2006-07-18 - 14:20
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Türkiye'nin diplomatik girişimlerin sonucunu alamaması durumunda uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanma konusunda cesaretli olması gerektiğini bildirerek, ''Bizim muhalefetimiz Habur'dan öteye geçmez. Türkiye'nin böyle bir tavrı, böyle bir hareketi olacaksa burada biz, Hükümetin yanındayız, arkasındayız, beraberiz.'' dedi.
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Türkiye'nin diplomatik girişimlerin
sonucunu alamaması durumunda uluslararası hukuktan doğan haklarını
kullanma konusunda cesaretli olması gerektiğini bildirerek, ''Bizim
muhalefetimiz Habur'dan öteye geçmez. Türkiye'nin böyle bir tavrı,
böyle bir hareketi olacaksa burada biz, Hükümetin yanındayız,
arkasındayız, beraberiz. Terörle mücadele tümüyle milli bir konsepttir'' dedi.
Ağar, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, terör konusunda
yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Terör konusunda bir panik havası
sezildiğini ifade eden Ağar, ''Bu panik havasının, vatandaşlarda ve
yönetenlerde olmaması lazım gelen bir sürecin içinden geçiyoruz'' diye
konuştu. Olaya, ülkenin temel çıkarları ve milletin geleceği açısından
baktıklarını ifade eden Ağar, milletin tümünün geleceğini ilgilendiren
bir meseleye siyasetin çıkar konusu olarak bakan bir anlayışa sahip
olmadıklarını söyledi.
Türkiye'nin temel sorununun birlik, bütünlük ve beraberlik
olduğunu kaydeden Ağar, şunları söyledi:
''Sinagog olayından başlayan Danıştay olayı ile devam eden...
Güneydoğu olayları için de aynı şey geçerli; bütün bu saldırıların
hedefi, bir takım kısır yorumlarda olduğu gibi ne Hükümettir ne
rejimdir. Doğrudan doğruya Türkiye'nin kendisidir. Türkiye'nin
birliği, bütünlüğüdür.
Ancak bilinmedik bir şey var; milletimizin birliğinin garantisi,
her inanç ve her kökenden gelen insanlarımızın müşterek yaşama
iradesidir. Bu irade, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran iradedir. Bu
iradenin parçalanması söz konusu değildir. Terör olaylarının bu
şekilde devam ederek sürdürülmesini kabul etmek mümkün değildir.
Türkiye'nin birliğinin garantisi bir çocuğu şaşırıp dağa çıkan
babanın, diğer çocuğunu askere gönderen yüreğidir. Terörle mücadele
bir cesaret işidir, bir muhabbet işidir. Dolayısıyla burada öfkeye,
heyecana ve acemiliğe hiç bir şekilde yer yoktur.''
TAZE BAŞLANGIÇ
Siyasete girdiğinden beri bütün değerlendirmelerinin doğru
çıkmasından üzüntü duyduğunu anlatan Ağar, ''Hükümet ve Başbakan ne
söylediklerine dikkat etmek suretiyle bunların içinde bir özeleştiri
yaparak, bir taze başlangıcın sahibi olmalıdır'' diye konuştu.
Hükümetin bu yöndeki değerlendirmelerini kamuoyuna açıklamasının
önemli olmadığına işaret eden Ağar, kendi vicdanlarında değerlendirme
yapmalarının daha önemli olduğunu söyledi.
Hükümete birikimlerini ve tecrübelerini aktarabileceklerini
bildiren DYP lideri Ağar, şöyle devam etti:
''Meseleyi günlük kısır siyasi çekişmelerin üzerinde tutuyoruz.
Türkiye, bu meseleyi meşru güvenlik güçleriyle çözmek durumundadır.
Bunun çok daha ağır boyutlarda olanını çözebilme kabiliyetine sahip
olan bir ülkenin, bunun altında kalabilmesi söz konusu dahi değildir.
Bugün herkesin meseleleri iyi değerlendirme imkanı vardır. Gelecekte
bu ülkenin müşterek iradesinin ortaya koyduğu bir büyük Türkiye'de
yaşama imkanını tümüyle ortadan kaldıran bu eylem yanlışından PKK
derhal vazgeçmelidir.
Diğer mesele de hudut dışından Türkiye'ye yönelik tecavüzler
meselesidir. Uzunca bir zamandır Türkiye, bu konuda bir takım
taleplerde bulunuyor. Hiç bir ülke, bir başka ülkenin teröristi ile
mücadele etmez. Türkiye'nin varlığının, komşuluğunun ne anlama
geldiğini bilenlerin, Türkiye'ye yönelik yıkıcı hareketlere müsaade
etmemesi gerekir. Türkiye diplomatik girişimlerin sonucunu alamazsa
uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanma konusunda cesaretli
olmalıdır. Bizim buradan söyleyeceğimiz şey; bizim muhalefetimiz
Habur'dan öteye geçmez. Türkiye'nin böyle bir tavrı, böyle bir
hareketi olacaksa burada biz Hükümetin yanındayız, arkasındayız,
beraberiz. Terörle mücadele tümüyle milli bir konsepttir.''
''SONUÇ BEKLEMEK TÜRKİYE'NİN HAKKIDIR''
DYP Genel Başkanı Ağar, bir gazetecinin sorusunu cevaplarken de
Irak topraklarından kaynaklanan desteklerin bu sorunda ne kadar etkisi
olduğuna ilişkin bilgisi bulunmadığını belirterek, ''Bu konu
psikolojik bir sıkıntı olarak karşımızda durmaktadır'' dedi.
Türkiye'nin uluslararası hukuktan doğan kararlılığının söz konusu
olması durumunda bu konuya muhalefet etmeyeceklerini kaydeden Ağar,
Türkiye'nin öncelikle kendi topraklarında yaşanan terör olaylarını
kontrol etmesi gerektiğini söyledi.
Mehmet Ağar, ABD'nin bu konuda tavrının hatırlatılması üzerine de,
bu konuda kesin bir bilgi sahibi olmadığını, görüşmelerde neler
konuşulduğunu bilmediğini söyledi. Ağar, ''Ancak geçmişte ABD ile çok
iyi bir işbirliği gerçekleştirdik ve bunun sonuçlarını da aldık''
dedi.
Ağar, İsrail'in Lübnan'a müdahalesiyle Türkiye'nin durumu arasında
şeklen bir benzerlik bulunduğunu ifade ederek, Irak hükümetinin
bölgede inisiyatif olduğunu açıkladığını hatırlattı. Buna rağmen, Irak
hükümetinin teröristleri önleme konusundaki zafiyetini gideremediğini
kaydeden Ağar, ''Buradan bir sonuç beklemek Türkiye'nin hakkıdır. Kısa
süre içinde ya 'Türkiye'ye yönelik düşmanlıkları ortadan kaldırmaya
yönelik güce sahibiz, bunu garanti ediyoruz' ya da 'bizim gücümüz
yetmiyor, sizin yeni askeri operasyon yapmanız gerekiyor' durumuna
meselenin gelmesi lazım'' diye konuştu.
sonucunu alamaması durumunda uluslararası hukuktan doğan haklarını
kullanma konusunda cesaretli olması gerektiğini bildirerek, ''Bizim
muhalefetimiz Habur'dan öteye geçmez. Türkiye'nin böyle bir tavrı,
böyle bir hareketi olacaksa burada biz, Hükümetin yanındayız,
arkasındayız, beraberiz. Terörle mücadele tümüyle milli bir konsepttir'' dedi.
Ağar, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, terör konusunda
yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Terör konusunda bir panik havası
sezildiğini ifade eden Ağar, ''Bu panik havasının, vatandaşlarda ve
yönetenlerde olmaması lazım gelen bir sürecin içinden geçiyoruz'' diye
konuştu. Olaya, ülkenin temel çıkarları ve milletin geleceği açısından
baktıklarını ifade eden Ağar, milletin tümünün geleceğini ilgilendiren
bir meseleye siyasetin çıkar konusu olarak bakan bir anlayışa sahip
olmadıklarını söyledi.
Türkiye'nin temel sorununun birlik, bütünlük ve beraberlik
olduğunu kaydeden Ağar, şunları söyledi:
''Sinagog olayından başlayan Danıştay olayı ile devam eden...
Güneydoğu olayları için de aynı şey geçerli; bütün bu saldırıların
hedefi, bir takım kısır yorumlarda olduğu gibi ne Hükümettir ne
rejimdir. Doğrudan doğruya Türkiye'nin kendisidir. Türkiye'nin
birliği, bütünlüğüdür.
Ancak bilinmedik bir şey var; milletimizin birliğinin garantisi,
her inanç ve her kökenden gelen insanlarımızın müşterek yaşama
iradesidir. Bu irade, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran iradedir. Bu
iradenin parçalanması söz konusu değildir. Terör olaylarının bu
şekilde devam ederek sürdürülmesini kabul etmek mümkün değildir.
Türkiye'nin birliğinin garantisi bir çocuğu şaşırıp dağa çıkan
babanın, diğer çocuğunu askere gönderen yüreğidir. Terörle mücadele
bir cesaret işidir, bir muhabbet işidir. Dolayısıyla burada öfkeye,
heyecana ve acemiliğe hiç bir şekilde yer yoktur.''
TAZE BAŞLANGIÇ
Siyasete girdiğinden beri bütün değerlendirmelerinin doğru
çıkmasından üzüntü duyduğunu anlatan Ağar, ''Hükümet ve Başbakan ne
söylediklerine dikkat etmek suretiyle bunların içinde bir özeleştiri
yaparak, bir taze başlangıcın sahibi olmalıdır'' diye konuştu.
Hükümetin bu yöndeki değerlendirmelerini kamuoyuna açıklamasının
önemli olmadığına işaret eden Ağar, kendi vicdanlarında değerlendirme
yapmalarının daha önemli olduğunu söyledi.
Hükümete birikimlerini ve tecrübelerini aktarabileceklerini
bildiren DYP lideri Ağar, şöyle devam etti:
''Meseleyi günlük kısır siyasi çekişmelerin üzerinde tutuyoruz.
Türkiye, bu meseleyi meşru güvenlik güçleriyle çözmek durumundadır.
Bunun çok daha ağır boyutlarda olanını çözebilme kabiliyetine sahip
olan bir ülkenin, bunun altında kalabilmesi söz konusu dahi değildir.
Bugün herkesin meseleleri iyi değerlendirme imkanı vardır. Gelecekte
bu ülkenin müşterek iradesinin ortaya koyduğu bir büyük Türkiye'de
yaşama imkanını tümüyle ortadan kaldıran bu eylem yanlışından PKK
derhal vazgeçmelidir.
Diğer mesele de hudut dışından Türkiye'ye yönelik tecavüzler
meselesidir. Uzunca bir zamandır Türkiye, bu konuda bir takım
taleplerde bulunuyor. Hiç bir ülke, bir başka ülkenin teröristi ile
mücadele etmez. Türkiye'nin varlığının, komşuluğunun ne anlama
geldiğini bilenlerin, Türkiye'ye yönelik yıkıcı hareketlere müsaade
etmemesi gerekir. Türkiye diplomatik girişimlerin sonucunu alamazsa
uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanma konusunda cesaretli
olmalıdır. Bizim buradan söyleyeceğimiz şey; bizim muhalefetimiz
Habur'dan öteye geçmez. Türkiye'nin böyle bir tavrı, böyle bir
hareketi olacaksa burada biz Hükümetin yanındayız, arkasındayız,
beraberiz. Terörle mücadele tümüyle milli bir konsepttir.''
''SONUÇ BEKLEMEK TÜRKİYE'NİN HAKKIDIR''
DYP Genel Başkanı Ağar, bir gazetecinin sorusunu cevaplarken de
Irak topraklarından kaynaklanan desteklerin bu sorunda ne kadar etkisi
olduğuna ilişkin bilgisi bulunmadığını belirterek, ''Bu konu
psikolojik bir sıkıntı olarak karşımızda durmaktadır'' dedi.
Türkiye'nin uluslararası hukuktan doğan kararlılığının söz konusu
olması durumunda bu konuya muhalefet etmeyeceklerini kaydeden Ağar,
Türkiye'nin öncelikle kendi topraklarında yaşanan terör olaylarını
kontrol etmesi gerektiğini söyledi.
Mehmet Ağar, ABD'nin bu konuda tavrının hatırlatılması üzerine de,
bu konuda kesin bir bilgi sahibi olmadığını, görüşmelerde neler
konuşulduğunu bilmediğini söyledi. Ağar, ''Ancak geçmişte ABD ile çok
iyi bir işbirliği gerçekleştirdik ve bunun sonuçlarını da aldık''
dedi.
Ağar, İsrail'in Lübnan'a müdahalesiyle Türkiye'nin durumu arasında
şeklen bir benzerlik bulunduğunu ifade ederek, Irak hükümetinin
bölgede inisiyatif olduğunu açıkladığını hatırlattı. Buna rağmen, Irak
hükümetinin teröristleri önleme konusundaki zafiyetini gideremediğini
kaydeden Ağar, ''Buradan bir sonuç beklemek Türkiye'nin hakkıdır. Kısa
süre içinde ya 'Türkiye'ye yönelik düşmanlıkları ortadan kaldırmaya
yönelik güce sahibiz, bunu garanti ediyoruz' ya da 'bizim gücümüz
yetmiyor, sizin yeni askeri operasyon yapmanız gerekiyor' durumuna
meselenin gelmesi lazım'' diye konuştu.
