2007-04-16 - 15:10
CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ TOPUZ: ''CUMHURBAŞKANI SEÇİMİYLE İLGİLİ BAZI PARTİLERLE GÖRÜŞÜRKEN, ANAMUHALEFET PARTİSİYLE GÖRÜŞMEME, HÜKÜMET ADINA ÇOK BÜYÜK ZAFİYET ORTAYA KOYAR''
Topuz, TBMM'de basınla düzenlediği sohbet toplantısında, Cumhurbaşkanlığı makamının, hiçbir siyasi hareketin, son noktası ve organı olmadığını söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın, cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili bazı partilerle görüşürken,
anamuhalefet partisiyle görüşmemesinin, hükümet adına çok büyük zafiyet ortaya
koyacağını savunarak, ''DYP ve ANAVATAN yöneticileri, AKP'nin suçuna ortak olma
konusunda direneceklerdir'' dedi.
Topuz, TBMM'de basınla düzenlediği sohbet toplantısında, cumhurbaşkanlığı
makamının, hiçbir siyasi hareketin, son noktası ve organı olmadığını söyledi.
Bu makamın, herhangi bir siyasi partinin ele geçirmek istediği bir makam
olmadığını belirten Topuz, ''İktidar, Mecliste üçte iki çoğunluğa yakın bir
çoğunluğu olduğunu, eksikliklerini de kendilerine özel yöntemlerle
tamamlayabileceklerini düşünerek, katılanların çoğunluğuyla seçimin
yapılabileceğini öngörerek, 'cumhurbaşkanı tek başına belirleyebiliriz'
anlayışıyla yola çıkmıştır'' diye konuştu.
Topuz, cumhurbaşkanı makamına, AK Parti'nin siyasi kimliğini temsil eden bir
kişi getirilerek, bu makamda AK Parti zihniyetinin, 7 yıl boyunca oluşturulmak
istenildiğini ifade etti.

-''MATEMATİK ÇOĞUNLUK, VİCDANLARI TATMİN ETMEZ''-

22. Dönem'in böyle bir yetkiyi kendisinde görmemesi gerektiğini ifade eden
Topuz, matematik çoğunluğun, milletin vicdanını tatmin etmeyeceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar
Büyükanıt'ın geçen haftaki açıklamaları ile Cumhuriyet Mitingine işaret eden
Topuz, bütün bunların, Türk milletinin büyük çoğunluğunun beklentilerini yansıtan
açıklamalar olduğunu söyledi.
Topuz, AK Parti yöneticilerinin, bütün bunlardan sonuç çıkararak,
cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili ''oldu-bitti'' yaratmanın risklerini göreceğini
umduğunu ifade etti.
Bu riskin, her alanda çok sancılı gelişmelere neden olabileceğini kaydeden
Topuz, uzlaşma sağlanmaması halinde, siyasi bakımdan Türkiye'nin kaosa
girebileceği, ekonominin olumsuz etkilenebileceği, ülkenin dış itibarının
sarsılabileceği uyarısında bulundu.

-''OYUNUZU BANA SATIN ANLAMINA GELİR''-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın,cumhurbaşkanı seçimi konusunda ANAVATAN ve
DYP liderleriyle bir araya geleceğini anımsatan Topuz, bu ziyaretlerin, uzlaşma
sağlamaya dönük olması gerektiğini söyledi.
Bu görüşmelerin, 367'yi bulamama tehlikesini giderebilmek için olmaması
gerektiğini dile getiren Topuz, ''Sayın Erdoğan kafasından böyle şeyler geçirse
bile, DYP ve ANAVATAN yöneticileri, AKP'nin suçuna ortak olma konusunda herhalde
direneceklerdir. AKP'nin, bu konuda sağlamak istediği destek, karşısındakilere
'oyunuzu bana satın' anlamından daha başka bir şey ifade etmez'' diye konuştu.
Topuz, destek verenlerin boyunlarına, ''rejimi, demokrasiyi, kendi çıkarları
için sattılar'' yaftasını astıracağını savundu.

-''TARİKATLARIN BORAZANI''-

Ali Topuz, TRT'nin 14 Nisanda yapılan Cumhuriyet Mitingi yayınını ve
mitingle ilgili yaklaşımını eleştirdi.
TRT'nin, bu mitinge katılanları başlangıçta 10 bin kişi olarak duyurduğunu
ifade eden Topuz, söz konusu mitingin saat başı, kısa haber şeklinde
yayınlayamayacağını öne sürdü. Topuz, ''Bunu yapıyorsa, TRT o zaman yanlıdır.
Ortaya çıkan Atatürkçü, laik, demokratik gösteriyi kamufle etmeye dönük bir ön
yargıyla hareket etmektir. TRT, hükümetin borazanı olmaktan da öte, tarikatların
borazanı olmuştur'' dedi.
Topuz, TRT'yi yönetenlerin suç işlediğini, TRT'nin kuruluş yasasına aykırı
davrandığını savunarak, ''AKP zihniyeti tarihe gömüldüğünde en önce hesap verecek
olanlar, TRT'nin bugünkü sorumlularıdır'' diye konuştu.

-''ALLAH'IN VEKİLİ Mİ?''-

TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın, bir siyasi parti lideri, başbakan ve
cumhurbaşkanı olmadığını ifade eden Topuz, Meclis Başkanının iktidar ve
muhalefete farklı yaklaşamayacağını vurguladı.
''Oysa bu Meclis Başkanı bir militandır. AKP'nin içinde, radikal dinci
kanadın bir militanıdır'' diyen Topuz, Arınç'ın, ''boyunu aşan konuşmalar''
yaptığını söyledi.
Meclis Başkanının, Cumhurbaşkanı Sezer'den söz ederken, saygısız ifadeler
kullandığını ileri süren Topuz, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Cumhurbaşkanlığına, Anayasada yazılan şu şu ilkeleri benimseyen, dinci,
dindar birisi geleceğini söylemiştir. Sayın Arınç, kimin dindar, kimin dindar
olmadığını nereden biliyor? Allah'ın vekili mi? Dinimize göre, haddini
bilmezliğin daha ötesi olabilir mi? Bundan önceki cumhurbaşkanları dindar değil
miydi? Arınç, bu gürültü patırtı içinde, kendisine bir şeyler kapmaya çalışıyor.
Tesadüfen bir Meclis Başkanlığı kapmış acaba cumhurbaşkanlığını bu arada
kapabilir miyim diyor. Sayın Arınç, bu arada hiçbir siyasi makam kapamazsınız.
Siz kapmaya meraklısınız, sizin kapacağınız şey, Manisa'da mesir macunu
kapmaktır. Bundan sonra size o kaldı.''

-''SANDIĞA GÖMMESİNİ BİLİR''-

Topuz, Meclis Başkanının, haddini bilerek davranması gerektiğini, Meclis
Başkanlığını ilgilendirmeyen konularda konuşmasının Anayasaya göre suç olduğunu
ve taşıdığı görevle bağdaşmadığını kaydetti.
TBMM Başkanı'nın, meydanlarda toplanan Atatürkçülük ve laikliği savunan
milyonlarca kişi hakkında küçümseyici sözler söyleyemeyeceğini ifade eden Arınç,
milletin, gelecek seçimlerde Arınç'ı da sandığa gömmesini bileceğini savundu.

-''KATILMAYANLAR, AYRI TOPLANTI YAPABİLİR''-

Topuz, bir gazetecinin, ''ANAVATAN ve DYP'nin de Genel Kurulda olması
halinde 367 sayısına ulaşılacak. Bu durumda CHP'nin tavrı ne olacak?'' sorusunu,
''ANAVATAN ve DYP milletvekillerine bu oyunun parçası olacağını yakıştırmam''
diye yanıtladı.
Seçim şansı görmeyen bazı politikacıların, AK Parti'den milletvekili
olabilmeyi garanti altına alarak, destek vermeyi deneyebileceğini ancak bunun
sayısının da fazla olacağını sanmadığını belirten Topuz, sözlerini şöyle
sürdürdü:
''AKP'nin 367'yi bulma şansını yok gibi görüyorum. 367'nin aranması
gerektiğini, bunu sağlamak için de Meclise girmememiz gerektiğini kendi aramızda
kararlaştırdık. Herhangi bir şekilde yoklama talep etmeye gerek yoktur. Madem,
367 aranmalı mı aranmamalı mı tartışılıyor, en azından siyasal etik şunu
gerektirir, oturuma başkanlık edecek Meclis Başkanı, başlangıçta kaç kişinin
katıldığını tespit etmeli.
İçeride 367 yoksa, bunu kanıtlayan dışarda toplanmış milletvekilleri, mesela
CHP, ANAVATAN, DYP ve bağımsızlar ortak bir toplantı yaparlar, kaç kişi
olduklarını tespit ederler ve bu kadar kişinin katılmadığını, yasal güvenceye
bağlayarak, noter huzurunda ya da başka şekilde yaparlar. Karar verilirse, bu da
düşünülebilir. ''

-''CHP'Yİ ZİYARET EDERLER-

Bir soruyu yanıtlarken Topuz, uzlaşma fikrine inanıyorlarsa, kafalarında
hiçbir ismi yerleştirmemeleri gerektiğini dile getirdi. Topuz, kendilerini ve
karşıdakileri sınırlayıcı değerlendirmeler yapamayacaklarını kaydetti.
Erdoğan'ın CHP'den randevu talebi olup olmadığına ilişkin bir soruya Topuz,
''Böyle bir ziyaret programı olmadı. Gelmeme ihtimali de vardır. Bazı partilerle
görüşürken, anamuhalefet partisiyle görüşmeme, hükümet adına çok büyük zafiyet
ortaya koyar. Öyle bir noktaya gelmezler, CHP'yi ziyaret ederler diye
düşünüyorum. Ama böyle bir ziyaret beklediğimiz için söylemiyorum'' karşılığını
verdi.