2010-02-03 - 00:01
TBMM Genel Kurulu'nda, MHP'nin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, MHP'nin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi.
Dinçer hakkında, ''Çalışma hayatında yaşanan anlaşmazlıklar karşısında ve ortaya çıkan sosyoekonomik duruma rağmen sorumlulukları yerine getiremediği'' gerekçesiyle verilen gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmeler tamamlandı.
Gensoru önergesi, CHP, MHP ve BDP'li milletvekillerinin ''kabul'' oyuna karşın, AK Parti'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
AK PARTİ VE MHP MİLLETVEKİLLERİ ARASINDA KAVGA ÇIKTI
Meclis Genel Kurulunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer hakkında verilen gensoru önergesinin görüşmelerinde milletvekillerinin tartışması, yumruklaşmalı kavgaya dönüştü.
Önergenin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmelerde BDP Grubu adına söz alan Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır, ucuz iş gücü ve sosyal güvencesiz çalıştırmak için sendikal örgütlenmelerin dağıtılmak istendiğini, sendikaya üye oldukları gerekçesiyle işçilerin işten atıldığını ileri sürdü.
TEKEL işçilerinin durumuna da değinen Bayındır, ''Ankara'yı bahtı kara yapmayın, halkın vicdanında kendinizi aklayın'' dedi.
AK Parti Grubunun görüşlerini dile getiren Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ da gensorunun önemli bir konu olduğunu belirterek, gensorudaki iddiaların asılsız olduğunu söyledi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının, Asgari Ücret Komisyonuna katılma görevinin bulunmadığını ve şimdiye kadar hiçbir bakanın bu toplantılara katılmadığını belirten Bozdağ, bir bakanın, kanunda belirtilen yetki ve görevi bulunmayan bir toplantıya katılmadığı gerekçesiyle suçlanmasına bir anlam veremediklerini söyledi.
AK Parti'den önceki dönemlerde, sendikaların ve Emek Platformunun ortak bildiri yayınlayarak, hükümeti kınadıklarını ifade eden Bozdağ, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin işçi eylemlerine yönelik olarak ''Sokaktan bir şey çıkmaz, uğraşmayın'' dediğini kaydetti.
-''GENSORUNUN ESAS AMACI...''-
Bozdağ'ın, önerge sahibi olarak konuşan MHP'li Osman Durmuş'un ''Hele beyaz önlüklüler yok mu? Nejat Uygur'u ziyaret etmek isteyen hanımefendiye, 'Gülhane'ye gelmeyin' demişler. Sizi beyaz önlüklüler sizi, 3-5 kuruşu görünce kendinizi ne sanıyorsunuz? Peygamber olarak anılan bir Başbakan'ın eşini nasıl kabul etmezsiniz. 3-5 kuruş paranıza mı güveniyorsunuz? Sizin muayenehanelerinizi kapatsın da bir görün'' şeklindeki sözlerini tutanaklardan okumasının ardından AK Parti'li milletvekilleri ''yuh'' çekerek tepki gösterdiler.
Bekir Bozdağ, ''Ne AK Parti'nin içerisinden, ne AK Parti'ye gönül verenler içerisinden bugüne kadar 'peygamber' diyen çıkmıştır. Burada kınanması gerekenler kim biliyor musunuz? Başı örtülü diye bu ülkenin Başbakanı'nın eşini GATA'ya almayan zihniyeti kınamayanlardır. Biz bu zihniyete alışığız. Meclisin kapısında Nesrin Ünal'ın başını açtıran anlayışı da biz biliyoruz'' diye konuştu.
AK Parti'li Bozdağ, Başbakan Erdoğan'a 'peygamber' diyen kişilerin olduğunu ispat etmemesi halinde Durmuş'u ''müfteri'' ilan edeceğini söyledi.
AK Parti'li milletvekilleri, bir yandan Bozdağ'ın konuşmasını alkışlarken, diğer yandan MHP'li milletvekillerine laf atmayı sürdürdü.
Bozdağ, ''Gensorunun esas amacı 'sokaktan bir şey çıkmaz' diyen zihniyetin, bugün sokaktan bir şey çıkarma gayretidir. Tekel işçilerinin istismarıdır'' dedi.
-''ANAYASA KAÇAĞISINIZ''-
Bozdağ'ın sözlerine yanıt veren MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş, internet sitesine girildiğinde, AK Parti eski il başkanı, İl Genel Meclisi Üyesi İsmail Hakkı Eser'in, 14 Kasım 2008'deki konuşmasında, Başbakan'a bağlılığını belirttikten sonra, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için ''Bizim için adeta ikinci peygamber'' dediğini öne sürdü.
Peygamber gibi anılmanın, bir hakaret gibi düşünülmemesi gerektiğini belirten Durmuş tam tersine Erdoğan'dan, peygamberlik benzetmesinden dolayı, hicap duyup, milletten, Müslümanlardan ''Estağfurullah ben peygamber değilim'' demesini beklediğini söyledi.
Durmuş, ''İstismara gelince, iftiraya gelince varsınız, dışarda başınızı ötersiniz, burada açarsınız, ayıptır ayıp, utanın. Sayın milletvekilleri alemi sersem, kendinizi akıllı görmeyin. YÖK Kanunun ek 10. maddesinin değiştirilmesi için namus ve şeref sözü sayılan imzayı, MHP Grup Başkanvekilleriyle birlikte attınız mı atmadınız mı? Siz korkaksınız, siz kanun, anayasa kaçağısınız'' dedi.
-BAŞBAKAN CEVAP VERDİ-
Durmuş'un sözleri, AK Parti sıralarında tepkiye yol açtı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sataşma olduğu gerekçesiyle söz aldı.
Kürsüde, bu tür iftiraya yönelik cevap için bulunmak istemediğini dile getiren Erdoğan, ''Her şeyden önce arkadaşımız peygamberlik zincirinin bittiğini bilmiyor. Son peygamberin, peygamberimizle beraber son bulduğunu bilmiyor ve şecaat arz ederken sirkatin söylüyor. Önce izan sahibi olacaksın'' diye konuştu.
Erdoğan, internet sitelerinde nelerin dolaştığını, ne tür belden aşağı vurmaların olduğunu çok iyi bildiklerini belirterek, partisinde, bu şekilde bir yakıştırmayı yapanın barınamayacağını kaydetti.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'ın elindeki CD'yi göstermesi ve MHP'lilerin laf atması üzerine Erdoğan, ''Susmayı öğren, önce susmayı öğren, dinlemeyi öğren. Kaldı ki benimle ilgili bu tür yakıştırmayı yapan siz, ayrıca eşime laf atamazsınız. Bu edepsizliktir, izansızlıktır, ahlaksızlıktır. Sen başörtülüler üzerinden oy toplamak isteyeceksin; eşimin başörtüsü sebebiyle... Eşimi başörtüsü sebebiyle GATA'ya sokmayanları müdafaa edecek kadar da izansızsın'' diye konuştu.
-KAVGA-
MHP milletvekillerinin Erdoğan'a laf atarak ayağa kalkmaları üzerine, AK Parti milletvekilleri, MHP sıralarına doğru yürüdü. TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu,gerilimin artması üzerine birleşime ara verdi.
Verilen arada milletvekillerinin sözlü tartışması, yumruklaşmaya dönüştü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kavga sırasında Genel Kuruldan ayrılırken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, salonda oturmaya devam etti.
Bakanlar Kurulu üyeleri, grup başkanvekilleri ve idare amirleri, kavgayı önlemek için milletvekillerinin arasına girdi. TBMM İdare Amiri Orhan Erdem'in, kavgayı ayırmaya çalışırken yumruk yediği görüldü. Erdem'i, iki milletvekili kolundan tutarak, Genel Kurul Salonundan çıkardı.
Sinirlenerek, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır'ın üzerine yürümek isteyen Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ı, BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan engelledi.
Kavga sırasında AK Parti İstanbul Milletvekili Halide İncekara da Başkanlık Divanındaki tokmağa vurarak, milletvekillerini yatıştırmak istedi.
Yumruklaşmaya varan kavgada, AK Parti Grup Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı ve MHP İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak'ın gözlüğü kırıldı.
Aranın ardından AK Parti Tokat Milletvekili Zeyid Aslan, birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu'ya, ''TBMM İdare Amiri Orhan Erdem'e yapılan saldırıyı kınamıyor musunuz?'' diye sordu.
CHP milletvekillerinin, ''Meclis Başkanlığına yapılan saldırıyı kınamıyor musunuz'' karşılığını vermesi üzerine Aslan, ''Siz kınamıyorsanız, ben kınıyorum'' dedi. AK Parti'li milletvekilleri araya girerek, Aslan'ı dışarıya çıkardı.
Mumcu, Genel Kurulda yaşananları, hiçbir milletvekilinin kendine yakıştıramayacağını ifade ederek, yaşananlardan duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
ÖNERGENİN GÖRÜŞMELERİ SIRASINDA ÇIKAN KAVGA SONRASINDA FENALAŞAN AK PARTİ'Lİ KOYUNCU HASTANEYE KALDIRILDI
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer hakkında verilen gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmamasına ilişkin görüşmelerde fenalaşan AK Parti Bursa Milletvekili Ali Koyuncu, hastaneye kaldırıldı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, görüşmeleri izlemek üzere saat 21.00'de TBMM'ye geldi. Kuliste bazı bakanlar ve milletvekilleri ile bir süre sohbet eden Erdoğan, konuşma sırası AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ'a gelince, Genel Kurul Salonuna girdi.
Erdoğan, Bozdağ'dan sonra kürsüye çıkan MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş'un sözleri sonrasında sataşma gerekçesiyle Başkanvekili Güldal Mumcu'dan söz istedi.
Başbakan Erdoğan, konuşması sırasında AK Parti ve MHP milletvekilleri arasında laf atılmasının ardından çıkan kavga sonrasında, birleşime ara verilmesi üzerine kulise çıktı. Kuliste bir süre kalan Erdoğan, daha sonra makamına geçti. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Cemil Çiçek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz da Erdoğan'ın makamına geçti.
Erdoğan, gensoru önergesinin oylanmasının ardından Meclis'ten ayrıldı.
-MİLLETVEKİLİ FENALAŞTI-
Öte yandan, AK Parti'li Koyuncu, kavganın ardından, çıktığı kuliste fenalaştı. Kulisteki koltuğa yatırılan Koyuncu'ya ilk müdahale, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl tarafından yapıldı.
Ali Koyuncu'ya daha sonra Meclis'te görevli doktorlar tarafından müdahale edildi. Koyuncu, getirilen tekerlekli sandalye ile ilk yardım merkezine götürüldü. Burada bir süre dinlenen Ali Koyuncu'ya bazı bakanlar ve AK Parti'li milletvekilleri ''geçmiş olsun'' dileğinde bulundu.
AK Parti'li Koyuncu, daha sonra Güven Hastanesine kaldırıldı.
-MHP'Lİ MİLLETVEKİLİNİN YÜZÜNDE ÇİZİKLER OLUŞTU-
Bu arada, ''bir korumanın çıkan kavga sırasında muhalefet kulisindeki kapıdan Genel Kurula girmeye çalıştığı, bu korumanın da Osman Durmuş'un koruması olduğu'' iddia edildi.
Bu iddialara Durmuş, ''Böyle bir şey sözkonusu değil. Böyle bir şeye izin verir miyiz?'' cevabını verdi.
MHP İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak'ın kavga sırasında yüzünde çizikler oluştu. Torlak, kavganın ardından kulise çıkarak milletvekili arkadaşlarıyla oturdu.
MHP Giresun Milletvekili Murat Özkan da kavgayı ayırmaya çalışırken arada kaldığını, kravatının çekiştirilmesiyle boğazının sıkıştığını söyledi.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI DİNÇER:
-''BUGÜN YAŞADIĞIMIZ SORUNLAR, GELECEĞİ GÖREMEDEN GÜNLÜK YAŞAYAN, GÜNLÜK TEPKİLERLE, POPÜLİST YAKLAŞIMLARLA KARAR VERENLERİN ORTAYA ÇIKARDIĞI SORUNLARDIR''
TBMM Genel Kurulu'nda, MHP'nin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, gensoru önergesinde yer alan iddialara yanıt verdi. Görevde bulunduğu 9 aylık sürede yaptığı faaliyetler hakkında bilgi veren Dinçer, istihdam ve işsizliğe değindi.
Dinçer, küresel krizin bugünlerde kendini daha çok istihdam üzerinde göstermeye başladığını belirterek, Letonya'da yüzde 18'e, İspanya'da yüzde 18'e, İrlanda'da yüzde 13'e, ABD'de yüzde 10'a çıktığını belirterek, bu ülkelerde işsizlik oranının ekonomik kriz nedeniyle yüzde 100 oranında artış gösterdiğine dikkati çekti.
Dünya genelinde yüzde 100'e yakın artış gösteren işsizlik oranının, Türkiye'de sadece yüzde 30 arttığını kaydeden Dinçer, ''2009 yılında Türkiye, bütün küresel krizlere ve bunun etkilerine rağmen 452 bin insana istihdam sağlamıştır. Nasıl oldu da Türkiye'de AB ülkelerinin tamamının gıpta ettiği, bunu nasıl başardınız diyerek gelip bizden bilgi aldıkları istihdamla ilgili çözümleri üretebildik ve başarıyla yürütebildik'' dedi.
İşsizlik ödenek miktarını artırdıklarını belirten Dinçer, 1 milyon 843 bin kişiye 3 milyar 22 milyon TL işsizlik ödeneği verdiklerini kaydetti.
Kısa çalışma ödeneğinin süresinin uzatılması ve miktarının artırılması sonucu 2009'da 198 bin 319 kişinin işsiz kalmasına engel olunduğunu bildiren Dinçer, bu konuyla ilgili toplam 172 milyon 700 bin lira ödendiğini belirtti.
Uzun ve orta vadeli istihdam stratejilerini belirlemek için Şubat ayı içinde istihdam çalıştayları tertip edeceklerini bildiren Dinçer, ''Küresel kriz, dünyadaki gelişmeler, teknolojik yapı, mevcut istihdam politikalarımızı değişmeye zorluyor; bunun farkındayız ve geleceğe bakıyoruz. Aslında geleceğini göremeyenlerin önünde hep sorunları vardır. Nitekim bugün de yaşadığımız sorunlar, geleceği göremeden günlük yaşayan, günlük tepkilerle, popülist yaklaşımlarla karar verenlerin ortaya çıkardığı sorunlardı. Çok şükür, çözmek bize nasip oluyor'' diye konuştu.
-''RAHATSIZ ETMEYE DEVAM EDECEĞİM''
Asgari ücretin 1999-2002 yılları arasında reel artış oranının 6,8 puan olduğunu kaydeden Dinçer, o dönemdeki asgari ücretle 27 temel gıda maddesinin 23'ündeki alım gücünün düştüğünü söyledi.
Emekli maaşlarıyla ilgili olarak verilen zamları anımsatan Dinçer, hiçbir AB üyesi ülkelerin cesaret edemediği sosyal güvenlik ve genel sağlık sigortasını Türkiye'nin gerçekleştirdiğini söyledi.
Sağlık alanında tüm kesimin yararlanmasının sağlandığını ve erişimin kolaylaştırıldığını kaydeden Dinçer, uluslararası standarda uygun bir sağlık hizmeti verilmeye başlandığını bildirdi.
Kamu harcamalarından 2010 ve sonraki yıllar için en az 2,5 milyar lira tasarruf imkanı sağlandığını belirten Dinçer, ''Bütün vatandaşların ceplerinden çıkacak ilaç harcamalarında ilaç genel fiyatlarında yüzde 30 indirim yapılmışsa, vatandaşın cebinde yüzde 30 tasarruf sağlanacaksa övünülecek şey midir yoksa eleştirilecek şey midir? İlaçla ilgili yaptığımız çalışmada sizlerden takdir beklerken, kamu adına, vatandaş adına teşekkür beklerken gensoruyla ilgili bir takım hususları dile getirdiniz'' diye konuştu.
Gensoruyu verenlere sitemde bulunduğunu, verdikleri önergelerde dikkat etmeleri gereken bazı hususlardan dolayı kendisini ihbar ettiğini söyleyen Dinçer, şöyle devam etti:
''Ben, 9 aylık süre içinde en az 2 ayda verilen işletme belgelerini 1 günde vermeye başladım, iş verenlere kolaylık sağlıyorum. 9 ay süren işçi şikayetlerini, 15 günde çözüyorum. Geldiğim günden beri yabancıların çalışma izinlerini 8 ay sürüyordu 1 aydan önce veriyoruz. Hasta, özürlü, malul, isteyen herkese bedel almadan emekli maaşını evinde teslim ediyoruz. SGK, Çalışma Bakanlığı, İş-Kur'a ayrı ayrı bildirgeler veriliyordu, bildirgeleri azalttık, iş yükünü hafiflettik. Evet ben, devletin gücünü vatandaşla paylaşmaya başladım. Devletin gücünü, aslında bütün sosyal taraflarla paylaşmaya başladım. Vatandaş odaklı bir yönetim anlayışını yerleştirmeye çalışıyorum. Bu birilerini rahatsız ediyor. Statükoyu, değişime karşı olanı, mevcut dengeleri bozmak isteyen herkesi rahatsız ediyor. Ben rahatsız etmeye devam edeceğim. Çünkü, uzun vadede bu ülkemizin geleceğini orada görüyorum.''
-''SENDİKAL ÖZGÜRLÜKLERİ GETİRMEYE HAZIRIM''-
Türkiye'nin işsizliği önleme, istihdamı yaratma konusunda AB ülkeleri arasında en başarılı ülke olduğunu bildiren Dinçer, Avrupa'da sanayileşmiş ve istihdam oranı çok yüksek ülkede işsizliğin arttığını, Türkiye'de işsizlik oranının artmadığını kaydetti.
Sosyal adalet tanımını değiştirdiklerine değinen Dinçer, ''Türkiye'nin milli gelirini 3 kat artırmış olmamıza rağmen, sosyal harcamaları yüzde 13'den yüzde 17'ye çıkardık. Ama biz başkalarının anladığı gibi devlet görevlilerinin imtiyazlarını artırarak, sosyal devlet anlayışını pekiştirmiyoruz. Anlamını değiştiriyor, fakirin, yoksulun, tüm sivil kesimlerin harcamalarını artırarak, sosyal devlet anlayışını artırmaya çalışıyoruz'' diye konuştu.
Sendikal düzenlemelerle ilgili iktidar ve muhalefet partilerine ''açık çek'' verdiğini söyleyen Dinçer, ''Sendikal her türlü hak ve özgürlüğü, uluslar arası standartlara uygun olmak ve ideal ölçülerde gerçekleştirmek üzere, varsanız gelin buraya... Sendikal hak ve özgürlükleri de getirmeye hazırım'' dedi.
Gensoru önergesi, CHP, MHP ve BDP'li milletvekillerinin ''kabul'' oyuna karşın, AK Parti'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, oylamadan sonra, yarın saat 14.00'de toplanmak üzere birleşimi kapattı.
AK PARTİ MİLLETVEKİLİ KOYUNCU'NUN RAHATSIZLANMASI
-DEVLET BAKANLARI ÇAĞLAYAN VE ÇELİK İLE AK PARTİLİ BAZI
MİLLETVEKİLLERİ KOYUNCU'YU HASTANEDE ZİYARET ETTİ
ANKARA (A.A) - 03.02.2010 - Devlet bakanları Zafer Çağlayan ve Faruk Çelik ile AK Partili bazı milletvekilleri, fenalaşarak hastaneye kaldırılan Ak Parti Bursa Milletvekili Ali Koyuncuyu ziyaret etti.
Devlet Bakanı Ömer Dinçer hakkındaki gensorunun TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesi sırasındaki kavganın ardından çıktığı kuliste rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan AK Parti Bursa Milletvekili Ali Koyuncu Güven Hastanesinde gözlem altında tutuluyor.
Devlet Bakanları Çağlayan ve Çelik, AK Parti Grup başkanvekilleri Bekir Bozdağ, Ayşe Nur Bahçekapılı, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ve AK Partili bazı milletvekilleri hastaneye gelerek Koyuncu'ya ''geçmiş olsun'' dileğinde bulundular.
Bu arada, Koyuncu'nun sağlık durumunun iyi olduğu ve sabaha kadar gözlem altında tutulacağı öğrenildi.
AK PARTİ MİLLETVEKİLİ KOYUNCU'NUN RAHATSIZLANMASI
Devlet bakanları Zafer Çağlayan ve Faruk Çelik ile AK Partili bazı milletvekilleri, fenalaşarak hastaneye kaldırılan Ak Parti Bursa Milletvekili Ali Koyuncuyu ziyaret etti.
Devlet Bakanı Ömer Dinçer hakkındaki gensorunun TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesi sırasındaki kavganın ardından çıktığı kuliste rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan AK Parti Bursa Milletvekili Ali Koyuncu Güven Hastanesinde gözlem altında tutuluyor.
Devlet Bakanları Çağlayan ve Çelik, AK Parti Grup başkanvekilleri Bekir Bozdağ, Ayşe Nur Bahçekapılı, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ve AK Partili bazı milletvekilleri hastaneye gelerek Koyuncu'ya ''geçmiş olsun'' dileğinde bulundular.
Bu arada, Koyuncu'nun sağlık durumunun iyi olduğu ve sabaha kadar gözlem altında tutulacağı öğrenildi.
SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ, KAVGA SIRASINDA YARALANAN TBMM İDARE AMİRİ ERDEM'İ HASTANEDE ZİYARET ETTİ
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, TBMM Genel Kurulu'nda yaşanan kavga sırasında yaralanan TBMM İdare Amiri Orhan Erdem'i hastanede ziyaret etti.
Alınan bilgiye göre, Bakan Akdağ, Devlet Bakanı Ömer Dinçer hakkındaki gensorunun görüşülmesi sırasında çıkan kavgayı ayırmak isterken yediği yumruk nedeniyle Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Erdem'e ''geçmiş olsun'' dileğinde bulundu. (00:01)
Dinçer hakkında, ''Çalışma hayatında yaşanan anlaşmazlıklar karşısında ve ortaya çıkan sosyoekonomik duruma rağmen sorumlulukları yerine getiremediği'' gerekçesiyle verilen gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmeler tamamlandı.
Gensoru önergesi, CHP, MHP ve BDP'li milletvekillerinin ''kabul'' oyuna karşın, AK Parti'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
AK PARTİ VE MHP MİLLETVEKİLLERİ ARASINDA KAVGA ÇIKTI
Meclis Genel Kurulunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer hakkında verilen gensoru önergesinin görüşmelerinde milletvekillerinin tartışması, yumruklaşmalı kavgaya dönüştü.
Önergenin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmelerde BDP Grubu adına söz alan Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır, ucuz iş gücü ve sosyal güvencesiz çalıştırmak için sendikal örgütlenmelerin dağıtılmak istendiğini, sendikaya üye oldukları gerekçesiyle işçilerin işten atıldığını ileri sürdü.
TEKEL işçilerinin durumuna da değinen Bayındır, ''Ankara'yı bahtı kara yapmayın, halkın vicdanında kendinizi aklayın'' dedi.
AK Parti Grubunun görüşlerini dile getiren Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ da gensorunun önemli bir konu olduğunu belirterek, gensorudaki iddiaların asılsız olduğunu söyledi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının, Asgari Ücret Komisyonuna katılma görevinin bulunmadığını ve şimdiye kadar hiçbir bakanın bu toplantılara katılmadığını belirten Bozdağ, bir bakanın, kanunda belirtilen yetki ve görevi bulunmayan bir toplantıya katılmadığı gerekçesiyle suçlanmasına bir anlam veremediklerini söyledi.
AK Parti'den önceki dönemlerde, sendikaların ve Emek Platformunun ortak bildiri yayınlayarak, hükümeti kınadıklarını ifade eden Bozdağ, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin işçi eylemlerine yönelik olarak ''Sokaktan bir şey çıkmaz, uğraşmayın'' dediğini kaydetti.
-''GENSORUNUN ESAS AMACI...''-
Bozdağ'ın, önerge sahibi olarak konuşan MHP'li Osman Durmuş'un ''Hele beyaz önlüklüler yok mu? Nejat Uygur'u ziyaret etmek isteyen hanımefendiye, 'Gülhane'ye gelmeyin' demişler. Sizi beyaz önlüklüler sizi, 3-5 kuruşu görünce kendinizi ne sanıyorsunuz? Peygamber olarak anılan bir Başbakan'ın eşini nasıl kabul etmezsiniz. 3-5 kuruş paranıza mı güveniyorsunuz? Sizin muayenehanelerinizi kapatsın da bir görün'' şeklindeki sözlerini tutanaklardan okumasının ardından AK Parti'li milletvekilleri ''yuh'' çekerek tepki gösterdiler.
Bekir Bozdağ, ''Ne AK Parti'nin içerisinden, ne AK Parti'ye gönül verenler içerisinden bugüne kadar 'peygamber' diyen çıkmıştır. Burada kınanması gerekenler kim biliyor musunuz? Başı örtülü diye bu ülkenin Başbakanı'nın eşini GATA'ya almayan zihniyeti kınamayanlardır. Biz bu zihniyete alışığız. Meclisin kapısında Nesrin Ünal'ın başını açtıran anlayışı da biz biliyoruz'' diye konuştu.
AK Parti'li Bozdağ, Başbakan Erdoğan'a 'peygamber' diyen kişilerin olduğunu ispat etmemesi halinde Durmuş'u ''müfteri'' ilan edeceğini söyledi.
AK Parti'li milletvekilleri, bir yandan Bozdağ'ın konuşmasını alkışlarken, diğer yandan MHP'li milletvekillerine laf atmayı sürdürdü.
Bozdağ, ''Gensorunun esas amacı 'sokaktan bir şey çıkmaz' diyen zihniyetin, bugün sokaktan bir şey çıkarma gayretidir. Tekel işçilerinin istismarıdır'' dedi.
-''ANAYASA KAÇAĞISINIZ''-
Bozdağ'ın sözlerine yanıt veren MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş, internet sitesine girildiğinde, AK Parti eski il başkanı, İl Genel Meclisi Üyesi İsmail Hakkı Eser'in, 14 Kasım 2008'deki konuşmasında, Başbakan'a bağlılığını belirttikten sonra, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için ''Bizim için adeta ikinci peygamber'' dediğini öne sürdü.
Peygamber gibi anılmanın, bir hakaret gibi düşünülmemesi gerektiğini belirten Durmuş tam tersine Erdoğan'dan, peygamberlik benzetmesinden dolayı, hicap duyup, milletten, Müslümanlardan ''Estağfurullah ben peygamber değilim'' demesini beklediğini söyledi.
Durmuş, ''İstismara gelince, iftiraya gelince varsınız, dışarda başınızı ötersiniz, burada açarsınız, ayıptır ayıp, utanın. Sayın milletvekilleri alemi sersem, kendinizi akıllı görmeyin. YÖK Kanunun ek 10. maddesinin değiştirilmesi için namus ve şeref sözü sayılan imzayı, MHP Grup Başkanvekilleriyle birlikte attınız mı atmadınız mı? Siz korkaksınız, siz kanun, anayasa kaçağısınız'' dedi.
-BAŞBAKAN CEVAP VERDİ-
Durmuş'un sözleri, AK Parti sıralarında tepkiye yol açtı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sataşma olduğu gerekçesiyle söz aldı.
Kürsüde, bu tür iftiraya yönelik cevap için bulunmak istemediğini dile getiren Erdoğan, ''Her şeyden önce arkadaşımız peygamberlik zincirinin bittiğini bilmiyor. Son peygamberin, peygamberimizle beraber son bulduğunu bilmiyor ve şecaat arz ederken sirkatin söylüyor. Önce izan sahibi olacaksın'' diye konuştu.
Erdoğan, internet sitelerinde nelerin dolaştığını, ne tür belden aşağı vurmaların olduğunu çok iyi bildiklerini belirterek, partisinde, bu şekilde bir yakıştırmayı yapanın barınamayacağını kaydetti.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'ın elindeki CD'yi göstermesi ve MHP'lilerin laf atması üzerine Erdoğan, ''Susmayı öğren, önce susmayı öğren, dinlemeyi öğren. Kaldı ki benimle ilgili bu tür yakıştırmayı yapan siz, ayrıca eşime laf atamazsınız. Bu edepsizliktir, izansızlıktır, ahlaksızlıktır. Sen başörtülüler üzerinden oy toplamak isteyeceksin; eşimin başörtüsü sebebiyle... Eşimi başörtüsü sebebiyle GATA'ya sokmayanları müdafaa edecek kadar da izansızsın'' diye konuştu.
-KAVGA-
MHP milletvekillerinin Erdoğan'a laf atarak ayağa kalkmaları üzerine, AK Parti milletvekilleri, MHP sıralarına doğru yürüdü. TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu,gerilimin artması üzerine birleşime ara verdi.
Verilen arada milletvekillerinin sözlü tartışması, yumruklaşmaya dönüştü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kavga sırasında Genel Kuruldan ayrılırken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, salonda oturmaya devam etti.
Bakanlar Kurulu üyeleri, grup başkanvekilleri ve idare amirleri, kavgayı önlemek için milletvekillerinin arasına girdi. TBMM İdare Amiri Orhan Erdem'in, kavgayı ayırmaya çalışırken yumruk yediği görüldü. Erdem'i, iki milletvekili kolundan tutarak, Genel Kurul Salonundan çıkardı.
Sinirlenerek, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır'ın üzerine yürümek isteyen Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ı, BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan engelledi.
Kavga sırasında AK Parti İstanbul Milletvekili Halide İncekara da Başkanlık Divanındaki tokmağa vurarak, milletvekillerini yatıştırmak istedi.
Yumruklaşmaya varan kavgada, AK Parti Grup Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı ve MHP İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak'ın gözlüğü kırıldı.
Aranın ardından AK Parti Tokat Milletvekili Zeyid Aslan, birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu'ya, ''TBMM İdare Amiri Orhan Erdem'e yapılan saldırıyı kınamıyor musunuz?'' diye sordu.
CHP milletvekillerinin, ''Meclis Başkanlığına yapılan saldırıyı kınamıyor musunuz'' karşılığını vermesi üzerine Aslan, ''Siz kınamıyorsanız, ben kınıyorum'' dedi. AK Parti'li milletvekilleri araya girerek, Aslan'ı dışarıya çıkardı.
Mumcu, Genel Kurulda yaşananları, hiçbir milletvekilinin kendine yakıştıramayacağını ifade ederek, yaşananlardan duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
ÖNERGENİN GÖRÜŞMELERİ SIRASINDA ÇIKAN KAVGA SONRASINDA FENALAŞAN AK PARTİ'Lİ KOYUNCU HASTANEYE KALDIRILDI
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer hakkında verilen gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmamasına ilişkin görüşmelerde fenalaşan AK Parti Bursa Milletvekili Ali Koyuncu, hastaneye kaldırıldı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, görüşmeleri izlemek üzere saat 21.00'de TBMM'ye geldi. Kuliste bazı bakanlar ve milletvekilleri ile bir süre sohbet eden Erdoğan, konuşma sırası AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ'a gelince, Genel Kurul Salonuna girdi.
Erdoğan, Bozdağ'dan sonra kürsüye çıkan MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş'un sözleri sonrasında sataşma gerekçesiyle Başkanvekili Güldal Mumcu'dan söz istedi.
Başbakan Erdoğan, konuşması sırasında AK Parti ve MHP milletvekilleri arasında laf atılmasının ardından çıkan kavga sonrasında, birleşime ara verilmesi üzerine kulise çıktı. Kuliste bir süre kalan Erdoğan, daha sonra makamına geçti. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Cemil Çiçek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz da Erdoğan'ın makamına geçti.
Erdoğan, gensoru önergesinin oylanmasının ardından Meclis'ten ayrıldı.
-MİLLETVEKİLİ FENALAŞTI-
Öte yandan, AK Parti'li Koyuncu, kavganın ardından, çıktığı kuliste fenalaştı. Kulisteki koltuğa yatırılan Koyuncu'ya ilk müdahale, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl tarafından yapıldı.
Ali Koyuncu'ya daha sonra Meclis'te görevli doktorlar tarafından müdahale edildi. Koyuncu, getirilen tekerlekli sandalye ile ilk yardım merkezine götürüldü. Burada bir süre dinlenen Ali Koyuncu'ya bazı bakanlar ve AK Parti'li milletvekilleri ''geçmiş olsun'' dileğinde bulundu.
AK Parti'li Koyuncu, daha sonra Güven Hastanesine kaldırıldı.
-MHP'Lİ MİLLETVEKİLİNİN YÜZÜNDE ÇİZİKLER OLUŞTU-
Bu arada, ''bir korumanın çıkan kavga sırasında muhalefet kulisindeki kapıdan Genel Kurula girmeye çalıştığı, bu korumanın da Osman Durmuş'un koruması olduğu'' iddia edildi.
Bu iddialara Durmuş, ''Böyle bir şey sözkonusu değil. Böyle bir şeye izin verir miyiz?'' cevabını verdi.
MHP İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak'ın kavga sırasında yüzünde çizikler oluştu. Torlak, kavganın ardından kulise çıkarak milletvekili arkadaşlarıyla oturdu.
MHP Giresun Milletvekili Murat Özkan da kavgayı ayırmaya çalışırken arada kaldığını, kravatının çekiştirilmesiyle boğazının sıkıştığını söyledi.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI DİNÇER:
-''BUGÜN YAŞADIĞIMIZ SORUNLAR, GELECEĞİ GÖREMEDEN GÜNLÜK YAŞAYAN, GÜNLÜK TEPKİLERLE, POPÜLİST YAKLAŞIMLARLA KARAR VERENLERİN ORTAYA ÇIKARDIĞI SORUNLARDIR''
TBMM Genel Kurulu'nda, MHP'nin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, gensoru önergesinde yer alan iddialara yanıt verdi. Görevde bulunduğu 9 aylık sürede yaptığı faaliyetler hakkında bilgi veren Dinçer, istihdam ve işsizliğe değindi.
Dinçer, küresel krizin bugünlerde kendini daha çok istihdam üzerinde göstermeye başladığını belirterek, Letonya'da yüzde 18'e, İspanya'da yüzde 18'e, İrlanda'da yüzde 13'e, ABD'de yüzde 10'a çıktığını belirterek, bu ülkelerde işsizlik oranının ekonomik kriz nedeniyle yüzde 100 oranında artış gösterdiğine dikkati çekti.
Dünya genelinde yüzde 100'e yakın artış gösteren işsizlik oranının, Türkiye'de sadece yüzde 30 arttığını kaydeden Dinçer, ''2009 yılında Türkiye, bütün küresel krizlere ve bunun etkilerine rağmen 452 bin insana istihdam sağlamıştır. Nasıl oldu da Türkiye'de AB ülkelerinin tamamının gıpta ettiği, bunu nasıl başardınız diyerek gelip bizden bilgi aldıkları istihdamla ilgili çözümleri üretebildik ve başarıyla yürütebildik'' dedi.
İşsizlik ödenek miktarını artırdıklarını belirten Dinçer, 1 milyon 843 bin kişiye 3 milyar 22 milyon TL işsizlik ödeneği verdiklerini kaydetti.
Kısa çalışma ödeneğinin süresinin uzatılması ve miktarının artırılması sonucu 2009'da 198 bin 319 kişinin işsiz kalmasına engel olunduğunu bildiren Dinçer, bu konuyla ilgili toplam 172 milyon 700 bin lira ödendiğini belirtti.
Uzun ve orta vadeli istihdam stratejilerini belirlemek için Şubat ayı içinde istihdam çalıştayları tertip edeceklerini bildiren Dinçer, ''Küresel kriz, dünyadaki gelişmeler, teknolojik yapı, mevcut istihdam politikalarımızı değişmeye zorluyor; bunun farkındayız ve geleceğe bakıyoruz. Aslında geleceğini göremeyenlerin önünde hep sorunları vardır. Nitekim bugün de yaşadığımız sorunlar, geleceği göremeden günlük yaşayan, günlük tepkilerle, popülist yaklaşımlarla karar verenlerin ortaya çıkardığı sorunlardı. Çok şükür, çözmek bize nasip oluyor'' diye konuştu.
-''RAHATSIZ ETMEYE DEVAM EDECEĞİM''
Asgari ücretin 1999-2002 yılları arasında reel artış oranının 6,8 puan olduğunu kaydeden Dinçer, o dönemdeki asgari ücretle 27 temel gıda maddesinin 23'ündeki alım gücünün düştüğünü söyledi.
Emekli maaşlarıyla ilgili olarak verilen zamları anımsatan Dinçer, hiçbir AB üyesi ülkelerin cesaret edemediği sosyal güvenlik ve genel sağlık sigortasını Türkiye'nin gerçekleştirdiğini söyledi.
Sağlık alanında tüm kesimin yararlanmasının sağlandığını ve erişimin kolaylaştırıldığını kaydeden Dinçer, uluslararası standarda uygun bir sağlık hizmeti verilmeye başlandığını bildirdi.
Kamu harcamalarından 2010 ve sonraki yıllar için en az 2,5 milyar lira tasarruf imkanı sağlandığını belirten Dinçer, ''Bütün vatandaşların ceplerinden çıkacak ilaç harcamalarında ilaç genel fiyatlarında yüzde 30 indirim yapılmışsa, vatandaşın cebinde yüzde 30 tasarruf sağlanacaksa övünülecek şey midir yoksa eleştirilecek şey midir? İlaçla ilgili yaptığımız çalışmada sizlerden takdir beklerken, kamu adına, vatandaş adına teşekkür beklerken gensoruyla ilgili bir takım hususları dile getirdiniz'' diye konuştu.
Gensoruyu verenlere sitemde bulunduğunu, verdikleri önergelerde dikkat etmeleri gereken bazı hususlardan dolayı kendisini ihbar ettiğini söyleyen Dinçer, şöyle devam etti:
''Ben, 9 aylık süre içinde en az 2 ayda verilen işletme belgelerini 1 günde vermeye başladım, iş verenlere kolaylık sağlıyorum. 9 ay süren işçi şikayetlerini, 15 günde çözüyorum. Geldiğim günden beri yabancıların çalışma izinlerini 8 ay sürüyordu 1 aydan önce veriyoruz. Hasta, özürlü, malul, isteyen herkese bedel almadan emekli maaşını evinde teslim ediyoruz. SGK, Çalışma Bakanlığı, İş-Kur'a ayrı ayrı bildirgeler veriliyordu, bildirgeleri azalttık, iş yükünü hafiflettik. Evet ben, devletin gücünü vatandaşla paylaşmaya başladım. Devletin gücünü, aslında bütün sosyal taraflarla paylaşmaya başladım. Vatandaş odaklı bir yönetim anlayışını yerleştirmeye çalışıyorum. Bu birilerini rahatsız ediyor. Statükoyu, değişime karşı olanı, mevcut dengeleri bozmak isteyen herkesi rahatsız ediyor. Ben rahatsız etmeye devam edeceğim. Çünkü, uzun vadede bu ülkemizin geleceğini orada görüyorum.''
-''SENDİKAL ÖZGÜRLÜKLERİ GETİRMEYE HAZIRIM''-
Türkiye'nin işsizliği önleme, istihdamı yaratma konusunda AB ülkeleri arasında en başarılı ülke olduğunu bildiren Dinçer, Avrupa'da sanayileşmiş ve istihdam oranı çok yüksek ülkede işsizliğin arttığını, Türkiye'de işsizlik oranının artmadığını kaydetti.
Sosyal adalet tanımını değiştirdiklerine değinen Dinçer, ''Türkiye'nin milli gelirini 3 kat artırmış olmamıza rağmen, sosyal harcamaları yüzde 13'den yüzde 17'ye çıkardık. Ama biz başkalarının anladığı gibi devlet görevlilerinin imtiyazlarını artırarak, sosyal devlet anlayışını pekiştirmiyoruz. Anlamını değiştiriyor, fakirin, yoksulun, tüm sivil kesimlerin harcamalarını artırarak, sosyal devlet anlayışını artırmaya çalışıyoruz'' diye konuştu.
Sendikal düzenlemelerle ilgili iktidar ve muhalefet partilerine ''açık çek'' verdiğini söyleyen Dinçer, ''Sendikal her türlü hak ve özgürlüğü, uluslar arası standartlara uygun olmak ve ideal ölçülerde gerçekleştirmek üzere, varsanız gelin buraya... Sendikal hak ve özgürlükleri de getirmeye hazırım'' dedi.
Gensoru önergesi, CHP, MHP ve BDP'li milletvekillerinin ''kabul'' oyuna karşın, AK Parti'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, oylamadan sonra, yarın saat 14.00'de toplanmak üzere birleşimi kapattı.
AK PARTİ MİLLETVEKİLİ KOYUNCU'NUN RAHATSIZLANMASI
-DEVLET BAKANLARI ÇAĞLAYAN VE ÇELİK İLE AK PARTİLİ BAZI
MİLLETVEKİLLERİ KOYUNCU'YU HASTANEDE ZİYARET ETTİ
ANKARA (A.A) - 03.02.2010 - Devlet bakanları Zafer Çağlayan ve Faruk Çelik ile AK Partili bazı milletvekilleri, fenalaşarak hastaneye kaldırılan Ak Parti Bursa Milletvekili Ali Koyuncuyu ziyaret etti.
Devlet Bakanı Ömer Dinçer hakkındaki gensorunun TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesi sırasındaki kavganın ardından çıktığı kuliste rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan AK Parti Bursa Milletvekili Ali Koyuncu Güven Hastanesinde gözlem altında tutuluyor.
Devlet Bakanları Çağlayan ve Çelik, AK Parti Grup başkanvekilleri Bekir Bozdağ, Ayşe Nur Bahçekapılı, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ve AK Partili bazı milletvekilleri hastaneye gelerek Koyuncu'ya ''geçmiş olsun'' dileğinde bulundular.
Bu arada, Koyuncu'nun sağlık durumunun iyi olduğu ve sabaha kadar gözlem altında tutulacağı öğrenildi.
AK PARTİ MİLLETVEKİLİ KOYUNCU'NUN RAHATSIZLANMASI
Devlet bakanları Zafer Çağlayan ve Faruk Çelik ile AK Partili bazı milletvekilleri, fenalaşarak hastaneye kaldırılan Ak Parti Bursa Milletvekili Ali Koyuncuyu ziyaret etti.
Devlet Bakanı Ömer Dinçer hakkındaki gensorunun TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesi sırasındaki kavganın ardından çıktığı kuliste rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan AK Parti Bursa Milletvekili Ali Koyuncu Güven Hastanesinde gözlem altında tutuluyor.
Devlet Bakanları Çağlayan ve Çelik, AK Parti Grup başkanvekilleri Bekir Bozdağ, Ayşe Nur Bahçekapılı, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ve AK Partili bazı milletvekilleri hastaneye gelerek Koyuncu'ya ''geçmiş olsun'' dileğinde bulundular.
Bu arada, Koyuncu'nun sağlık durumunun iyi olduğu ve sabaha kadar gözlem altında tutulacağı öğrenildi.
SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ, KAVGA SIRASINDA YARALANAN TBMM İDARE AMİRİ ERDEM'İ HASTANEDE ZİYARET ETTİ
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, TBMM Genel Kurulu'nda yaşanan kavga sırasında yaralanan TBMM İdare Amiri Orhan Erdem'i hastanede ziyaret etti.
Alınan bilgiye göre, Bakan Akdağ, Devlet Bakanı Ömer Dinçer hakkındaki gensorunun görüşülmesi sırasında çıkan kavgayı ayırmak isterken yediği yumruk nedeniyle Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Erdem'e ''geçmiş olsun'' dileğinde bulundu. (00:01)
