2007-08-16 - 15:30
Teklifle ilişkin Parlamentoda basın toplantısı düzenleyen, Büyük Birlik Partisi (BBP) Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu, Mecliste grubu bulunan siyasi partilerin çok iyi çalışma koşullarına sahip olduğunu, grubu bulunmayan partilerin ise söz alma, ihtiyaç duyulan konuları gündeme getirmede büyük sıkıntılar yaşadığını söyledi.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu,
Meclis çalışmalarında grubu bulunmayan siyasi partilere
belirli bir konuşma süresi verilmesini öngören içtüzük
değişikliği teklifini, TBMM Başkanlığına sundu.
Teklifle ilişkin Parlamentoda basın toplantısı düzenleyen Yazıcıoğlu,
Mecliste grubu bulunan siyasi partilerin çok iyi çalışma koşullarına
sahip olduğunu, grubu bulunmayan partilerin ise söz alma, ihtiyaç
duyulan konuları gündeme getirmede büyük sıkıntılar yaşadığını söyledi.
Yazıcıoğlu, tekliflerinin, gündemdışı konuşma, söz sırası ve söz
sırasını değiştirme, görüşmelerin tamamlanması, kanunların Genel Kurulda
görüşülmesi ve son konuşmalarla ilgili TBMM İçtüzüğünün 59, 61, 72, 81
ve 102. maddelerinin değiştirilmesini öngördüğünü ifade ederek, ''Temel
dayanağımız, TBMM İçtüzüğünü daha demokratik hale getirerek, grubu
olmayan siyasi partilere kısa da olsa meramını ifade edebilecek, kendi
alanında demokratik çözümlere katkı sağlayabilecek konuşma hakkının
sağlanmasıdır. Bunun için İçtüzükte bazı değişiklikleri talep ediyoruz''
diye konuştu.
Mecliste daha önce grubu olmayan bir siyasi partinin milletvekili olarak
görev yaptığını, özellikle bütçe görüşmeleri sırasında, grubu olan
partilerin, hemen hemen her bakanlıkla ilgili ayrıntılı konuştuğunu,
ancak kendilerinin 5 dakikalık söz alabilmek gece nöbetleri tuttuklarını
ifade eden Yazıcıoğlu, şunları kaydetti:
''Grubu olan partiler saatlerce konuşurken, grubu olmayan siyasi
partilerin 3-5 dakika konuşmanın hiçbir zararı yoktur. Tam aksine
toplumun farklı kesimlerinin, farklı tepkilerini ve beklentilerini
TBMM'ye taşımada bir demokratik zenginlik getirecektir. TBMM'nin bu
önergeye olumlu yaklaşacağına umuyorum. Bu teklif demokratik açılım
açısından da faydalı olacağını düşünüyorum. Böylece TBMM, milli iradenin
gerçek anlamda temsil edildiği düşünceyi ifade hürriyetinin en geniş
anlamda kullanılabildiği, daha saygın bir yer haline gelmiş olacaktır.''
BBP'li Yazıcıoğlu, teklifle ilgili olarak başta grubu olmayan DSP ve ÖDP
olmak üzere diğer partilerle görüşeceğini, kendilerinden destek
isteyeceğini söyledi.
-BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN SÖZLERİ...-
Yazıcıoğlu, bir gazetecinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın basın
toplantısı sırasında cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül'ün eşinin türbanlı
olduğu söylendiğinde ''Atatürk'ün eşine ve annesine bakın'' sözlerini
gündeme getirmesi üzerine, Türkiye'de artık bu tartışmaların geride
bırakılması gerektiğini belirtti.
Türkiye'nin önünde çok ciddi sorunların bulunduğunu vurgulayan
Yazıcıoğlu, şunları kaydetti:
''Biz bütün bunların yerine, içeride hiç de çağdaş demokratik ülkelerde
olmayan tartışmalarla vakit geçiriyoruz. Bunu doğru bulmuyorum. Bir
kişinin herhangi bir yeri gelebilmesi için, hanımının yaşam biçimi,
inanç tercihleri ve inancından kaynaklanan giyinme usulleri problem
olarak ortaya çıkmamalıdır. Bunlar öne çıkmamalıdır. Öncelik buna
verilmemelidir. Daha doğru olanı, bir kamu kurumuna gelecek olan kişinin
ister seçilmiş, ister atanmış gelsin, liyakatine ve becerisine, onun
milletle ve kurumlarla sağlıklı ilişki kurup kuramayacağına bakarak
karar vermemiz lazım. O bakımdan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün annesini,
hanımını ya da bir başkasının eşini örnek göstermeye gerek olmadan,
Anayasamızda açıkça ifade edilmeyen, Anayasada açıkça yasaklanmamış bir
konunun böyle gündeme taşınmasını, aile mahremiyetleriyle, kadının
giyinme tercihleriyle uğraşarak, kadınları sınıflandırmayı doğru
bulmuyorum.''
Meclis çalışmalarında grubu bulunmayan siyasi partilere
belirli bir konuşma süresi verilmesini öngören içtüzük
değişikliği teklifini, TBMM Başkanlığına sundu.
Teklifle ilişkin Parlamentoda basın toplantısı düzenleyen Yazıcıoğlu,
Mecliste grubu bulunan siyasi partilerin çok iyi çalışma koşullarına
sahip olduğunu, grubu bulunmayan partilerin ise söz alma, ihtiyaç
duyulan konuları gündeme getirmede büyük sıkıntılar yaşadığını söyledi.
Yazıcıoğlu, tekliflerinin, gündemdışı konuşma, söz sırası ve söz
sırasını değiştirme, görüşmelerin tamamlanması, kanunların Genel Kurulda
görüşülmesi ve son konuşmalarla ilgili TBMM İçtüzüğünün 59, 61, 72, 81
ve 102. maddelerinin değiştirilmesini öngördüğünü ifade ederek, ''Temel
dayanağımız, TBMM İçtüzüğünü daha demokratik hale getirerek, grubu
olmayan siyasi partilere kısa da olsa meramını ifade edebilecek, kendi
alanında demokratik çözümlere katkı sağlayabilecek konuşma hakkının
sağlanmasıdır. Bunun için İçtüzükte bazı değişiklikleri talep ediyoruz''
diye konuştu.
Mecliste daha önce grubu olmayan bir siyasi partinin milletvekili olarak
görev yaptığını, özellikle bütçe görüşmeleri sırasında, grubu olan
partilerin, hemen hemen her bakanlıkla ilgili ayrıntılı konuştuğunu,
ancak kendilerinin 5 dakikalık söz alabilmek gece nöbetleri tuttuklarını
ifade eden Yazıcıoğlu, şunları kaydetti:
''Grubu olan partiler saatlerce konuşurken, grubu olmayan siyasi
partilerin 3-5 dakika konuşmanın hiçbir zararı yoktur. Tam aksine
toplumun farklı kesimlerinin, farklı tepkilerini ve beklentilerini
TBMM'ye taşımada bir demokratik zenginlik getirecektir. TBMM'nin bu
önergeye olumlu yaklaşacağına umuyorum. Bu teklif demokratik açılım
açısından da faydalı olacağını düşünüyorum. Böylece TBMM, milli iradenin
gerçek anlamda temsil edildiği düşünceyi ifade hürriyetinin en geniş
anlamda kullanılabildiği, daha saygın bir yer haline gelmiş olacaktır.''
BBP'li Yazıcıoğlu, teklifle ilgili olarak başta grubu olmayan DSP ve ÖDP
olmak üzere diğer partilerle görüşeceğini, kendilerinden destek
isteyeceğini söyledi.
-BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN SÖZLERİ...-
Yazıcıoğlu, bir gazetecinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın basın
toplantısı sırasında cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül'ün eşinin türbanlı
olduğu söylendiğinde ''Atatürk'ün eşine ve annesine bakın'' sözlerini
gündeme getirmesi üzerine, Türkiye'de artık bu tartışmaların geride
bırakılması gerektiğini belirtti.
Türkiye'nin önünde çok ciddi sorunların bulunduğunu vurgulayan
Yazıcıoğlu, şunları kaydetti:
''Biz bütün bunların yerine, içeride hiç de çağdaş demokratik ülkelerde
olmayan tartışmalarla vakit geçiriyoruz. Bunu doğru bulmuyorum. Bir
kişinin herhangi bir yeri gelebilmesi için, hanımının yaşam biçimi,
inanç tercihleri ve inancından kaynaklanan giyinme usulleri problem
olarak ortaya çıkmamalıdır. Bunlar öne çıkmamalıdır. Öncelik buna
verilmemelidir. Daha doğru olanı, bir kamu kurumuna gelecek olan kişinin
ister seçilmiş, ister atanmış gelsin, liyakatine ve becerisine, onun
milletle ve kurumlarla sağlıklı ilişki kurup kuramayacağına bakarak
karar vermemiz lazım. O bakımdan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün annesini,
hanımını ya da bir başkasının eşini örnek göstermeye gerek olmadan,
Anayasamızda açıkça ifade edilmeyen, Anayasada açıkça yasaklanmamış bir
konunun böyle gündeme taşınmasını, aile mahremiyetleriyle, kadının
giyinme tercihleriyle uğraşarak, kadınları sınıflandırmayı doğru
bulmuyorum.''
