2005-06-15 - 14:58
Tasarı hakkında komisyona bilgi veren Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Adem Şahin, Şeker Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 2001 yılından bu yana şeker üreticilerinden gelen talepler ve şeker piyasasındaki gelişmeler göz önünde tutularak tasarının hazırlandığını söyledi.
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu, Şeker Kanunu'nda değişiklik yapan tasarıyı, alt komisyona sevk etti.
Tasarı hakkında komisyona bilgi veren Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Adem Şahin, Şeker Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 2001 yılından bu yana şeker üreticilerinden gelen talepler ve şeker piyasasındaki gelişmeler göz önünde tutularak tasarının hazırlandığını söyledi. Tasarı ile toplam üretimin yüzde 90'ının şeker pancarından elde edilmesinin yasal güvence altına alındığını bildiren Şahin, özelleştirilecek fabrikaların kotayla ilgili sorunlarına çözüm öngörüldüğünü, Şeker Kurulu'nun da Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na bağlanmasının hüküm altına alındığını ifade etti.
''CARGILL LEHİNE''
CHP Osmaniye Milletvekili Necati Uzdil, tasarının aceleye getirilerek çıkarılmak istendiğini savunurken, CHP Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün, endüstri bölgeleri tasarısıyla Cargill firmasına birinci sınıf tarım arazisi üzerinde fabrika kurma izni verildiğini, nişasta bazlı şeker üretimini artırmaya, şeker pancarına dayalı üretimi azaltmaya yönelik hükümler içeren bu tasarının da ''Cargill lehine çıkarılmış bir yasa'' olacağını iddia etti.
AK Parti Van Milletvekili Maliki Ejder Arvas, bazı bölgelerde üretilen pancardaki şeker oranının düşük olduğunu belirtti. Arvas, bu bölgelerde pancar yerine alternatif ürün ekimi teşvik edilerek pancara kota getirilmesinin ortaya çıkaracağı mağduriyetlerin önlenebileceğini kaydetti.
AK Parti Konya Milletvekili Abdullah Çetinkaya, Orta Anadolu çiftçisinin tek geçim kaynağının şeker pancarı üretimi olduğunu belirterek, bu ürünün sadece şeker üretiminde değil hayvancılığın gelişmesinde de önemli rolü olduğunu vurguladı.
AB ülkelerinde nişasta bazlı şeker üretimi ortalama yüzde 2-3 düzeyinde iken Türkiye'de bu oranın yüzde 20'ye çıkarılmasının anlaşılır yanı olmadığına işaret eden Çetinkaya, bazı şeker üreticilerinin ihraç amacıyla üretilen şekeri yurtiçinde satarak, haksız kazanç elde ettiklerini bildirdi.
Özelleştirmenin rekabet ve ucuzluk getirmesi gerektiğini belirten Çetinkaya, buna karşın tonu 600-700 dolara mal edilen şekerin, vatandaşa 1200-1300 dolara satıldığını, halka ucuz şeker sağlanamadığını ifade etti.
Komisyonda görüşlerini dile getiren Ziraatçılar Derneği, Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği, Gıda Dernekleri Federasyonu, Ziraat Mühendisleri Odası, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve PANKOBİRLİK yöneticileri ve temsilcileri, tasarıya karşı çıktılar. Örgüt temsilcileri, Şeker Kurumu'nun özerk yapılanma içinde çok yararlı görevler yaptığını ifade ederek, Kurum'un görev süresinin 2-3 yıl daha uzatılmasını istediler.
''KURTULUŞ SAVAŞI''
Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Turhan Çakar, tüketicinin ne yediğini ve içtiğini bilmek istediğini belirterek, Türkiye'de genetik yapısı değiştirilmiş ürünlerden elde edilen tatlandırıcıların çok miktarda kullanıldığını savundu. Çakar, bu duruma engel olunması gerektiğini ifade ederek, genetik yapısı değiştirilmiş ürünlerin tüketiminin önlenmesi için ''kurtuluş savaşı'' başlattıklarını söyledi. Gıda Dernekleri Federasyonu yetkilileri ise
ürettikleri nişastalarda genetik yapısı değiştirilmiş mısır kullanılmasının söz konusu olmadığını, üretimin yüzde 100'e yakınının yerli üretim mısır kullanılarak yapıldığını bildirdiler.
PANKOBİRLİK Genel Müdürü Mikdat Çakır da Türkiye'deki toplam üreticilerin yüzde 50'sini pancar çiftçisinin oluşturduğunu, pancarın 4 yılda bir kez ekildiğini ve hiçbir ürüne alternatif olmadığını söyledi. Pancardan şeker üretimine kota getirilmesinin, ''yurtdışından gelen ucuz ürünlere Türkiye'de pazar bulma'' kaygısından kaynaklandığını ileri süren Çakır, ''Nişasta bazlı şeker üretim oranı yüzde 10'a çıkarılırken, şeker pancarından üretim oranı niye
düşürülüyor?'' diye sordu.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Adem Şahin, Türkiye'de yıllık ortalama 1 milyon ton fazla şeker üretildiğini, bu meseleyi çözmeye yönelik modelin, fazla üretim maliyetinin nasıl karşılanacağına da cevap vermesi gerektiğini kaydetti.
''MALİYET PAHALI''
Şeker Kurulu Başkanı Abdurrahman Özenbaş, Türkiye'deki şeker üretimi ve piyasanın düzenlenmesiyle ilgili bilgi verdiği konuşmasında, üretim maliyetinin yüksek olması nedeniyle şeker fiyatlarının da Türkiye'de yüksek olduğunu söyledi. Türk Şeker'e ait 25 fabrikanın, ortalama yüzde 65 kapasite ile çalıştığını bildiren Özenbaş, bunun da maliyetin artmasında payı olduğunu kaydetti.
Şeker pancarından şeker üretiminin pahalı olması nedeniyle nişasta bazlı üretime kayma olduğunu belirten Özenbaş, kota rejimi ile bu kaymayı bir miktar durdurma amacı güdüldüğünü ileri sürdü.
Şeker fabrikası kurmak isteyen bir girişimcinin, Şeker Kurulu'ndan kota almak zorunda olduğunu belirten Özenbaş, 3 fabrikanın Kurul'dan kota almadan kurulduğunu bildirirken, PANKOBİRLİK Genel Müdürü Mikdat Çakır, ''gizli olarak üretime devam ediyorlar'' dedi.
Konuşmaların ardından tasarı, üzerinde geniş çalışma yapılarak olgunlaştırılması amacıyla alt komisyona sevk edildi.
Şeker Kanunu'nda değişiklik öngören tasarı, nişasta bazlı şeker kotasını yüzde 10 olarak belirlerken, Bakanlar Kurulu'na bu oranı yüzde 50'sine kadar artırma yetkisi veriyor. Tasarı ile Bakanlar Kurulu'nun kota oranını yüzde 50 eksiltebilme yetkisi kaldırılıyor.
Tasarı ile Şeker Kurumu Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na bağlanırken, 31 Aralık 2004 itibarıyla görevi sona erdirilen Şeker Kurumu'nun personeline ilişkin de düzenlemeler öngörülüyor.
Tasarı hakkında komisyona bilgi veren Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Adem Şahin, Şeker Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 2001 yılından bu yana şeker üreticilerinden gelen talepler ve şeker piyasasındaki gelişmeler göz önünde tutularak tasarının hazırlandığını söyledi. Tasarı ile toplam üretimin yüzde 90'ının şeker pancarından elde edilmesinin yasal güvence altına alındığını bildiren Şahin, özelleştirilecek fabrikaların kotayla ilgili sorunlarına çözüm öngörüldüğünü, Şeker Kurulu'nun da Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na bağlanmasının hüküm altına alındığını ifade etti.
''CARGILL LEHİNE''
CHP Osmaniye Milletvekili Necati Uzdil, tasarının aceleye getirilerek çıkarılmak istendiğini savunurken, CHP Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün, endüstri bölgeleri tasarısıyla Cargill firmasına birinci sınıf tarım arazisi üzerinde fabrika kurma izni verildiğini, nişasta bazlı şeker üretimini artırmaya, şeker pancarına dayalı üretimi azaltmaya yönelik hükümler içeren bu tasarının da ''Cargill lehine çıkarılmış bir yasa'' olacağını iddia etti.
AK Parti Van Milletvekili Maliki Ejder Arvas, bazı bölgelerde üretilen pancardaki şeker oranının düşük olduğunu belirtti. Arvas, bu bölgelerde pancar yerine alternatif ürün ekimi teşvik edilerek pancara kota getirilmesinin ortaya çıkaracağı mağduriyetlerin önlenebileceğini kaydetti.
AK Parti Konya Milletvekili Abdullah Çetinkaya, Orta Anadolu çiftçisinin tek geçim kaynağının şeker pancarı üretimi olduğunu belirterek, bu ürünün sadece şeker üretiminde değil hayvancılığın gelişmesinde de önemli rolü olduğunu vurguladı.
AB ülkelerinde nişasta bazlı şeker üretimi ortalama yüzde 2-3 düzeyinde iken Türkiye'de bu oranın yüzde 20'ye çıkarılmasının anlaşılır yanı olmadığına işaret eden Çetinkaya, bazı şeker üreticilerinin ihraç amacıyla üretilen şekeri yurtiçinde satarak, haksız kazanç elde ettiklerini bildirdi.
Özelleştirmenin rekabet ve ucuzluk getirmesi gerektiğini belirten Çetinkaya, buna karşın tonu 600-700 dolara mal edilen şekerin, vatandaşa 1200-1300 dolara satıldığını, halka ucuz şeker sağlanamadığını ifade etti.
Komisyonda görüşlerini dile getiren Ziraatçılar Derneği, Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği, Gıda Dernekleri Federasyonu, Ziraat Mühendisleri Odası, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve PANKOBİRLİK yöneticileri ve temsilcileri, tasarıya karşı çıktılar. Örgüt temsilcileri, Şeker Kurumu'nun özerk yapılanma içinde çok yararlı görevler yaptığını ifade ederek, Kurum'un görev süresinin 2-3 yıl daha uzatılmasını istediler.
''KURTULUŞ SAVAŞI''
Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Turhan Çakar, tüketicinin ne yediğini ve içtiğini bilmek istediğini belirterek, Türkiye'de genetik yapısı değiştirilmiş ürünlerden elde edilen tatlandırıcıların çok miktarda kullanıldığını savundu. Çakar, bu duruma engel olunması gerektiğini ifade ederek, genetik yapısı değiştirilmiş ürünlerin tüketiminin önlenmesi için ''kurtuluş savaşı'' başlattıklarını söyledi. Gıda Dernekleri Federasyonu yetkilileri ise
ürettikleri nişastalarda genetik yapısı değiştirilmiş mısır kullanılmasının söz konusu olmadığını, üretimin yüzde 100'e yakınının yerli üretim mısır kullanılarak yapıldığını bildirdiler.
PANKOBİRLİK Genel Müdürü Mikdat Çakır da Türkiye'deki toplam üreticilerin yüzde 50'sini pancar çiftçisinin oluşturduğunu, pancarın 4 yılda bir kez ekildiğini ve hiçbir ürüne alternatif olmadığını söyledi. Pancardan şeker üretimine kota getirilmesinin, ''yurtdışından gelen ucuz ürünlere Türkiye'de pazar bulma'' kaygısından kaynaklandığını ileri süren Çakır, ''Nişasta bazlı şeker üretim oranı yüzde 10'a çıkarılırken, şeker pancarından üretim oranı niye
düşürülüyor?'' diye sordu.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Adem Şahin, Türkiye'de yıllık ortalama 1 milyon ton fazla şeker üretildiğini, bu meseleyi çözmeye yönelik modelin, fazla üretim maliyetinin nasıl karşılanacağına da cevap vermesi gerektiğini kaydetti.
''MALİYET PAHALI''
Şeker Kurulu Başkanı Abdurrahman Özenbaş, Türkiye'deki şeker üretimi ve piyasanın düzenlenmesiyle ilgili bilgi verdiği konuşmasında, üretim maliyetinin yüksek olması nedeniyle şeker fiyatlarının da Türkiye'de yüksek olduğunu söyledi. Türk Şeker'e ait 25 fabrikanın, ortalama yüzde 65 kapasite ile çalıştığını bildiren Özenbaş, bunun da maliyetin artmasında payı olduğunu kaydetti.
Şeker pancarından şeker üretiminin pahalı olması nedeniyle nişasta bazlı üretime kayma olduğunu belirten Özenbaş, kota rejimi ile bu kaymayı bir miktar durdurma amacı güdüldüğünü ileri sürdü.
Şeker fabrikası kurmak isteyen bir girişimcinin, Şeker Kurulu'ndan kota almak zorunda olduğunu belirten Özenbaş, 3 fabrikanın Kurul'dan kota almadan kurulduğunu bildirirken, PANKOBİRLİK Genel Müdürü Mikdat Çakır, ''gizli olarak üretime devam ediyorlar'' dedi.
Konuşmaların ardından tasarı, üzerinde geniş çalışma yapılarak olgunlaştırılması amacıyla alt komisyona sevk edildi.
Şeker Kanunu'nda değişiklik öngören tasarı, nişasta bazlı şeker kotasını yüzde 10 olarak belirlerken, Bakanlar Kurulu'na bu oranı yüzde 50'sine kadar artırma yetkisi veriyor. Tasarı ile Bakanlar Kurulu'nun kota oranını yüzde 50 eksiltebilme yetkisi kaldırılıyor.
Tasarı ile Şeker Kurumu Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na bağlanırken, 31 Aralık 2004 itibarıyla görevi sona erdirilen Şeker Kurumu'nun personeline ilişkin de düzenlemeler öngörülüyor.
