TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş Başkanlığında toplandı.
Teklifin ilk imza sahiplerinden AK Parti Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey, komisyonda yaptığı sunumda, Dışişleri Bakanlığının, Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde faaliyetlerini yürüttüğünü söyledi.
Canbey, Dışişleri Bakanlığının bir yandan Türkiye'nin ve milletin menfaatlerini her platformda korumak ve geliştirmek için faaliyet gösterdiğini, bir yandan da küresel vizyonla Gazze'den Ukrayna'ya kadar geniş çapta uluslararası meseleleri takip ederek ihtilafların çözümü için aktif görevler üstlendiğini belirtti.
Dışişleri Bakanlığının, sadece siyasi ve diplomatik ilişkilerin geliştirilmesi alanında değil, ekonomiden sağlığa, savunmadan bilişime, sanayiden çevreye kadar uluslararası ilişkileri geniş kapsamlı bir yaklaşımla ele aldığını hatırlatan Canbey, bakanlığın ilgi ve dikkatinin başta soydaş ve akraba topluluklar olmak üzere dünyanın her köşesindeki mazlum ve mağdurların üzerinde olduğunu kaydetti.
AK Parti'li Canbey, Dışişleri Bakanlığının kurumsal kapasitesini daha üst seviyeye taşımaya, daha donanımlı ve alanında uzman diplomatlar yetiştirmeye katkıda bulunmak amacıyla Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı'nın kurulmasının öngörüldüğünü vurguladı.
Vakfın hedefinin, Dışişleri Bakanlığına paralel bir dışişleri yapılandırması ya da bakanlığın görevlerini üstlenmek olmadığına dikkati çeken Canbey, "Vakfın hedefi; bakanlık merkez ve yurtdışı teşkilatının ve bakanlık personelinin faaliyetlerinin en etkin şekilde yürütülmesine destek sağlamaktır. Vakfın, ülkemiz ve milletimiz için yüksek bir kamu yararına hizmet edeceğine, geçmişi yüzyıllara dayanan köklü hariciyemizin her zaman takdirle izlediğimiz performansının daha da yukarıya çekilmesine önemli katkılarda bulunacağına inanıyoruz." diye konuştu.
Canbey, diplomatların vakfın sağlayacağı ilave imkanlardan istifadeyle daha nitelikli ve alanlarında uzman olarak yetiştirileceğini ve Dışişleri Bakanlığının kurumsal kapasitesinin geliştirilmesi için yüksek bir kamu yararı teşkil edeceğini aktardı.
Vakfın amacının da bakanlık mensuplarına sosyal güvenlik imkanları ya da kişisel imkanlar sunmak olmadığını dile getiren Canbey, kurulacak vakfın yükseköğretim kurumları kurmak, personelin niteliklerinin ve temsil kabiliyetinin geliştirilmesini desteklemek gibi faaliyetleri yürüteceğini ifade etti.
Vakfın, Dışişleri Bakanı başkanlığında ve denetiminde faaliyet göstereceğini anlatan Canbey, "Vakfın kurulmasında ve faaliyetlerini yürütmesinde kamu yararının ölçütü, ülkemizin uluslararası alanda daha da artacak etkinliği ve uluslararası gündemi ülkemizin çıkarları doğrultusunda yönlendirme kabiliyeti olacaktır." dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu Teklifi'nin tümü üzerinde milletvekilleri söz aldı.
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, vakfın kurulmasının bütçe ve hazine birliği ilkesine aykırı olduğunu öne sürerek, "Tamamen ticari bir vakıf, ticaretle uğraşacak." diye konuştu.
Türeli, böyle bir kanun teklifine neden ihtiyaç duyulduğunu anlayamadığını savunarak, "Dışişleri Bakanlığının teşkilatının iyi çalışmasını isteriz ama bunun için böyle bir vakfa ihtiyaç yok." ifadelerini kullandı.
Vakfın taşınır taşınmaz mal almak, kiralamak, inşa etmek, şirket ve ticari işletme kurmak gibi ticari faaliyetleri bulunacağının belirtildiğini dile getiren Türeli, bu faaliyetlerin Dışişleri Bakanlığıyla ilgisi olamayacağını ifade etti.
Türeli, kamuda tasarruf doğrultusunda 3 yıl süreyle mal alınamayacağı, araç kiralaması yapılamayacağına dair açıklama yapıldığını anımsatarak, vakfın faaliyetlerini nasıl yürüteceğini sordu.
Tasarruf paketinin delineceğini iddia eden Türeli, "Hem bütçe birliği açısından hem Dışişleri Bakanlığı gibi Türkiye'nin en köklü teşkilatlarından, bakanlıklarından biri açısından ona halel getirebilecek, yarın öbür gün ticari faaliyetlerle uğraştığı için sıkıntı getirebilecek bir yapının kurulmasını son derece yanlış buluyoruz." dedi.
DEM Parti Ağrı Milletvekili Heval Bozdağ, kanun teklifine göre Dışişleri Bakanlığının çalışma ve yetki alanındaki bazı faaliyet ve uygulamaların kurulmak istenen vakfa aktarıldığını ifade ederek, vakfa bağış alma, yurt dışında eğitim kurumları açma, taşınmaz mal satın alma, seminer, konferans gibi faaliyetlerden kar elde etme gibi geniş yetkiler verildiğini ileri sürdü.
Bir yandan kamuda tasarruf tedbirleri açıklanırken diğer yandan Dışişleri Bakanlığı bütçesinden 10 milyon liranın vakfa aktarılacağını ifade eden Bozdağ, faaliyet, harcama ve gelir elde etme konusundaki karar ve denetleme mekanizmasının tamamen atanmış bakanların inisiyatifine terk edildiğini iddia etti.
- "Dışişleri Bakanlığının itibarını zedeleyeceğini düşünüyoruz"
İYİ Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale, Dışişleri Bakanlığı gibi saygın bir kamu kurumunun içerisinde böyle bir vakfın akçeli işlere girmesini sakıncalı bulduğunu ifade etti.
Özlale, temsil kabiliyeti yüksek bir dış politika oluşturmak hedefleniyorsa o zaman büyükelçilerin liyakatli kişilerden atanması gerektiğini dile getirerek, "Dışişleri Bakanlığının itibarını zedelemeye son derece müsait olan ve adeta bakanlık içerisinde gelir üretip bu geliri nasıl harcanacağı konusunda da hesap vermek niyetinde olmayan bir kanun teklifi var. Biz bu yüzden bu kanun teklifinin hem Dışişleri Bakanlığının itibarını hem de devletin itibarını zedeleyeceğini düşünüyoruz ve şiddetle reddediyoruz." diye konuştu.
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Selim Temurci, dış politikada parti olmayacağını, herkesin aynı tarafta bulunduğunu kaydetti.
Temurci, başında değerli bir bakan bulunan ve bu kadar başarılı olduğu düşünülen Dışişleri Bakanlığının neden böyle bir yapıya ihtiyaç duyduğunu sordu.
Böyle bir vakfa ihtiyaç varsa bile teklifin özensiz hazırlandığını ifade eden Temurci, "Dışişleri Bakanlığı ikili bir yapıda maalesef itibarını da kaybeder. Dışişleri Bakanlığına bu şekilde bir kötülük yapmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Bu vakıf meselesi bu şekilde değil, başka bir şekilde çözülebilir." dedi.
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, vakıf müessesinin Türk kültüründe çok önemli bir yeri olduğunu belirtti.
Vakfın kuruluşunun tasarruf tedbirlerine aykırı olduğu iddialarına ilişkin Kalaycı, "Dışişleri Bakanlığına bağlı bir kurum kurulmuyor, bir vakıf kuruluyor. Vakıflar, Vakıflar Kanunu'nda da çok açık bir şekilde ifade edildiği üzere özel hukuk tüzel kişiliğine sahip kurumlardır ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün de denetimine tabidir; öyle denetimsiz, şeffaf olmayan bir yapı da asla değildir." dedi.
Kalaycı, vakfa Dışişleri Bakanlığının ana faaliyet konusuyla ilgili hiçbir yetki verilmediğini vurguladı.
AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, daha önce de vakıflar kurulduğunu ifade ederek, örneğin Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı kurulmamış olsaydı ASELSAN, HAVELSAN, TUSAŞ, ASPİLSAN, NETAY, ROKETSAN ve TAİ gibi kurumların olmayacağını söyledi.
Güneş, "Vakfın kurulmasındaki temel amaç hem insanımızı yetiştirmek hem de Dışişlerini tüm dünyada daha etkin hale getirmektir. Dolayısıyla buna bu pencereden bakmak lazım. Eğer olaya bu pencereden bakmazsak biz yanlış yaparız. Bu vakıf sayesinde yetişen insanlar, bilgi ve birikimi genç kuşağa aktaracaktır. Dolayısıyla bizim kamu personelinin daha iyi yetişmesine imkan sağlayacaktır." diye konuştu.
Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu Teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.
Teklifle, Dışişleri Bakanlığı teşkilatının faaliyetlerinin güçlendirilmesi ile personelinin temsil kabiliyeti yüksek ve donanımlı yetiştirilmesinin desteklenmesi ve düzenleme kapsamında belirlenen faaliyetlerin icrası amacıyla merkezi Ankara'da olan Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfının kurulmasına ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi amaçlanıyor.
Vakfın faaliyetleri, organları, gelirleri ve muafiyetleri, kuruluşuna ilişkin hususlar ile diğer iş ve işlemleri içeren düzenlemede, vakıf amaçlarını gerçekleştirmek için bulunulabilecek faaliyet sıralanıyor.
Buna göre, vakıf; Dışişleri Bakanlığının hizmet kalitesinin artırılması amacıyla her türlü taşınır ve taşınmaz alabilecek, kiralayabilecek, inşa edebilecek, gerektiğinde bunların kullanımını kısmen veya tamamen bakanlığa bırakacak, her türlü taşıt aracı alıp kiralayacak ve gerektiğinde bakanlığa tahsis edecek.
Bakanlığa ait veya tahsisli olup güncel olarak ihtiyaç duyulmayan taşınmazların ilgili mevzuat hükümlerine uyulmak suretiyle bakanlık yararına değerlendirilmesine yönelik çalışmalar yapacak.
Vakıf, yükseköğretim kurumları kurabilecek; personelin niteliklerinin ve temsil kabiliyetinin geliştirilmesini destekleyecek.
Vakfa gelir temin edilmesi ve vakfın amaçlarına tahsis edilmesi maksadıyla; yurt içinde ve yurt dışında taşınır ve taşınmaz alabilecek, satabilecek, kiralayabilecek. Ayni ve nakdi, fikri ve sınai her türlü hak ve alacağı temin edebilecek, takas, trampa, ipotek tesisi ve benzeri tasarruflarda bulunabilecek, taşınmaz inşa edebilecek ve ettirebilecek, devlet iç borçlanma senetleri ile Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında Hazine Müsteşarlığı Varlık Kiralama AŞ tarafından ihraç edilen kira sertifikaları, şirket tahvilleri, hisse senetleri ve sair menkul kıymetleri alabilecek, satabilecek, şirket ve ticari işletme kurabilecek, işletebilecek ve işlettirebilecek.
- Vakfın organları
Teklife göre, vakfın organları, mütevelli heyeti, yönetim kurulu ve denetleme kurulundan oluşacak.
Vakfın karar organı olan mütevelli heyetinin başkanı dışişleri bakanı olacak. Mütevelli heyeti, bakanın başkanlığında; Dışişleri Bakanlığında genel müdür veya büyükelçi ve üstü seviyede görev yapan veya yapmış kişilerle akademi ve iş dünyasından alanında temayüz etmiş kişiler arasından bakan tarafından 5 yıllığına seçilecek, en az 5'i bakanlık mensubu olmak üzere 10 kişiden oluşacak. Bakan tarafından seçilen kişilerin mütevelli heyeti üyeliğinin herhangi bir nedenle boşalması halinde boşalan üyeliklere kalan süreyi tamamlamak üzere bakan tarafından seçim yapılacak. Mütevelli heyeti, Vakıf senedinde değişiklik yapmaya ve ihtiyaç duyduğu konularda usul ve esaslara yönelik düzenlemeler yapmaya yetkili olacak.
Vakfın icra ve temsile yetkili organı olan yönetim kurulu, başkanı ve en az ikisi bakanlık mensubu olmak üzere mütevelli heyeti tarafından 3 yıllığına seçilecek 5 üyeden oluşacak. Yönetim kurulunun en az bir üyesi finans konusunda uzman olanlar arasından seçilecek. Görev süresi bitmeden herhangi bir sebeple üyeliği sona eren üye yerine göreve çağrılmak üzere 2 yedek üye seçilecek.
Denetleme kurulu, mütevelli heyeti adına Vakfın faaliyet ve hesaplarını denetleyecek. Mütevelli heyeti tarafından 3 yıllığına seçilecek 2'si Dışişleri Bakanlığı, biri Hazine ve Maliye Bakanlığı mensubu olmak üzere 3 kişiden oluşacak. Ayrıca bir yedek üye de seçilecek.
Mütevelli heyeti başkanı olarak Bakan, vakfın tüm çalışma ve işlemlerini her zaman denetleyebilecek.
Mütevelli heyeti, yönetim kurulu ve denetleme kurulunun görevleri, toplanmaları, karar yeter sayıları ile düzenlemede yer almayan diğer hususlar vakıf resmi senedinde gösterilecek.
- Vakfın gelirleri ve muafiyetler
Düzenlemeye göre, kamu görevlileri dışındaki yönetim kurulu ve denetleme kurulu üyelerine, kamu iktisadi teşebbüsleri yönetim kurulu üyelerinin huzur hakkının bir katını geçmemek üzere mütevelli heyeti kararıyla huzur hakkı verilebilecek.
Vakfın gelirleri şunlardan oluşacak:
"Bağış ve yardımlar; vakfa ait paraların nemaları, her türlü devlet iç borçlanma senetleri ve Hazine Müsteşarlığı Varlık Kiralama AŞ tarafından ihraç edilen kira sertifikası, Varlık Fonu tarafından ihraç edilen her türlü bono ve kira sertifikası, hisse senedi gibi değerli belgelerden elde edilecek nema ve gelirler; vakıfça düzenlenecek seminer, konferans, ulusal ve uluslararası toplantılar ve sosyal faaliyetlerden elde edilecek kazançlar; vakıf tarafından verilecek hizmetlerden dolayı sağlanacak gelirler; vakıf faaliyetlerinden elde edilecek muhtelif gelirler ile iktisadi işletmeler, iştirakler ve ortaklıklardan sağlanacak gelirler; vakfa ait eğitim ve öğretim kurumlarının faaliyetlerinden elde edilecek gelirler; vakfın menkul ve gayrimenkulleri ile diğer varlık ve hakların değerlendirilmesi yoluyla sağlanacak gelirler; vize aracılık hizmet gelirlerinden genel bütçeye aktarılacak pay düşüldükten sonra kalan kısımdan vakfa aktarılacak tutarlar; diğer her türlü gelirler.*
Vakıf, yapılacak bağış ve yardımlar sebebiyle veraset ve intikal vergisinden, sahip olduğu ve olacağı taşınmaz mallar bakımından her türlü tapu harçları ile emlak vergisi ve taşınmazlara bağlı her türlü resim ve harçlardan muaf olacak.
Vakfa yapılacak bağış ve yardımlar, Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu hükümleri çerçevesinde gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde, gelir ve kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla bildirilecek gelirlerden veya kurum kazancından indirilebilecek.
- Vakfın kuruluşu, resmi senedi ve tescil işlemleri
Düzenlemede, hüküm bulunmayan durumlarda Türk Medeni Kanunu ile Vakıflar Kanunu hükümleri uygulanacak.
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, vakıfta görevli kişilerden herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanların bu aylıkları kesilmeyecek.
Teklife göre, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde vakfın kuruluşu, vakıf resmi senedi ve vakfın Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre tesciline ilişkin işlemler bakanlıkça sonuçlandırılacak.
Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içerisinde vakfın kuruluş işlemlerinde kullanılmak ve kalanı kuruluş tamamlandıktan sonra vakfa bırakılmak üzere Dışişleri Bakanlığı bütçesinden 10 milyon lira vakfa aktarılacak.
