2024-02-01 - 15:26
TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNDA, TÜRKİYE VARLIK FONU DENETİMİ GÖRÜŞÜLDÜ
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Türkiye Varlık Fonu Yönetim Anonim Şirketi ile Türkiye Varlık Fonunun 2022 Yılı Mali Tabloları ve Faaliyetleri ile İlgili Denetim Raporlarının Sunulduğuna Dair Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi görüşülmeye başlandı.

Komisyon üyelerine sunum yapan Türkiye Varlık Fonu (TVF) Yönetimi AŞ Genel Müdürü Salim Arda Ermut, sürdürülebilirlik ve çevre sosyal yönetişim çalışmalarının her geçen yıl daha da önem verdikleri ve çalışmalarının merkezine aldıkları bir konu olduğunu söyledi.

Ermut, finansal kuruluşların diğer sektörler üzerindeki etkisinden dolayı sürdürülebilir kalkınmada kaldıraç etkisi oluşturduğunu dile getirerek, bu bilinç ve mesuliyetle konu üzerinde çalıştıklarını anlattı.

2022'nin ilk çeyreğinde kamu bankalarına 51,5 milyar lira sermaye artışı sağlandığını belirten Ermut, "Abu Dabi Fonları (ADQ) ile 300 milyon dolar tutarında teknoloji fonu kurulması konusunda anlaşma sağlandı. Türk Telekom'un yüzde 55 oranındaki hisse satın alımı tamamlandı." diye konuştu.

Ermut, son çeyrekte Kardemir Karabük Demir Çelik Sanayi ve Ticaret AŞ'nin A grubu hisselerinin yüzde 20,93'ünü temsil eden payların satın alındığını anımsatarak, "2023'ün ilk çeyreğinde Türkiye Katılım Sigorta ve Türkiye Katılım Hayat, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumundan ve Devlet Denetleme Kurumundan (DDK) faaliyet izni alarak prim üretimine başladı. Mart 2021'de kullanılan sendikasyon kredisi 790 milyon avro tutar ve 2 yıl vadeli olarak yenilendi." bilgisini paylaştı.

- Net dönem karı 19,2 kat arttı

TVF'nin 2022'de güçlü bir finansal performans sergilediğine işaret eden Ermut, şunları kaydetti:

"TVF, 2022'de rekora imza atarak net dönem karını 19,2 kat artış ile 11,1 milyar liradan 225,3 milyar liraya çıkardı. Dolar bazında da çok önemli bir artış gerçekleşti. Net dönem karı 9,83 kat artarak 1,3 milyar dolardan 13,6 milyar dolara çıktı. Toplam varlıkları ise yüzde 75'lik bir artışla 3,2 trilyon liradan 5,6 trilyon liraya ulaştı. Dolar bazında ise toplam varlıklar yüzde 22 artışla 247 milyar dolardan 300 milyar dolara geldi."

İstanbul Finans Merkezine (İFM) de değinen Ermut, İstanbul Finans Merkezi sayesinde ilk defa hem yeşil hem de eser sözleşmesine dayalı kira sertifikası ihracı yaptıklarını anlattı. Bunun da finans dünyasındaki derinleşmeyi ve çeşitliliği direkt etkileyen bir faktör olduğuna işaret eden Ermut, İstanbul Finans Merkezi'nin bir gayrimenkul projesi değil, dünyanın önde gelen finans kurumlarını ve şirketlerini bünyesinde bir araya getiren, çok boyutlu finansal hizmetler ekosisteminin merkezi olduğunu söyledi.

Ermut, uluslararası kuruluşların ve şirketlerin İstanbul Finans Merkezine ilgisine dikkati çekerek, "Son dönemde enerji ticaretinin merkezi olarak da İFM’yi konumlandırma noktasında Sayın Cumhurbaşkanımızın yönlendirmesi ile çalışmalarımız devam etmekte olup bu konuda 2024'te kayda değer gelişme olmasını bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

- Balıkesir İvrindi'de önemli altın keşiflerinden biri gerçekleşti

Türkiye Maden Sanayi ve Ticaret AŞ'nin de kurulduğunu anımsatan Ermut, şirket bünyesinde gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi:

"Şirket bünyesinde 26 maden ruhsatı bulunmaktadır. 4 proje sahası önceliklendirilerek saha çalışmaları başlatıldı. Bunlar Balıkesir-İvrindi Akçal Altın Projesi Kastamonu-Taşköprü Bakır Projesi, Manisa-Çatalçam Altın, Kurşun, Çinko Projesi, Sivas-Divriği Demir Projesi. Türkiye Maden Sanayi ve Ticaret AŞ tarafından Balıkesir'in İvrindi ilçesinde yürütülen çalışmalar neticesinde Türkiye'nin son yıllardaki en önemli altın keşiflerinden bir tanesi gerçekleşti. Keşif için uluslararası standartlarda ve tüm dünyada geçerli kodlara uygun şekilde kaynak raporu hazırlandı. Sahada keşfi yapılan kaynağın ötesinde ciddi bir ilave potansiyel de bulunmakta olup kaynak ve rezerv artırıcı saha çalışmalarına şu anda devam ediliyor. Yapılan keşfin ivedilikle ekonomimize kazandırılması için fizibilite ve Çevresel Sosyal Etki Değerlendirme çalışmalarına başlandı. Diğer 3 sahada da çalışmalarımız yoğun biçimde devam etmektedir."

- Petrokimya kompleksi projesinde stratejik ortaklıkla ilgili görüşmeler sürüyor

Üzerinde durdukları diğer projenin petrokimya ve rafineri yatırımları olduğu kaydeden Ermut, petrokimya kompleksi projesini İskenderun Körfezi bölgesinde geliştireceklerini söyledi. İskenderun Körfezi'nin stratejik önemine değinen Ermut, "Projenin temel amacı, Türkiye'nin petrokimya ürünlerinde dış ticaret dengesinin iyileştirilmesidir." dedi.

Petrokimya tesisinin, özel sektör tarafından kurulacak başka tesislere ham madde sağlayarak bölgede endüstriyel kümelenmenin gerçekleşmesine ve sektörün rekabet gücünün artmasına izin vereceğini vurgulayan Ermut, projenin Türkiye'nin ekonomik kalkınmasında, arz güvenliğinde, dış ticaret açığının ve ithalata bağımlılığın azaltılmasında stratejik bir öneme sahip olduğunu belirtti.

Ermut, "Piyasa analizi, konfigürasyon geliştirme ve teknoloji değerlendirme fazlarını tamamladık ve proje sahası seçimi, sahanın jeolojik ve jeoteknik etütleri, projenin ekonomik ve finansal analizi için detaylı ve yoğun çalışmalar yürüttük. Çevresel Etki Değerlendirme olumlu kararı Mart 2023 tarihinde alındı. Bu aşamada proje için stratejik ortaklık ile ilgili görüşmeler devam ediyor." ifadelerini kullandı.

- Türkiye Teknoloji Fonu çalışmaları devam ediyor

Türkiye Teknoloji Fonu ile ilgili çalışmaların hızla devam ettiğini dile getiren Ermut, Türkiye'nin son yıllarda teknoloji alanında büyük bir ivme yakaladığını söyledi.

Ermut, Türkiye'nin yakaladığı bu ivmede Türk start-up şirketlerinin de büyük aşama kaydettiğini anlatarak, "Ülkemizdeki teknoloji girişimlerine uluslararası yatırımcıların gösterdiği ilgi de gelinen noktayı kanıtlar nitelikte. Türkiye Teknoloji Fonu da ülkemizin yakaladığı bu ivmeyi daha da yukarıya taşımak amacıyla kurulmuştur. Türkiye Yüzyılı vizyonunun bir parçası olan Türkiye Teknoloji Fonu, fonların fonu olacak ve Türkiye merkezli girişimlere yatırım yapan fonları destekleyecek." dedi.

Fon aracılığıyla desteklerden faydalanmak isteyen şirketlerde aradıkları şartları anlatan Ermut, şirketlerden Türkiye'de kurulmuş olması şartının yanı sıra AR-GE çalışmalarını, fikri veya sınai mülkiyet haklarını ya da gelirinin çoğunu Türkiye'de elde etmesi ve mühendis veya teknik çalışan istihdamını yine Türkiye'de sağlaması gibi şartları arayacaklarını söyledi.

Kamu bankalarının sermaye yapılarının güçlendirilmesine de önem verdiklerinin altını çizen Ermut, "TVF'nin finansal piyasalarda iyileşme ve derinleşmeyi destekleme misyonu çerçevesinde Ziraat Bankası, Türkiye Vakıflar Bankası ve Türkiye Halk Bankasına toplamda 111,7 milyar lira tutarında çekirdek sermaye desteği sağlandı." değerlendirmesinde bulundu.

- Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi

Komisyon Başkanı Mehmet Muş, toplantı başlangıcında usul tartışması isteyen milletvekillerine söz verdi.

CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, Plan ve Bütçe Komisyonunun teknik bir denetim değil hukuki, siyasi ve ekonomik bir denetim yaptığını bu nedenle Türkiye Varlık Fonunda görev yapan bürokratların değil, Fonun yönetim kurulu üyelerinin komisyona gelmesi gerektiğini kaydetti.

Türeli, denetim raporunun kendilerine geç ulaştırıldığını, kısa bir süre içerisinde kapsamlı bir raporu hakkıyla inceleyecek zamanlarının olmadığı gerekçesiyle denetimi hakkıyla yapabilmek için ek süreye ihtiyaç duyduklarını ifade etti.

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu ise "Plan ve Bütçe Komisyonunun yasa gereği ekim ayında Varlık Fonu Raporlarının denetimini yapması gerekiyordu. Ancak biz 3 ay gecikmeli şekilde bu raporları denetliyoruz. Aslına bakarsanız denetlemeyeceğiz, denetliyormuş gibi yapacağız." diye konuştu.

Türkiye İşçi Partisinden (TİP) Hatay milletvekili seçilen Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürüldüğünü hatırlatan Bakırlıoğlu, "İki gün önce Anayasa askıya alındı, şu anda Anayasa yok. İşin kötüsü milli iradenin tecelli ettiği yer olan TBMM çatısı altında ve milletvekilleri tarafından Anayasa askıya alındı. Tüm uyarılarımız ve haykırışlarımıza rağmen Can Atalay'ın milletvekilliği düşürüldü. Biz bundan hicap duyuyoruz." dedi.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ise Anayasa Mahkemesi kararlarının kesin olduğunu, herkesin Anayasa ve Anayasa Mahkemesine saygı duyması gerektiğini belirtti.

DEM Parti Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç, 1982 Anayasasını darbe dönemi ürünü olduğu için her zaman eleştirdiklerini belirterek "Bu Anayasayı en fazla eleştiren biri olarak bizi, 'bari 1982 darbe anayasasına uyun' çağrısı yapmaya mecbur bıraktınız. Demokratik bir anayasanın yapılması gerekir. Yamalı bir bohça haline gelmiş bir Anayasa var. Ancak buna rağmen 'hiç olmazsa bu Anayasaya uyun' diyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Varlık Fonunun 2016 yılında kurulduğunu hatırlatarak, Fonun kurulduğu ilk yılından beri denetimin aynı şekilde gerçekleştiğini söyledi.

Kalaycı, "TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda daha önce de Varlık Fonu Yönetim Kurulu üyelerinin katılmasıyla ilgili tartışma yaşandı. Bugün Varlık Fonunun bütün üst düzey yöneticileri ve ilgili diğer kurumların uzmanları burada. Daha önce de toplantı bu şekilde yapıldı." diye konuştu.

AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş de 2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan "367 kararı" tartışmalarını hatırlatarak "Anayasa konusunda konuşacak en son parti CHP'dir." dedi.

Komisyon Başkanı Mehmet Muş ise Varlık Fonu Denetim Raporunu hiç bekletmeden komisyon üyelerine gönderdiğini, milletvekillerinin süre talebini yerine getireceğini kaydetti.

Türkiye Varlık Fonu Yönetim Anonim Şirketi ile Türkiye Varlık Fonunun 2022 Yılı Mali Tabloları ve Faaliyetleri ile İlgili Denetim Raporlarının Sunulduğuna Dair Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi'nin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, milletvekilleri görüşlerini dile getirdi.

CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, Varlık Fonunda paralel bir bütçe olduğunu, büyüklüğü geçtikçe artan anormal rakamların söz konusu olduğunu iddia etti.

Varlık Fonunun Genel Kurul toplantısını yapmadığını dile getiren Türeli, "Varlık Fonunun Türkiye'nin hangi sorununu çözdüğünü anlamış değilim. Neden Varlık Fonu kuruldu? Türkiye'deki Varlık Fonu'nun, dünyadaki Varlık Fonlarının kuruluş amaçlarıyla bir ilişkisi yok. Varlık Fonu'nun kapatılması ve oradaki kurumların yeniden hazine içine alınması lazım." diye konuştu.

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Selim Temurci, Varlık Fonunun devletin ve milletin varlıklarının yüzde 80'nini bünyesinde barındıran bir fon olduğunu belirtti.

Temurci, Varlık Fonunun bazı harcamalarına değinerek "Varlık Fonunun 2021 ve 2022 yılındaki kurumsal iletişim ve seyahat giderlerine baktığımızda; 2021 yılında kurumsal iletişime yaklaşık 1,2 milyon, 2022'de ise yaklaşık 15 milyon harcama yapılmış. Kurumsal iletişimde ne oldu ki bu kadar arttı? Seyahat giderlerine baktığımızda ise bu rakam 373 binden yaklaşık 3 milyona çıkmış." diye konuştu.

DEM Parti Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç, Varlık Fonunun mutlaka Sayıştay denetiminden geçmesi gerektiğini belirtti.

CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, Varlık Fonunun Türkiye'nin en önemli kamu kuruluşlarını bünyesinde barındırdığını, daha önce kar elde eden bazı kuruluşların Varlık Fonuna dahil edilmesinden sonra zarar ettiğini, bu durumun sebebinin açıklanması gerektiğini kaydetti.

AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, Varlık Fonunun Türkiye'nin kaynaklarını toplayarak daha büyük bir ekonomik güç olmak ve ülkenin geleceğine yön vermek için kurulduğunu vurguladı.

Güneş, Varlık Fonundaki şirketlerin büyük çoğunluğunun Sayıştay tarafından denetlendiğini, bunun yanında bağımsız kuruluşlar, Devlet Denetleme Kurumu ve TBMM'nin de denetim görevlerini yerine getirdiğini söyledi.

AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem, varlık fonlarının ekonomik büyümeyi sağlamak, sosyal refahı arttırmak ve bunu gelecek nesillere aktarmak amacıyla kurulduğunu kaydetti. Erdem, TBMM'nin teknik denetim yapmadığını, millet adına, açık ve siyasi bir denetim yaptığını söyledi.

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Varlık Fonunun stratejik kalkınma amaçlı kurulduğunu, denetim görevlilerini ima yoluyla bile olsa töhmet altında bırakan ifadeleri doğru bulmadıklarını ifade etti.

İYİ Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Mustafa Gürban ise denetim raporlarının Meclis'e zamanında ulaştırılmadığını, bu durumun Meclisin denetim sorumluluğunu yerine getirmesinde olumsuz bir etki yaptığını kaydetti.

Türkiye Varlık Fonu (TVF) Yönetimi AŞ Genel Müdürü Salim Arda Ermut, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, TVF Yönetim Anonim Şirketi ile TVF'nin 2022 Yılı Mali Tabloları ve Faaliyetleri ile İlgili Denetim Raporlarının Sunulduğuna Dair Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi'nin görüşmelerinde, milletvekillerinin sorularını cevapladı.

Türkiye Varlık Fonu'nun finansmanını sadece yatırımlar için kullandığını, devletin bütçesini fonlama misyonunun bulunmadığını söyleyen Ermut, "Denetim sürecinin yapısı, yönetim kurulunun atanması, bunların pozisyonlarıyla ilgili dünyadaki örneklere baktığımızda, Singapur ve Kazakistan gibi başka ülkelerin benzer varlık fonlarında da devlet başkanının, başbakan ya da deneyimli bazı önemli politikacıların Varlık Fonu yönetiminde yer aldığını görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Bağımsız denetim süreçleriyle ilgili soruya yanıt veren Ermut, birden fazla farklı bağımsız denetim firmasının süreçte yer aldığını; uluslararası kabul görmüş denetim firmalarıyla anlaşıldığını belirtti. Kurumların denetlenmesine yönelik açıklamalarda da bulunan Ermut, şöyle devam etti:

"Satın alma yoluyla bünyemize kattığımız şirketler Sayıştay denetimine tabii değillerdi. Bu şirketlerin özel sektörde, eşit şartlarda faaliyetlerine devam edebilmeleri ve piyasanın diğer aktörleriyle rekabet edebilmeleri adına satın alma öncesi durumları korunuyor. Bunlar arasında Turkcell, Türk Telekom sayılabilir. Bir kısmı da devredilmeden önce yine Sayıştay denetimine tabii değildi. Mevcut durumu muhafaza edildi."

- Türkiye Maden ve MTA birbirlerini tamamlayıcı şekilde çalışıyor

"Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğüne (MTA) rağmen neden Türkiye Maden Sanayi ve Ticaret AŞ'nin kurulduğuna" ilişkin soruya Ermut, "Maden AŞ kamu adına hareket ediyor. MTA'dan elde ettiği verilere göre çalışmalarını yoğunlaştırıp, oradaki değeri ortaya koyan şirket mantığıyla çalışan bir yapı. Aslında yetki ve sorumlulukları farklılaşmış oluyor. Birbirlerini tamamlayıcı ve uyumlu şekilde çalışıyorlar" cevabını verdi.

Ermut, ithalatı azaltmak ve stratejik yatırımlara katkı sağlamak için Petrokimya Projesi sürecine TVF'nin dahil olduğunu ifade ederek, "Projeye hem finansmanı hem de firma tecrübesiyle katkı sağlayacak, büyük ihtimal yabancı ortakla hareket edilmesi noktasında görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Özellikle bizim gibi muadil varlık fonlarının şirketleri ve yine bu konulardaki uzman ülkelerin ve ham madde avantajına sahip ülkelerin ilgili şirketleriyle görüşüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Bu projeyi uluslararası doğrudan yatırımlar açısından fırsat olarak kullanılıp, Türkiye'nin önemli ihtiyacının giderilmesinde de adım atacaklarını dile getiren Ermut, "Şu anda projenin şekillenme aşamasında önemli bir kavşaktayız." dedi.

- Yaklaşık 111,7 milyar lira ilave güçlendirme yapıldı

Sermaye artışının neden yapıldığına ilişkin soruya Ermut, "Bankaların piyasalardaki dalgalanmalar karşısında daha güçlü hale gelmesi amacıyla yaklaşık 111,7 milyar lira ilave güçlendirme yapıldı. Pandemi ve sonrası etkilerin bankacılık sistemini ve genel itibariyle finansal sistemi zorladığı bir dönem olduğu için risk oluşmaması adına TVF de üzerine düşen görevi yaptı. Sermaye artışı sonrası kaynakların nasıl kullandığıyla ilgili TVF kamu bankalarının kredi verme politikalarına müdahale etmemektedir." değerlendirmesinde bulundu.

TVF'nin belli bakanlıklara bağlı olan bazı şirketlerin yönetimine dahli olmadığını ifade eden Ermut, Fon'un danışmanlık ve rehberlik veren bir yapı olarak konumlandırıldığını söyledi.

Türkiye Varlık Fonuyla ilgili kanundaki muafiyet ve istisnalara ilişkin soruya Ermut, "TVF, ulusal varlık fonudur. Kamunun yatırım kolu olduğundan stratejik bazı projelere yatırım yaptığı, bundan dolayı bazı istisnaların sağlandığı gerçektir." diye konuştu.

Ermut, Türkiye Katılım Sigorta ve Türkiye Katılım Hayat şirketlerinin TVF'nin tarafından kurulduğunu ancak ilgili şirketlerin, Bereket Sigorta ve Hayat şirketleri satın alınıp onların altında birleştirildiğini hatırlattı. Ermut, "Buradaki amaç ilgili şirketlerin TVF'nin sahip olduğu vergisel avantajlardan faydalanmaması ve piyasadaki rekabete uygun şekilde devam etmesidir. Kanunda böyle bir imkana sahip olmasına rağmen, biz piyasadaki rekabet koşullarının bozulmaması adına katılım sigorta ve katılım hayat şirketlerimizin istisnalardan yararlanmadan satın alındıkları yapıyla devam etmesini sağladık. O hassasiyeti gözetiyoruz." ifadesini kullandı.

-Çaykur'a danışmanlık desteği sağlıyoruz

Kamu İktisadi Teşebbüslerin (KİT) kamu yararını öncelediğini belirten Ermut, "Bu durum da söz konusu bazı kurumların statüsünden kaynaklanmakta olup zaman zaman zarar açıklamalarına yol açmaktadır. Bununla birlikte bunda TVF'ye devriyle ilgili bir sebep sonuç ilişkisi yoktur.” diye konuştu.

Çaykur'a verdikleri katkılara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ermut, Çaykur'a karlılık oranlarının arttırılmasına ilişkin danışmanlık desteği sağladıklarının altını çizdi. Ermut, "Yeni bir yatırım var mesela. Onun fizibilitesini yine beraber yaptık. Dolayısıyla mümkün olduğu kadar katkımızı vermeye çalışıyoruz." diye konuştu.

Zarar eden şirketlerin işletmesiyle, insan kaynaklarıyla ilgili yetkilerinin olup olmadığına ilişkin soruya Ermut, doğrudan dahil olmadıklarını, tavsiye ve danışmanlık anlamında gerekenleri söylediklerini aktardı.

Ermut, yönetim kurulu üyelerinin huzur hakkı almadığını vurguladı.

Yabancı firmalarla çalışılırken "Filistin" konusunda hassas davrandıklarını dile getiren Ermut, "Yeni anlaşmalarda mutlaka inceliyoruz." dedi.

Türkiye Varlık Fonu Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Kayacık da mali tablolar hakkında milletvekillerine bilgi verdi.