TÖRE VE NAMUS CİNAYETLERİNİ ARAŞTIRMA KOMİSYONU...

Töre ve namus cinayetlerini araştırmak
üzere kurulan Meclis Araştırma Komisyonu Başkanı Fatma Şahin, CHP'li
üyelerin, namus saikiyle işlenen suçların da töre saikiyle işlenen
suçlar kapsamına alınması isteğine, ''Yasalar üzerinde değişiklik
yapmaktansa, TCK uygulamasını görmek gerekli'' diye karşılık verdi.
Görev süresi 11 Şubat'ta sona eren, töre ve namus cinayetleriyle,
kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin nedenlerinin araştırılması,
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis
Araştırma Komisyonu, raporunu tamamlama aşamasına geldi.
Komisyon Başkanı, AK Parti Gaziantep Milletvekili Şahin, komisyon
raporunu, ''kadına karşı şiddet'', ''çocuğa karşı şiddet'' ve ''töre
ve namus cinayetleri'' olarak üç bölüme ayırdıklarını söyledi.
Şahin, sorunlar daha büyük boyutlara ulaşmadan, önlemlerin devlet
eliyle alınmasını istedi. Çalışmaları bir ''eylem planına''
dönüştüreceklerini kaydeden Şahin, ''Böylece, konuyla ilgili her
bakanlığa, somut olarak 'sizden şunları istiyoruz' diyebileceğiz''
dedi.
Birimler arası zafiyet bulunduğunu, Ailenin Korunmasına Dair
Kanun'da sıkıntılar yaşandığını ifade eden Şahin, bakanlıklar arası
eşgüdümün sağlanması gerektiğini vurguladı.
Şahin, kadın ve çocukların, şiddete maruz kaldıklarında ne
yapacaklarını ve nereden hizmet alacaklarını bilemediklerini kaydetti.

-KOMİSYON, BATMAN'A GİDECEK-

CHP'li komisyon üyelerinin, ''namus saikiyle işlenen suçların da
töre saikiyle işlenen suçlar kapsamına alınması'' isteğinin
hatırlatılması üzerine Şahin, ''CHP'lilere, bu komisyonun, Adalet
Komisyonu'nun alt komisyonu olmadığını söylediklerini'' bildirdi.
Şahin, TCK'da yapılan değişikliğe işaret ederek, yasalar üzerinde
değişiklik yapmaktansa, uygulamayı görmek istediklerini belirterek,
''Olmasın demiyoruz ama Yargıtay'ın uygulamaları da bizim dediğimiz
gibi'' dedi.
Bu arada, daha önce, İstanbul, Diyarbakır, Şanlıurfa, Trabzon ve
Rize'de incelemelerde bulunan komisyon, önümüzdeki günlerde Batman'a
gidecek.

-RAPORDAN-

Komisyonun hazırladığı taslak raporda, töre ve namus konusunda,
toplumda yerleşik kabullerin veya geleneksel anlayışın tersine
dönüştürülmesi gerektiği vurgulandı.
Ülke çapında tüm sivil ve resmi kuruluşları kapsayacak ''2006-2010
Töre/Namus Cinayetlerinin Önlenmesine Yönelik Eylem Planı''
hazırlanması istendi.
''Çerçeve Eşitlik Yasası'' nın çıkarılması, Ailenin Korunmasına
Dair Kanunda yer alan ''kusurlu eş'' ibaresinin ''şiddet uygulayan
birey'' şeklinde değiştirilmesi, Siyasi Partiler Yasası'nda kadınların
siyasete katılımını destekleyen düzenlemeler yapılması önerildi.
Kışlalarda, camilerde, kahvehanelerde, çok sayıda erkek çalışan
istihdam eden kuruluşlarda, kadına yönelik şiddet konusunda erkeklerde
zihniyet dönüşümünü sağlayacak eğitim programları düzenlenmesi
gerektiği kaydedildi.

-EMNİYET VE JANDARMADA KADIN...-

Zorunlu eğitimin 11 yıla çıkarılması ve ülke genelinde uygulanması
için önlem alınması, gerekli denetimlerin yapılması istendi.
Eğitim materyallerinden, kadın ve erkeğin kalıplaşmış geleneksel
rollerini pekiştiren ögelerin çıkarılması gerektiği ifade edilen
taslak raporda, ''İlköğretimden başlayarak, eğitimin her aşamasında
şiddet ve toplumsal cinsiyet duyarlılığı konularını içeren ve
çocuklara kendi bedenlerini tanımayı öğreten eğitim programları
hazırlanarak, uygulamaya konulmalıdır'' denildi.
Tecavüz ve ensestin, ciddi sorunlar arasında yer aldığına işaret
edilerek, bunların tabu olmaktan kurtarılması için mücadele edilmesi
önerildi.
Emniyet ve jandarma birimlerinde, daha fazla kadının
görevlendirilmesi; memurların kadına ve çocuğa yönelik şiddet
konusunda özel eğitim alması istendi.