2007-04-03 - 18:25
TBMM Kit Komisyonunda, Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) 2005 yılı hesap ve işlemleri ibra edildi.
Komisyon, TMO ve Et Balık Kurumunun 2005 yılı hesap ve işlemlerini görüşmek
üzere AK Parti Giresun Milletvekili Nurettin Canikli'nin başkanlığında toplandı.
Milletvekillerine sunum yapan TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu, TMO'nun
2006-2007 kampanya döneminde yaklaşık 2 milyon 277 bin ton hububat, 27 bin ton
haşhaş ve 161 ton fındık alımı yapıldığını, bunun karşılığında üreticilere 1
milyar 352 milyon YTL ödendiği bildirdi.
Alım ödemelerinin finansmanı amacıyla yurtdışından 652 milyon YTL kaynak
kullanıldığını belirten Kemaloğlu, varlığa dayalı kredi yöntemiyle de makbuz
senedi ihraç edilerek çok cazip şartlarda borçlanan kurumun, hububat için
kullanılan 195 milyon dolar krediden 8 milyon dolar civarında kazanç sağlandığını
söyledi.
Kemaloğlu, 2006 yılı hasat döneminde rekoltenin bir önceki yıldan 1.5 milyon
ton daha az gerçekleştiğini ifade ederek, uygulanan politikalarla TMO'nun son
yılların en düşük alımlarından birinin gerçekleştiğini kaydetti.
Mısırda fiyatların üreticilerin lehine olması nedeniyle ilk defa TMO'nun
fiyat açıklamadığını ve mısır alınmadığını vurgulayan Kemaloğlu, şunları söyledi:
''Stoklarımızda bulunan ürünler, hasat sonrası iç piyasaya satılarak kurum
stokları minimum düzeye indirilmiştir. Yaklaşık 400 bin ton civarında bir stokla
2007-2008 yılı hasat dönemine girecek olan kurumumuz, açık yığınlarda depolanan
veya önceki yıllardan kalan sorunlu stokları da tasfiye imkanı bulmuştur.''
-FINDIK ALIMI-
TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu, 19 Ağustos 2006 yılında Resmi Gazetede
yayınlanan düzenlemeyle, TMO'nun fındık alımıyla görevlendirildiğini
hatırlatarak, şöyle konuştu:
''Hükümetimizin kuruluşumuza verdiği fındık piyasasına müdahale görevi
başarıyla yerine getirilmiştir. Daha önce faaliyet alanımızda olmayan ve bölgesel
altyapımızın bulunmadığı fındık piyasasına kısa sürede hazırlık yapılarak
müdahale edildi. 80'e yakın noktada geçici olarak görevlendirdiğimiz personelle
yaklaşık 161 bin ton fındık alımı yapıldı. Bunun karşılığında üreticilere 578
milyon YTL ödenmiştir. Fındık piyasası, varlığa dayalı kredi yöntemiyle
fonlanmış, alımlarda daha fazla teknoloji kullanılmış, ürün bedelleri de 15-20
gün içinde üreticilerin banka hesaplarına aktarılmıştır.''
-HAŞHAŞ ÜRETİMİ-
İsmail Kemaloğlu, haşhaş üretiminin, BM tarafından belirlenen 700 bin dekar
alanda, 13 ilde 100 bin üreticiyle yapıldığını bildirdi. Geçen yıl 122 bin 486
üreticiye 606 bin 300 dekarda haşhaş ekim izni verildiğini, bunun karşılığında 27
bin 443 ton haşhaş kapsülü alındığını belirten Kemaloğlu, üreticilere toplam 50.9
milyon YTL ödeme yapıldığını söyledi.
Türkiye'nin elinde halen 35 bin ton haşhaş kapsülü ile 80 ton kapsülün
işlenmesi sonucu elde edilen morfin bulunduğunu dile getiren Kemaloğlu,
''Elimizde, stokların tamamının işlenmesi durumunda 220 ton morfin olacak. 350
ton ihtiyacın bulunduğu dünyada halen 800 ton civarında morfin var. Bu da
sektördeki rekabetin büyüklüğünü gösteriyor'' diye konuştu.
Kemaloğlu, komisyon üyesi milletvekillerinin, fındık alımında yaşanan bazı
iddia ve eleştirilerini de yanıtladı.
AK Parti Niğde Milletvekili Mahmut Uğur Çetin, fındıkta tüketiciler adına
sorunun devam ettiğini vurgulayarak, TMO'nun ofislerinin bulunduğu yerlerde
FİSKOBİRLİK'in yaptığı gibi tüketicilere doğrudan satış yapması gerektiğini
söyledi.
AK Parti Kocaeli Milletvekili Eyüp Ayar, fındık alımları sırasında
üreticilerden tapu kaydı istenmesini eleştirdi. Ayar, ''Siz tapu mu alıyorsunuz,
fındık mı alıyorsunuz? Bu yüzden birçok üretici size kızıp fındığını satmadı veya
tüccara götürdü'' diye konuştu.
Bunun üzerine Genel Müdür Kemaloğlu, üreticilerden tapu kaydına göre değil,
çiftçi kayıt sistemine göre alım yaptıklarını kaydetti.
CHP Adana Milletvekili Kemal Sağ, bu yılki alımlardan dolayı kurumun ne
kadar görev zararına uğradığını, bunun tahsili için Hükümetten talepte bulunulup
bulunulmadığını sordu.
İsmail Kemaloğlu, fındığı alırken, 2 yıl satılmayacağını düşünerek yola
çıktıklarını vurgulayarak, ''Satılmamış üründe görev zararı olamaz. Fındık
alımından dolayı görev zararı söz konusu değil'' dedi.
-FATSA'DAKİ YANGIN-
AK Parti İstanbul Milletvekili Ünal Kacır'ın, Fatsa fındık deposunda çıkan
yangına ilişkin sorusu üzerine Kemaloğlu, konuyla ilgili mahkeme sürecinin devam
ettiğini söyledi. Kemaloğlu şunları söyledi:
''İtfaiyenin raporunda elektrik kontağından çıktığı yazılıyor. Ben ömrüm
boyunca hiç fındık yangını yaşamadım. Benden yaşlı olanlara da sordum, onlar da
böyle bir şey görmemişler. Bir suistimal olup olmadığını görmek için hukuki
süreci beklemek zorundayız. Yangında 1635 ton fındık zarar gördü. Bunun bedeli 6
trilyon lira civarında. 1370 tonunu yağlık olarak sattık. Bundan 693 milyar lira
gelir elde edildi. Aradaki fark, zararımız.'' Komisyon Başkanı Nurettin Canikli,
TMO'nun fındığa müdahale edip piyasadan ürün almasına rağmen fiyatların 4 milyon
liranın üzerine çıkmadığını belirterek, bu konuda piyasaya mal sürülmemesi
gerektiğini söyledi.
Canikli, TMO'nun ürün sürümünün söz konusu olmadığını ifade ederek,
FİSKOBİRLİK'in de aynı duyarlılığı göstermesi gerektiğini vurguladı.
TMO'nun gelecek yıl da fındık almaya devam edeceğinin görüldüğünü ifade eden
Canikli, piyasanın bir düzene oturtulması gerektiğini söyledi.
Milletvekillerinin, fındık alımında yaşanan sorunlara ilişkin eleştirisi
üzerine TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu, sorunları en aza indirmek için
çalıştıklarını belirterek, ''Bu amaçla 150 bin tonluk modern depo yaptıracağız.
Bu sayede günlük fındık alımını 3 bin tondan 30 bin tona çıkarmayı hedefliyoruz''
dedi.
Görüşmelerin ardından, kurumun 2005 yılı hesap ve işlemleri ibra edildi.
TBMM KİT Komisyonunda, Et ve Balık Kurumunun
2005 yılı hesap ve işlemleri ibra edildi, TAR-ET Projesinin yeniden gözden
geçirilerek revize edilmesi ve gerekirse genişletilmesi yönünde tavsiye kararı
alındı.
AK Parti Giresun Milletvekili Nurettin Canikli'nin başkanlığında toplanan
komisyon, Et ve Balık Kurumunun 2005 yılı hesap ve işlemlerini görüştü.
Et ve Balık Kurumu Genel Müdürü Hasan Atagün, yaptığı sunuş konuşmasında,
kurumun halen faaliyette olan 7 kombinasının 4'ünün Erzurum, Bingöl, Diyarbakır
ve Van'da bulunduğunu söyledi.
Bu kombinaların, hükümetin tarım ve hayvancılık politikaları doğrultusunda
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin tüm besicilerine hizmet verdiğini anlatan
Atagün, bu sayede bölge halkının hayvancılığa devam etmesinin sağlandığını,
ayrıca bölgede önemli bir istihdam yaratıldığını kaydetti.
Atagün, özelleştirme sürecinde kapatılan ve satılan kombinalardaki
işçilerin, iş akitlerinin feshi ve bazı personelin de emekli edilmesi nedeniyle
2003 yılı başında bin 990 olan personel sayısının Şubat 2007 tarihi itibariyle
bin 43'e indirildiğini söyledi.
Kasap, ısıtmacı ve soğutmacı dışında personel alınmadığını ifade eden
Atagün, kurumun özelleştirme kapsamına çıkartılmasının ardından yapılan
çalışmaları anlattı.
-TAR-ET PROJESİ-
Atagün, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan vatandaşların büyük
çoğunluğunun hayvancılıkla geçindiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
''Bu bölgenin kalkınmışlığının yolu hayvancılıktan geçtiği için bu sektörü
ayağa kaldırma, amacıyla sermayesinin tamamı devlete ait olan kurumumuz, asli
görevine döndürülerek, halkın sağlıklı beslenmesine katkıda bulunmak ve hayvan
besicisinin desteklenmesini sağlamak amacıyla Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
koordinatörlüğünde, Tarım Kredi Kooperatifleri, ET ve Balık Kurumu ve Ziraat
Bankası ile TAR-ET Projesi hayata geçirilmiştir. Bu projenin amacı, bölge
insanının en büyük geçim kaynağı olan hayvancılığın geliştirilmesine ve
desteklenmesine katkıda bulunarak, gelir seviyelerini ve hayat standartlarını
yükseltmektir. Proje kapsamında 28 ilde modern besicilik teknikleri
uygulanacaktır.''
-AK PARTİ'Lİ MİLLETVEKİLLERİ ELEŞTİRDİ-
Et ve Balık Kurumu Genel Müdürü Atagün'ün sunuşunun ardından, komisyonda
TAR-ET projesi tartışmalara neden oldu. AK Parti'li milletvekilleri, Et ve Balık
Kurumunun TAR-ET Projesi ile ayrımcılık yaptığını ileri sürdüler.
AK Parti Niğde Milletvekili Mahmut Uğur Çetin, proje ile ayrımcılık
yapıldığını iddia ederek, ''Projenin, (sosyal görev) amacıyla hazırlandığını
söylüyorlar. Başka bölgelerin de yararlanması için terörü batıya mı taşımamız
lazım?'' diye konuştu.
Projeyi hazırlayanları Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'e ''şirin
gözükme çabasına girmekle'' suçlayan Çetin, ''Taş elin, kuş elin, siz sürekli
atıyorsunuz. Proje kapsamındaki illerden daha kötü durumda olan ilçeler var.
Buradaki hayvancılık ne olacak?'' diye sordu.
İç Anadolu Bölgesi'ndeki illerin milli gelir durumunun, Doğu ve Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'ndeki illerden daha düşük olduğunu savunan Çetin, kurumun adında
olmasına rağmen balıkçılıkla ilgili faaliyeti olmadığını söyledi.
-''OBJEKTİF KRİTERLERE GÖRE BELİRLENMELİ''-
Komisyon Başkanı Nurettin Canikli de proje ile belirlenen illerin objektif
kriterlere göre belirlenmesi gerektiğini söyledi.
AK Parti Kayseri Milletvekili Mustafa Duru da Niğde Milletvekili Çetin'in
sözlerinin altına imzasını atacağını ifade ederek, ''Sürekli Doğu ve Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'nden söz ediliyor. Batıdan toplanıp o bölgeye aktarılması
isteniyor. Her şey Doğu, Güneydoğu'ya...'' diye konuştu.
Kayseri, Nevşehir ve Yozgat gibi illerdeki bazı ilçelerin Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'nden daha fakir olduğunu anlatan Duru, ''Siz, Kayseri'de yolu olmayan kaç
ilçe var biliyor musunuz? Kişi başına milli geliri 400 dolar olan ilçeler var''
dedi.
AK Parti Yozgat Milletvekili Mehmet Yaşar Öztürk de ''projeye alınan illeri
Sayın Bakan mı belirledi acaba?'' diye sordu.
Genel Müdür Hasan Atagün, projenin bölgesel gelişmişlik farkının ortadan
kaldırılması için hazırlandığını anlatarak, ''Tarım ve Köyişleri Bakanımızın
projeden tamamlanana haberi yoktu. Proje kombinelerimizin bulunduğu iller dikkate
alınarak hazırlandı'' dedi. Projenin sosyal içerikli olduğunu ifade eden Atagün,
projeyi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ağrı'da açıkladığını hatırlattı.
-''PROJE HAYVANCILIĞI BİTİREBİLİR''-
AK Parti'li Çetin, kaçak hayvan kesimi konusunda Et ve Balık Kurumunun
tutumunu da eleştirdi. Özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da istismara açık bir
yapının bulunduğunu belirten Çetin, ''Bunun üzerine gidilmeli. 28 ilde uygulanan
TAR-ET Projesi, tüm Türkiye'deki hayvancılığı bitirebilir. Ne yapılırsa yapılsın
yine canlı kaçak hayvan girişi var'' diye konuştu.
Bunun üzerine Atagün, kurumda kesilen hayvanların kayıtlarının bulunduğunu
ifade ederek, kurumda kaçak hayvan kesiminin mümkün olmadığını söyledi.
AK Parti Kütahya Milletvekili Abdullah Cantimur, kurumun 2005 yılını 38
trilyon lira zararla kapattığına ifade ederek, bu yapıyla işletmenin kara
geçeceğinin görülmediğini kaydetti. Cantimur'un bu zararın neden kaynaklandığını
sorması üzerine Hasan Atagün, zarar etmelerindeki en büyük etkenin Milli Savunma
Bakanlığı ihalelerinden kaynaklandığını bildirdi. Atagün, Jandarma Genel
Komutanlığı ve Milli Savunma Bakanlığının eskisi kadar kurumlarından et
almadığını söyledi.
Et fiyatlarını oda ve borsalardan bilgi aldıktan sonra belirlediklerini
kaydeden Atagün, ''Bizim piyasadaki payımız yüzde 1 civarında, ama biz yüzde 1
ile yüzde 99'u psikolojik olarak etkiliyoruz. Özel sektör bize bakarak fiyat
belirliyor. Bu nedenle Et ve Balık Kurumu mutlaka yaşatılmalı'' dedi.
-TAVSİYE KARARI ALINDI-
Komisyonda TAR-ET Projesinin yeniden gözden geçirilerek revize edilmesi ve
gerekirse genişletilmesi yönünde tavsiye kararı alındı.
Komisyonda ayrıca Et ve Balık Kurumunun 2005 yılı hesap ve işlemleri ibra
edildi.
üzere AK Parti Giresun Milletvekili Nurettin Canikli'nin başkanlığında toplandı.
Milletvekillerine sunum yapan TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu, TMO'nun
2006-2007 kampanya döneminde yaklaşık 2 milyon 277 bin ton hububat, 27 bin ton
haşhaş ve 161 ton fındık alımı yapıldığını, bunun karşılığında üreticilere 1
milyar 352 milyon YTL ödendiği bildirdi.
Alım ödemelerinin finansmanı amacıyla yurtdışından 652 milyon YTL kaynak
kullanıldığını belirten Kemaloğlu, varlığa dayalı kredi yöntemiyle de makbuz
senedi ihraç edilerek çok cazip şartlarda borçlanan kurumun, hububat için
kullanılan 195 milyon dolar krediden 8 milyon dolar civarında kazanç sağlandığını
söyledi.
Kemaloğlu, 2006 yılı hasat döneminde rekoltenin bir önceki yıldan 1.5 milyon
ton daha az gerçekleştiğini ifade ederek, uygulanan politikalarla TMO'nun son
yılların en düşük alımlarından birinin gerçekleştiğini kaydetti.
Mısırda fiyatların üreticilerin lehine olması nedeniyle ilk defa TMO'nun
fiyat açıklamadığını ve mısır alınmadığını vurgulayan Kemaloğlu, şunları söyledi:
''Stoklarımızda bulunan ürünler, hasat sonrası iç piyasaya satılarak kurum
stokları minimum düzeye indirilmiştir. Yaklaşık 400 bin ton civarında bir stokla
2007-2008 yılı hasat dönemine girecek olan kurumumuz, açık yığınlarda depolanan
veya önceki yıllardan kalan sorunlu stokları da tasfiye imkanı bulmuştur.''
-FINDIK ALIMI-
TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu, 19 Ağustos 2006 yılında Resmi Gazetede
yayınlanan düzenlemeyle, TMO'nun fındık alımıyla görevlendirildiğini
hatırlatarak, şöyle konuştu:
''Hükümetimizin kuruluşumuza verdiği fındık piyasasına müdahale görevi
başarıyla yerine getirilmiştir. Daha önce faaliyet alanımızda olmayan ve bölgesel
altyapımızın bulunmadığı fındık piyasasına kısa sürede hazırlık yapılarak
müdahale edildi. 80'e yakın noktada geçici olarak görevlendirdiğimiz personelle
yaklaşık 161 bin ton fındık alımı yapıldı. Bunun karşılığında üreticilere 578
milyon YTL ödenmiştir. Fındık piyasası, varlığa dayalı kredi yöntemiyle
fonlanmış, alımlarda daha fazla teknoloji kullanılmış, ürün bedelleri de 15-20
gün içinde üreticilerin banka hesaplarına aktarılmıştır.''
-HAŞHAŞ ÜRETİMİ-
İsmail Kemaloğlu, haşhaş üretiminin, BM tarafından belirlenen 700 bin dekar
alanda, 13 ilde 100 bin üreticiyle yapıldığını bildirdi. Geçen yıl 122 bin 486
üreticiye 606 bin 300 dekarda haşhaş ekim izni verildiğini, bunun karşılığında 27
bin 443 ton haşhaş kapsülü alındığını belirten Kemaloğlu, üreticilere toplam 50.9
milyon YTL ödeme yapıldığını söyledi.
Türkiye'nin elinde halen 35 bin ton haşhaş kapsülü ile 80 ton kapsülün
işlenmesi sonucu elde edilen morfin bulunduğunu dile getiren Kemaloğlu,
''Elimizde, stokların tamamının işlenmesi durumunda 220 ton morfin olacak. 350
ton ihtiyacın bulunduğu dünyada halen 800 ton civarında morfin var. Bu da
sektördeki rekabetin büyüklüğünü gösteriyor'' diye konuştu.
Kemaloğlu, komisyon üyesi milletvekillerinin, fındık alımında yaşanan bazı
iddia ve eleştirilerini de yanıtladı.
AK Parti Niğde Milletvekili Mahmut Uğur Çetin, fındıkta tüketiciler adına
sorunun devam ettiğini vurgulayarak, TMO'nun ofislerinin bulunduğu yerlerde
FİSKOBİRLİK'in yaptığı gibi tüketicilere doğrudan satış yapması gerektiğini
söyledi.
AK Parti Kocaeli Milletvekili Eyüp Ayar, fındık alımları sırasında
üreticilerden tapu kaydı istenmesini eleştirdi. Ayar, ''Siz tapu mu alıyorsunuz,
fındık mı alıyorsunuz? Bu yüzden birçok üretici size kızıp fındığını satmadı veya
tüccara götürdü'' diye konuştu.
Bunun üzerine Genel Müdür Kemaloğlu, üreticilerden tapu kaydına göre değil,
çiftçi kayıt sistemine göre alım yaptıklarını kaydetti.
CHP Adana Milletvekili Kemal Sağ, bu yılki alımlardan dolayı kurumun ne
kadar görev zararına uğradığını, bunun tahsili için Hükümetten talepte bulunulup
bulunulmadığını sordu.
İsmail Kemaloğlu, fındığı alırken, 2 yıl satılmayacağını düşünerek yola
çıktıklarını vurgulayarak, ''Satılmamış üründe görev zararı olamaz. Fındık
alımından dolayı görev zararı söz konusu değil'' dedi.
-FATSA'DAKİ YANGIN-
AK Parti İstanbul Milletvekili Ünal Kacır'ın, Fatsa fındık deposunda çıkan
yangına ilişkin sorusu üzerine Kemaloğlu, konuyla ilgili mahkeme sürecinin devam
ettiğini söyledi. Kemaloğlu şunları söyledi:
''İtfaiyenin raporunda elektrik kontağından çıktığı yazılıyor. Ben ömrüm
boyunca hiç fındık yangını yaşamadım. Benden yaşlı olanlara da sordum, onlar da
böyle bir şey görmemişler. Bir suistimal olup olmadığını görmek için hukuki
süreci beklemek zorundayız. Yangında 1635 ton fındık zarar gördü. Bunun bedeli 6
trilyon lira civarında. 1370 tonunu yağlık olarak sattık. Bundan 693 milyar lira
gelir elde edildi. Aradaki fark, zararımız.'' Komisyon Başkanı Nurettin Canikli,
TMO'nun fındığa müdahale edip piyasadan ürün almasına rağmen fiyatların 4 milyon
liranın üzerine çıkmadığını belirterek, bu konuda piyasaya mal sürülmemesi
gerektiğini söyledi.
Canikli, TMO'nun ürün sürümünün söz konusu olmadığını ifade ederek,
FİSKOBİRLİK'in de aynı duyarlılığı göstermesi gerektiğini vurguladı.
TMO'nun gelecek yıl da fındık almaya devam edeceğinin görüldüğünü ifade eden
Canikli, piyasanın bir düzene oturtulması gerektiğini söyledi.
Milletvekillerinin, fındık alımında yaşanan sorunlara ilişkin eleştirisi
üzerine TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu, sorunları en aza indirmek için
çalıştıklarını belirterek, ''Bu amaçla 150 bin tonluk modern depo yaptıracağız.
Bu sayede günlük fındık alımını 3 bin tondan 30 bin tona çıkarmayı hedefliyoruz''
dedi.
Görüşmelerin ardından, kurumun 2005 yılı hesap ve işlemleri ibra edildi.
TBMM KİT Komisyonunda, Et ve Balık Kurumunun
2005 yılı hesap ve işlemleri ibra edildi, TAR-ET Projesinin yeniden gözden
geçirilerek revize edilmesi ve gerekirse genişletilmesi yönünde tavsiye kararı
alındı.
AK Parti Giresun Milletvekili Nurettin Canikli'nin başkanlığında toplanan
komisyon, Et ve Balık Kurumunun 2005 yılı hesap ve işlemlerini görüştü.
Et ve Balık Kurumu Genel Müdürü Hasan Atagün, yaptığı sunuş konuşmasında,
kurumun halen faaliyette olan 7 kombinasının 4'ünün Erzurum, Bingöl, Diyarbakır
ve Van'da bulunduğunu söyledi.
Bu kombinaların, hükümetin tarım ve hayvancılık politikaları doğrultusunda
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin tüm besicilerine hizmet verdiğini anlatan
Atagün, bu sayede bölge halkının hayvancılığa devam etmesinin sağlandığını,
ayrıca bölgede önemli bir istihdam yaratıldığını kaydetti.
Atagün, özelleştirme sürecinde kapatılan ve satılan kombinalardaki
işçilerin, iş akitlerinin feshi ve bazı personelin de emekli edilmesi nedeniyle
2003 yılı başında bin 990 olan personel sayısının Şubat 2007 tarihi itibariyle
bin 43'e indirildiğini söyledi.
Kasap, ısıtmacı ve soğutmacı dışında personel alınmadığını ifade eden
Atagün, kurumun özelleştirme kapsamına çıkartılmasının ardından yapılan
çalışmaları anlattı.
-TAR-ET PROJESİ-
Atagün, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan vatandaşların büyük
çoğunluğunun hayvancılıkla geçindiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
''Bu bölgenin kalkınmışlığının yolu hayvancılıktan geçtiği için bu sektörü
ayağa kaldırma, amacıyla sermayesinin tamamı devlete ait olan kurumumuz, asli
görevine döndürülerek, halkın sağlıklı beslenmesine katkıda bulunmak ve hayvan
besicisinin desteklenmesini sağlamak amacıyla Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
koordinatörlüğünde, Tarım Kredi Kooperatifleri, ET ve Balık Kurumu ve Ziraat
Bankası ile TAR-ET Projesi hayata geçirilmiştir. Bu projenin amacı, bölge
insanının en büyük geçim kaynağı olan hayvancılığın geliştirilmesine ve
desteklenmesine katkıda bulunarak, gelir seviyelerini ve hayat standartlarını
yükseltmektir. Proje kapsamında 28 ilde modern besicilik teknikleri
uygulanacaktır.''
-AK PARTİ'Lİ MİLLETVEKİLLERİ ELEŞTİRDİ-
Et ve Balık Kurumu Genel Müdürü Atagün'ün sunuşunun ardından, komisyonda
TAR-ET projesi tartışmalara neden oldu. AK Parti'li milletvekilleri, Et ve Balık
Kurumunun TAR-ET Projesi ile ayrımcılık yaptığını ileri sürdüler.
AK Parti Niğde Milletvekili Mahmut Uğur Çetin, proje ile ayrımcılık
yapıldığını iddia ederek, ''Projenin, (sosyal görev) amacıyla hazırlandığını
söylüyorlar. Başka bölgelerin de yararlanması için terörü batıya mı taşımamız
lazım?'' diye konuştu.
Projeyi hazırlayanları Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'e ''şirin
gözükme çabasına girmekle'' suçlayan Çetin, ''Taş elin, kuş elin, siz sürekli
atıyorsunuz. Proje kapsamındaki illerden daha kötü durumda olan ilçeler var.
Buradaki hayvancılık ne olacak?'' diye sordu.
İç Anadolu Bölgesi'ndeki illerin milli gelir durumunun, Doğu ve Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'ndeki illerden daha düşük olduğunu savunan Çetin, kurumun adında
olmasına rağmen balıkçılıkla ilgili faaliyeti olmadığını söyledi.
-''OBJEKTİF KRİTERLERE GÖRE BELİRLENMELİ''-
Komisyon Başkanı Nurettin Canikli de proje ile belirlenen illerin objektif
kriterlere göre belirlenmesi gerektiğini söyledi.
AK Parti Kayseri Milletvekili Mustafa Duru da Niğde Milletvekili Çetin'in
sözlerinin altına imzasını atacağını ifade ederek, ''Sürekli Doğu ve Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'nden söz ediliyor. Batıdan toplanıp o bölgeye aktarılması
isteniyor. Her şey Doğu, Güneydoğu'ya...'' diye konuştu.
Kayseri, Nevşehir ve Yozgat gibi illerdeki bazı ilçelerin Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'nden daha fakir olduğunu anlatan Duru, ''Siz, Kayseri'de yolu olmayan kaç
ilçe var biliyor musunuz? Kişi başına milli geliri 400 dolar olan ilçeler var''
dedi.
AK Parti Yozgat Milletvekili Mehmet Yaşar Öztürk de ''projeye alınan illeri
Sayın Bakan mı belirledi acaba?'' diye sordu.
Genel Müdür Hasan Atagün, projenin bölgesel gelişmişlik farkının ortadan
kaldırılması için hazırlandığını anlatarak, ''Tarım ve Köyişleri Bakanımızın
projeden tamamlanana haberi yoktu. Proje kombinelerimizin bulunduğu iller dikkate
alınarak hazırlandı'' dedi. Projenin sosyal içerikli olduğunu ifade eden Atagün,
projeyi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ağrı'da açıkladığını hatırlattı.
-''PROJE HAYVANCILIĞI BİTİREBİLİR''-
AK Parti'li Çetin, kaçak hayvan kesimi konusunda Et ve Balık Kurumunun
tutumunu da eleştirdi. Özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da istismara açık bir
yapının bulunduğunu belirten Çetin, ''Bunun üzerine gidilmeli. 28 ilde uygulanan
TAR-ET Projesi, tüm Türkiye'deki hayvancılığı bitirebilir. Ne yapılırsa yapılsın
yine canlı kaçak hayvan girişi var'' diye konuştu.
Bunun üzerine Atagün, kurumda kesilen hayvanların kayıtlarının bulunduğunu
ifade ederek, kurumda kaçak hayvan kesiminin mümkün olmadığını söyledi.
AK Parti Kütahya Milletvekili Abdullah Cantimur, kurumun 2005 yılını 38
trilyon lira zararla kapattığına ifade ederek, bu yapıyla işletmenin kara
geçeceğinin görülmediğini kaydetti. Cantimur'un bu zararın neden kaynaklandığını
sorması üzerine Hasan Atagün, zarar etmelerindeki en büyük etkenin Milli Savunma
Bakanlığı ihalelerinden kaynaklandığını bildirdi. Atagün, Jandarma Genel
Komutanlığı ve Milli Savunma Bakanlığının eskisi kadar kurumlarından et
almadığını söyledi.
Et fiyatlarını oda ve borsalardan bilgi aldıktan sonra belirlediklerini
kaydeden Atagün, ''Bizim piyasadaki payımız yüzde 1 civarında, ama biz yüzde 1
ile yüzde 99'u psikolojik olarak etkiliyoruz. Özel sektör bize bakarak fiyat
belirliyor. Bu nedenle Et ve Balık Kurumu mutlaka yaşatılmalı'' dedi.
-TAVSİYE KARARI ALINDI-
Komisyonda TAR-ET Projesinin yeniden gözden geçirilerek revize edilmesi ve
gerekirse genişletilmesi yönünde tavsiye kararı alındı.
Komisyonda ayrıca Et ve Balık Kurumunun 2005 yılı hesap ve işlemleri ibra
edildi.
