AK PARTİ GRUP BAŞKANVEKİLİ FARUK ÇELİK'İN BASIN TOPLANTISI..

Parlamento'da basın toplantısı düzenleyen Çelik, 9. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in dün akşam bir televizyon kanalında yaptığı, ''İlle
başı bağlı okumak istiyorsan, Arabistan'da filan öyle yerler vardır.
Oraya gidip okuyun'' şeklindeki sözlerine yanıt verdi.

Demirel'in sözlerini dikkatle dinlediğini belirten Çelik,
kendisini, ''muhalefet oluşturma çabası veya muhalefetin
oluşmamasından duyduğu rahatsızlık içinde'' gördüğünü söyledi.
Demirel'in, aynı zamanda endişe ortamı oluşturma çabasında olduğunu
öne süren Çelik, bir başka açıdan da ''toplum içinde unutuluyor
olmanın rahatsızlığı içinde'' gördüğünü vurguladı.
''6 kere mi gitti, 7 kere mi geldi veya 7 kere gidip 8 kere mi
geldi?'' diyen Çelik, şöyle konuştu:

''Demirel'in birikiminin birlik ve beraberliğe dönüşmesini
beklerken, yeni bir doyumsuz ihtiras içinde gördüm kendisini. Ayrıca
bir önemli ifadesi vardı; 'Cumhurbaşkanı'nı halk seçmeli' diye... O da
'Dün dündür, bugün bugündür' anlayışının en can alıcı örneğini teşkil
ediyordu. Sayın Demirel'in bu kadar yıllık birikimi ve tecrübeleri
doğrultusunda yol gösterici olarak söyleyecekleri varsa, tabii ki buna
herkesin kapısı açık. Sayın Demirel de bu boyutuyla artık Türk
siyasetinde kalmalıdır. Aksi takdirde, birileri çıkar söyler; 'Ülkeye
yaptığınız ortada'... Ülkeye yaptıklarınızı bütün millet biliyor. Ama
söyleyecekleriniz varsa, bütün bu olumlu, olumsuz geçmişinizle o
söyleyeceklerinizden genç siyasilerin, siyasi partilerin istifade etme
imkanı vardır.''

Çelik, Demirel'in, ''Türban takanlar Arabistan'a gitsinler''
ifadesine işaret ederek, bunu, ''kamplaşma anlayışının uzantısı''
olarak gördüğünü kaydetti.

-''HİTLER, FÜHRER AÇIKLAMASI GİBİ...''-

Demirel'in sağ-sol çatışmalarındaki tavrı ve duruşunun, hiç
kimsenin hafızalarından silinmediğini kaydeden Çelik, sözlerini şöyle
sürdürdü:

''Yeniden bu tarz kamplaşmaları gündeme getirmesi, üzüntü verici
olmuştur. Demokratik bir ülkeden, demokratik bir ülkenin çocuklarını,
antidemokratik bir yolculuğa çıkarmasını doğrusu çok yadırgadım.
'Demokraside çözüm bulamıyorsanız gidin, antidemokratik yerlerde çözüm
arayın' gibi bir mantığı bir yere oturtamadık. 'Şu kılık kıyafette
olanlar adeta gettolara mahkum edilmelidir'... Bir Hitler, bir Führer
açıklaması gibi gerçekten endişeyle izlediğimiz açıklamalardı.

Türkiye'de belli elitler, laikliği, Türkiye'nin değer yargılarını,
Cumhuriyet'in kazanımlarını kendilerinin malı gibi görmeye
çalışıyorlar. Esas sıkıntı veren olay budur Türkiye'de... Bunu 73
milyonla paylaşmak esastır. 73 milyonun değeridir diye bir bakış
açısıyla milletin karşısına çıkmak esastır. Milletin bu değerlerle bir
problemi yok. Bu insanların milletle problemi var. Bu insanlar,
milletle olan problemlerini çözmedikleri sürece, bu gelişigüzel
tartışmalar devam edip duracaktır. Milletin ortak değerlerine 73
milyonun sahip çıkması cihetinde bir çizgi izleyen AK Parti'nin
çizgisinin en doğru yol olduğuna inanıyoruz.''

-''ARINÇ'IN İFADESİ DOĞRUDUR''-

Faruk Çelik, bir gazetecinin, TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın
laiklikle ilgili sözlerini hatırlatması üzerine, halkın laiklikle
barışık olduğunu ve hiç kimsenin laiklik kavramıyla sıkıntısı
olmadığını söyledi.

''Sayın Demirel ve benzerlerinin iktidardayken laikliği
yorumlamalarından ve uygulamalarından kaynaklanan sıkıntılar yaşanıyor
Türkiye'de'' diyen Çelik, Arınç'ın ifadesinin doğru olduğunu
vurguladı.

Uygulamalardan ve yorumlardan kaynaklanan sıkıntılarla ilgili
problemler olduğunu kaydeden Çelik, ''Milletimiz, laiklik kavramını
içine sindirmiştir. Bundan geri dönüş de söz konusu değildir. Böyle
bir talep de yoktur toplumda. Toplumu kimin gerdiğine dikkat edelim.
Toplumun hemen hemen tamamına yakınının benimsediği kavramları,
değerleri, bu değerlerle kalkıp iktidarın bile çatıştığını
söyleyebiliyorsanız, kendi istikbaliniz peşindesiniz. Milletin
istikbalini düşünmediğiniz gayet açık ortadadır. Orada bir çelişki
yok'' diye konuştu.

-''NORMALİ VE OLMASI GEREKEN BU...''-

Çelik, bir gazetecinin, ''Partinizin toplantılarında haremlik
selamlık uygulama dikkat çekiyor'' demesi üzerine, kongrelerde böyle
bir uygulamanın söz konusu olmadığını, dileyenin kongre salonunda
dilediği gibi oturduğunu söyledi. Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın,
aynı gün yapılan iki kongreyi örnek gösterdiğini hatırlatan Çelik,
normali ve olması gerekenin de bu olduğunu söyledi.
Dileyenin oturacağı yeri seçebilmesi gerektiğine işaret eden
Çelik, şunları kaydetti:

''Şimdi de oturacağı yeri seçme konusunda bir engel çıkartırsak,
onu da bilemiyorum. Bu konuda yönetimlerin bir yönlendirmesi
kesinlikle söz konusu değildir. Bırakınız vatandaş Kars'ta, Düzce'de,
Hakkari'de, Edirne'de nasıl oturacaksa otursun. 'Şuraya filanlar
oturur' diye bir ayırım yok ki... Bunlar, 'AK Parti'yi bir şeylere
bulaştırabilir miyiz' gayretleridir. Akşam Sayın Demirel'in de
gayretleri bu yöndeydi. Ama muhalefet oluşturmama, tenkit edecek alan
bulamama sıkıntısı yaşıyorlar. Bırakınız bunları da ülke hayrına
söyleyecekleriniz varsa söyleyin, yol gösterici olun, biz de istifade
edelim. Ama illa da 'İktidara ne zarar verebiliriz, nasıl acaba
iktidara bir çamur sıçratırız' çabasını doğru bulmuyorum.''

Bir gazetecinin, ''Demirel'in kendisi için nasıl bir istikbal
peşinde olduğunu düşünüyorsunuz'' sorusuna karşılık Çelik, ''80 yaşını
aşmış, Türkiye'de cumhurbaşkanlığı yapmış bir siyasi liderin bugün
olması gereken konum bu olmamalı. Türk siyasetine çok daha ciddi
katkıları olabilir. 'Ben yapamadım siz yapın' düşüncesi, hem kendisi
hem de ülke için isabetli olur. 'Ben yapamadım size de
yaptırmayacağım...' 'Yaptırmama konusunda her türlü kelime oyunlarına
başvuracağım' anlayışını, Türkiye 40 yıl yaşadı. Neticesi ortada. O
anlamda doğru bulmuyorum'' dedi.