2006-06-30 - 08:00
Yap-işlet modeliyle elektrik enerjisi üretim tesislerinin kurulması ve işletilmesi ile enerji satışının düzenlenmesi hakkındaki kanun teklifi, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda kabul edildi.
Teklif hakkında Komisyona bilgi veren Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Hilmi Güler, 1996 yılında Bakanlığın aldığı karar gereğince
Türkiye'nin enerji ihtiyacının karşılanması için yap-işlet modeliyle
santraller kurulmasından doğan sorunun bugüne kadar sürdüğünü
bildirdi.
Yap-işlet modeliyle kurulan 5 santralin 2002-2005 yılları arasında
işletmeye alındığını belirten Güler, ancak yap-işlet sözleşmelerinin,
Danıştay tarafından ''imtiyazlı sözleşme'' olarak değerlendirildiğini
söyledi.
Bakanlar Kurulunun, doğabilecek zararların önlenmesi amacıyla
aldığı kararın da Danıştay tarafından iptal edildiğini ve yürütmenin
durdurulduğunu belirten Güler, önlem alınmadığı takdirde 30 gün içinde
yürütmenin durdurulacağını kaydetti.
Yürütmenin durdurulmasıyla kapatılacak 3 santralden, Türkiye'nin
elektrik ihtiyacının yüzde 12.5'inin karşılandığına dikkati çeken
Güler, ''Şimdilik bir kamu zararı söz konusu değil. Tedbir alınmaması
halinde, 3 santralde elektrik üretilmeyecek; üretilmeyen elektriğin
parası verilecek; santraller doğalgazla çalıştığı için 'al ya da öde'
dengesi bozulacak; elektrik üretiminde kullanılmayacak doğalgazın
parası ödenecek; 2-4 saat arasında elektrik kesintisi olacak; vergi
kaybı meydana gelecek'' diye konuştu.
-''BAKANLIK, BİZE 'İMDAT' DİYE GELİYOR''-
CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, sorunun çok büyük olduğunu
belirterek, Türkiye'nin bu engeli aşamaması halinde yurtdışına 1.2
milyar dolar, santral işletmecilerine ise 3 milyar dolar ödeneceğini
kaydetti. Kapatılması söz konusu olan 3 santralin kritik yerlerde
olduğunu vurgulayan Seyhan, ''Olası bir elektrik kesintisinden,
sanayinin yüzde 30'u etkilenecek'' dedi.
Yargının, söz konusu sözleşmeleri ''imtiyazlı sözleşme'' olarak
değerlendirdiğini belirten Seyhan, şunları söyledi:
''Bakanlık, bize çözüm yolunu bulmaya değil, 'imdat' diye geliyor.
Çözüm bulunacak ama teklifle önerilen çözüm yönteminde hata var.
Danıştay kararını yetkisiz bırakacak bir yasa çıkarmak için TBMM'yi
kullanırsak, yarın başka kararları kaldırmak için yasa gelirse karşı
çıkamayız. Hukuka, hukukun üstünlüğünü, hukukun işleyişini yok sayacak
kanun çıkarmaktan kaçınmalıyız.''
''Yargının baypas edilmesinden yana değiliz'' diyen Seyhan, yasa
teklifine CHP olarak katılmadıklarını bildirdi. Seyhan, ''Hukuka,
hukuksal çözüm bulunmalıdır. Bu sorun, hukuk baypas edilmeden de
çözülür. Artık kriz çözen Meclis olduk. TBMM, iktidarın, muhalefetin
boğazlaştığı yer değil. Kamunun yararı var diye, hukuk görevini
yapmazlık edemez. Çıkarılmak istenen teklif, kanun yoluyla bir yargı
kararının uygulamasının kaldırılmasıdır'' dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler de ''Yargıyı baypas etme
niyetinde değiliz. Sorunu çözmeye çalışıyoruz'' diye cevap verdi.
Sorunun çözümü için aylar önce çalışma başlattıklarını anlatan Güler,
''Enerji, sorunlu bir konu. Zor sorunların kolay çözümü yoktur. Köklü
çözüm en iyisi'' dedi.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin ise santrallerle
ilgili sözleşme usullerinin Anayasaya uygun olduğunu belirterek,
''Karar alan kurumların, bu konuda biraz daha hassas olması lazım.
Karar verilirken, söz konusu enerjinin miktarını ve önemini göz önünde
tutmalıdır'' diye konuştu.
-''AHLAKİ Mİ?'' TARTIŞMASI-
AK Parti Düzce Milletvekili Fahri Çakır, sorunların çözüm yerinin
TBMM olduğunu ifade etti. Danıştay kararlarının ve çıkarılan
kanunların eleştirilebileceğini belirten Çakır, ''Benim yaptığım iş
kanuna uygun. Kararı uyguladık, santralleri kapattık. Bu, darboğazı
aşar mı? Bekleyecek halimiz yok. Tahkimden netice alınmadı diye elimiz
kolumuz bağlı olacak, ayak ayak üstüne atıp bekleyeceğiz, bu iş ahlaki
mi?'' diye konuştu.
'
'Hangi karar, hangi konu ahlaki değil?'' diyerek Çakır'a tepki
gösteren CHP'li Seyhan, kararın ahlaki olup olmadığının tartışılmaması
gerektiğini söyledi.
Bunun üzerine AK Parti'li Çakır, ''Buradan çıkarılan kanunlar da
yargının aldığı kararlar da hepsi ahlaki. Sorunun çözümü, kanuni,
ahlaki olduğuna göre neden karşı çıkılıyor'' dedi.
-''KUCAĞIMIZDA BULDUĞUMUZ BİR SORUN''-
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler, sorunun çözümünü hukuk ve
Anayasa çerçevesinde aradıklarını ifade etti. ''Kucağımızda bulduğumuz
bir sorunu, bulduğumuz andan beri çözmeye çalışıyoruz'' diyen Güler,
sorunun milli bir sorun olduğunu ifade etti.
Güler, ''Elektrikler kesildikten sonra hesap sorarsınız, sizden
önce ben kendime hesap sorarım. 6 saniye bile elektriklerimiz
kesilemez. Hukuki çerçevenin temeli, yasalardır. Meselemiz, Danıştayda
esastan görüşülüyor. Şekil olarak bozuldu. 7 gün içinde itiraz
hakkımız var. Karar bize dün tebliğ edildi'' diye konuştu.
-SÖZLEŞMELER, ''ÖZEL HUKUK HÜKÜMLERİNE TABİ'' OLACAK-
Görüşmelerin tamamlanmasının ardından, yap-işlet modeliyle
elektrik enerjisi üretim tesislerinin kurulması ve işletilmesi ile
enerji satışının düzenlenmesi hakkında kanun değişikliği yapılmasına
ilişkin kanun teklifi kabul edildi.
Kabul edilen teklife göre, yap-işlet modeli doğrultusunda yapılmış
sözleşmeler, ''özel hukuk hükümlerine tabi'' olacak. Üretim tesisi
kurma ve işletme izni almış üretim şirketlerinin 3 ay içinde
başvurmaları halinde, Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş. ile
üretim şirketleri arasında önceden imzalanmış sözleşmenin yerine
geçmek üzere, aynı hüküm ve şartları ihtiva eden özel hukuk
hükümlerine tabi sözleşme imzalanacak.
Bu durumda daha önce imzalanmış sözleşmelerle ilgili olarak
verilmiş olan hazine garantileri, mütalaa, protokol, açıklama
tutanağı, bildiri, muvafakat, taahhütnameler ve BOTAŞ ile ilgili
üretim şirketleri arasında imzalanan doğalgaz satış sözleşmeleri,
herhangi bir işleme gerek kalmaksızın içerdiği hüküm ve şartlarla
yenilenmiş sayılacak.
Daha önce imzalanan sözleşmelerde yer alan, onay ve süreye ilişkin
hükümler değiştirilmeyecek.
Kabul edilen teklif, bugün TBMM Genel Kurulunda görüşülecek.
Bakanı Hilmi Güler, 1996 yılında Bakanlığın aldığı karar gereğince
Türkiye'nin enerji ihtiyacının karşılanması için yap-işlet modeliyle
santraller kurulmasından doğan sorunun bugüne kadar sürdüğünü
bildirdi.
Yap-işlet modeliyle kurulan 5 santralin 2002-2005 yılları arasında
işletmeye alındığını belirten Güler, ancak yap-işlet sözleşmelerinin,
Danıştay tarafından ''imtiyazlı sözleşme'' olarak değerlendirildiğini
söyledi.
Bakanlar Kurulunun, doğabilecek zararların önlenmesi amacıyla
aldığı kararın da Danıştay tarafından iptal edildiğini ve yürütmenin
durdurulduğunu belirten Güler, önlem alınmadığı takdirde 30 gün içinde
yürütmenin durdurulacağını kaydetti.
Yürütmenin durdurulmasıyla kapatılacak 3 santralden, Türkiye'nin
elektrik ihtiyacının yüzde 12.5'inin karşılandığına dikkati çeken
Güler, ''Şimdilik bir kamu zararı söz konusu değil. Tedbir alınmaması
halinde, 3 santralde elektrik üretilmeyecek; üretilmeyen elektriğin
parası verilecek; santraller doğalgazla çalıştığı için 'al ya da öde'
dengesi bozulacak; elektrik üretiminde kullanılmayacak doğalgazın
parası ödenecek; 2-4 saat arasında elektrik kesintisi olacak; vergi
kaybı meydana gelecek'' diye konuştu.
-''BAKANLIK, BİZE 'İMDAT' DİYE GELİYOR''-
CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, sorunun çok büyük olduğunu
belirterek, Türkiye'nin bu engeli aşamaması halinde yurtdışına 1.2
milyar dolar, santral işletmecilerine ise 3 milyar dolar ödeneceğini
kaydetti. Kapatılması söz konusu olan 3 santralin kritik yerlerde
olduğunu vurgulayan Seyhan, ''Olası bir elektrik kesintisinden,
sanayinin yüzde 30'u etkilenecek'' dedi.
Yargının, söz konusu sözleşmeleri ''imtiyazlı sözleşme'' olarak
değerlendirdiğini belirten Seyhan, şunları söyledi:
''Bakanlık, bize çözüm yolunu bulmaya değil, 'imdat' diye geliyor.
Çözüm bulunacak ama teklifle önerilen çözüm yönteminde hata var.
Danıştay kararını yetkisiz bırakacak bir yasa çıkarmak için TBMM'yi
kullanırsak, yarın başka kararları kaldırmak için yasa gelirse karşı
çıkamayız. Hukuka, hukukun üstünlüğünü, hukukun işleyişini yok sayacak
kanun çıkarmaktan kaçınmalıyız.''
''Yargının baypas edilmesinden yana değiliz'' diyen Seyhan, yasa
teklifine CHP olarak katılmadıklarını bildirdi. Seyhan, ''Hukuka,
hukuksal çözüm bulunmalıdır. Bu sorun, hukuk baypas edilmeden de
çözülür. Artık kriz çözen Meclis olduk. TBMM, iktidarın, muhalefetin
boğazlaştığı yer değil. Kamunun yararı var diye, hukuk görevini
yapmazlık edemez. Çıkarılmak istenen teklif, kanun yoluyla bir yargı
kararının uygulamasının kaldırılmasıdır'' dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler de ''Yargıyı baypas etme
niyetinde değiliz. Sorunu çözmeye çalışıyoruz'' diye cevap verdi.
Sorunun çözümü için aylar önce çalışma başlattıklarını anlatan Güler,
''Enerji, sorunlu bir konu. Zor sorunların kolay çözümü yoktur. Köklü
çözüm en iyisi'' dedi.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin ise santrallerle
ilgili sözleşme usullerinin Anayasaya uygun olduğunu belirterek,
''Karar alan kurumların, bu konuda biraz daha hassas olması lazım.
Karar verilirken, söz konusu enerjinin miktarını ve önemini göz önünde
tutmalıdır'' diye konuştu.
-''AHLAKİ Mİ?'' TARTIŞMASI-
AK Parti Düzce Milletvekili Fahri Çakır, sorunların çözüm yerinin
TBMM olduğunu ifade etti. Danıştay kararlarının ve çıkarılan
kanunların eleştirilebileceğini belirten Çakır, ''Benim yaptığım iş
kanuna uygun. Kararı uyguladık, santralleri kapattık. Bu, darboğazı
aşar mı? Bekleyecek halimiz yok. Tahkimden netice alınmadı diye elimiz
kolumuz bağlı olacak, ayak ayak üstüne atıp bekleyeceğiz, bu iş ahlaki
mi?'' diye konuştu.
'
'Hangi karar, hangi konu ahlaki değil?'' diyerek Çakır'a tepki
gösteren CHP'li Seyhan, kararın ahlaki olup olmadığının tartışılmaması
gerektiğini söyledi.
Bunun üzerine AK Parti'li Çakır, ''Buradan çıkarılan kanunlar da
yargının aldığı kararlar da hepsi ahlaki. Sorunun çözümü, kanuni,
ahlaki olduğuna göre neden karşı çıkılıyor'' dedi.
-''KUCAĞIMIZDA BULDUĞUMUZ BİR SORUN''-
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler, sorunun çözümünü hukuk ve
Anayasa çerçevesinde aradıklarını ifade etti. ''Kucağımızda bulduğumuz
bir sorunu, bulduğumuz andan beri çözmeye çalışıyoruz'' diyen Güler,
sorunun milli bir sorun olduğunu ifade etti.
Güler, ''Elektrikler kesildikten sonra hesap sorarsınız, sizden
önce ben kendime hesap sorarım. 6 saniye bile elektriklerimiz
kesilemez. Hukuki çerçevenin temeli, yasalardır. Meselemiz, Danıştayda
esastan görüşülüyor. Şekil olarak bozuldu. 7 gün içinde itiraz
hakkımız var. Karar bize dün tebliğ edildi'' diye konuştu.
-SÖZLEŞMELER, ''ÖZEL HUKUK HÜKÜMLERİNE TABİ'' OLACAK-
Görüşmelerin tamamlanmasının ardından, yap-işlet modeliyle
elektrik enerjisi üretim tesislerinin kurulması ve işletilmesi ile
enerji satışının düzenlenmesi hakkında kanun değişikliği yapılmasına
ilişkin kanun teklifi kabul edildi.
Kabul edilen teklife göre, yap-işlet modeli doğrultusunda yapılmış
sözleşmeler, ''özel hukuk hükümlerine tabi'' olacak. Üretim tesisi
kurma ve işletme izni almış üretim şirketlerinin 3 ay içinde
başvurmaları halinde, Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş. ile
üretim şirketleri arasında önceden imzalanmış sözleşmenin yerine
geçmek üzere, aynı hüküm ve şartları ihtiva eden özel hukuk
hükümlerine tabi sözleşme imzalanacak.
Bu durumda daha önce imzalanmış sözleşmelerle ilgili olarak
verilmiş olan hazine garantileri, mütalaa, protokol, açıklama
tutanağı, bildiri, muvafakat, taahhütnameler ve BOTAŞ ile ilgili
üretim şirketleri arasında imzalanan doğalgaz satış sözleşmeleri,
herhangi bir işleme gerek kalmaksızın içerdiği hüküm ve şartlarla
yenilenmiş sayılacak.
Daha önce imzalanan sözleşmelerde yer alan, onay ve süreye ilişkin
hükümler değiştirilmeyecek.
Kabul edilen teklif, bugün TBMM Genel Kurulunda görüşülecek.
