2007-01-31 - 14:35
TANIĞA DEVLET KORUMASI
Tanık Koruma Kanunu Tasarısı'nın 6 maddesi, TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edildi.
TBMM Adalet Komisyonu, tanıkların kimliğinin saklı tutulması ve güvenliğinin sağlanmasına olanak tanıyan Tanık Koruma Kanunu Tasarısının 6 maddesini kabul etti.

AK Parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan'ın başkanlığında toplanan Komisyonda, tasarı alt komisyonun raporu doğrultusunda görüşülmeye başlandı. Tasarının 6 maddesini bazı değişikliklerle benimseyen Komisyonda, örgütlü ve terör suçları dışında tanık koruma tedbiri alınacak suçların kapsamı daraltıldı. Tanık koruma tedbiri alınması için bu suçlarda 10 yıl olarak öngörülen üst sınır değiştirilerek, alt sınırı 10 yıl olan suçlar ibaresi getirildi.

Buna göre, koruma tedbirleri; ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve alt sınırı 10 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen alt sınırı 2 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar ile terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda tanıklık yapanlar yönünden uygulanacak.

Komisyon, üyelerin eleştiride bulunduğu silah ruhsatı verilmesi ve işe yerleştirme yönündeki tanık koruma tedbirlerini tasarıdan çıkardı.


GÖRÜŞMELER

CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, terör ve örgütlü suçlar dışındaki suçların, tanık koruma tedbiri kapsamına alınmamasını istedi. Örgütsüz suçların tanık koruma tedbiri alınacak suçların arasına alınmasıyla tanıkların kimlik bilgilerinin gizli tutulması ve duruşmada hazır olmadan ses ve görüntüsü değiştirilerek dinlenilmesi olanağının getirilmesinin savunmayı kısıtlayacağını ifade eden Eraslan, CMK ile getirilen ''çapraz sorgu'' sisteminin uygulanamaz hale geleceğini söyledi. Eraslan, ''Yargılama aşamasında yüzyüzelik
savunma açısından zorunludur. CMK, 'antidemokratikleştiriliyor' diye endişe taşıyorum. Hukuk sistemimizi, otoriter bir yapıya doğru taşıyoruz. Her zaman tanık doğru söyleyecek diye bir şey mi var? Tanık beyanlarının düzmece olup olmadığı, yargılama aşamasında ortaya çıkabilir. Yüzyüzelik bitince, her şey delinir'' diye konuştu. AK Parti Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu, tasarıda tanık koruma programı kapsamına alınacak kişilerin çok geniş tutulduğunu ifade ederek, ''Bu, sülaleyi koruma yasası haline geliyor'' dedi. Tanık koruma tedbirleri arasında silah ruhsatı verilmesinin de bulunmasını eleştiren Kutlu, ''Silah ruhsatı verilecekse adam yalancı tanık olur. Yeter ki silah ruhsatı verilsin'' diye konuştu.

Tanığın yargılama aşamasında gizli dinlenmesinin hukuk devletiyle bağdaşmayacağını, bunun savunmayı kısıtlayacağını ve yalancı tanıklığın önünü açacağını savunan Kutlu, ''Bu durumda her türlü suiistimale açık bir müesseseyi getirmiş oluruz '' diye konuştu.

''TAVLA OYNADIĞI KİŞİ DE KAPSAMDA MI?''

CHP Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç, silah ruhsatı verilmesi, işe yerleştirme gibi çok cazip tanık koruma tedbirleri bulunduğunu ifade ederek, bu durumun yalancı tanıklığı özendireceğini söyledi. ''Yeni bir sektör doğar'' diyen Kılıç, silah ruhsatı verilmesinin de sıkıntı yaratacağına dikkati çekti. Kılıç, ''tanığı koruyayım'' derken, tüm sülalesine koruma getirildiğini ifade ederek, Türkiye bütçesinin bunu nasıl karşılayacağını sordu. Kılıç,
''Tanığın kahvede tavla oynadığı, sohbet ettiği kişiler de kapsama alınacak mı?'' sorusunu yöneltti. AK Parti Gaziantep Milletvekili Mahmut Durdu, terör ve organize suçlar dışındaki suçların tanık koruma programı kapsamına alınmasını eleştirerek, ''Trafik suçu işlemiş birisinin tanığını da koruma gibi bir şey getiriyoruz'' dedi.

AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Yılmazcan, yargılama aşamasında da tanığın gizli dinlenilmesi olanağı getirilmesine karşı çıktı. Yılmazcan, ''Mardin'de belediye başkanı makamında vuruldu. Vatandaş korktuğu için kimin vurduğunu söylemedi. Terör örgütü kadar güçlü aileler var. Bundan korkan vatandaşlar şahitlik yapmıyor. Şahitlerin yalan söylemesi önlenmeli. Gizli olarak dinlendiklerinde bu gerçekleşmez. Bizde vatandaşlar su gibi yalan söyler'' diye konuştu. Milletvekillerinin sorularına yanıt veren Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürü Niyazi Güney, tanık koruma tedbiri kapsamına alınacak suçların, Türkiye'nin de taraf olduğu Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı BM Sözleşmesindeki hükümler dikkate alınarak belirlendiğini anlattı. Terör ve organize suçlarla mücadelede başarıya ulaşılabilmesi için düzenlemeye ihtiyaç olduğunu belirten Güney, kapsamın daraltılmasının, uluslararası sözleşmelere aykırılık taşıyacağını ifade etti, bu konunun yeniden değerlendirilmesini istedi.

Yılmazcan ve Kutlu'nun, tanıkların adres ve kimlik bilgilerin gizli tutulması ile yargılama aşamasında da gizli dinlenilmelerine olanak sağlayan maddelerin tasarı metninden çıkarılmasına ilişkin verdikleri önergeler reddedildi. Komisyon, çalışmalarına öğleden sonra devam edecek.