2007-05-31 - 14:00
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ...
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Genel Kurulda Anayasa değişikliği yasasının ikinci tur oylamasında açılan usul tartışmasında, aleyhte ve lehte yapılan konuşmalardan sonra, konunun önemli olduğunu, Başkanlığının da bir çalışma yaptığı ve görüşünü oluşturduğunu söyledi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanınca geri
gönderilen Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunun aynen kabulü için beşte üç
çoğunluk oyu aranacağını bildirdi.

Arınç, TBMM Genel Kurulunda Anayasa değişikliği yasasının ikinci tur
oylamasında açılan usul tartışmasında, aleyhte ve lehte yapılan konuşmalardan
sonra, konunun önemli olduğunu, Başkanlığının da bir çalışma yaptığı ve görüşünü
oluşturduğunu söyledi.

Bülent Arınç, 1987 yılındaki anayasa değişikliği teklifi ve Anayasa
Komisyonundaki gelişmeleri ve sonraki uygulamaları, konu üzerinde doktrinde ve
görüşlerde olan farklılıkların dikkate alındığını belirtti. 1982 Anayasanın 175.
maddesinin değiştirilmeden önceki ilk hükmüne göre, anayasanın değiştirilmesi
hakkındaki tekliflerin kabulünün, Meclisin üye tamsayısının üçte iki çoğunluğunun
oyuyla mümkün olabildiğini bildiren Arınç, şöyle konuştu:

''O günkü milletvekili sayısı 400'dü. Buna göre teklifin kabulü için 267 oy
gerekiyordu. Anayasanın geçici 9. maddesiyle de Cumhurbaşkanınca TBMM'ye geri
gönderilen anayasa değişikliği hakkındaki kanunu aynen kabul edip, tekrar
Cumhurbaşkanına gönderebilmesi üye tamsayısının dörtte üç çoğunluğunun oyuyla
mümkün olabilmekteydi. 400 milletvekili sayısına göre bu rakam 300'dü. Anayasanın
geçici 9. maddesinin yürürlüğü 1989 Kasımında sona ermiştir.''

TBMM Başkanı Arınç, şöyle devam etti:

''Anayasamızda, Cumhurbaşkanınca TBMM'ye geri gönderilen anayasa değişikliği
hakkında kanunu aynen kabul edip, cumhurbaşkanına geri gönderilebilmesi için
Anayasanın 175. maddesinin 1. fıkrasında öngörülen değiştirilme teklifinin kabulü
için 'Meclisin beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla mümkündür' hükmünden başka,
ayrıca bir hüküm bulunmamaktadır.''

Eski İstanbul Milletvekili Turgut Özalp ve 199 arkadaşının, Cumhurbaşkanınca
Meclise geri gönderilen anayasa değişikliği hakkındaki kanununun aynen kabul
edilip, tekrar Cumhurbaşkanına gönderilebilmesinin, üye tamsayısının üçte iki
çoğunluğuyla mümkün olabileceği hükmü getirilmesi için teklif verdiklerini
anımsatan Bülent Arınç, bunun o dönem Anayasa Komisyonunca kabul edilmediğini
kaydetti.

-''İŞTE SİZE GEREKÇE...''-

Turgut Özalp ve arkadaşlarının teklifi ile Anayasa Komisyonunun kabul ettiği
metinleri okuyan Arınç, Anayasa Komisyonunca metinden çıkarılan hükmün,
Anayasanın 175. maddesini değiştiren kanunda yer almadığını bildirdi. Arınç,
şunları kaydetti:

''Bu düzenlemede cumhurbaşkanınca bir daha görüşülmek üzere geri gönderilen
anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların kabul edilebilmesi için üye
tamsayısının üçte iki çoğunluk oyunun gerekli bulunmadığını göstermektedir. Kaldı
ki tartışma konusu 175. maddenin ilgili fıkralarında 'doğrudan veya
cumhurbaşkanının iadesi üzerine' cümlesi de yer almaktadır. Düzenlemelerin
tamamı, cumhurbaşkanının iadesi üzerine kurulmuş değildir. Doğrudan göndermelerde
uygulanabilecek kurallar çok önceden belirlenmiştir.''

''Kanunların gerekçelerine de bakılması'' yönündeki değerlendirmelere de
yanıt veren Arınç, bazı tartışmalarda, kanunların metni, yazılış biçimi ile
gerekçeleri arasında farklılıklar görüldüğünü söyledi.

''Ancak Meclimizi bağlayan öncelikle maddenin yazılışıdır, maddenin konuluş
amacıdır. Eğer her madde için gerekçelere bakacak olursak, çok basit çelişkilerle
karşılaşmamız hatta zaman zaman tebessüm etmemiz gerekebilir'' diyen Arınç, buna
örnek olarak, Anayasanın ''Bakanlar Kurulu'' ile ilgili 109. maddesi ile bu
maddenin gerekçesini okudu. Maddenin gerekçesinde, ''Başbakan olmak için TBMM
üyesi olma'' koşulu aranmadığını ifade eden Arınç, ''İşte size bir gerekçe''
dedi.

TBMM Başkanı Arınç, ''Başkanlık olarak, bu değerlendirmeler çerçevesinde,
cumhurbaşkanınca geri gönderilen Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunun aynen
kabulü için Anayasanın 175. maddesinin 1. fıkrasında öngörülen beşte üç çoğunluk
oyu aranacaktır. Tutumum doğrudur'' dedi.


-TBMM GENEL KURULUNDA, YASANIN, MİLLETVEKİLİ
GENEL SEÇİMİNİN 4 YILDA BİR YAPILMASINI ÖNGÖREN
1. MADDESİNİN 366 OYLA KABUL EDİLMESİNİN ARDINDAN
USUL TARTIŞMASI YAŞANDI


TBMM Genel Kurulunda, Anayasa değişikliğine
ilişkin yasanın, milletvekili genel seçiminin 4 yılda bir yapılmasını öngören 1.
maddesinin 366 oyla kabul edilmesinin ardından usul tartışması yaşandı.

TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın, 1. maddenin 366 oyla kabul edildiğin
açıklamasının ardından, CHP Ankara Milletvekili Oya Araslı yerinden kalkarak,
oylama sonucunun Anayasa'ya aykırı olduğunu ifade ederek, sonuca itiraz etti ve
usul tartışması açılmasını istedi.

Arınç da usul tartışması açarak Araslı'ya söz verdi.

Oya Araslı, Başkanlık Divanı tutumunun aleyhinde yaptığı konuşmada,
Anayasa'nın 175. maddesinde, Cumhurbaşkanı tarafından 2. kez görüşülmek üzere
TBMM'ye iade edilen kanunların kabulüyle ilgili hükümler bulunduğunu söyledi.

Anayasa'nın bu hükmünde, ''Eğer bir madde, TBMM üye tamsayısının 3'te 2
çoğunluğuna ulaşacak şekilde oy alamazsa o madde reddedilmiş sayılır''
denildiğini belirten Araslı, ''Bir maddenin görüşmeleri sırasında 3'te 2 oy
alması da yetmez. Değişikliğin tümü hakkında yapılan oylamada da kabul oylarının
gene 3'te 2 çoğunluğa ulaşması gerekir'' dedi.

CHP'li Araslı, bu nedenle 367'in altında oy alan bir maddenin kabulüne
ilişkin bir açıklamanın Anayasa'ya aykırı olduğunu kaydetti.

Anayasa'nın 175. maddesinin açık olduğunu, ancak bu konuda tereddütü
olanların, 175. maddenin, 1987'de gördüğü değişikliğe ilişkin kararın gerekçesine
bakabileceklerini ifade eden Araslı, gerekçede, ''Cumhurbaşkanı tarafından
Anayasa değişikliğine ilişkin kanunlar, TBMM'ye geri gönderildiği takdirde,
TBMM'nin geri gönderilen Anayasa değişikliği hakkındaki kanunu, aynen kabul edip
tekrar Cumhurbaşkanına gönderebilmesi, üye tamsayısının 3'te 2 çoğunluğuyla
mümkün olabilir'' denildiğini bildirdi.

Oya Araslı, Prof.Dr. Erdal Onar, Prof.Dr. Ergun Özbudun ve Prof.Dr. Erdoğan
Teziç'in de aralarında bulunduğu bazı anayasa hukukçularının bu yönde
açıklamaları olduğunu söyledi.

1. maddenin, açıkladığı nedenlerle kabul edilmemesi gerektiğini ifade eden
CHP'li Araslı, ''Bunun aksine bir uygulama Anayasaya aykırı olur ve kanun
hakkında iptal nedenlerinden birisini oluşturur'' dedi.

-''KABUL OYU 367'NİN ÜZERİNDE OLMALI''-

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart da aleyhte yaptığı konuşmada, Anayasa
değişikliğine ilişkin kanunun Cumhurbaşkanınca iade edilmesinin ardından yapılan
görüşmelerde, kabul oyunun 367'in üzerinde olması gerektiğini söyledi.

Kabul oyunun, 367'in altına düşmesi halinde kanunun kabul edilmemesi
gerektiğini ifade eden Kart, ''Veto öncesi görüşmelerde Anayasa değişikliği
330-367 arasında kabul edilmiş olsaydı, Sayın Cumhurbaşkanının vetosu üzerine
yine 367'yi aşan bir çoğunluğun bulunması gerekecekti. Bu konu akademisyenler
arasında da kabul edilen bir görüştür'' diye konuştu.

AK Parti'lilerin laf atması üzerine Kart, söylediklerinin, Anayasa
maddesinin gerekçesinde yazılı olduğunu söyledi.

Atilla Kart, bundan sonra yapılacak madde görüşmelerinin hepsinde de mutlaka
367'in aşılması gerektiğini ifade ederek, ''Artık veto öncesi görüşmelerindeki,
330 sınırı 367'ye yükseltilmiştir. Kanunun tümünde 367'in aşılması, madde
oylamalarındaki bu hukuki sakatlığı ortadan kaldırmaz. 367'in altındaki bir irade
beyanıyla, bu Anayasa değişikliğinin görüşmelerini sürdüremezsiniz'' dedi.

-''...PARLAMENTER SİSTEMDE BU ARANMAZ''-

Başkanlık Divanının tutumu lehinde konuşan TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı
Burhan Kuzu, ''kanunun iadesi durumunda 3'te 2 çoğunluk aranır mı?'' sorusunun
cevabının verilmesi gerektiğini kaydederek, ''Cumhurbaşkanının iadesi üzerine
Meclis'in yeniden ele aldığı kanunu, üye tamsayısının 3'te 2 çoğunluğuyla aynen
kabul etmesi durumunda cumhurbaşkanı kanunu referanduma götürebilir'' dedi.

''Ancak iade durumunda bu kadar rakam olacak diye bir iddia Anayasaya uygun
olmaz'' diyen Kuzu, CHP'nin, Cumhurbaşkanının iadelerinden bahsederken, ''veto''
kelimesini kullanmalarını eleştirdi.

Veto'nun, meşruti monarşilerde olan bir kelime olduğunu ifade eden Kuzu,
''geri gönderme'' kelimesinin özellikle seçildiğini bildirdi.

AK Parti'li Kuzu, şunları söyledi:

''Parlamenter sistemlerde, dünyanın hiçbir anayasasında ve ülkesinde, geri
gönderme durumunda Meclis'e ek bir yük getirerek, 'ilk gönderdiği çoğunluktan
daha fazla bir çoğunlukla gönder' diye bir hükümlülük yüklenemez. Bu yorum
külliyen yanlıştır. Bu tür geri göndermelerde, 3'te 2 çoğunluk arama yolu,
meşruti monarşilerde, başkanlık sistemlerinde olan bir uygulamadır. Parlamenter
sistemlerde bu aranmaz.''

-''HUKUK MANTALİTESİYLE ÖRTÜŞMÜYOR''-

AK Parti Grup Başkanvekili Sadullah Ergin de Başkanlık Divanı tutumu lehinde
yaptığı konuşmada, Anayasa'nın 175. maddesine göre Anayasa değişikliği yasasının
görüşmelerinde, 330-367 arasında bir çoğunluk bulunması halinde kanunun doğrudan
referanduma gitmesi gerektiğini söyledi.

367'in üzerinde oy alması halinde ise Cumhurbaşkanına kanunu onaylama ya da
referanduma götürme hakkı verildiğini ifade eden Ergin, Anayasa'nın, kanunun
Meclis'e iade edilmesini içeren maddesinde, ''Cumhurbaşkanı, anayasa
değişiklikliklerine ilişkin kanunları bir daha görüşülmek üzere TBMM'ye geri
gönderebilir. Meclis geri gönderilen kanunu üye tamsayısının 3'te 2 çoğunluğuyla
kabul ederse, Cumhurbaşkanı bu kanunu halk oyuna sunabilir'' denildiğini söyledi.

Ergin, Anayasanın bu ve diğer maddelerinde de 'cumhurbaşkanının, Anayasa
değişiklik kanunlarını halk oyuna sunmasının engellenemeyeceğini teyit etmek
amaçlı hükümler bulunduğunu'' kaydeden Ergin, ''1. turda aranan çoğunluktan daha
fazla bir çoğunluğu 2. turda aramak hukuk mantalitesiyle örtüşmüyor'' dedi.

Lehte ve aleyhte konuşmaların ardından TBMM Başkanı Bülent Arınç, tutumu
hakkında genel kurulu bilgilendirdi.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ YASASI İKİNCİ TUR OYLAMA SÜRECİ..

MİLLETVEKİLİ GENEL SEÇİMİNİN 4 YILDA BİR YAPILMASINI
ÖNGÖREN 1. MADDESİ, 366 OYLA KABUL EDİLDİ

TBMM Genel Kurulunda, Anayasa değişikliğine
ilişkin yasanın, milletvekili genel seçiminin 4 yılda bir yapılmasını öngören 1.
maddesi, 366 oyla kabul edildi.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in iade ettiği yasanın ikinci turunda,
1.maddenin gizli oylamasına, 393 milletvekili katıldı.

Madde, 22 ret oyuna karşılık 366 oyla kabul edilirken, 3 milletvekili
çekimser kaldı. 1 milletvekili boş oy kullanırken, 1 oy da geçersiz sayıldı.

TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın, maddenin kabul edildiğini açıklamasının
ardından, CHP Ankara Milletvekili Oya Araslı, yerinden kalkarak, bu duruma itiraz
etti. Araslı, maddenin 366 oy aldığını ve kabul edilmiş sayılamayacağını öne
sürdü. Bunun üzerine Arınç, usul tartışması açtı.

''YSK'NIN GÖREV VE YETKİLERİ KAPSAMINA, CUMHURBAŞKANI
SEÇİMİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLARIN DAHİL EDİLMESİNİ''
ÖNGÖREN 2. MADDESİ, 370 OYLA KABUL EDİLDİ

TBMM Genel Kurulunda, Anayasa değişikliğine
ilişkin yasanın, ''Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) görev ve yetkileri kapsamına,
cumhurbaşkanı seçimine ilişkin usul ve esasların dahil edilmesini'' öngören 2.
maddesi, 370 oyla kabul edildi.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in iade ettiği yasanın ikinci turunda, 2.
maddenin gizli oylamasına, 391 milletvekili katıldı.

Madde, 18 ret, 1 çekimser oya karşılık, 370 oyla kabul edildi. 2 oyda
geçersiz sayıldı.

Yasanın, ''TBMM'nin yapacağı bütün işlerinde üye tamsayısının üçte biriyle
toplanmasını'' öngören 3. maddesinin gizli oylamasına geçildi.

Bu arada, CHP milletvekilleri, oylama sürerken, AK Parti Grup Başkanvekili
Salih Kapusuz ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'nun, kabinlerin
yanında durarak gözetleme yaptığı ileri sürerek, tepki gösterdi.

CHP milletvekillerinin, Kuzu'nun üzerine yürümesine, diğer milletvekilleri
tepki gösterdi.

''MECLİSİN YAPACAĞI BÜTÜN İŞLERİNDE, ÜYE TAMSAYISININ ÜÇTE BİRİYLE
TOPLANMASINI'' ÖNGÖREN 3. MADDESİ, 375 OYLA KABUL EDİLDİ

TBMM Genel Kurulunda, Anayasa değişikliği
yasasının, ''TBMM'nin yapacağı bütün işlerinde üye tamsayısının üçte biriyle
toplanmasını'' öngören 3. maddesi, 375 oyla kabul edildi.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in iade ettiği yasanın ikinci turunda, 3.
maddenin gizli oylamasına 396 milletvekili katıldı.

Madde; 17 ret oyuna karşılık 375 oyla kabul edilirken, 2 çekimser oy
kullanıldı, 2 oy da geçersiz sayıldı.

Yasanın, ''Cumhurbaşkanının halk oyuyla ve 5 artı 5 sistemiyle seçilmesini''
öngören 4. maddesinin oylamasına geçildi.

CUMHURBAŞKANI SEÇİM SÜRECİNİ DÜZENLEYEN 5. MADDESİ,
371 OYLA KABUL EDİLDİ

TBMM Genel Kurulunda, Anayasa değişikliğine
ilişkin yasanın, cumhurbaşkanı seçim sürecini düzenleyen 5. maddesi, 371 oyla
kabul edildi.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in iade ettiği yasanın görüşmelerinin
ikinci turunda, 5. maddenin gizli oylamasına, 377 milletvekili katıldı.

Madde, 371 oyla kabul edilirken, 3 ret, 1 çekimser, 2 geçersiz oy çıktı.

Anayasanın, ''seçim kanunlarında yapılacak değişikliklerin, yürürlüğe
girdikleri tarihten itibaren 1 yıl içinde uygulanamayacağına'' ilişkin hükmünün
cumhurbaşkanı seçiminde dikkate alınmayacağını öngören ve yasanın 6. maddesinde
yer alan geçici 18. maddesinin gizli oylamasına geçildi.

CUMHURBAŞKANIN 5 ARTI 5 SİSTEMİYLE VE HALK OYUYLA SEÇİLMESİNİ
ÖNGÖREN 4. MADDESİ, 369 OYLA KABUL EDİLDİ

TBMM Genel Kurulunda, Anayasa değişikliğine
ilişkin yasanın, cumhurbaşkanının 5 artı 5 sistemiyle ve halk oyuyla seçilmesini
düzenleyen 4. maddesi, 369 oyla kabul edildi.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in iade ettiği yasanın ikinci turunda, 4.
maddenin gizli oylamasına, 395 milletvekili katıldı.

Madde, 22 ret oyuna karşılık, 369 oyla kabul edildi. 1 çekimser, 3 de
geçersiz oy kullanıldı.

TBMM Başkanı Bülent Arınç, maddenin kabul edilmesinden sonra, birleşime 1
saat ara verdi.

PAKETİN 3. MADDESİNİN OYLAMALARI SIRASINDA ''AÇIKTA OY
KULLANILDIĞI'' VE ''OYLAMAYA MÜDAHİL'' OLUNDUĞU GEREKÇESİYLE
CHP VE AK PARTİ'Lİ MİLLETVEKİLLERİ ARASINDA TARTIŞMA ÇIKTI

TBMM BAŞKANI ARINÇ: ''OY KULLANACAK ARKADAŞLARIMIZIN HEPSİ MİLLETVEKİLİDİR,
VE KULLANDIĞI OYUN BİLİNCİNDEDİR''

TBMM Genel Kurulunda, Anayasa değişikliğine
ilişkin kanunun 3. maddesinin 2. tur oylaması sırasında ''açıkta oy kullanıldığı
ve ''oylamaya müdahil'' olunduğu gerekçesiyle CHP ve AK Parti'li milletvekilleri
arasında tartışma çıktı.

Genel Kurulda, Anayasa değişikliği paketinin 3. maddesinin oylamasına
geçildiği sırada CHP'li TBMM İdare Amiri Erdoğan Yetenç ve arkadaşları, ''açıkta
oy kullanıldığı ve kabinlerin yanında durularak ''oylamaya müdahil olunduğu''
gerekçesiyle itirazda bulundu.

Oylama kabinlerinin bulunduğu yere giden CHP ve AK Parti'li milletvekilleri
tartışmaya başladı. Bunun üzerine TBMM Başkanı Arınç, maddenin oylamasını
durdurarak, milletvekillerine sakin olmaları konusunda uyarıda bulundu.

Oylamanın doğru ve sağlam yapılması açısından hem hükümet sıralarının hem de
komisyon sıralarının olduğu bölüme kabin konulduğunu hatırlatan Arınç, oylama
için görevli olanlarında belli olduğunu söyledi.

Arınç, ''Oy kullanacak arkadaşlarımızın hepsi milletvekilidir. Kullandığı
oyun bilincindedir. Ne yaptıklarını çok iyi bilmektedirler. Kendisini etkileyecek
hiçbir davranışa prim vermeyeceği çok açıktır. Bu nedenle oy kullanma sıralarının
yanında yanlış anlamaya sebep vermemek için görevli arkadaşlarımızın hiç kimsenin
bulunmaması gerekir'' diye konuştu.

CHP'lilerin de bu konuda aşırı hassasiyet göstermelerini gereksiz bulan
Arınç, ''Bu tür oylamaları daha önceleri defalarca yaptık. Defalarca bugün tenkit
ettiğiniz şeyleri kendiniz yaptınız. Buradaki oylamaları tüm dünya izliyor.
Hepimiz için oylama yüz akı olmalıdır'' dedi.

Arınç, açıkta oy kullanıldığı iddialarına da değinerek, milletvekillerinin
süratli oy kullanma açısından bunu yaptıklarını söyledi.

''Herkes 'benim oyumun rengi bellidir' diyebilir. Ama usul, o kabine girmek
ve oyunu o kabinde zarfın içine koymaktır'' diyen Arınç, CHP'lilerin de daha önce
bu tür açıkta oy kullandığını anımsattı.

O günlerin de unutulmaması gerektiğini vurgulayan Arınç, daha sonra maddenin
oylamasını yeniden başlattı.

-AHMET ERSİN'İN SÖZLERİ-

Öte yandan CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, anayasa oylamalarında
bakanların vekaletle oy kullanamayacaklarına ilişkin sözlerinin yanlış
anlaşıldığını söyledi.

Ersin, ''bir sohbet sırasında düz mantıkla, hukuki araştırma yapılmadan
söylenen bir söz basınımıza yanlış yansımıştır' dedi.