2025-01-07 - 22:45
TBMM GENEL KURULU TOPLANDI
TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca başkanlığında toplandı.

TBMM Başkanvekili Karaca, görüşmelere başlamadan önce Genel Kurul'da 2025 yılının ilk birleşimi ve oturumu olması nedeniyle kısa bir konuşma yaptı.

"Sadece takvimlerde değil, hayatlarımızda da yeni bir sayfa açılmasını umut ediyorum." diyerek konuşmasına başlayan Karaca, her bir milletvekilinin sırtında halkın yüklediği ağır ama onurlu bir sorumluluk olduğunu söyledi.

Meclis Başkanvekili Karaca, şöyle konuştu:

"2024 yılını geride bıraktık. Geride bırakabildiklerimiz arasında ne yazık ki zulümden arınmış bir dünya, sorunların çözüme ulaştığı refah içinde bir toplum yok. Savaş, yıkım, emek sömürüsü ve doğa talanı, insanlığı uçuruma sürüklemeye devam etti. Açlık, adaletsizlik, eşitsizlik, insanların sırtına ağır bir yük olarak bindi. Başta Filistin olmak üzere savaşın karanlık gölgesi derinleşti. Yıkımın ve insan hakkı ihlallerinin derin yaralar açtığı bir dönemde bu trajediler, sadece coğrafi sınırları değil insanlığın ortak vicdanını da derinden sarstı. Ülkemizde de eşitsizlik, yoksulluk ve adaletsizlik halkımızı derinden etkiledi. Biliyoruz ki kadınlar, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yükünü taşırken; gençler başka topraklara umut bağlarlarken; çocuklar, yaşlılar, engelli bireyler, hayatın her alanında ayrımcılıkla boğuştu. Bu Meclis, bu tablo karşısında suskun kalamaz."

Milletin çözüm olarak umut bağladığı yerin Gazi Meclis olduğunu vurgulayan Karaca, 2025 yılında halkın bu Meclis'ten büyük işler, sorunlara kalıcı çözümler beklediğini söyledi.

Kürsüye her çıktığında arkasında 100 yıllık bir demokrasi tarihini, önündeyse tarihin kendilerine yüklediği büyük bir sorumluluğun ağırlığını hissettiğini anlatan Karaca, şöyle devam etti:

"Tarih bize bu dönüm noktalarında da alınan kararların yalnızca bugünü değil, yarını da şekillendireceğini defalarca göstermiştir. Bizler, kürsüde yalnızca milletin temsilcisi değil, tarihin tanıkları ve dönüştürücüleri olarak bulunuyoruz. Meclis, sadece yasa yapan bir organ değil, halkın sorunlarına çözüm üreten, adalet, barış, özgürlük taleplerinin karşılandığı ve tarihe yön verecek bir kurum olmak zorundadır. Bugün önümüzde bir seçim, tercih var; ya sorunları sadece konuşacak bir Meclis olacağız ya da bu sorunlara kalıcı çözümler üreten bir Meclis olacağız. Halkın yüzünü çevirdiği bu yasama organının, çözüm üreten bir Meclis olma sorumluluğunu hayata geçireceği bir 2025 yılı beklentimizi bir kez daha ifade etmek isterim. Halkımız bizden 2025 yılında da kutuplaşmayı değil uzlaşmayı, ayrılığı değil birlikteliği, çatışmayı değil çözüm beklemektedir. Gelin halkın umutlarını yükselttiğimiz, Meclis'in saygınlığını yücelttiğimiz bir yıl yapalım. Farklılıklarımız üzerinden değil, ortak değerlerimiz üzerinden çözüm üretecek bir Meclis olalım. 2025 yılının adaletin, refahın, huzurun yılı olmasını hep birlikte sağlayalım."

Karaca, konuşmasının ardından gündeme geçmeden önce milletvekillerine gündem dışı söz verdi.

AK Parti Bursa Milletvekili Emel Gözükara Durmaz, "Enerji Verimliği Haftası ve Türkiye", DEM Parti Batman Milletvekili Zeynep Oduncu Kutevi, "Batman'ın yerel sorunları", CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, "Adana'nın düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümü" konularında gündem dışı konuşma yaptı.

AK Parti İstanbul Milletvekili Halit Yerebakan, Türkiye'nin bugün küresel teknoloji yarışında iddialı bir konuma yükseldiğini belirterek, bir zamanlar hayal gibi görünen inovasyon öykülerinin Anadolu'nun kalbinde artık gerçeğe dönüştüğünü söyledi.

Türkiye'nin ilk kuantum bilgisayarı Quantum Computer of TOBB ETÜ'nün (QuanT) Türkiye'nin teknoloji alanındaki liderlik hedefini perçinlediğini dile getiren Yerebakan, "Son 20 yılda savunma sanayisinden yapay zekaya, sağlık teknolojilerinden bilişimsel inovasyonlara kadar uzanan milli teknoloji hamleleri, bizi geleceği bekleyen değil, onu tasarlayan bir ülkeye dönüştürmüştür. Girişimciden akademisyene, kobilerden araştırmacılara kadar herkesin heyecanı bu vizyonu besliyor. Türkiye, rotasını kendi çizen, yenilikçiliği rehber edinmiş ve medeniyet potansiyelinden güç alan bir ülke olarak geleceğe inançla, gururla ve kararlılıkla bakıyor." değerlendirmesinde bulundu.

TBMM Genel Kurulunda siyasi partilerin grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, Antalya'da tedavi gördüğü hastanede 79 yaşında hayatını kaybeden sanatçı Ferdi Tayfur'a Allah'tan rahmet diledi.

Çözüm iradesini değerli bulduklarını dile getiren Şahin, "Toplumsal barış ihtimali taşıyan her irade, her adım bizim için anlamlıdır. Burada üzerinde önemle durmamız gereken bir husus, bu kucaklaşmanın adresinin ve toplumsal barışın merkezinin Türkiye Büyük Millet Meclisi olmasıdır. Nasıl ki İstiklal Savaşı'mızı bu çatı altında omuz omuza birlikte verdiysek bugün de aynı iradeyi bu çatı altında, Gazi Meclis altında göstermeliyiz." diye konuştu.

En düşük SSK ve Bağ-Kur emekli aylığının yüzde 15,75 artırarak, 14 bin 469 liraya yükseltilmesini değerlendiren Şahin, "Emeklimiz, asgari ücretlimiz bu maaşlarla nasıl ayakta kalacak? Bırakın ayakta kalmayı, nefes alması bile imkansız." ifadesini kullandı.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, en düşük emekli aylığına ilişkin, "Bu parayla insanların sefalet sınırında bile yaşamaları mümkün değil." dedi.

"Hangi bedeli ödedik de bu ortaya çıktı?" diye soran Çömez, ülkenin dolar borcunun 130 milyar dolardan 540 milyar dolara yükseldiğini iddia etti.

Çömez, "Bu ülkenin ekonomisini batırdınız, köylüyü batırdınız, çiftçiyi batırdınız, esnafı batırdınız, emekliyi batırdınız, millet açlık ve sefalet içinde." diye konuştu.

- "Bu yıl, büyük hedeflerin, yenilikçi vizyonların ve umutların şekilleneceği önemli bir eşik olacak"

MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç, sanatçı Ferdi Tayfur'u rahmetle andı.

Türkiye'nin iç ve dış güvenliği, kalkınma vizyonu, sosyal ve ekonomik kalkınma gibi her alanda atılacak adımların büyük bir öneme sahip olduğunun altını çizen Kılıç, "Türkiye'nin büyüme yolunda geçmişte yaşanan zorluklardan ders alarak siyasi kutuplaşmayı aşması, milli birlik ve kardeşliği pekiştirmesi, iç huzurunu koruması gerekmektedir." görüşünü paylaştı.

Suriye'deki gelişmelerin ve bölgesel istikrarın da Türkiye'nin öncelikleri arasında yer alacağını dile getiren Kılıç, şöyle konuştu:

"Türkiye, bölgesel ve küresel anlamda önemli bir aktör olarak bu tür krizlere karşı sağlam bir duruş sergilemeli ve her türlü provokasyona karşı dikkatli olmalıdır. 2025 yılı, Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın barış, huzur ve kalkınma sayfasının güçlü bir şekilde açılacağı bir yıl olacaktır. Terörle mücadele edilmesi ve bölücü unsurların yok edilmesi adına önemli adımlar atılacaktır. Türk milleti birlik ve beraberlik içinde hareket ederek tarih boyunca olduğu gibi her türlü zorluğun üstesinden gelecektir. Türk milletinin büyük hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlerken, 2025 yılı bu yeni yüzyılın en parlak yılı olacaktır. Bu süreç yalnızca ülkemiz için değil, Türk dünyası ve insanlık için de büyük bir umut kaynağı olacaktır."

- "Tarihi bir fırsat önümüze çıkmış durumda"

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, tarihsel bir eşikten geçildiğini belirterek, 28 Aralık'ta DEM Parti heyetinin İmralı Adası'na ziyaret gerçekleştirdiğini, ardından 7 maddelik bir deklarasyon yayımlandığını hatırlattı. Koçyiğit, bunun Türkiye halklarına, Meclis'e bir davet olduğunu, barış ve çözüm için bir sorumluluk yüklediğini söyledi.

"Tarihi bir fırsat önümüze çıkmış durumda." diyen Koçyiğit, "Yeniden bu tarihi fırsatın akamete uğramaması ve gerçek anlamda çözüm ve barışın engellenmemesi adına herkesi sorumlu davranmaya davet ediyoruz." ifadesini kullandı.

Devrin Türkiye için de bölge için de demokrasi, kardeşlik devri olduğunu dile getiren Koçyiğit, "Bu süreçte hiç kimsenin kendisini dışında hissetmeyeceği, Meclis'in gerçekten tarihi olan bu süreçte rol alacağı bir eşikteyiz." dedi.

- CHP'li Başarır, emekli maaşlarındaki artışı eleştirdi

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2025'i "Aile Yılı" ilan ettiğini belirterek, "'Eyvah ki eyvah' dedik. Allah ailelerimizi korusun çünkü 2024'ü Emekli Yılı ilan etmişti, emekli şu anda ekmeğe muhtaç." diye konuştu.

Türkiye'de doğurganlık oranının düştüğünü dile getiren Başarır, "Oysa bu ülkede iktidara geldiklerinde doğurganlık hızı 2,38'di, bugün 1,51. Niye düştü? Çünkü insanlar bu ülkede, bu ülkeyi yönetenlere güvenmiyor. Evlendikleri zaman, bir çocuk dünyaya getirdikleri zaman eğitimini karşılayabileceklerine, mamasını alabileceklerine, çocuk bezi alabileceklerine, onlara bir gelecek verebileceklerine inanmıyor." değerlendirmesinde bulundu.

En düşük emekli maaşının açıklanmasını eleştiren Başarır, "En düşük emekli maaşı, Meclis iradesini hiçe sayarak 14 bin 469 lira olarak belirlendi. Oysa Meclisin yetkisinde olan, düzenleme gerektiren bir konuda böyle bir adım attılar." dedi.

CHP Grup Başkanvekili Başarır, "Dünyada gıda enflasyonunda birinciyiz; işçi, emekli, asgari ücret ortalaması yüzde 25, Türkiye'de 'Aile Yılı'. Vallahi, bu, söylemekle olmuyor." diye konuştu.

- "2024, Türkiye'nin kararlılıkla yoluna devam ettiği, büyük projelere imza attığı bir yıl oldu"

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, 2024 yılının AK Parti ve Cumhur İttifakı için Türkiye'nin kararlılıkla yoluna devam ettiği, istikrarını koruduğu ve büyük projelere imza attığı bir yıl olduğunu belirterek, "2024 yılında küresel ekonomideki çalkantılara ve bölgesel sorunlara rağmen ülkemiz ekonomisini büyütmeye devam ettik. Bu büyüme oranı aziz milletimizin emeği, çalışkanlığı ve üretkenliği sayesinde mümkün olmuştur." dedi.

2025 yılı için belirledikleri başlıca hedefleri anlatan Akbaşoğlu şöyle devam etti:

"İhracatımızı rekor seviyelere çıkarmaya devam etmek, sanayi ve teknoloji alanında yatırımlarımızı artırmak, daha fazla katma değer üreten bir ekonomi oluşturmak, emeklimizin, çiftçimizin, işçimizin, sanayicimizin, toplumun bütün kesimlerinin alım gücünü daha yukarılara çıkarmaktır. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yaptığımız yatırımları artırarak 2025 yılında enerji ihtiyacımızı güneş, rüzgar ve diğer yeşil enerji kaynaklarından karşılamayı hedefliyoruz. Çevre dostu şehir projelerimizi hızlandıracağız. Gençlerimiz için daha fazla kaynak sağlayarak üniversitelerimizin bilimsel araştırma kapasitelerini artıracağız. Türkiye'yi bilim ve teknolojide lider ülkeler arasına taşıyacağız. Türkiye, 2025 yılında da mazlumların sesi olmaya, hakkı savunmaya devam edecektir. Bölgesel ve küresel sorunlara çözüm üreten bir ülke olarak diplomasi masasında da sahada da güçlü olmaya devam edeceğiz."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2025 yılını "Aile Yılı" ilan ettiğini hatırlatan Akbaşoğlu, "2025 Aile Yılı kapsamında aile bağlarını kuvvetlendirecek, gençlerimizi aile kurumuna hazırlayacak, kadınlarımızı, çocuklarımızı ve yaşlılarımızı koruyacak, aile birliğini tehdit eden unsurlara karşı farkındalık oluşturacak adımları kararlılıkla atacağız." dedi.

Akbaşoğlu, Türkiye Yüzyılı vizyonuna ulaşmanın yolunun önce aileyi korumaktan ve yaşatmak için çabalamaktan geçtiğinin altını çizdi.

Milli İstihbarat Teşkilatının kuruluşunun 98'inci yılını kutlayan Akbaşoğlu, "Yeniden büyük Türkiye, büyük ve güçlü Türkiye ideallerimizi milletçe ve devletçe ortaya koyan ve bunun sessiz kahramanları olan Milli İstihbarat Teşkilatı'mız hem sınırlarımız içinde hem de ötesinde sergilediği özverili çalışmalarla dünyaya örnek olmaya devam etmektedir." ifadesini kullandı.

- İYİ Parti ile DEM Parti arasında "zehirli dil" tartışması

Konuşmaların tamamlanmasının ardından yerinden söz alan İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, bu ülkede barış, huzur olsun istediklerini belirterek, "Ama bunun yolunu, bunun çaresini İmralı'da görenlere, teröristbaşında görenlere de şiddetle itiraz ediyoruz. Bu ülkede demokrasi yeniden hakim olduğunda, demokrasinin kurum ve kuralları işlediğinde, bir hukuk devleti olduğunda, özgürlükler tesis edildiğinde, devlet şeffaf ve denetlenebilir bir şekilde yönetildiğinde ve o ceberut teröristbaşına dönüp bakmadığında bu ülkeye huzur ve refah gelecektir." diye konuştu.

Bunun üzerine DEM Parti Grup Başkanvekili Koçyiğit, gerçekten barış isteniliyorsa, bunun bu dille olacak bir şey olmadığını dile getirerek şunları kaydetti:

"Eğer gerçekten menzilimiz, varacağımız yer barışsa, gerçekten demokratik bir ülke kurmak istiyorsak, gerçekten bu ülkede eşit, özgür ve birlikte yaşamak istiyorsak bunun yolunu ve yöntemini bulacağız. Eleştirileri dinlemeye hazırız dedik, önerileri dinlemeye hazırız dedik ama yeniden, 40 yıldır aynı ezberle, aynı zehirli dille sürece yaklaşmanın hiç kimseye bir faydası yok."

Bunun üzerine Koçyiğit ve Çömez arasında "zehirli dil" ifadesi dolayısıyla tartışma yaşandı.

Genel Kurulda, Saadet Partisi'nin "Yunus Emre Enstitüsü", İYİ Parti'nin "Enflasyon rakamları ve kamu çalışanlarının maaş zammı", DEM Parti'nin "Çalışanların ücretleri", CHP'nin "Emeklinin sorunları", AK Parti'nin "Çalışma saatleri ve gündem" hakkındaki grup önerileri ayrı ayrı görüşüldü.

Partisinin grup önerisi üzerine söz alan Saadet Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, Yunus Emre Enstitüsünün Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı olduğunu, Türk kültür ve dilini tanıtmak amacıyla hem Türkiye'de hem de dünyanın çeşitli ülkelerde faaliyet gösterdiğini ancak enstitüde 17 milyon dolarlık bir yolsuzluktan bahsedildiğini ileri sürdü.

Özdağ, Kültür ve Turizm Bakanı'nın bu konuya ilişkin gereğini yapması gerektiğini savunarak, "Gelin, hep beraber bununla ilgili bir Meclis araştırma önergesi verelim, 'evet' oyu verin ve bu bir başlangıç olsun." dedi.

İYİ Parti grup önerisi üzerine söz alan Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu, Türkiye'de kira artışlarının yüzde 60'lara dayandığını, üniversite harçlarına yüzde 44 zam yapıldığını, temel ihtiyaç maddeleri başta olmak üzere her şeyin sürekli arttığını ancak asgari ücrete yüzde 30, memur ve emeklilere yüzde 11, işçi emeklisine yüzde 15 küsur zammın reva görülmesini eleştirdi.

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde 31 Temmuz 2018'de PKK'lı teröristlerin yola tuzakladığı patlayıcının infilak etmesi sonucu annesi Nurcan Karakaya ile şehit düşen Mustafa Bedirhan'ın tabutlarının fotoğraflarını gösteren Türkoğlu, "Biz cezaevindeki cani Abdullah Öcalan'a 'bebek katili' diyoruz. Çünkü bizim orada bebek katiline 'bebek katili' denir. Sadece bebek katili de değildir. Öğretmen, çocuk, mühendis, imam, korucu, polis katili, binlerce Mehmetçiğimizin katili Abdullah Öcalan denen ve ellerinden 10 binlerce askerimizin kanı damlayan caniyi affetmeye çalışıyorsunuz. Affettirmeyeceğiz. Bizler işte bu fotoğraftaki masumun ailesinin gözlerindeki yaşız. Gözlerindeki kinin ta kendisiyiz." diye konuştu.

DEM Parti grup önerisi üzerine söz alan Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, iktidarın son yıllarda uyguladığı ekonomi politikaları nedeniyle enflasyon, işsizlik ve yoksulluğun arttığını, gelir dağılımında büyük bir adaletsizlik olduğunu belirterek, asgari ücretli, çalışan ve emekli maaşlarının enflasyon karşısında ezildiğini söyledi.

CHP grup önerisinin gerekçesini açıklamak üzere söz alan Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, emeklilerin içselleştirilmiş yoksullukla hayata tutunmaya çalıştığını, AK Parti'nin yoksulluğu bir yönetim aracı haline getirdiğini savundu.

Taşcıer, emekli, emekçi ve memurların hak ettikleri onurlu bir yaşamı istediklerini ve CHP olarak onların sesi olmaya devam edeceklerini belirterek, "Vergide, gelirde, ülkede adalet' diyorsak, bu adaleti Cumhuriyet Halk Partisi sağlayacak." dedi.

Görüşmelerin ardından yapılan oylamalarda Saadet Partisi, İYİ Parti, DEM Parti ve CHP'nin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi.

AK Parti'nin kabul edilen önerisine göre ise Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi, gündemin ikinci sırasına alındı.

Genel Kurul, bugün Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin birinci bölümünde yer alan maddelerinin oylamalarının tamamlanmasına kadar çalışmalarını sürdürecek.

Bu kanun teklifinin görüşmelerine, çarşamba günü görüşmelerinin tamamlanmasına kadar, tamamlanamaması halinde perşembe günü görüşmelerinin tamamlanmasına kadar devam edilecek.

14 Ocak Salı günü Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi'nin 1. bölümünde yer alan maddelerin oylamalarının tamamlanmasına kadar, 15 Ocak günü bu kanun teklifinin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar, tamamlanmaması halinde perşembe günü görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışmalara devam edilecek.

- "Emeklileri dinleyelim" çağrısı

CHP Grup Başkanvekili Mahir Başarır, AK Parti'nin grup önerisinin "en düşük emekli maaşı" ile ilgili olmasını beklediklerini dile getirerek, "Çalışma Bakanı çıktı, en düşük emekli maaşını 14 bin 469 lira olarak açıkladı. Bu Meclis'e yapılabilecek en büyük hakaret. Çünkü böyle bir maaşın belirlenebilme yetkisi, Meclis'e ait. Burada yapılmak zorunda. En düşük emekli maaşını bile eğer ki bu parlamento yasayla belirleyemiyorsa, Bakan onların iradesine el koyuyorsa sözün bittiği yerdeyiz. 14 bin 469 lira emekli maaşı vicdanlarınızı zedelemiyor mu?" dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, "En düşük emekli maaşının SSK ve BAĞ-KUR emeklileriyle ilgili enflasyon oranında artırılmasına ilişkin, daha üstten, altı aylık olarak, altı aylık farkı en üst noktadan alarak bu konuyla ilgili düzenlemeyi inşallah biz teklif olarak getireceğiz." dedi.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez başta AK Parti Grup başkanvekilleri olmak üzere tüm grup başkanvekillerine çağrıda bulunarak, "Gelin, millete gidelim. Gelin çarşıya, pazara çıkalım. Esnafla ve emeklilerle konuşalım. Dinleyin, 14 bin lirayla emekli nasıl karnını doyuruyor. Son 2 aydır yüzlerce emekliyle görüştüm, 1 tanesi dahi 'evime et alabildim' demedi bana." ifadelerini kullandı.

Öte yandan, Genel Kurulda Yapay Zekanın Kazanımlarına Yönelik Atılacak Adımların Belirlenmesi, Bu Alanda Hukuki Altyapının Oluşturulması ve Yapay Zeka Kullanımının Barındırdığı Risklerin Önlenmesine İlişkin Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu'na üye seçimi yapıldı.