2007-03-14 - 12:30
TBMM KÜRESEL ISINMA KOMİSYONU...
TBMM Küresel Isınmanın Neden Olduğu Sorunların ve Oluşturduğu Riskin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Komisyona, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bürokratları sunum yaptı.
Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürü Kemal Büyükmıhçı, karbondioksitten
kaynaklanan emisyon hacminde 1900-2000 yılları arasında yüzde 30'luk bir artış
olduğunu belirterek, bu artışın sonucu sıcaklığın 0.6 derece arttığını,
buzulların erimeye başladığını, yağış rejimlerinin değiştiğini, fırtına ve sel
olaylarının arttığını vurguladı.
Türkiye'nin 2002 yılındaki 193 milyon tonluk karbondioksit emisyonuyla OECD
ülkeleri arasında 13. sırada olduğunu dile getiren Büyükmıhçı, 1901-2000 yılları
arasında sıcaklığın Türkiye'de 2 derece arttığını, yağışta da yüzde 10'luk bir
azalma olduğunu söyledi.
Büyükmıhçı, 2071-2100 yılları projeksiyonuna göre Samsun-Adana hattının
batısında kalan bölgede sıcaklıklarının 3-4, doğusunda kalan yerlerinde ise 4-5
derece artacağının öngörüldüğünü ifade ederek, küresel ısınmanın sonucu olarak
Türkiye'deki denizlerin de 10-12 santimetre yükseleceğini bildirdi.
Elektrik üretiminin karbondioksit emisyonlarına etkisini de anlatan
Büyükmıhçı, ''Elektrik üretiminin toplamdaki payı 2000'de yüzde 34, 2001'de yüzde
37, 2002'de yüzde 33 ve 2003'te de yüzde 31.5 olmuştur. Ağırlıklı emisyon sanayi
üretiminden kaynaklanmaktadır. Toplam emisyon 2004 yılında ise yüzde 4.5
yükseldi'' diye konuştu.

-''2015'TE NÜKLEER SANTRAL DEVREDE''-

Büyükmıhçı, 2015 yılında devreye girmek üzere yaklaşık 5 bin MW'lık nükleer
santral kurulmasını hedeflendiğini belirterek, bu santraller dolayısıyla yılda en
az 40 milyon ton karbondioksit emisyonunun engelleneceğini söyledi.
Bunun üzerine CHP Ankara Milletvekili Yakup Kepenek, nükleer enerji
taraftarı olmadığını dile getirerek, Türkiye'nin bu konuda acele davrandığını
savundu. Kepenek, nükleer enerjinin getirisinden bahsedilirken bunun yaratacağı
atığın dikkate alınmadığını söyledi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selahattin Çimen,
yeni teknolojiler nedeniyle nükleer enerjinin artık güvenilirliğinin arttığını
vurgulayarak, ''Türkiye'nin doğalgaz bağımlılığını azaltmak için nükleer enerjiyi
bir fırsat olarak değerlendirmeliyiz'' diye konuştu.
Çimen, Türkiye'nin ulaştırma ve enerji alanında yaptığı dönüşümlerin
gelişmekte olan ülkeler tarafından takdir edildiğini de ifade ederek, emisyon
hacimlerini azaltmaya yönelik ulaşım sektöründe getirilen standartlar ile
doğalgaz kullanımının yaygınlaştırılmasının etkili olacağını söyledi.
Komisyon, öğleden sonra da Ulaştırma Bakanlığı yetkililerini dinleyecek.

ULAŞTIRMA BAKANLIĞI YETKİLİLERİ, KOMİSYONA BİLGİ VERDİ

Ulaştırma Bakanlığı Kara Ulaşımı Genel Müdürlüğü
Uluslararası Yolcu Taşımacılığı Daire Başkanı Hüseyin Uludağ, Türkiye'de 20 yaşın
üzerindeki yaklaşık 250 bin araçtan 50 binini, yıl sonuna kadar trafikten çekmeyi
düşündüklerini bildirdi.
Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri, TBMM Küresel Isınmanın Neden Olduğu
Sorunların ve Oluşturduğu Riskin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin
Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Komisyona bilgi verdi.
Uludağ, Türkiye'de 20 yaşın üzerinde yaklaşık 250 bin araç bulunduğunu
belirterek, bu araçların birçoğunun trafikte seyrettiğini söyledi.
Yaşı büyük araçların egzoz emisyon salınım oranlarının çok yüksek olduğunu
vurgulayan Uludağ, ''Ulaştırma Bakanlığı olarak, kendi kaynaklarımızla ilk
aşamada 50 bin aracı geri almayı planlıyoruz. Bu yıl içinde eski araçları almaya
başlayacağız'' diye konuştu.
AK Parti İstanbul Milletvekili Yahya Baş, daha önce trafikten çekilen
araçların köylerde kullanıldığını ifade ederek, ''Trafikten men edilmesi hususu o
zaman yanlış yapılmış. Sadece plakayı alıp, ruhsatı iptal etmekle sorun
çözülmüyor. Bunlar imha edilmeliydi'' dedi.
Uludağ ise fiziksel olarak 50 bin aracın toplanacağına dikkati çekerek, bu
konuda Makine Kimya Endüstrisi Kurumu ile görüştüklerini bildirdi.
Ulaştırma Bakanlığının şehiriçi ulaşımdan sorumlu olmadığını ama
şehirlerdeki trafik sıkışıklığını gidermek için çalışmalar yaptığını ifade eden
Uludağ, araç muayenelerinde Almanya'da uygulanan sistemin Türkiye'de de
gerçekleştirebileceğine dikkati çekti.
Almanya'da egzoz emisyon salınım oranları düşük araçlara yeşil, orta düzeyde
olanlara sarı, yüksek düzeyde olanlara ise kırmızı pul verildiğini bildiren
Uludağ, şunları kaydetti:
''Belli tarihten sonra kırmızı pullu araçların şehre girmelerine izin
verilmiyor. Bu uygulama bizde de uygun görüldü. Bunun çalışmasını yapıyoruz.
Böyle bir uygulamayla hem egzoz emisyon salınımı yüksek olan araçlar şehir içine
alınmayacak, hem şehir trafiği rahatlatılacak, hem de bu araçlardan insanların
vazgeçmesi sağlanacak.
Araç muayeneleri de Türkiye'de bugüne kadar gerektiği gibi yapılamadı. 2004
yılında araç muayenelerinin özelleştirilmesine başlandı. Bununla ilgili açılan
dava sonuçlarının bugünlerde açıklanmasını bekliyoruz. Dava süreci tamamlanırsa
Türkiye genelinde 189 tane modern araç muayene istasyonu olacak. Bu, hem trafik
güvenliğine katkı yapacak, hem de egzoz emisyonları da yapılacak.''

-MARMARAY'A PARALEL LASTİK GEÇİŞLİ TÜNEL-

Ulaştırma Bakanlığı Çevre Şube Müdür Vekili Ülkü Koçer, İstanbul Boğazında
Marmaray'a paralel lastik geçişli 5.5 kilometre uzunluğunda tüp tünel için
çalışma yapıldığını bildirdi.
Yap-işlet-devret modeliyle yapılacak proje için firmaların davet edildiğini;
projenin ihale aşamasında olduğunu söyleyen Koçer, komisyona ayrıca, Ulaştırma
Bakanlığının egzoz salınımının önlenmesi konusunda yaptığı çalışmalar hakkında
bilgi verdi.