2006-05-01 - 13:00
Haluk Koç, TBMM düzenlediği basın toplantısında, 1 Mayıs'ın, anlamı üzerinde çok derin düşünülmesi gereken bir gün olduğunu kaydetti.
CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç,
tarihe ''Kanlı 1 Mayıs'' olarak geçen ve 37 kişinin ölümüyle
sonuçlanan 1977 1 Mayıs olaylarıyla ilgili meclis araştırması açılması
gerektiğini söyledi.
Haluk Koç, TBMM düzenlediği basın toplantısında, 1 Mayıs'ın,
anlamı üzerinde çok derin düşünülmesi gereken bir gün olduğunu
kaydetti. Koç, dünyada yaşanan küreselleşmenin Türkiye'ye getirdiği
etkilerin 1 Mayıs'ı daha anlamlı hale getirdiğini belirterek, son 3.5
yıllık iktidar uygulamalarında, emek üzerindeki iktidar tasarrufunun
tüm dünyada olduğu gibi derin açmazlar içerdiğini öne sürdü. Koç,
şöyle konuştu:
''İktidar uygulamalarının, kazanılmış hakların geriye gitmesi
bakımından son derece çarpık uygulamalar ortaya koyduğunu görüyoruz.
Bu hükümetin ilk yılında, CHP'nin direnmesine rağmen bir iş yasası
çıkarıldı. Bu kanunla iş hayatına yeni kavramlar getirildi. Esnek
istihdam, performansa dayalı değerlendirme, fason işçi, taşeron işçi
gibi bir takı kavramlar getirildi ve bunlar acımasızca uygulamaya
konuldu.
Sağlık alanı da 'dönüşüm' adını verdikleri ama sağlığın temel bir
insanlık hakkı, temel bir kamu hizmet alını olmasından uzak, tamamen
piyasa koşullarında, ihtiyacı olanın bunu piyasadan talep edeceği bir
hizmet tablosu haline dönüştürüldü.
Sosyal güvenlik ve genel sağlık sigortası yasalarıyla, tamamen
geriye dönük, kazanılmış hakların tümünün kaybedilmesine dönük bir
takım gelişmeler daha yasal çerçeve içine oturtuldu.''
Koç, kamu yönetimi kanunu ile de çalışanların iş güvencesinin yok
edilmek istendiğini ileri sürerek, 1 Mayısın nasıl ortaya çıktığına
dikkati çekti.
-1 MAYIS 1977 OLAYLARI-
1 Mayıs 1977'de İstanbul Taksim'deki kanlı 1 Mayıs gününün
hesabını verememiş bir Türkiye bulunduğunu ifade eden Koç, ''Orada
öldürülen 37 kişinin daha hesabı sorulamamış, bunun nedenleri, bu
organizasyonun temelinde neler var? Türkiye'yi belki de 12 Eylül
1980'den 3 sene önce bir faşist rejime çevirmek için planlı, içerden
ve dışarıdan organize bir eylem...'' diye konuştu
Haluk Koç, kanlı 1977 1 Mayıs olaylarının nedenlerinin açıklığa
kavuşturulması için meclis araştırması açılması gerektiğini söyledi.
Koç, 1 Mayısın bayram ilan edilmesi için verilen yasa değişikliği
teklifinin de takipçisi olacaklarını kaydetti.
Koç, AK Parti'nin emek üzerinde yarattığı, kayıp 3.5 yıllık bir
dönem bulunduğunu ileri sürerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İl kongrelerinde, süslü panoların önünde esip gürleyen
Başbakan'ın söylediklerinin tam tersine bir manzara sergileniyor
Türkiye'de.
Sayın Başbakan'ın işi zor. Kendi saha ve seyircisi önünde her
türlü yanıltmayı, toplumda yaşanan her türlü acıyı çarpıtarak,
mutluluk olarak sunmak becerisini göstermeye çalışıyor. Gün geliyor
köylüyle, esnafla çatışıyor, gün geliyor ticaret odalarıyla, gün
geliyor emekle çatışıyor.
Eğer bugün Hükümet adına yapılan 'Emeğiyle çalışanlar, iktidarımız
döneminde en mutlu günlerini yaşıyorlar. Cepleri para gördü, sosyal
güvenceleri gelişti' tarzında bir açıklama duyarsanız hiç şaşırmayın.
Bu, AKP tarzı bir siyaset oldu.
Sayın Başbakan'ın üslubuna artık cevap vermeyeceğiz. O üslupla
kendisine yaklaşmayacağız. Sadece bu çelişkisini zaman zaman toplumun
önüne getirmeye çalışacağız. Hiddetli Başbakan, bu hiddetinin ardında,
hangi gerçekleri hangi yanıltmaları toplumun önüne getiriyor,
Maskesini düşüreceğiz. Her alanda olduğu gibi emek alanında da
çalışanların hakları alanında da AKP maskeli bir iktidardır.''
Haluk Koç, TÜİK rakamlarına göre, Türkiye'de 2.7 milyon işsiz
bulunduğunu belirterek, ''Sayın Başbakan ne kadar kendini alkışlatırsa
alkışlatsın, bu işi beceremediği anlaşılıyor'' diye konuştu.
-SARI SENDİKA-
Çalışanların, örgütsüzleştirme ve sendikasızlaştırma yönünden Türk
demokrasi tarihinin en acı sayfalarını yaşadığını savunan Koç, bazı
sendikaların iktidarla anlaşarak ''sarı sendikacılık'' yaptığını iddia
etti.
''Sarı sendikalarla'' hak taleplerinin tamamen kısırlaştırıldığını
kaydeden Koç, ''Düşünebiliyor musunuz, bir işçi konfederasyonu,
çalışanların hakları budanırken iktidar partisiyle kulislerde ortaklık
kuruyor. Dinci görüşlerin, şoven etnik görüşlerin bir sendika yapısına
hakim olabileceğini düşünebiliyor musunuz? Bu garabet bir tek
Türkiye'de var'' dedi.
Hükümetin, emeğe dönük yasal düzenlemelerle kazanılmış hakların
içini boşalttığını öne süren Koç, ''Başbakan bunun açıklamasını
yapabilir mi? O hala haremlikte selamlıkta kaldı. Bu Başbakan
vizyonuyla onun yönetimindeki heyeti, nasıl bağımsız bir politika
ortaya koyabilirler? Bunlar baştan teslim olmuşlar. İktidarları
teslimiyete dayanıyor'' diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç ve beraberindeki milletvekilleri,
daha sonra basın bürosunu dolaşarak, gazetecilere karanfil verip 1
Mayıs bayramını kutladılar.
tarihe ''Kanlı 1 Mayıs'' olarak geçen ve 37 kişinin ölümüyle
sonuçlanan 1977 1 Mayıs olaylarıyla ilgili meclis araştırması açılması
gerektiğini söyledi.
Haluk Koç, TBMM düzenlediği basın toplantısında, 1 Mayıs'ın,
anlamı üzerinde çok derin düşünülmesi gereken bir gün olduğunu
kaydetti. Koç, dünyada yaşanan küreselleşmenin Türkiye'ye getirdiği
etkilerin 1 Mayıs'ı daha anlamlı hale getirdiğini belirterek, son 3.5
yıllık iktidar uygulamalarında, emek üzerindeki iktidar tasarrufunun
tüm dünyada olduğu gibi derin açmazlar içerdiğini öne sürdü. Koç,
şöyle konuştu:
''İktidar uygulamalarının, kazanılmış hakların geriye gitmesi
bakımından son derece çarpık uygulamalar ortaya koyduğunu görüyoruz.
Bu hükümetin ilk yılında, CHP'nin direnmesine rağmen bir iş yasası
çıkarıldı. Bu kanunla iş hayatına yeni kavramlar getirildi. Esnek
istihdam, performansa dayalı değerlendirme, fason işçi, taşeron işçi
gibi bir takı kavramlar getirildi ve bunlar acımasızca uygulamaya
konuldu.
Sağlık alanı da 'dönüşüm' adını verdikleri ama sağlığın temel bir
insanlık hakkı, temel bir kamu hizmet alını olmasından uzak, tamamen
piyasa koşullarında, ihtiyacı olanın bunu piyasadan talep edeceği bir
hizmet tablosu haline dönüştürüldü.
Sosyal güvenlik ve genel sağlık sigortası yasalarıyla, tamamen
geriye dönük, kazanılmış hakların tümünün kaybedilmesine dönük bir
takım gelişmeler daha yasal çerçeve içine oturtuldu.''
Koç, kamu yönetimi kanunu ile de çalışanların iş güvencesinin yok
edilmek istendiğini ileri sürerek, 1 Mayısın nasıl ortaya çıktığına
dikkati çekti.
-1 MAYIS 1977 OLAYLARI-
1 Mayıs 1977'de İstanbul Taksim'deki kanlı 1 Mayıs gününün
hesabını verememiş bir Türkiye bulunduğunu ifade eden Koç, ''Orada
öldürülen 37 kişinin daha hesabı sorulamamış, bunun nedenleri, bu
organizasyonun temelinde neler var? Türkiye'yi belki de 12 Eylül
1980'den 3 sene önce bir faşist rejime çevirmek için planlı, içerden
ve dışarıdan organize bir eylem...'' diye konuştu
Haluk Koç, kanlı 1977 1 Mayıs olaylarının nedenlerinin açıklığa
kavuşturulması için meclis araştırması açılması gerektiğini söyledi.
Koç, 1 Mayısın bayram ilan edilmesi için verilen yasa değişikliği
teklifinin de takipçisi olacaklarını kaydetti.
Koç, AK Parti'nin emek üzerinde yarattığı, kayıp 3.5 yıllık bir
dönem bulunduğunu ileri sürerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İl kongrelerinde, süslü panoların önünde esip gürleyen
Başbakan'ın söylediklerinin tam tersine bir manzara sergileniyor
Türkiye'de.
Sayın Başbakan'ın işi zor. Kendi saha ve seyircisi önünde her
türlü yanıltmayı, toplumda yaşanan her türlü acıyı çarpıtarak,
mutluluk olarak sunmak becerisini göstermeye çalışıyor. Gün geliyor
köylüyle, esnafla çatışıyor, gün geliyor ticaret odalarıyla, gün
geliyor emekle çatışıyor.
Eğer bugün Hükümet adına yapılan 'Emeğiyle çalışanlar, iktidarımız
döneminde en mutlu günlerini yaşıyorlar. Cepleri para gördü, sosyal
güvenceleri gelişti' tarzında bir açıklama duyarsanız hiç şaşırmayın.
Bu, AKP tarzı bir siyaset oldu.
Sayın Başbakan'ın üslubuna artık cevap vermeyeceğiz. O üslupla
kendisine yaklaşmayacağız. Sadece bu çelişkisini zaman zaman toplumun
önüne getirmeye çalışacağız. Hiddetli Başbakan, bu hiddetinin ardında,
hangi gerçekleri hangi yanıltmaları toplumun önüne getiriyor,
Maskesini düşüreceğiz. Her alanda olduğu gibi emek alanında da
çalışanların hakları alanında da AKP maskeli bir iktidardır.''
Haluk Koç, TÜİK rakamlarına göre, Türkiye'de 2.7 milyon işsiz
bulunduğunu belirterek, ''Sayın Başbakan ne kadar kendini alkışlatırsa
alkışlatsın, bu işi beceremediği anlaşılıyor'' diye konuştu.
-SARI SENDİKA-
Çalışanların, örgütsüzleştirme ve sendikasızlaştırma yönünden Türk
demokrasi tarihinin en acı sayfalarını yaşadığını savunan Koç, bazı
sendikaların iktidarla anlaşarak ''sarı sendikacılık'' yaptığını iddia
etti.
''Sarı sendikalarla'' hak taleplerinin tamamen kısırlaştırıldığını
kaydeden Koç, ''Düşünebiliyor musunuz, bir işçi konfederasyonu,
çalışanların hakları budanırken iktidar partisiyle kulislerde ortaklık
kuruyor. Dinci görüşlerin, şoven etnik görüşlerin bir sendika yapısına
hakim olabileceğini düşünebiliyor musunuz? Bu garabet bir tek
Türkiye'de var'' dedi.
Hükümetin, emeğe dönük yasal düzenlemelerle kazanılmış hakların
içini boşalttığını öne süren Koç, ''Başbakan bunun açıklamasını
yapabilir mi? O hala haremlikte selamlıkta kaldı. Bu Başbakan
vizyonuyla onun yönetimindeki heyeti, nasıl bağımsız bir politika
ortaya koyabilirler? Bunlar baştan teslim olmuşlar. İktidarları
teslimiyete dayanıyor'' diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç ve beraberindeki milletvekilleri,
daha sonra basın bürosunu dolaşarak, gazetecilere karanfil verip 1
Mayıs bayramını kutladılar.
