece akrabalıkla ilgili 9 bin kelime bulunduğuna dikkati çeken
Akalın, renkler konusunda da Türkçenin diğer dillere göre zenginliğine işaret
etti. Akalın, ''Atalarımız, kuşun ağzından dumana kadar renkleri adlandırmış''
dedi.
Son yıllarda ''kuzen'' kelimesinin yanlış kullanıldığını da belirten Akalın,
bu kelimenin yerine, İç Anadolu Bölgesi, Azerbaycan ve Kazakistan'da kullanılan
''böle'' (amca, hala, teyze çocuğu) kelimesini önerdi.
Türkçenin diğer dillere çok sayıda kelime verdiğini bildiren Akalın, sadece
Sırpçada 9 bin Türkçe kelime olduğunu söyledi.
-KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI-
Kitle iletişim araçlarında Türkçenin yanlış kullanıldığını; yabancı dillere
yer verildiğini belirten Akalın, yazılı basında ise en fazla yazım yanlışına
rastlandığını bildirdi.
Akalın, kitle iletişim araçlarında kısır söz varlığı, kaba dil kullanımı,
kelimelerin yanlış kullanımı gibi sorunlar tespit ettiklerini ifade ederken,
çeşitli örnekler verdi. Türkçede ''direkt'' kelimesinin 11, ''trend'' kelimesinin
ise 56 karşılığı bulunduğunu belirten Akalın, reklamların ve işyeri adlarının
Türkçenin yabancılaşmasında rol oynadığına dikkati çekti.
Bahis oyunlarından ''İddaa''ya, yazımı Türkçeye uygun yapmaları konusunda
başvurduklarını söyleyen Akalın, karşılığında ''Reklamcı böyle istedi'' yanıtını
aldıklarını ifade etti. 'Reklamcılar istedi' diye, hiç kimsenin Türkçe ile
oynayamayacağını belirten Akalın, ''Türkiye'de 'Türk' kelimesi 'TURK' yazılıyor.
Dünyada hiç bir ülke buna izin vermez'' diye konuştu.
Kullanım kılavuzlarında ve ilaçlarda mutlaka Türkçe kılavuz bulunmasını,
aksi durumda ürünün piyasaya sunulmamasını isteyen Akalın, 1928 yılında çıkan
Türkçe kullanımı hakkındaki kanunu hatırlattı.
-YABANCI DİLLE EĞİTİM-
Akalın, Milli Eğitim Bakanlığının, ortaöğretimde yabancı dille eğitimi
kaldırmasının yararları olduğunu ancak, 13 üniversitede yabancı dille eğitimin
sürdüğünü söyledi. Akalın, yabancı dilde eğitimin, Anayasanın 3. maddesine aykırı
olduğunu da iddia etti.
TRT'nin, Eurovision Şarkı Yarışması'na yine İngilizce bir şarkı ile
katılacağını öğrendiğini ifade eden Akalın, buna karşı çıktı.
Spiker ve sunucuların mutlaka Türkçe eğitiminden geçirilmesini isteyen
Akalın, Türkçenin kullanımı konusundaki yasal boşlukların giderilmesi için yeni
bir yasa hazırlanmasını önerdi. Akalın, ''İşyerleri Türkçe ad ile kuruluyor ama
levhalarına yabancı bir isim yazıyorlar. Bu konuda belediyelere önemli görev
düşüyor'' dedi.
