2024-05-23 - 16:39
TBMM GENEL KURULU TOPLANDI
TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplandı.

Adan, gündeme geçmeden önce üç milletvekiline gündem dışı söz verdi.

DEM Parti Mardin Milletvekili Kamuran Tanhan "Kentlerdeki yasakçı uygulamalar", AK Parti Ankara Milletvekili Zehranur Aydemir "Gençlik haftası" ve AK Parti Kastamonu Milletvekili Fatma Serap Ekmekci "İnebolu'nun TBMM tarafından İstiklal Madalyası ile şereflendirilmesi" hakkında gündem dışı konuştu.

DEM Parti'li Tanhan, bazı illerde idarelerin kamu yararı gerekçesiyle basın açıklamalarına izin vermediğini, Anayasa'da güvence altına alınan "toplanma ve gösteri yürüyüşü" hakkının ihlal edildiğini belirtti.

AK Parti'li Aydemir ise 1980'li, 1990'lı yılarda gençlerin sorun olarak görüldüğünü, gençlerin önünün kapatıldığını söyledi.

Aydemir, "Gençlerin büyük meselelerle uğraşması istenmiyordu. Bugün artık 1980'lerin, 1990'ların gençlere yönelik çarpık anlayışı, AK Parti iktidarlarıyla tam tersi istikamete çevrilmiştir. 22 yıllık AK Parti iktidarında bilimden sanata, spordan siyasete gençlere alan açılmış; bu anlayış bir hükümet politikası haline getirilmiştir." diye konuştu.

Gençlerin önü açıldığında Türkiye'nin kaderinin nasıl değiştiğine savunma sanayisi alanının çok önemli bir örnek teşkil ettiğini dile getiren Aydemir, savunma sanayisi firmalarının kadrolarının gençlerden oluştuğunu aktardı.

AK Parti Kastamonu Milletvekili Ekmekci de 9 Haziran'ın, İnebolu'nun şeref ve kahramanlık günü olduğunu belirterek, bu günü Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından düzenlenecek, geleneksel hale gelen İstiklal Yolu yürüyüşü ile taçlandıracaklarını bildirdi.

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, "İsmi son dönemde değişen sosyal ağ sağlayıcısı X, tüzel kimliğini temsilen bir temsilci atadı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna bildirdi. Kanunun işlerliğini görmemiz açısından bunun önemli olduğunu düşünüyorum." dedi.

Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, TBMM Genel Kurulu'nda, AK Parti döneminde Büyükşehir Yasası çıkarıldığını, gelinen noktada tarımla uğraşan köylünün toprağını ekemez, hayvancılığı yapamaz hale geldiğini ve köyünü terk etme gibi bir mecburiyete de zorlandığını söyledi. Kaya, konunun acilen Meclis gündemine alınarak bir çözüme kavuşturulmasını istedi.

Kurban Bayramı'nın yaklaştığını anımsatan Kaya, emeklilere bayram ikramiyesi olarak 3 bin lira verileceğini anımsatarak,"Emeklilerimizin ağız tadıyla bayrama girebilmesi için emekli ikramiyelerimizde bir düzenleme yapılması yine emeklilerimizin acil bir talebidir." ifadelerini kullandı.

-"Muğlaklık ifade ediyor"

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez de Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Vedat Zorba'ya Allah'tan rahmet, ailesine ise başsağlığı diledi.

Emekli astsubayların dün TBMM önünde eylem yaptığını hatırlatan Çömez, "Ordumuzun göz bebeği astsubaylar görev süresinde teröristlerle savaştılar şimdi ise haklı olarak 'geçim zorluğu ve açlıkla savaşıyoruz' diye feryat ediyorlar. Maalesef, bugün, birçok astsubayımızın emekli aylıkları yoksulluk sınırının altında kalmıştır. Astsubaylar emekliliklerine yansıyacak şekilde makam tazminatlarını alamamakta, maaşlarında yarıdan fazla bir düşüş yaşanmaktadır. Makam tazminatı astsubaylar için bir imtiyaz değil, hakkın teslimi olacak adil bir taleptir." diye konuştu.

22 Mayısta yürürlüğe giren Seferberlik ve Savaş Hali Yönetmeliği'ni eleştiren Çömez, düzenlemede ifade edilen "buhran dönemi" ve "gerginlik dönemi" kavramlarının muğlaklık ifade ettiğini söyledi.

- "Bu hazine istikbal ve istiklalimizin de teminatı"

MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç da Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Vedat Zorba ile güvenlik korucusu Yahya Yıldız'a Allah'tan rahmet diledi.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre Türkiye'de doğum oranının nüfusun kendini yenileme eşiği olan 2,1 seviyesinin altına düştüğünü belirten Kılıç, bu oranın Türkiye'nin geleceği açısından varoluşsal bir tehlike olarak değerlendirildiğini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da bu konuda kamuoyunun dikkatini çektiğini hatırlattı. Kılıç, şöyle konuştu:

"2023 TÜİK verilerine göre, nüfusumuzun yüzde 15,1'ini genç nüfus oluşturmakta. Dünyadaki diğer ülkelerle bir mukayese yapabilmek için AB üyesi 27 ülkeye bakıldığında genç nüfus oranının bu ülkelerde yüzde 10,6 olduğu görülmekte. Bu verilerden hareketle Türkiye'de doğum oranında düşüş olmasına rağmen halen gelişmiş ülkelerle mukayese edildiğinde ciddi oranda genç nüfusa sahip olduğumuz görülmektedir. Bu da bizim için büyük bir avantajdır, avantajdan da öte büyük bir hazinedir. Bu hazine istikbal ve istiklalimizin de teminatıdır."

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de 5 Mayıs'ta Meclis'e verdikleri araştırma önergesinin geri çevrildiğini belirterek, "Neden geri çevrildi? Ben size oradan sadece altı çizilip bize iade edilen bir pasajı okumak istiyorum, deniliyor ki, 'Dördüncü Umumi Müfettiş Abdullah Alpdoğan aracılığıyla uygulamaya konulan Tunceli Kanunu'yla Dersim tertelesinin fitili ateşlenmiştir.' Şimdi burada iade edecek ne var, bunu sormamız gerekiyor. Ne var?" diye konuştu.

- "Adalet bekliyorlar"

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Vedat Zorba'ya Allah'tan rahmet diledi.

Cumartesi günü Galatasaray Lisesi önünde Cumartesi Annelerinin 1000'inci kez buluşacağını belirten Emir, meydanın annelere açılmasını istedi.

Pazar günü Tandoğan Meydanı'nda bütün emeklilerle, emekçi örgütleriyle, halkla birlikte emekliler için bir miting yapacaklarını hatırlatan Emir, "Herkesi oraya bekliyoruz. Ayda 10 bin lira maaşa, açlık sınırına, açlığa mahkum edilen emekliler adına, işsizler adına, yoksullar adına, 17 bin lira asgari ücretle geçinmek zorunda bırakılanlar adına alanlarda olacağız ve oradan sesleneceğiz." dedi.

"Adalet Peşinde Aileleri"nin kendilerini bugün ziyaret ettiğinin bilgisini veren Emir, bu kişilerin Kahramanmaraş merkezli depremlerde çocuklarını, yakınlarını enkazda kaybetmiş aileler olduğunu söyledi. dile getirerek, "Adalet bekliyorlar, en doğal hakları ve buna da Meclis'imizin bir komisyonla, mağdur ailelerin adalet talepleri nasıl karşılanabilir, yargı nasıl hızlandırılabilir, daha nitelikli yargısal sonuçlar nasıl üretilebilir, bakması gerekiyor." diye konuştu.

-" Suistimal edilmesine müsaade etmemek gerekiyor"

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Vedat Zorba'ya Allah'tan rahmet, ailesine ise başsağlığı dileğinde bulundu.

Hazırladıkları kanunların faydalı neticelerinin ortaya çıktığını belirten Zengin, daha önce sosyal ağlarla alakalı bir kanun yaptıklarını anımsatarak, "İsmi son dönemde değişen sosyal ağ sağlayıcısı X, tüzel kimliğini temsilen bir temsilci atadı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna (BTK) bildirdi. Kanunun işlerliğini görmemiz açısından bunun önemli olduğunu düşünüyorum." dedi.

Geçen hafta "Cumartesi Anneleri"ni temsilen bazı kişilerin kendisini ziyaret ettiğinin bilgisini veren Zengin, daha sonra hem İçişleri Bakanı ile hem de İstanbul Valisi ile görüşmelerinin olduğunu bildirdi.

Zengin, "Ayın 29'unda toplantılarının 1000'incisini yapacaklar. Biraz önce Sayın Valimizle de teyit ettim, kendileri bu toplantıyı gerçekleştirecekler. Zaten her hafta yapmaya devam ediyorlar. Burada ince bir çizgi var, bizim için Cumartesi Annelerinin acıları önemli ama bu acılardan yola çıkarak bir farklı yöne yönelinmesine de, suistimal edilmesine de müsaade etmemek gerekiyor."diye konuştu.

25 Mayıs'ın Necip Fazıl Kısakürek'in vefatının yıl dönünmü olduğunu belirten Zengin, Genel Kurul'da Necip Fazıl'ın Zaman Şiirini okudu.

- Köksal'a "böcek" eleştirisi

Genel Kurul'da yerinden söz alan AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek de Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal'ın bir televizyon kanalında makam odasında 4 böcek bulunduğunu söylediğini, savcılığın yaptığı incelemede tek bir böceğin dahi bulunamadığını belirtti.

Köksal'ın, savcılığa verdiği ifadede bulduğu böcekleri imha ettiğini ve tutanak tutmadığını beyan ettiğini dile getiren Gökçek, "Burcu Köksal bulduğu böcekleri neden polise ve savcılığa teslim etmemiştir? Çünkü kendisi aziz milletimize yalan söylemiştir. CHP'li Belediye Başkanı iftira siyasetiyle kamuoyunu kandırmaya çalışmıştır. Yapılan bu iftira ve çirkin siyaset CHP Belediye Başkanının profesyonel bir yalancı olduğunu göstermektedir. Şimdi, CHP’lilere sormak istiyorum. Acaba Burcu Köksal makam odasında hamam böceklerini dinleme böceğiyle karıştırmış olabilir mi?" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Osman Gökçek'in üslubuyla ilgili eleştiride bulunurken TBMM Başkanvekili Celal Adan milletvekillerinden incitici ifadeler kullanmamalarını istedi.

MHP Bolu Milletvekili İsmail Akgül de kamu personelinin ek göstergelerinin 3600'e yükseltilmesi, taşeron işçilere kadro tahsisi, Bağ-Kur'lu vatandaşların prim gün sayısının 7200’e düşürülerek esnafa destek olunması, çiftçilere verilen gübre ve mazot desteğinin bütçe imkanları dahilinde yükseltilmesi, emeklilere enflasyonun üzerinde zam verilmesinin, vatandaşların haklı talepleri arasında olduğunu belirterek, "Esnafımız ve köylülerimiz ülkemizin mihenk taşıdır." dedi.

CHP Amasya Milletvekili Reşat Karagöz de son günlerde AK Parti'nin hayvan hakları yasa teklifi hazırlığında olduğunun basına yansıdığını hatırlatarak, "Sokaklarda sürü halinde dolaşan ve saldırganlaşan sokak hayvanlarının insanlar üzerinde oluşturduğu tehdidi elbette ki kabul etmiyoruz ancak bu sorunun çözümü can dostlarımızı öldürmek değildir. Çözüm, kamu kaynakları kullanılarak barınaklar inşa etmek, kısırlaştırma, rehabilitasyon ve sahiplendirme uygulamalarının etkin bir şekilde yapılmasının sağlanması olmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

TBMM Genel Kurulunda CHP, DEM Parti, İYİ Parti ve Saadet Partisinin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi.

Genel Kurulda, gündem dışı konuşmalar ve grup başkanvekillerinin değerlendirmelerinin ardından siyasi partilerin gündeme ilişkin grup önerilerine geçildi.

Saadet Partisinin "organize suç örgütleriyle mücadele", İYİ Parti'nin "yaş meyve ve sebze üreticileri, tüccarları, üretici komisyoncuları ve ihracatçılarının yaşadıkları sorunlar", DEM Parti'nin "Kobani davasındaki hukuksuzlukların araştırılması", CHP'nin "zorla kaybedilme iddiaları ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı"na ilişkin grup önerileri ayrı ayrı görüşüldü.

DEM Parti'nin grup önerisi üzerine partisi adına söz alan Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, Kobani bahanesiyle düzenlenen eylemlere ilişkin davada, HDP eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın tahliye olması gerekirken bunun gerçekleşmediğini savundu.

Davada "kumpas içinde kumpas bulunduğunu" öne süren Aslan, adil bir yargılama yapılmadığını ve kararın siyasi olduğunu ileri sürdü.

Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, "6-8 Ekim Kobani olayları" adıyla anılan sokak eylemlerinin, Türkiye'nin yaşadığı önemli krizlerden birisi olduğunu ifade ederek, bu eylemlerde 54 kişinin hayatını kaybettiğini, çok sayıda vatandaşın yaralandığını ve büyük bir kamu zararı oluştuğunu anlattı.

Şahin, hukukun siyasi bir pazarlık alanına çekilmesine, kararların seçim dönemlerine göre ayarlanması konusuna şiddetle karşı çıktıklarını belirterek, "İddianamenin 6 yıl sonra açıklanması, 10 yıl sonra davanın sonuçlanması, hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz. Yargılanan kim olursa olsun, isterse düşmanınız olsun adil bir yargılamayı hak eder diye düşünüyoruz." dedi.

Bu olayların sebeplerini de konuşmaları gerektiğini belirten Şahin, şöyle devam etti:

"Terör örgütü IŞİD'in Kobani kentine saldırmasıyla bir başka terör örgütü PKK'nın bu durumdan siyasi bir fırsat çıkarmaya çalışması ve halkı sokağa çağırması 'metropolleri işgal edin' çağrısında bulunması önemli bir ayrıntıdır. Bir terör örgütü bunu yapar, değerli milletvekilleri; zaten amacı kaos çıkarmaktır, bölmektir, parçalamaktır, yıkmaktır, yakmaktır ancak siyasetçiler sorumlu davranmak zorundadır. Sokakta galeyana gelen bir topluluk sel olur, taşar, önünde duramazsınız. Siyaset kurumu insanları mitinge çağırır ama böyle bir krizde asla sokağa çağıramaz, çağırmamalıdır. Demokrasi istemenin yolu, hak ve özgürlüklerin yolu demokrasiyi yıkmak, sokakları kan gölüne çevirmek, kamu düzenini bozmak değildir. Sözün karşılığı şiddet olamaz; sözün karşılığı sözdür, demokratik siyasettir."

Şahin, çözüm sürecinin adresinin Kandil ya da İmralı değil TBMM olduğunu belirterek, "Bütün partilere çağrımızdır; Gelin, hepimiz hukuk devletine birlikte sahip çıkalım. Vesayet organlarıyla birlikte mücadele edelim. PKK'yı, IŞİD'i, bütün terör örgütlerini buradan birlikte kınayalım. 85 milyonun kucaklaşmasının önünü açalım."

İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Sayın Turhan Çömez de 6 Ekim 2014'te HDP yönetiminin bir bildiri yayınlayarak sınır ötesinde yaşanan gelişmelerle ilgili topyekun bir protesto çağrısında bulunduğunu ve bu çağrının arkasında açık bir şekilde PKK'nın olduğunu söyledi.

Milli güvenlik tehdidinin ele alındığı bu davanın ise iddia edildiği üzere siyasi bir dava olmadığını belirten Çömez, davanın bir hukuk davası olduğunu kaydetti.

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, İsa Mesih Şahin ve Turhan Çömez'in ifadelerine tepki gösterdi.

ABD'de Filistin'deki katliama dair üniversite öğrencilerinin eylemlerini birlikte alkışladıklarını ancak Türkiye'de Kürtler, devrimciler sokağa çıkınca bunun bir isyan ya da kalkışma olarak nitelendirildiğini öne süren Koçyiğit, davanın siyasi bir dava olduğunu savundu.

Turhan Çömez ise yargı sürecini takip edeceklerini ve bu süreçte bir haksızlık varsa gerekenin yapılması için ellerinden gelen gayreti ortaya koyacaklarını belirterek, "Bir kere daha açık yüreklilikle söylüyorum: Bu ülkede 'PKK'ya terör örgütü' diyemeyenler, PKK'yla arasına bir mesafe koyamayanlar, bir ayağı Kandil'de bir ayağı Brüksel'de siyaset yapmaya çalışanlar bize demokrasi dersi vermesinler." dedi.

İsa Mesih Şahin ise muhalefetin, iktidarı eleştirebildiği gibi muhalefeti de eleştirebileceğini belirterek, 15 Temmuz'da insanların bir terör örgütüne karşı, seçilmiş iktidarını, devleti, rejimi korumak için sokağa çağrıldığını kaydetti.

Kimsenin sokağa çıkmasından ya da siyasetinden korkmadıklarını, korkularının kamu düzeninin bozulması, insanların hayatını kaybetmesi olduğunu anlatan Şahin, "Ben, isim vermeden bu çağrıyı yaptım ama şimdi DEM Grubu'na yapıyorum: Buyurun, çıkın, şu kürsüden 'PKK bir terör örgütüdür' deyin, PKK'yı kınayın, 85 milyon birlikte kucaklaşalım." ifadelerini kullandı.

AK Parti Grup Başkanı Özlem Zengin de İYİ Parti ve Saadet Partisi adına konuşanların günlerdir söyledikleri şeyi teyit ettiğini belirterek, yapılan konuşmalar için teşekkür etti.

Zengin, insanları sokağa çağırmada PKK'nın öncülük ettiğini, HDP'nin de bunun arkasından gittiğini dile getirerek, "Eğer siz o zaman gerçekten demokratik siyasetin arkasında dursaydınız belki bunlara engel olabilirdiniz ama hala bugün burada bunları savunmaya ve tam tersine suçu başka yerlere atmaya devam ediyorsunuz. Ümit ediyorum, bir gün makule, Türkiye'nin gerçeklerine, orta bir yola geleceksiniz." değerlendirmesinde bulundu.

Milletvekilleri arasında bir süre tartışma yaşanmasının ardından, DEM Parti'nin önerisi üzerine CHP Grubu adına söz alan Ankara Milletvekili Okan Konuralp, CHP'nin bu davayla ilgili kurumsal tavrının son derece net olduğunu belirterek, "Bizim için bu dava hukuki değil siyasi bir davadır. Verilen cezaların neredeyse tamamının bir sosyal medya paylaşımına ve bazı miting konuşmalarına dayandırılması, bir şiddet eğiliminden ya da şiddeti teşvikten ceza verilmemesi, bu davanın siyasi bir dava olduğunun kanıtlarından biri niteliğindedir." dedi.

Konuşmaların ardından muhalefet partilerinin grup önerileri kabul edilmedi.

AK Parti'nin "Meclis'in çalışma takvimine" ilişkin grup önerisi ise kabul edildi. Buna göre, Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu Teklifi gündemin ilk sıralarına alındı.

Genel Kurul'da daha sonra fahiş fiyat ve stokçuluk cezalarının artırılmasını da içeren Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin görüşmelerine geçildi.