2007-04-12 - 14:19
TÜRKÇEDEKİ BOZULMA VE YABANCILAŞMA...
Türkçedeki Bozulma ve Yabancılaşmanın Araştırılması, Türkçenin Korunması ve Etkin Kullanımı İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, TRT Genel Müdür Vekili Ali Güney'i dinledi.
Güney, Türkçe konusunda TRT ve TDK'nın sürekli işbirliği içinde çalıştığını
belirterek, ilgili kanunların TRT'ye kolayca anlaşılabilir, doğru, temiz ve güzel
bir Türkçe kullanma zorunluluğunu yüklediğini söyledi.
İngilizcenin Türkçeye etkilerinin, TRT personelinin bilinçli tutumuyla yayın
dilini olumsuz etkileyemediğini ifade eden Güney, ''Entelektüelliğin bir gereği
sanılarak, cümleler arasına yabancı sözcük koyma özentisine, canlı yayınlarda
konuklarımızın kapıldığını görüyoruz ama bu durum, TRT'yi çok fazla
bağlamamaktadır'' diye konuştu.
TRT'nin çekimlerinde, yabancı sözcüklerin yer aldığı tabelaların
görüntülerine izin verilmediğini kaydeden Güney, bu tip tabelaların montajda yok
edildiğini söyledi.
Özel kanallarda Türkçeye karşı ''edep dışı'' hareketlere sıkça rastlandığını
savunan Güney, özel kanallardaki yabancı adla yayınlanan programları da
eleştirdi.

-AİLELER-

TRT'nin, özel kanallarda ''aileleri etkileyen ve Türkçenin düzgün
kullanılmadığı yayın biçimini'' benimsemediğini kaydeden Güney, ''Ancak, düşük
gelirli grupların, sabah programlarında özel kanallardaki yayınların yetersiz
Türkçelerinden etkilendikleri de kaçınılmaz bir gerçektir'' dedi.
Devlet okullarındaki öğretmenlerin dil kalitesinin tartışılır durumda
olduğunu ifade eden Güney, bazı öğretmenlerin çocuklara ''Türkçe, yazıldığı gibi
okunan bir dildir'' diye yanlış bilgi verdiğini öne sürdü.

-BASIN-

Güney, gazetelerde redaktör sayısı azaldığı için başlıklarda ve haberlerde
Türkçe hatalarının arttığını; bu yanlışların anlam kargaşasına yol açtığını
belirtti.
Özel radyo ve televizyonların yayın dillerini eleştiren Güney, kültüründen
ve dilinden habersiz birtakım kişilerin sunduğu programlardaki Türkçenin,
''yerlere serildiğini'' söyledi. ''Bu kanal ve radyolardaki eğitimsiz spikerlerin
okuduğu haberlerin, bir korku filmi haline dönüştüğünü'' kaydeden Güney, bir
gecekondu yıkımının dünyanın sonu gibi sunulduğunu söyledi.
Spiker ve sunuculuk mesleğinin kesinlikle disipline edilmesini isteyen
Güney, tüm basın yayın organlarında sarı basın kartı sahibi, Türkçeye hakim
redaktörlerin istihdam edilmesini önerdi.
Okullarda öğrencilere güzel Türkçe konuşma dersi verilmesi gerektiğini
belirten Güney, televizyonlarda, adı Türkçe sözlükte geçmeyen program
sponsorlarının logolarının yayınlanmamasını istedi.

-EUROVISION-

Milletvekillerinin sorularını da yanıtlayan Güney, Türkiye'de bugün bir dizi
furyası yaşandığını söyledi. TRT'nin bu furyaya kendini kaptırmadığını bildiren
Güney, kurumun 2006 yılını 162 milyon YTL gelir fazlasıyla kapattığını da
vurguladı.
Güney, Eurovision Şarkı Yarışmasına neden İngilizce şarkı ile
katıldıklarının sorulması üzerine, ''Şarkının sadece İngilizce olması, onun
başarılı olacağı anlamına gelmez. Aksi olsaydı her yıl İngilizler birinci
olurdu'' dedi.
Sanatçıların şarkı seçiminde serbest bırakıldığını ifade eden Güney,
''Sanatçılarımız genellikle Eurovision'a katılmak istemiyor. Bazen sanatçı
bulmakta zorlanıyoruz. Çünkü, yarışmayı kaybederlerse bunun kariyerlerini
etkileyeceğini düşünüyorlar'' diye konuştu.
Güney, pop müziğin Türk kültürünün bir parçası olmadığını da sözlerine
ekledi.
Bu arada, komisyona bugün gelmesi beklenen Milli Eğitim Bakanı Hüseyin
Çelik, rahatsızlığı nedeniyle toplantıya katılamadı.