2008-07-04 - 13:00
ERGENEKON SORUŞTURMASI
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, ''Ergenekon'' soruşturmasındaki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, ''Ergenekon''
soruşturmasındaki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Anadol, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, ''Ergenekon''
soruşturmasındaki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Soru önergesine, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'dan, ''Medyaya 'Ergenekon'
olarak yansıyan ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen
operasyona, Emniyet birimlerince herhangi bir isim verilmediği'' yanıtı
geldiğini belirten Anadol, ''Kimin koyduğu belli olmayan, sahipsiz
çocuğa benzeyen soruşturmayla karşı karşıyayız'' dedi.
Anadol, ''toplumu şaşılaştırma ve manipülasyon'' yöntemiyle karşı
karşıya olduklarını ifade etti.
Anayasa Mahkemesinde görülen AK Parti'nin kapatılması davasına işaret
eden Anadol, AK Parti'li politikacıların, dava açıldığı tarihten bu yana
Avrupa'dan yardım isteyerek, ''sahaya sürdükleri yabancı oyuncularla'',
kamuoyunda söylenmedik sözün kalmadığını, yargıya baskı yapıldığını,
AKPM'den, AK Parti'nin kulisi sonucu karar çıkartıldığını savundu.
Anadol, bunların hukuka ve Anayasaya aykırı olduğunu söyledi.

-''MEMNUNİYET DUYARIZ''-

Bu davanın yanı sıra bir de Ergenekon soruşturması bulunduğunu belirten
Anadol, süreçle ilgili olarak ''Dava aşamasına niye gelinemediğini
konuşuyor ve onun hesabını soruyoruz. Ne yaptığımızın farkındayız'' dedi.
Anayasanın, ''Mahkemelerin bağımsızlığı'' başlıklı 138. maddesini okuyan
Anadol, Ergenekon soruşturmasında henüz hakim bulunmadığını, siyasi
yasama yetkilerini kullanırken, yargı yetkisinin kullanılmasında,
mahkeme ve hakimlere, emir, telkin, talimatın söz konusu olmadığını
belirtti.
Anadol, ''Anayasanın 138. maddesindeki prosedür gerçekleşse, dava
açılsa, bu dava politik müdahalelerden uzak şekilde işlese, biz ancak
bundan memnuniyet duyarız'' diye konuştu.

-''TEKRAR TUTUKLAYIN BU ADAMI''-

Ergenekon soruşturmasında 13 aydır iddianamenin bulunmamasını, ''yüreği
yanarak, geçmişi anarak'' söylediğini belirten Anadol, 12 Eylülde
gözetime alındıktan sonra, Barış Derneği davasından ancak 6 ay sonra
hakim karşısına çıkan bir sanık olarak, bu ızdırabı yakından bildiğini
anlattı.
Anadol, sözlerini şöyle sürdürdü:
''O zaman sıkıyönetim, darbe dönemiydi, 12 Eylül yargısının karşısında
oluyordu bu. Şimdi, güya, değişimci, reformcu bir iktidar var. Böyle
olağan bir dönemde, 13 aydır insanlar tutuklu, bir türlü hakim karşısına
çıkamıyor, ortada iddianame yok. Vehamet burada.
Şimdiden acı sonuçlar çıkmaya başladı. Kuddusi Okkır, Ergenekon çetesine
finansal destek sağladığı iddiasıyla 1 yıl önce tutuklandı. Bağ-Kur
aidatlarını ödeyemediği için üzüntüden cezaevinde kansere yakalanmış.
Tekrar tutuklayın bu adamı, çünkü hastane ücretlerini Adalet Bakanlığı
ödeyecek. Ödeyecek paraları yok, tutuklanırsa aile daha rahat edecek.
Ergenekon dosyası bu hale gelmiş. Toplumu, insanlığı, vicdanları isyan
ettirecek bir noktaya gelinmiştir. Okkır'ın insanlık dramını, herkesin
ciddiye almasını, yetkililerin hesap sormasını istiyorum. Okkır'ın
tutukluluk halinin devamını istiyoruz. Adalet Bakanlığı, tutukluymuş
gibi bu bu tedaviyi üstlenmeli.
Yargının siyasallaşmasının çok somut örneği, tam bir insanlık dramı.
İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunu göreve davet ediyorum. Yerli
yersiz, Türkiye'nin iç politikasında, her konuda konuşmayı adet edinen
Lagendijk, Olli Rehn, insan hakları savunucuları neredesiniz?''

-''FIRAT, BU SUÇLAMALARI NEREDEN BİLİYOR?''-

Anadol, Savcı Zekeriya Öz'ün, MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü ve
Genelkurmay'a, ''Ergenekon diye bir terör örgütü var mı?'' şeklinde yazı
yazdığına ilişkin haberlere işaret ederek, ''Bu gazeteler, bu bilgiyi
nereden aldı? Bu yazı yazıldı mı? Eğer yazıldıysa, bunu basına Öz mü,
yardımcıları mı, katipler, sekreterler mi yoksa iyisaatte olsunlar,
birileri alıp gazetecilere mi verdi?'' diye sordu.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın, ''Neden
kendinizi mahkeme yerine koyarak, devletin savcılarının, terör örgütü
kurmak, yasa dışı yollara başvurmak, çeteleşmek gibi ciddi ve ağır
suçlamalar yönelttiği zanlıları, masum gösterme telaşına girdiniz''
dediğini belirten Anadol, ''Böyle bir suçlama oldu mu? Ortada iddianame
var mı? Yok. Biz de merakla, Godot'yu bekler gibi savcının iddianamesini
bekliyoruz. Fırat, bu suçlamaları nereden biliyor? Yoksa savcı mı
söyledi ya da palavra mı atıyor?'' dedi.

-''SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUYORUZ''-

Yayın yasağına rağmen, Ergenekon soruşturmasıyla ilgili bazı basın
organlarında çıkan haberleri gösteren Anadol, şöyle devam etti:
''13 aydır devam eden soruşturmada, ifade alan Emniyet görevlileri
bellidir, görev yapan savcılar, savcı yardımcıları, zabıt katipleri
bellidir. Sorumlu bunlardır. İçişleri Bakanlığını, HSYK göreve davet
ediyoruz. Bu bilgileri kim sızdırmakta, gizlili kararı bulunan bu
soruşturmayı, bu şekilde siyasi hale kimler getirmektedir? Buradan suç
duyurusunda bulunuyoruz. Bu servis devam ettiği sürece, bu soruşturmanın
adil yürütüldüğünü, kimseye inandıramazsınız. İş, servisin ötesine
gitti, iş tehdide geldi. Şimdi rektörler sırada. Bu yayınlar karşısında,
yetkili savcılar, siz neredesiniz?
Siyaset bulaştırılan bu soruşturmada bulamadığımız adaletin, bir an önce
ortaya çıkması için bütün gücümüzle çalışacağız. Anayasa uygun faaliyet
içindeyiz. Ne zaman doğru dürüst dava açılır, iddianame çıkar, saygıyla
yetkili mahkemenin kararını bekleriz. ''

-''NEDEN İMHA EDİLDİ?''-

Ergenekon soruşturması kapmasında Ümraniye'de bir gecekonduda ele
geçirilen bombaların, mahkeme kararıyla imha edilmesine ilişkin olarak
da Anadol, davanın tek delilinin de savcının talebiyle ortadan
kaldırıldığını söyledi.
Anadol, suç işlendiğini, delillerin karartıldığını, yok edildiğini ifade
ederek, bu soruşturmanın en önemli açıklarından biri olduğunu belirtti.
Anadol, Jandarmaya saklanması için verilmesi gereken bu bombaların,
neden imha edildiğini sordu.