2025-12-01 - 21:30
CUMHURBAŞKANLIĞININ 2026 YILI BÜTÇESİ TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNDA
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Cumhurbaşkanlığı ile bağlı ve ilgili kurum ve kuruluşların 2026 yılı bütçeleri üzerinde görüşmelere başlandı.

Komisyon, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı.

Toplantıda, Cumhurbaşkanlığının yanı sıra Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, İletişim Başkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Devlet Arşivleri Başkanlığı, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığının 2026 yılı bütçeleri, 2024 yılı kesin hesapları ve Sayıştay raporları ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Yatırım Ofisi Başkanlığı, Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı, Finans Ofisi Başkanlığı ve İnsan Kaynakları Ofisi Başkanlığının Sayıştay raporları görüşülecek.

Komisyonda ayrıca 2026 Yılı Gelir Bütçesi, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin maddeleri ele alınacak.

Usul üzerine söz isteyen DEM Parti Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi'nin de bugün görüşüleceğini belirterek, Meclis'te kesin hesap komisyonu kurulması gerektiğini söyledi.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba da kesin hesap komisyonu kurulması ve bu komisyonun başkanının muhalefetten bir milletvekilinin olması gerektiğini belirtti.

Ağbaba ile İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Erhan Usta, Plan ve Bütçe Komisyonunun bugünkü toplantısına bazı kurumlardan ilgili bürokratların katılmamasını eleştirdi.

Başkan Mehmet Muş ise komisyona ilişkin daveti ilgili kurumlara gönderdiklerinin bilgisini verdi.

Komisyonda daha sonra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığının 2026 yılı bütçesi üzerinde sunumuna başladı.

Cumhurbaşkanlığı bütçesinin uluslararası gelişmelerin gerektirdiği yönelimlere ve ülkenin ihtiyaçlarına uyum sağlayan, milli öncelikleri esas alan, katma değer odaklı bir anlayışla hazırlandığını belirten Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği bütçesi için 2026 yılında 21 milyar 287 milyon lira ödenek öngörüldüğünü, bunun yüzde 41,2'sinin Barışı Destekleme Faaliyetlerine, Acil Destek Giderlerine, Yatırım ve Finans Ofisine hazine yardımı olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara aktarılacağını bildirdi.

Yılmaz, geri kalan ödeneğin büyük bir bölümünün ise çeşitli alanlarda vatandaşlara karşılıksız sunulan kamusal hizmetlerin sürdürülebilmesi için kullanılacağını ifade ederek, Millet Kütüphanesinin çatısı altında sunulan tüm hizmetlerin de bütçeyle desteklendiğine işaret etti. Yılmaz, Genel Sekreterlik bünyesinde yer alan Kongre ve Kültür Merkezi'nin kendi kaynak ve imkanları çerçevesinde tüm kamu kurumlarının açılış, toplantı ve organizasyonlarına ev sahipliği yaptığını kaydetti.

- "Son 5 yılda 455 girişim sermayesi fonu, Türkiye'de 2,3 milyar dolar kaynak toplamıştır"

Mart ayında yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Cumhurbaşkanlığı teşkilatında bazı hizmetlerde etkinliğin artırılması amacıyla sadeleştirmeye gidildiğini hatırlatan Yılmaz, bu kapsamda Dijital Dönüşüm Ofisi, İnsan Kaynakları Ofisi ve Finans Ofisinin ilga edildiğini, Yatırım Ofisi, Finans Ofisinin bazı görevlerini devralarak Yatırım ve Finans Ofisi olarak yeniden teşkilatlandırıldığını söyledi.

Yılmaz, kamuda insan kaynağı yönetim modellemelerini hayata geçirme, insan kaynağının geliştirilmesini sağlamaya yönelik projeler geliştirme, yetenek gelişim faaliyetlerini yürütme, devlet teşkilatı içerisinde yer alan kurumları merkez, taşra ve yurt dışı ayrımıyla elektronik ortamda tanımlama ve paylaşılmasına yönelik çalışmaları koordine etme gibi görevlerin Genel Sekreterliğin görevleri arasına dahil edildiğini anlattı.

Ülkenin girişimcilik ekosisteminin son 5 yılda büyük bir ivme yakalayarak bölgesel bir merkez olma yolunda güçlü bir konuma ulaştığını vurgulayan Yılmaz, "2010-2020 arasında Türk girişimcilerine 815 milyon dolar yatırım yapılmışken, 2021 yılından bu yana toplam yatırım tutarı 5,6 milyar dolara ulaşmıştır. Yıllık ortalama 1 milyar dolar seviyesindeki bu hacim, ülkemizin küresel girişim sermayesi radarına açık şekilde girdiğini göstermektedir. 2024 yılında ülkemiz, erken aşama yatırımlarda Avrupa'da 12'nci, MENA bölgesinde 3'üncü sırada yer almıştır. Son 5 yılda 455 girişim sermayesi fonu, Türkiye'de 2,3 milyar dolar kaynak toplamıştır." diye konuştu.

- "2025 yılının 9 ayında uluslararası doğrudan yatırım girişleri yüzde 46 arttı"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye'nin çektiği uluslararası doğrudan yatırım (UDY) tutarının, 1973-2002 döneminde 15 milyar dolarken, 2003 yılından bugüne yaklaşık 284 milyar dolar olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2024 yılında küresel doğrudan yatırım akımlarında yüzde 11'lik bir düşüş yaşanmasına rağmen, ülkemize girişler bir önceki yıla kıyasla yüzde 9,7 artarak 11,7 milyar dolara ulaşmıştır. 2025 yılının 9 ayında uluslararası doğrudan yatırım girişleri, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 46 artışla 11,4 milyar dolara ulaşmış, son 12 ayda yani yıllıklandırılmış olarak ise 15,3 milyar dolar ile son dönemdeki en güçlü performansını ortaya koymuştur.

Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi tarafından uluslararası düzeyde yürütülen yatırım destek ve tanıtım faaliyetleri çerçevesinde, 2024 yılının başından günümüze kadar ülkemizde toplam değeri 3 milyar dolar olan 47 yatırım projesi faaliyete geçmiştir. Ayrıca bu projelerle 12 bin 496 kişiye istihdam sağlanmıştır. Faaliyete geçen 47 yatırımın 38'i üretime, 2'si AR-GE merkezine, biri lojistik dağıtım merkezine ve 6'sı hizmet sektörlerine yöneliktir."

Türkiye Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisinin (2024-2028), yeşil ve dijital dönüşümü merkeze alan, yüksek katma değerli ve nitelikli istihdam sağlayan yatırımların ülkeye çekilmesini önceliklendirdiğini dile getiren Yılmaz, UDY payını, 2028 itibarıyla yüzde 1,5 seviyesine taşımayı hedeflediklerini kaydetti.

Yılmaz, Strateji ve Bütçe Başkanlığının 2026 yılı bütçesi için 378 milyar 985 milyon lira ödenek öngörüldüğünü, bu tutarın yüzde 98,9'una tekabül eden 375 milyar 26 milyon lirasının yedek ödenek için ayrıldığını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının devletin tanıtma siyasetinin ve tanıtma ile ilgili alanlarda Cumhurbaşkanlığınca belirlenecek stratejilerin uygulanması amacıyla faaliyetlerini yürüttüğünü belirten Yılmaz, 2026 yılında İletişim Başkanlığının bütçesi için 7 milyar 564 milyon lira ödenek öngörüldüğünü aktardı.

- "Milyonlarca mazluma ve ihtiyaç sahibine destek olundu"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Diyanet İşleri Başkanlığının 2024-2025 umre döneminde, 600 bine yakın vatandaşın umre ibadetini usulüne uygun ve en iyi şartlarda yerine getirmesine imkan sağladığını, Türkiye Diyanet Vakfı işbirliğiyle 149 ülkede insani ve sosyal yardım faaliyetlerinin sürdürüldüğünü ifade etti.

"Kurbanını Paylaş, Kardeşinle Yakınlaş" temasıyla vekalet yoluyla son 2 yılda 1,6 milyon hisse kurban kesimi ve dağıtımı yapılarak milyonlarca mazluma ve ihtiyaç sahibine destek olunduğunu dile getiren Yılmaz, 2026 yılında Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesi için 174 milyar 389 milyon lira ödenek öngörüldüğünü bildirdi.

Yılmaz, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığının, tarihi ve kültürel mirası geleceğe taşımada öncü bir kurum olma vizyonuyla çalışmalarını yürüttüğü ifade ederek, bu kapsamda, Topkapı Sarayı'nın dünyaca ünlü porselen koleksiyonunun, Darphane-i Amire yerleşkesinde "Porselen Müzesi" olarak sanatseverlerle buluşmaya hazırlandığını kaydetti.

Bu yılın sonuna kadar Topkapı Sarayında Seririyat Binaları, Hüsn-i Hat Müzesi ve Milli Saraylar Halı Müzesi (Marangozhane-Güzel Sanatlar) projelerinin tamamlanmasının beklendiğini anlatan Yılmaz, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığının, 2024 yılında 9 milyona yakın ziyaretçiyi ağırlarken, bu yılın 9 ayında yaklaşık 6 milyon ziyaretçiye kapılarını açtığını söyledi.

Yılmaz, 2026 yılında Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı bütçesi için 4 milyar 85 milyon lira ödenek öngörüldüğünü dile getirdi.

Devlet Arşivleri Başkanlığının, tarihi belgelerin korunması, tasnifi ve araştırmacıların hizmetine sunulması ile milli arşiv politikasının uygulanmasını sağlamak üzere çalışmalarını yürüttüğünü belirten Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Devlet Arşivleri Başkanlığının belge muhafaza eden bir kurum olmaktan çıkıp milli arşiv politikasını belirleyen, kamu kurumlarıyla işbirliği içinde tarihi belgeleri koruyan, tasnif eden ve araştırmacıların erişimine sunan stratejik bir yapıya dönüştüğünü söyledi.

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e uzanan 6 asırlık belge hazinesinin sadece Türkiye'nin değil, Osmanlı coğrafyasında yer alan 40'tan fazla ülkenin de tarihine ışık tuttuğunu vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Dijital çağın gereklilikleri doğrultusunda arşivlerimizin elektronik ortama aktarılması yönünde büyük mesafeler katedilmiştir. Sadece son iki yıllık süreçte yaklaşık 7 milyon belge dijital ortama aktarılmıştır. 'Belgeler Evimizde' projesiyle yaklaşık 1 milyon 700 bin dijital belge, dünyanın dört bir yanındaki araştırmacılara ulaştırılmıştır. Eğitim ve farkındalık faaliyetleri kapsamında Devlet Arşivleri Başkanlığı tarafından 'Belge Temelli Tarih Eğitimi Projesi' yürütülmektedir. Başkanlık, ayrıca mesleki gelişim ve paylaşım için uluslararası işbirliği faaliyetlerine büyük önem vermektedir. Bu bağlamda, bugüne kadar 76 ülke ile arşivler arası işbirliği protokolü imzalamıştır. Devlet Arşivleri Başkanlığının 2024 yılı kesin hesap gideri 773 milyon lira olmuştur. 2025 yılı bütçesi için Devlet Arşivleri Başkanlığına 1 milyar 218 milyon lira ödenek tahsisi yapılmıştır. 2026 yılında Devlet Arşivleri Başkanlığı bütçesi için 1 milyar 533 milyon lira ödenek öngörülmektedir."

- "KIZILELMA dünya havacılık tarihinde bir ilke imza attı"

Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının, ülkenin savunma kapasitesini yerli ve milli imkanlarla güçlendirmek, stratejik teknolojilerde bağımsızlığı pekiştirmek ve güvenlik kurumlarının ihtiyaç duyduğu modern sistemleri en yüksek standartlarda karşılamak üzere faaliyetlerini yürüttüğüne dikkati çekti.

Bayraktar KIZILELMA'nın havacılık tarihinde görüş ötesi hava-hava füzesi kullanarak jet motorlu bir hava hedefini vuran ilk insansız savaş uçağı olduğunu anımsatan Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bayraktar KIZILELMA görüş ötesi havadan havaya füzeyle hedefini vurarak, dünya havacılık tarihinde bir ilke imza attı. 2002 yılında, 56 firma ve 62 proje ile yürütülen, yaklaşık yüzde 80 dışa bağımlı savunma sanayii sektörü, günümüze gelindiğinde, 3 bin 500'den fazla firma ve 1400'ün üzerinde proje ile yüzde 82 yerlilik oranına ulaşmıştır. Ayrıca, savunma sanayiimiz, yaklaşık 100 bin kişiye ulaşan nitelikli istihdam olanağı ile sürdürülebilir kalkınma hedeflerine önemli katkı sağlamaktadır. Ülkemiz İHA ve SİHA teknolojisinde dünyanın önde gelen 3 ülkesinden birisidir. Elektronik harp alanında dünyada öncü olan ülkemiz, kendi savaş gemisini yapabilen 10 ülkeden biridir.

Savunma sanayii sektörümüz, güvenlik ve dış politikada bağımsızlık açısından önem arz ederken, aynı zamanda katma değeri yüksek ekonomik büyüme ve sosyal refaha katkısı bakımından ülkemiz için önde gelen sektörlerdendir. 2002 yılında sadece 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatı, 2024 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 30'luk artışla 7,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Türk savunma ve havacılık sektörünün ihracat gelirleri 2025 yılının 9 aylık bölümünde 6 milyar dolara ulaşmıştır. Türk savunma sanayii bugün geldiğimiz noktada, savunma sanayii ürünlerinin ihracatında dünya çapında 11'inci sıraya kadar yükselme başarısı göstermiştir. İlk 100 Savunma Sanayii Kuruluşu listesinde bu sene de 5 Türk şirketi yer almıştır."

- "Ülkemizin İHA alanındaki küresel konumu daha da pekişti"

Cevdet Yılmaz, savunma sanayisinde elde edilen yetkinliklerin sivil endüstrilere de aktarıldığını belirterek, "ASELSAN ve TÜRASAŞ işbirliğinde, Milli Elektrikli Tren Seti'nin üretimine başlanması ve demir yolu sinyalizasyon sistemleri ile hızlı tren alt sistemleri tedariki, kritik altyapılarda yerlileşmenin örneklerindendir." sözlerini sarf etti.

ASELSAN'ın tamamen milli imkanlarla geliştirdiği ilk "Kalp Akciğer Makinesi" ile sağlık sektörüne, ilk yerli "Tramvay Motoru ve Çekiş Sistemi Sözleşmesi" ile raylı sistemler sektörüne güçlü bir giriş yaptığına dikkati çeken Yılmaz, "Ülkemizin ilk milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A, ilk test yayınını gerçekleştirmiş ve 42 derece doğu boylamındaki nihai görev yörüngesinde testlerini başarıyla tamamlamıştır. HÜRKUŞ-2'nin ilk test uçuşunu başarıyla tamamlaması ve HÜRJET'in 1.2 Mach hıza ulaşması, ülkemizin yeni nesil hava gücüne hazırlığının somut örnekleridir." ifadesini kullandı.

ATAK ve GÖKBEY helikopterlerinin Jandarma Genel Komutanlığı envanterine girmesiyle operasyonel kapasitenin daha da arttığını, Türkiye'nin hava platformlarında bağımsız üretim hedefinin güçlendiğini bildiren Yılmaz, şöyle devam etti:

"Bayraktar TB3'ün MAM-T mühimmatıyla ilk atışında tam isabet sağlaması ve TCG Anadolu'ya yapay zeka desteğiyle gerçekleştirdiği tam otomatik kalkış-iniş testleri, insansız deniz-hava entegrasyonunda ulaştığımız seviyeyi göstermektedir. ANKA-III'ün TOLUN mühimmatıyla başarılı atış testi, Aksungur'un yerli motor ve alt sistemlerle 40 bin feete ulaşması ve yapay zeka destekli TB2T'nin kendi sınıfında irtifa rekoru kırması, ülkemizin insansız hava araçlarında teknoloji derinliğini genişletmiştir. KIZILELMA'nın manevra ve mühimmat entegrasyon testleriyle muharip yeteneğini güçlendirmesi, AKINCI ve ANKA'nın farklı mühimmatlarla gerçekleştirdiği başarılı atışlarla birlikte değerlendirildiğinde, ülkemizin İHA alanındaki küresel konumunun daha da pekiştiği görülmektedir. Havadan havaya görüş ötesi füzesi GÖKDOĞAN, atış testinde hedef uçağı tam isabetle vurmuştur. Ayrıca, ASELSAN ve TÜBİTAK SAGE ortaklığındaki Gözde Güdüm Kiti'nin F16'dan yapılan hızlı hedefe atış testi ve ROKETSAN'ın Kara ATMACA'sının en uzun menzilli uçuş rekorunu kırması, akıllı mühimmat kabiliyetlerimizi kanıtlamaktadır."

- "Çelik Kubbe projesi aktif edilmiştir"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında 6 Ağustos 2024 toplanan Savunma Sanayii İcra Komitesi'nde, "Çelik Kubbe" projesinin de yer aldığı, Türkiye'nin yerli ve milli katmanlı hava savunma yeteneğini güçlendirecek stratejik kararların alındığını anımsatan Yılmaz, "Bu kararlar, farklı algılayıcı ve silah sistemlerinden oluşan tüm yerli hava savunma sistemlerimizi, füze, radar, komuta kontrol, bütünleşik bir ağ yapısında birleştirecek bir 'Sistemler Sistemi' mimarisi kurulmasını öngörmektedir. Yapay zeka ile desteklenen bu ağ yapısı, ortak hava resmini gerçek zamanlı olarak oluşturacak ve operasyon merkezlerine en doğru kararı aldıracak bilgiyi anlık iletecektir. Bu kapsamda 'Çelik Kubbe' projesi, 2025 yılında resmi olarak aktif edilmiş, ilk olarak toplam 47 araçtan oluşan Çelik Kubbe sistemleri Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle düzenlenen törenle Silahlı Kuvvetlerimize teslim edilmiştir." diye konuştu.

Savunma Sanayii Başkanlığının 2024 yılı kesin hesap giderinin 1 milyar 2 milyon lira olduğunu aktaran Yılmaz, "2025 yılı bütçesi için Savunma Sanayii Başkanlığına 1 milyar 138 milyon lira ödenek tahsisi yapılmıştır. 2026 yılında Savunma Sanayii Başkanlığı bütçesi için 1 milyar 547 milyon lira ödenek öngörülmektedir. Başkanlık için az önce ifade ettiğim ödenek, sadece idareye tahsis edilen ödenektir. Uygulamada Savunma Sanayii Başkanlığınca yürütülen projelere, Savunma Sanayii Destekleme Fonu'ndan kaynak aktarılmakta olup, söz konusu fona 2024 yılında aktarılan vergi payı yaklaşık 153,5 milyar liradır. Ayrıca, savunma sanayii projelerimiz için önümüzdeki dönemde alternatif finansman kaynakları oluşturulması noktasında çalışmalarımızı devam ettiriyoruz." dedi.

- "FETÖ'nün yurt içindeki hareket alanı azaltılmıştır"

Yılmaz, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT), Türkiye'nin güvenliğini hedef alan risk ve tehditleri tespit ve analiz etme ile devlet politikalarının şekillenmesine katkı sunacak istihbaratı üretme faaliyetlerini kesintisiz yerine getirdiğini belirterek, şu bilgileri verdi:

"Köklü devlet geleneğimizin kilit unsurlarından biri olan MİT, terörle mücadele, dış istihbarat, istihbarata karşı koyma, teknik ve siber istihbarat alanlarında ürettiği bilginin Devlet politikasına dönüşebilecek kalitede ve öngörüde olmasını esas almaktadır. Teşkilat, uzun yıllardır PKK, FETÖ, DEAŞ, El Kaide ve DHKP/C gibi farklı ideolojilere ve dış desteğe sahip terör örgütleriyle eş zamanlı olarak mücadele etmekte olup, gelinen noktada terörün kalıcı olarak sona erdirilmesi yönünde izlenen devlet politikasında önemli ve kritik görevler üstlenmektedir.

FETÖ'nün yurt içindeki hareket alanı, MİT'in güvenlik kurumlarıyla yürüttüğü müşterek başarılı çalışmalara bağlı olarak azaltılmıştır. Ayrıca MİT, dost ve kardeş ülkelere verdiği eğitimlerle tecrübe aktarımı da gerçekleştirmektedir. Yapay zekadan siber güvenliğe kadar teknik istihbaratı çok geniş bir perspektifle ele alan MİT, devletimizin sunduğu imkanlar nispetinde teknolojiden azami düzeyde faydalanarak teknik istihbarat ihtisas alanlarını gün geçtikçe çeşitlendirmekte ve geliştirmektedir. 2024 yılında Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığının kesin hesap gideri 23 milyar 927 milyon lira olmuştur. 2025 yılı bütçesi için Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığına 28 milyar 896 milyon lira ödenek tahsisi yapılmıştır. 2026 yılında Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı bütçesi için 39 milyar 496 milyon lira ödenek öngörülmektedir."

Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin, milli güvenliğin sağlanması ve milli hedeflere ulaşılması amacıyla iç ve dış güvenlik ile savunma siyasetine ilişkin hareket tarzlarına ait esasları kapsayan Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi'ni hazırladığını anımsatan Yılmaz, "Belge, 2025 yılında küresel ve bölgesel ölçekte meydana gelen gelişmeler doğrultusunda günümüz ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde güncellenmiştir. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, yakın coğrafyamızda ve küresel ölçekte, güvenlik alanında yaşanan gelişmeler doğrultusunda, milli güvenlik meselelerine yönelik çok yönlü analiz çalışmalarına devam etmekte, uluslararası faaliyetler kapsamında ikili ve çok taraflı temaslarını yoğun şekilde sürdürmektedir. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin 2024 yılı kesin hesap gideri 261 milyon lira olmuştur. 2025 yılı bütçesi için Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği'ne 381 milyon lira ödenek tahsisi yapılmıştır. 2026 yılında Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği bütçesi için 590 milyon lira ödenek öngörülmektedir." diye konuştu.

- "Kıbrıs Türkü'nün refahı için çalışmaya devam edeceğiz"

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) kalkınmasına destek olmayı tarihi bir sorumluluk ve milli davalarının bir parçası olarak gördüklerini dile getiren Yılmaz, "Bu çerçevede, Kıbrıs meselesinin adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması ayrıca Kıbrıs Türkü'nün özden gelen hakları olan egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün uluslararası toplum tarafından tescil edilmesine ilişkin çalışmalarımızı sürdürüyoruz." ifadesini kullandı.

İki ülke arasındaki ilişkilerin en somut çıktısının her yıl imzalanan İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşmaları olduğunu belirten Yılmaz, "2025 yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması, yaklaşık 21 milyar liralık kaynağıyla ülkemiz ve KKTC arasında şimdiye kadar imzalanan en geniş mali imkanlara sahip iş birliği belgesidir. Önümüzdeki dönemde KKTC'nin altyapısına verilen desteğin yanı sıra kadın girişimciler, genç girişimciler başta olmak üzere üreticilere, çiftçilere, kırsal ve bölgesel kalkınma desteklerine öncelik vereceğiz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyonuyla ve KKTC makamları ile yakın istişare içinde, KKTC'nin her alanda daha da gelişerek güçlenmesi, insanlık dışı izolasyonların ortadan kalkması ve Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin refahı için çalışmaya devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

- "1434 soru önergesinin yüzde 89'una yanıt verildi"

Meclis'in bilgi edinme ve denetim mekanizmaları arasında yer alan yazılı soru önergelerine de gereken özeni göstermeye devam ettiklerini aktaran Yılmaz, "Bu çerçevede, tarafıma tevcih edilen 1434 soru önergesinin yüzde 89'una yanıt verilmiştir. Önümüzdeki dönemde de milletvekillerimizin ilettiği tüm önergeler, aynı dikkat ve sorumluluk anlayışıyla cevaplandırılacaktır." dedi.

Cumhurbaşkanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarının, Sayıştay Başkanlığınca hazırlanan idare denetim raporlarını dikkatle incelediğini ve raporlarda yer alan hususların gereğini hassasiyetle yerine getirdiğini vurgulayan Yılmaz, şunları söyledi:

"Bu kapsamda, Sayıştay Başkanlığımıza, denetimler kapsamında idarelerimize sundukları yapıcı katkıları için teşekkür ediyorum. Cumhurbaşkanlığı, bağlı ve ilgili kuruluşlarıyla birlikte Cumhuriyetimizin asrı aşan kurumsal birikimini geleceğe taşıyan, Türkiye Yüzyılı vizyonunun hayata geçirilmesinde merkezi bir rol üstlenen yapıdır. Cumhurbaşkanlığımız, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyonu, tecrübeli ve dirayetli liderliği ile ülkemizin ihtiyaç duyduğu politika ve stratejilerin geliştirilmesi, uygulamaların takibi ve kurumlar arası etkin koordinasyonun sağlanması görevlerini kararlılıkla sürdürecektir."

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Cumhurbaşkanlığı ile bağlı ve ilgili kurum ve kuruluşların 2026 yılı bütçeleri üzerinde gruplar adına konuşmalar tamamlandı.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca "İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü"ne yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan iddianameye tepki gösterdi. Ağbaba, AK Parti'li milletvekillerine yönelik "Eğer bu iddianameyi savunuyorsanız ben bu salondan gideceğim, milletvekilliğini bırakacağım." sözlerini sarf etti.

Ağbaba, Gezi Parkı davası hükümlüsü Tayfun Kahraman ile ilgili Anayasa Mahkemesinin yeniden yargılanması yönündeki kararının uygulanmadığını söyleyerek, bu duruma yönelik eleştirilerde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı bütçesinin geçen yıla göre yüzde 25,7 arttığına dikkati çeken Ağbaba, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yurt dışı programları ile güvenlik tedbirlerine ilişkin harcama kalemlerini eleştirdi.

Savunma sanayisini desteklediklerini belirten Ağbaba, "Savunma sanayisi 1970'li yıllardan bugüne önemli mesafeler katetti. Burada emeği olan kim varsa milletvekili ve vatandaş olarak yürekten teşekkür ediyorum. Son dönemde önemli şeyler oluyor. KIZILELMA ve ANKA gibi muharip insansız uçak sistemlerine yönelik gelişmeleri dikkatle, gururla, ilgiyle izliyoruz." dedi.

Bayraktar KIZILELMA'nın görüş ötesi havadan havaya füzeyle hedefini vurmasıyla sistemin ulaştığı seviyenin ortaya konulduğunu vurgulayan Ağbaba, "Bu ulusal, milli bir mesele. F35'in verilmemesi doğru değil, F16'ların tedarik edilmesinde aşama kaydedilmesini doğru buluyoruz. Savunma sanayisi babanızın malı değil, hepimizin gururu, onuru. Hata yapmayın." diye konuştu.

DEM Parti Şırnak Milletvekili Ayşegül Doğan, bütçede yer alan kalemlerin, toplumun ihtiyaçlarıyla örtüşmediğini öne sürdü. Doğan, "Toplumun en temel ihtiyacı olan eşit yurttaşlıkla örtüşmeyen bütçe kalemlerini görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk Özen, kamuoyunda 11. Yargı Paketi olarak anılan Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin Meclis'e sunulduğunu anımsatarak, teklifi eleştirdi.

"11. Yargı paketi son özgürlük kırıntılarını da elimizden almaya meylediyor" ifadesini kullanan Özen, söz konusu pakette yer alan bir düzenlemeyle internet ortamındaki bir içeriğin çıkarılmasıyla ilgili değişikliğe gidildiğini belirtti. Özen, "Düzenlemeye internet ortamından çıkarılması eklenerek, içeriklerin gerektiği durumda geri döndürülebilir olarak bütün internet ortamından çıkarılması söz konusu olacak. Anayasa Mahkemesi daha önce içeriğin çıkarılması ve erişim engellenmesi düzenlemesini iptal etmişti ama düzenlemeyle yeniden geliyor. Bunun yanında yabancı siteler için yeni bant daraltma düzenlemesi getiriliyor." bilgisini verdi.

Özen, 11. Yargı Paketi'ndeki düzenlemelerin vatandaşların yararına olmadığını öne sürdü.

- "Bütçe kalemlerinde soru işaretlerine yer bırakılmamalıdır"

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşlara ilişkin milletvekillerinin yazılı soru önergelerinin cevaplanması konusunda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın hassas ve titiz davrandığını belirterek, kendisine teşekkür etti.

Cumhurbaşkanlığı bütçesinin içeriğine ilişkin eleştirilerde bulunan Kavuncu, personel için öngörülen harcama kaleminde yüzde 61'lik bir artış olduğunu, mal ve hizmet alımı için 11,7 milyar lira ödenek ayrıldığını, sivil toplum kuruluşlarına yapılacak yardımın geçen yıla göre yüzde 20 azaltıldığını ifade etti. Kavuncu, bunlara ilişkin detayların şeffaflıkla açıklanması ve bütçe kalemlerinde soru işaretlerine yer bırakılmaması gerektiğini söyledi.

Kavuncu, Cumhurbaşkanlığı bütçesinde sanayinin geliştirilmesi, üretim ve yatırımın desteklenmesi için 965 milyon liralık ödenek bulunduğunu dile getirerek, "Sanayi Bakanlığı bünyesinde 89 milyarlık bir kalem ayrılmışken Cumhurbaşkanlığının aynı başlıkta ve aynı program dahilinde bir rakam ayırmasının anlamı nedir? Burada bir belirlilik var mıdır? Bir yetki karmaşası yok mudur? Hem Bakanlık hem Cumhurbaşkanlığı aynı başlıkta niye bütçe ayrılır? Aynı durum şehircilik ve risk odaklı bütünleşik afet yönetim programında da var." şeklinde konuştu.

- "Politika kurulları çalışmıyor"

Yeni Yol Partisi Adana Milletvekili Sadullah Kısacık, Cumhurbaşkanlığı politika kurullarının "aktif olarak çalışmadığını" öne sürerek, "Politika üretmediğimiz için doğurganlık hızı yıllardır düşüyor. Kritik eşiğin altına düşmesine rağmen strateji belirleyemiyoruz. Bir politika, strateji belirlememişiz daha sonra 'hadi aile yılı ilan edelim' diyoruz. Su bitmiş, kuraklık trendi var ama kuraklıkla ilgili bir stratejimiz halen daha yok." sözlerini sarf etti.

Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesine yönelik eleştirilerde bulunan Kısacık, Diyanet'in Türkiye'nin en büyük teşkilatlarından birine sahip olduğunu hatırlattı. Diyanet'in hemen hemen her ilde personelinin olduğunu dile getiren Kısacık, Diyanet'in teşkilatının daha verimli kullanılması gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisinin ismine yönelik eleştiride bulunan Kısacık, "Dijital Dönüşüm Ofisi'nin isminin 'yapay zeka ofisi' olarak değiştirilmesinin doğru olacağını düşünüyorum." görüşünü paylaştı.

Türkiye'nin yapay zeka devrimine hazır olmadığını savunan Kısacık, yapay zeka devriminin kaçırılmaması gerektiğine işaret etti. Kısacık, "Yıllar önce birçok ülkede yapay zeka bakanlığı kurmuşken biz yapay zekayı TÜBİTAK'taki bir enstitü ile Dijital Dönüşüm Ofisi'nin arasına sıkıştırmışız." dedi.

- "Ekonomik güvenliği, milli güvenliğimizin bir unsuru olarak değerlendirmekteyiz"

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, enflasyon beklentilerinin tam olarak düşmemesinin ve dezenflasyon sürecinin yavaşlamasının, ilave tedbirler alınmasını gerektirdiğini söyledi.

Başta yatırım, üretim, tasarruf, vergi, hukuk, iş gücü piyasası, sosyal güvenlik, eğitim ve tarım gibi temel alanlarda yapısal tedbirlerin hayata geçirilmesinin önem arz ettiğini vurgulayan Kalaycı, "Bütçe dengesini bozmadan hem gelir hem harcama tarafında etkinliği artıran çalışmalar yürütülmelidir. Kamu yatırım harcamalarında tasarruf sağlamak üzere kamu ihale ve sözleşme süreçleri iyileştirilerek rekabet arttırılmalıdır." ifadesini kullandı.

Türkiye'deki vergi sisteminin tabana yayılmamış bir yapıda olduğunu dile getiren Kalaycı, bu durumun, bir yandan makroekonomik hedeflere ulaşmayı zorlaştırdığına diğer yandan da vergi yükünün adaletsiz dağılması sonucunu ortaya çıkardığına dikkati çekti.

Kalaycı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, tarihi bir adım, çok önemli bir yönetim reformu, uzlaşmanın ve milli birlikte buluşmanın önemli bir aracı olduğunu ifade ederek, "Sistemin doğasına uygun, ihtiyaç duyulan anayasal ve yasal değişikliklerin yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Demokratik standartların yükseltilmesi amacıyla hak ve özgürlükleri öne çıkaran, demokratik, kapsayıcı, mutabakata dayalı, milletimizin beklentilerine uygun yeni bir anayasayla Türkiye'yi ayak bağlarından tümüyle kurtarmalıyız. Yeni anayasayla birlikte darbe dönemi ürünü olan Siyasi Partiler Kanunu ile seçim kanunlarını yeniden düzenlemeli ve 'siyasi etik kanunu' çıkarmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

Partisinin, ekonomide bağımsızlığı, yerli ve milli üretimi arttırmayı, dış bağımlılığı azaltmayı öngördüğünün altını çizen Kalaycı, "Ekonomik güvenliği, milli güvenliğimizin bir unsuru olarak değerlendirmekteyiz." dedi.

- "AA, doğru ve tarafsız habercilik adına önemli çalışmalar yapıyor "

AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin en önemli getirisinin, siyasi istikrar olduğunu, aynı zamanda temsiliyet oranını da arttırdığını dile getirdi.

Bazı muhalefet milletvekillerinin, ekonomik anlamda yaşanan bazı olumsuzluklardan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni sorumlu tutarak tekrar güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönmekten bahsettiğini aktaran Güneş, "Parlamenter sistemin olduğu dönemlerde de ekonomik krizleri yaşadık, dolayısıyla bu krizleri direkt sisteme bağlamak doğru olmaz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin en önemli özelliklerinden birinin, ani olaylar karşısında çabuk aksiyon alabilme kabiliyeti olduğunu belirten Güneş, dünyada ideal bir sistemin olmadığını vurguladı. Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde de mutlaka aksaklıklar vardır. Bu yıl sistemin 8. bütçesini yapıyoruz. Bu yaşadığımız tecrübelerden de hareket ederek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ndeki eksikleri gidereceğiz. 2023 genel seçimlerine gittiğimiz dönemde cumhurbaşkanı yardımcılığının sayısı ile ilgili herhangi bir üst sınırlama getirilmediği için bunun nasıl suistimal edilebileceğini gördük. Önüne gelen herkese cumhurbaşkanı yardımcılığı dağıtıldığına şahitlik ettik. Bizde ise sadece bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı var. Demek ki burada bir tedbir almak gerekmektedir. Cumhurbaşkanı ile parlamento çoğunluğu farklı partilerde olduğu zaman sistemin işlemesinde yaşanabilecek aksaklıkları hiç tecrübe etmedik. Bu, uzlaşma kültürünü geliştirebileceği gibi eğer art niyetle davranılırsa devlet çalışmaz hale de getirebilir.

Cumhurbaşkanlığı tarafından verilen bütçe kanunu 'parlamento tarafından kabul edilmezse enflasyon oranında yeniden düzenlenerek yola devam edilir' deniyor. Parlamento, Cumhurbaşkanı'nın hiç istemediği şekilde bir bütçeyi parlamentodan geçirir ve Cumhurbaşkanı'nı çalışamaz hale getirirse o zaman ne yapılacağına dair herhangi bir öngörüde bulunmamıştır. Bu gibi eksikliklerin tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir."

Güneş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının, kamu diplomasisi, stratejik iletişim, dezenformasyonla mücadele, uluslararası medya ilişkileri, kriz iletişimi, basın yayın kuruluşları ile ilgili düzenlemeler ve vatandaşlarla devlet arasında köprü olan CİMER gibi alanlarda Türkiye'nin en kritik kurumsal kapasitesini temsil ettiğine dikkati çekti.

Anadolu Ajansı'nın kurtuluş mücadelesinin verildiği yıllarda, 6 Nisan 1920'de kurulduğunu anımsatan Güneş, "105 yıllık tecrübesiyle bugün 38 merkezde yer alan ofis ve yayın merkezi ile 135 ülkede faaliyet gösteren Anadolu Ajansı, 13 farklı dilde yayın yaparak Avrupa, Amerika, Orta Doğu, Afrika, Asya ve Kafkasya başta olmak üzere tüm coğrafyalarda yoğun habercilik faaliyetleri yürüterek doğru ve tarafsız habercilik adına önemli çalışmalar yapmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının, güvenlik kurumlarının tüm ihtiyaçlarını yerli ve milli imkanlarla karşılamak için aralıksız çalıştığını belirten Güneş, savunma sanayisinin Türkiye'nin bağımsızlık iradesinin ve stratejik vizyonunun en güçlü sembollerinden biri olduğunu vurguladı. Güneş, "Türkiye, savunma alanında son yüzyılın en büyük atılımını gerçekleştirmiştir." dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığı ile bağlı ve ilgili kurum ve kuruluşların 2026 yılı bütçeleri üzerinde görüşlerini dile getirdi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesiyle karar alma süreçlerindeki çok başlılığın ortadan kaldırıldığını, devlet teşkilatının asli hizmetlerle uyumlu bir yapıda yeniden düzenlendiğini belirtti. Aksu, "Bu sistemde yönetim istikrarı ve siyasi istikrar tesis edilmiştir. Temsil adaleti artmış, demokrasi güçlenmiştir." dedi.

Cumhurbaşkanlığında bazı ofislerin kaldırılmasının, politika kurullarının yeniden düzenlenmesinin, İdari İşler Başkanlığının Genel Sekreterliğe dönüştürülmesinin daha fonksiyonel olma ihtiyacından kaynaklandığını dile getiren Aksu, benzer değerlendirmenin tüm kurumlar için bütüncül şekilde yapılmasının, temel teşkilat ve usul kanunu çıkarılmasının belirsizlikleri giderebileceğini, hizmette kalite ve verimlilikle beraber uygulama birliği sağlayacağını söyledi.

CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) bünyesinde 1250'nin üzerinde firma olduğunu söyleyerek, "TMSF Başkanı ve Başkan Yardımcısı benim bankacılıkta beraber çalıştığım arkadaşlarım, bilgi birikimlerine ve tecrübelerine de son derece güvenirim. Bütün TMSF'de çalışan 316 kişi. Kamu kurum ve kuruluşlarından takviye aldığımız zaman bile yeterli olmuyor. Bu yapının düzeltilmesi, daha güçlendirilmesi lazım." diye konuştu.

Türkiye'nin dış borç stokunun 547,7 milyar dolar olduğunu ifade eden Akay, "Hazine garantili borçlar da var. 2025 yılına devreden 787 milyar lira. Bu garantiler kime veriliyor? Bir önceki yıla göre yüzde 19,95'lik bir artış var. Bu garantiler kapsamında hangi projeler için, hangi krediler, hangi faiz oranından kullanılıyor?" diye konuştu.

- "Türkiye Yüzyılı'nın inşası daha da hızlanacak"

AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin önemli sınavlar verdiğini, salgından savaşlara, depremden sellere kadar 8 yılda sistemin birçok imtihanı başarılı şekilde geçtiğini söyledi.

Yeni sisteme karşı direncin, zamanla kırıldığını ve yerini güvene bıraktığını dile getiren Kırkpınar, "Eski sistem tartışmaları, eski Türkiye'nin tozlu raflarında kalmış acı hatıralardır. Türkiye'yi kelebek ömürlü koalisyonların sembolü olduğu, eski istikrarsız günlerine bir daha kimse geri götüremeyecektir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kökleştikçe Türkiye Yüzyılı'nın inşası daha da hızlanacak." değerlendirmesinde bulundu.

DEM Parti Mardin Milletvekili Kamuran Tanhan, geçen yıl Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu'nun Hakim ve Savcılar Kurulu'na ilişkin bir rapor hazırladığını aktararak, "iktidarın, yargı bağımsızlığının sağlanması konusunda gerekli adımları atması gerektiğini" savundu.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Erhan Usta, Kürdistan Demokrat Partisi Başkanı Mesut Barzani'nin 29 Kasım'da Şırnak'ın Cizre ilçesindeki ziyaretleri sırasında yanında, askeri üniforma ve uzun namlulu tüfek taşıyan korumalar bulunduğunu söyledi. Bu duruma tepki gösteren Usta, "Bu kabul edilebilir bir şey değil." ifadesini kullandı.

- "Arkadaşlar hala Meclis'in bütçe hakkının elinden alındığını söylüyor"

AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yegin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin millet için doğru bir sistem olduğunu dile getirdi.

Bazı milletvekillerinin, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesiyle Meclis'in bütçe hakkının elden alındığına" yönelik iddialarda bulunduğunu aktaran Yegin, bunun gerçek olmadığını vurguladı. Yegin, "Arkadaşlar yeni sistemde kuvvetler ayrılığının yokluğundan bahsediyor. Bu sistemde 8. bütçeyi yapıyoruz, arkadaşlar hala Meclis'in bütçe hakkının elinden alındığını söylüyor. Arkadaşlar biz neden toplanıyoruz, neyi konuşuyoruz, akşamları neyi oyluyoruz? Cumhurbaşkanlığı bütçeyi hazırlıyor, Meclis iradesine sunuyor, biz de Meclis iradesinin paydaşları olarak görüşüp kararımızı gün sonunda neticeye yansıtıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin, yurttaşların temel ihtiyaçlarına ve yaşadıkları sorunlara çözüm olmayacağını ileri sürdü.

Muhalefetin eleştirilerinin dikkate alınmadığını iddia eden Kaya, çiftçilerin üretime devam edebilmesi ve vatandaşların daha ucuz gıdaya erişebilmesi için üreticilerin 500 bin liraya kadar borçlarının silinmesine, asgari ücretin ve emekli aylıklarının artırılmasına, kadın istihdamının yükseltilmesine ve üniversite öğrencilerin barınma sorunlarının çözümüne yönelik önergelerin kabul edilmediğini söyledi.

Komisyon'da, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtlıyor.