2003-10-02 - 00:00
Değerli katılımcılar,
Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenen bu uluslar arası toplantının, geleceğini arayan ülkeler ve halklar için verimli bir fırsat olmasını diliyorum.
Dünyamız son çeyrek yüzyılını kimsenin beklemediği bir hızda döndü. Yılların birikimi sistemler, ideolojiler ve argümanlar; tarihin seyri açısından olağan üstü hızlı sayılabilecek bir sürede anlamını yitirdi.
Gerçek o ki, insanoğlu binlerce yıldır sürdürdüğü mutluluk arayışını devam ettiriyor ve galiba devam ettirecek. Yeni bir üç bin yıla girerken, belki de fiziksel olarak değil ama siyasal ve ekonomik olarak dünya yörüngesini adeta değiştirmiştir. İnsanoğlunun hırsla ve inatla sürdürdüğü arayışı, onun yüzünü yeni bir coğrafyaya çevirmiştir. Bu yeni coğrafya daha ilk yıllarını yaşadığımız yeni yüzyılın merkezi olacak Avrsaya'dır.
Enerji kaynakları ve yeni ekonomi ilişkileri, Avrasya'yı dünyanın çekim merkezi haline getirmiştir. Artık kısa bir süre sonra eski kavimlerin toprağı Ortadoğu ile ya da kültürlerin beşiği Balkanlarla kimse pek ilgilenmeyecektir. İnsanoğlunun uygarlık serüveni şimdi de bu yeni jeopolitik merkezde süreceğe benziyor.
Belki de tarihte ilk defa batı ile doğu yani Avrupa ile Asya bu denli yakınlaşmıştır. Dünya tarihini derin iki farklı kültürü, Avrasya ile ilk defa bu yakın ilişkiye girecektir. Bu nedenle Avrasya sadece enerji ve ekonomik alanda yenilik katmayacaktır Türkiye'ye aynı zamanda büyük bir kültürel etkileşimde yaşatacaktır. Yeni yüzyılın yeni yüzü Avrasya'dır ve biz şimdi onu konuşuyoruz.
Değerli katılımcılar,
Üzerinde bulunduğunuz topraklar son altı yüzyılın sosyo-ekonomik ve sosyo-politik merkezidir. Bu şehir, üç imparatorluğa, yani Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluklarına başkentlik yaparken, etrafındaki bütün hinderlanda etki etmiştir.
Her üç imparatorluk da içinde bulunduğunuz bu şehrin politik ve ekonomik rüzgarını dünyanın dört bir yanına savurmuştur. Burası doğu ile batının, kuzey ile güneyin muhteşem bir boğaz üzerinde birleştiği tarihin en renkli merkezlerinden biridir.
Türkiye ayrıca tarihi ipek yolunun en önemli ülkelerinden biridir. Yüzlerce yıl ekonomik yollar Anadolu'nun alt ve üst tabakalarından gelip geçmiştir
Dünyanın dört bir yanından buraya, tarihi şehrimize gelen konuklarımıza, Türk halkının temsil makamı olan Meclisimiz adına hoş geldiniz derken, aynı zamanda Avrasya jeopolitiğinin yeni merkezlerinden birine de hoş geldiniz demek istiyorum.
Eğer yerinizden kalkarak birkaç adım denize doğru atarsanız Asya ile Avrupa'nın bir birinden ayrıldığı büyüleyici boğazı görürsünüz. Biz Asyanın bittiği Avrupa'nın başladığı yerde duruyoruz. Yani Avrasya'nın kesişim noktasında.
Tıpkı tarihte olduğu gibi, bu toprakların, belki de özellikle İstanbul'un, Avrasya yüzyılının çok stratejik bir merkezi olacağına inancımız tamdır. Tarihi ipek yolu, şimdi modern bir güzergah ve anlayışla yeniden canlanırken Türkiye yine çok önemli bir yerde duracaktır.
Türkiye, bir medeniyetler merkezi olmaktan öte bütün sosyo ekonomik güzergahların, bütün enerji yollarının ve siyaset vadisinin tam merkezidir. Bizler, Batıda Avrupa Birliği kurduğumuz derin ilişkiler, NATO, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı AGİT üyeliği ve daha bir çok önemli organizasyonla ortaklığımız sayesinde, Batı medeniyeti ile derin bir stratejik ve ekonomik işbirliği kurmuş bulunuyoruz.
Güneyimizde tarihin en eski topraklarında, yani modern deyimle, Afro-Avrasya jeopolitik ve jeokültürel hattı ile İslam Konferansı Örgütü aracılığı ile güçlü bir şeklide ilişkideyiz. Yakın Asya'da ECO işbirliği, Kuzeyde, Karadeniz Ekonomik İşbirliği ile Avrasya zincirinin en önemli ülkeleriyle ilişkilerimiz geliştirilmiş yine, D-8 gibi organizasyonla İslam ülkeleri arasında Asya Afrika bağlantısını sağlayacak temaslara sahibiz.
Tüm bunlar göstertiyor ki, Türkiye bölgesinin merkezinde, güçlü ekonomisi ve güçlü bağlantıları olan bir ülkedir.
Türkiye sahip olduğu güç, ilişkiler ve jeopolitik konumu itibari ile Avrasya yüzyılının en önemli ülkesi olacaktır. Dünyada, yeni jeopolitik düzende yer almak isteyen herkesin, bölgenin en güçlü ve kadim ülkesi Türkiye ile ilişkiye girmesi karşılık çıkar ilişkileri açısından son derece önemlidir. Avrasya jeopolitiği Türkiye'nin bütün gücü ve tecrübesiyle içinde bulunduğu ve çıkarlarını gözettiği bir merkezdedir.
Türkiye Avrasya yüzyılı için ilişkiye geçilecek, işbirliği yapılacak, dostluk kurulacak en doğru ülkedir. Bu nedenle siz değerli katılımcılar doğru ülkedesiniz ve doğru bir ilişki kurmaktasınız.
Sizleri burada görmekten dolayı mutluyuz Hepinizi saygı ile selamlıyorum.
