2007-03-01 - 18:43
ÇOCUK VE GENÇLERDEKİ ŞİDDETİ ARAŞTIRMA KOMİSYONU...
Çocuk ve gençler ile okullarda meydana gelen şiddet olaylarını araştıran Meclis Araştırma Komisyonu, Hökelekli ile Televizyon Yayıncıları Derneği Başkanı Nuri Çolakoğlu'nu dinledi.
Çocuk ve gençler ile okullarda meydana gelen şiddet olaylarını araştıran Meclis Araştırma Komisyonu, Hökelekli ile Televizyon Yayıncıları Derneği Başkanı Nuri Çolakoğlu'nu dinledi. Hökelekli, şiddeti, sadece, fakirlik, göç, bölgeler arası dengesizlik gibi nedenlerle açıklamanın mümkün olmadığını ifade etti. Toplumda şiddet kültürü bulunduğunu dile getiren Hökelekli, sorunları şiddet yoluyla çözmenin bir sorun çözme yöntemi olarak görüldüğünü, bu kültürün son derece yaygın olduğunu söyledi. Hökelekli, toplumda güven, adalet, hakkaniyet, merhamet, sorumluluk gibi değerlerin sarsılması, bazı değerlerin kaybolması halinde, çocuk ve gençlerin sağlam bir karakter geliştiremeyeceğini belirtti.

BUNLARIN DİLİNDEN ANLAMIYORSANIZ...

Prof. Dr. Hökelekli, 10 Avrupa ülkesinde liseli gençler üzerinde yapılan araştırmanın sonucuna göre, Türkiye'nin siyasi şiddet eğilimi yönünden Polonya'dan sonra ikinci sırada geldiğini anlattı. Anne ve baba eğitiminin kurumsallaşması gerektiğini vurgulayan Hökelekli,
kendi çocuğuyla bile iletişim kurmakta bazen zorlandığını ifade etti. Hökelekli, ''Bilgisayar, cep telefonu, internet...Çocukları bunlar meşgul ediyor. Bunların dilinden anlamıyorsanız, çocuk ile iletişim kuramıyorsunuz'' diye konuştu. Aile danışmanlığı kurumunun yaygınlaşması, eğitim anlayışının değer odaklı olarak yeniden planlanmasını öneren Hökelekli, eğitimin, iyi, erdemli ve karakterli insan yetiştirme amacı taşıması gerektiğini belirtti.

''DİN DERSLERİ, KÜLTÜR DERSİ OLSUN''

Hökelekli, değerlerin korunması için öğrenci ve ailelerin isteğine bağlı olarak, yeterli din eğitiminin sağlanması gerektiğini ifade etti. Mevcut din eğitiminden şikayet eden Hökelekli, din eğitiminin, iyi karakter geliştirme amacını yeterince taşımadığını söyledi. Hökelekli, şöyle konuştu: ''Kendini kontrol etme, sevgi, şefkat, saygı, sorumluluk duygusu, anlayış, ilgi, uzlaşma, bağışlama, hoşgörü, başkalarının haklarına saygı gibi evrensel değerleri onaylayan ve destekleyen olgun bir dindarlık anlayışını amaçlayan bir din eğitiminin yeterli düzeyde okullarımızda yer verilmesine ihtiyaç var.'' Hökelekli, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinin aynen korunması ancak derslerin tamamen kültür dersi olması gerektiğini önererek, ''İslami unsurlar, uygulamalar asgari olmalı, İslam inanç, gelenekleri, diğer dinleri tanıtıcı bilgiler olmalı'' dedi.

''DOĞRU DİN EĞİTİMİ ALAN...''

Komisyon üyelerinin, başta Hizbullah olmak üzere din adına yapılan şiddete işaret etmeleri üzerine Hökelekli, dinin, güçlü bir motivasyon kaynağı olduğunu, barışa da savaşa da yönlendirebileceğini vurguladı. Hökelekli, doğru bir din eğitimi alanın şiddet yanlısı olmasının mümkün olmadığını belirterek, ''Dini terör örgütleri içinde, liderler bazında bir
araştırma yapılsa, bir tane ilahiyat ve imam hatip mezunu bulamazsınız'' dedi.

''TOPLUMUNUZ NEYSE...''

Televizyon Yayıncıları Derneği Başkanı Nuri Çolakoğlu da evde, okulda, sokakta ve kışlada dayak ile karşılaşıldığını, bunların günlük hayatın parçası olduğunu ifade etti. Televizyonun, hayatın içindeki olayları ekrana taşıdığını dile getiren Çolakoğlu, bunu yaparken, bazen abartabildiğini bazen de popülizm kaygısıyla köpürttüğünü söyledi.

Çolakoğlu, ''Toplumunuz neyse, medyanız, okurunuz, Meclisiniz de o. Bu Meclisin çatısı altına da şiddetin girdiğini görüyoruz'' dedi.

''KAÇ KİŞİ KATOLİK OLUR?''

Çolakoğlu, okuldan kışlaya, camiden Meclise, işyerinden sokağa kadar geniş kapsamlı bir kampanya ile harekete geçilmesini isteyerek, şiddetin çözüm olmadığının anlatılması gerektiğini belirtti. Buna aileden başlayıp, öğretmenler ve kamu personeli ile sürdürmek gerektiğini anlatan Çolakoğlu, şiddetin görüldüğü yerden ortadan kaldıracak önlemlerin alınmasını istedi. Televizyonların toplumu şekillendirmedeki ciddi etkisi bulunduğuna işaret
eden Çolakoğlu, ''RTÜK, Radyo Vatikan'a yayın izni verse, misyonerlik yayını yapsa, kaç kişi Katolik olur?'' diye sordu. Çolakoğlu, medyanın gücünün abartıldığını ifade etti. Çolakoğlu, medyanın, ''sütten çıkmış ak kaşık'' olmadığını, rekabet nedeniyle sansasyonel görüntü bulma çabasının bulunduğunu vurguladı. Komisyon Başkanı, AK Parti İstanbul Milletvekili Halide İncekara ise komisyonun geçen hafta Trabzon'da incelemelerde bulunduğunu anımsattı. İncekara, ruhsatlı silahların çocukların bildiği yerlerde saklamaması gerektiğini ifade etti. Bir öğrencinin, öğretmenine aşk şiiri yazdığı gerekçesiyle okuldan uzaklaştırıldığını anımsatan İncekara, tecrit etmenin, hayata kazandırma anlamına gelmediğini söyledi.

Komisyon Başkanı İncekara, okuldan atma yerine, nasihat, hoşgörü ve konuşmanın daha önemli olduğunu vurguladı.