2007-11-05 - 10:00
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bugün, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Rekabet Kurumu, Milli Prodüktivite Merkezi, Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), Türk Akreditasyon Kurumu, Türk Standartları Enstitüsü ve Türk Patent Enstitüsü Başkanlığı bütçelerinin görüşülmesine başlandı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile ilgili
ve ilişkili kuruluşların bütçelerinin sunumunu yapan Çağlayan, Türkiye
ekonomisinin 1980 sonrasında yaşanan yapısal değişimle küresel
ekonomiyle bütünleşmeye başladığını, ancak 1980'li yıllarda başlayan
istikrarlı büyümenin 1990'lı yılların başından 2002 yılına kadar
istikrarsız bir yapı çizdiğini, kişi başına milli gelirin 2 bin dolar
seviyelerinde saplanıp kaldığını söyledi.
Bakan Çağlayan, bu durumun ekonomide genel bir güvensizliğe yol
açtığını, girişimlerin yatırım yapmak ve istihdam yaratmak yerine faiz
kazançlarına yöneldiğini kaydetti.
AK Parti hükümetinin 2002'de göreve gelmesiyle bu kısır döngünün yerini,
özel sektör marifetiyle ihracata dayalı, istikrarlı ve sürdürülebilir
bir büyümeye bıraktığını ifade eden Çağlayan, bugüne kadar görülmemiş
miktarda doğrudan yabancı sermaye girişi olduğunu, ihracatta psikolojik
sınır olan yıllık 100 milyar doların üzerindeki rakamlara ulaşıldığını
söyledi.
''2002 yılı Türkiye ekonomisinde yeni bir dönemin başlangıç noktası
olmuştur'' diyen Çağlayan, 2007 yılında genel seçim yapılması, başta
mortgage olmak üzere küresel piyasalardaki dalgalanmalar ve petrolde 96
dolarlık fiyatlara rağmen, Türkiye ekonomisinin istikrarlı yapısını
sürdürmeye devam ettiğini belirtti.
Zafer Çağlayan, uluslararası derecelendirme kuruluşlarından yansıyan
değerlendirmelerin Türkiye'nin dışsal şoklara çok daha dirençli bir hale
geldiği ve notlarının yukarı doğru revize edilmeyi hak ettiği yönünde
olduğunu söyledi.
Ekonomideki bazı sorunların çözümü ve yeni hedefler konusundaki bilgi
veren Çağlayan, hükümetin, sorunların çözümü konusunda kararlı olduğunu
vurguladı.
-KOSGEB'İN DESTEKLERİ-
KOSGEB'in 2007 yılının 10 aylık döneminde 8 bin 400 işletmeye toplam 81
milyon YTL destek verdiğini belirten Çağlayan, KOSGEB'in 2007 yılı
bütçesinden ödenek aktarımı yöntemiyle yaratılan 60 milyon YTL'lik
kaynağın, tümüyle KOBİ'lerde istihdamın artırılmasına dönük
kullanılacağını, bu kapsamda KOBİ'lerin nitelikli eleman istihdamı
karşılığında bankalardan 18 ay vadeli sıfır faizli kredi
alabileceklerini ve bu kredinin faizinin KOSGEB tarafından ödeneceğini
bildirdi.
Bakan Çağlayan, ''Sözkonusu destekten 2 bin 500 işletmenin yararlanması
ve 7 bin 500'den fazla insanımızın istihdamı hedeflenmektedir.
Sağlanacak destekle KOBİ'lere önümüzdeki 2 aylık dönemde toplam 250
milyon YTL'lik kredi hacmi yaratılacaktır'' diye konuştu.
KOSGEB'in bundan sonraki çalışma anlayışının ''KOBİ'lere balık vermek
değil, balık tutmayı öğretmek olacağını'' anlatan Çağlayan, KOBİ'lerin
rekabet gücünü artırmak için Kredi Garanti Fonu A.Ş'nin sermayesini
artırıp, illerde şube açarak KOBİ'lere daha rahat ve yerinde hizmet
vermeyi amaçladıklarını kaydetti. Çağlayan, Avrupa Yatırım Fonu ile
birlikte 200 milyon Avro bütçeli bir fon oluşturduklarını, fon
sözleşmesinin 12 Aralık 2007 tarihinde Lüksemburg'da imzalanacağını
belirtti.
-GİRİŞİMCİLERE YOL AÇMA-
Bakan Çağlayan, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıldönümünün kutlanacağı 2023
yılında nasıl bir Türkiye istenildiği ve bunun nasıl
gerçekleştirileceğinin planlandığını belirterek, Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı olarak, bu hedeflere ulaşmada izleyecekleri politika ve
stratejileri belirlediklerini bildirdi. Çağlayan, şunları kaydetti:
''Sanayi ve Ticaret Bakanlığı olarak dünyanın rekabet gücü yüksek
ekonomileri arasında yer alan, girişim, teknoloji ve üretim
yeteneklerini marka haline getirmiş, bilinçli tüketici toplumu
hedeflerine ulaşmış bir Türkiye'nin oluşumunda öncü olmak vizyonuyla
politikalar geliştirmekteyiz. Bu yolda girişimcilerimize ve risk alarak,
elini taşın altına koyarak, Türkiye'yi geleceğe taşıyacak insanlarımıza
her türlü desteği sağlamak, onlara yol açmak temel çalışma anlayışımız
olacaktır.''
-BİLGİ ÇAĞINA UYGUN ATILIMLAR-
Artık bilgi çağında yaşandığını, girişimcilerin yatırım kararı alırken
en çok ihtiyaç duydukları hususun genel ve sektörel bilgiler olduğunu,
bu alanda tüm aktörlere ihtiyaç duydukları her türlü bilgiyi sunabilmek
ve onların doğru kararlar almalarına katkıda bulunmak amacıyla önemli
projeler yürüteceklerini bildiren Çağlayan, sanayi hakkındaki verilerin
bütünsel, sistematik ve birbiriyle uyumlu bir biçimde toplanması,
güncellenmesi ve sunulması için sanayi envanteri hazırlanacağını
belirtti.
Elektronik bir veri tabanı oluşturulacak bu sistemle ülkedeki tüm
girişimci ve yatırımcılar ile üretim sektörlerine ilişkin bilgilerin
derleneceğini ifade eden Çağlayan, 264 adet farklı yatırım konusunda
sanayi profilinin, 36 adet sektör araştırması çalışmasının, 81 ille
ilgili olarak da sanayi potansiyeli ve yatırım alanları çalışmalarının
tamamlandığını bildirdi. Bu çalışmaların ''sanayi bilgi sistemi'' için
önemli bir ön çalışma niteliğinde olduğunu belirten Çağlayan, bu
kapsamda yapılacak çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Çağlayan, tutulan sanayi sicil kayıtlarının tüm sınai işletmelerin
kayıtlı olacakları bir sicil haline getirileceğini, organize sanayi
bölgelerine ait bilgilerin periyodik olarak güncellenerek bir
site altında toplanacağını, bu amaçla Organize Sanayi bölgeleri Üst
Kurulu (OSBÜK) ile ortaklaşa bir çalışma yürütüleceğini bildirdi.
Merkezi tüzel kişilik kayıt sistemi projesi tamamlanacağını ifade eden
Çağlayan, e-imza uygulama projesinin bu yıl başlatıldığını anımsattı.
-''BİR BELGE İÇİN 48 İMZA ORTADAN KALKACAK''-
Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan, gerek üreticilere gerekse
ithalatçılara verilen garanti belgesi, satış sonrası hizmetleri
yeterlilik belgesi ve muafiyet işlemlerinin, hiçbir evrak
alınmadan yalnızca internet ortamında elektronik imza ile yürütüleceğini
ifade ederek, bunun 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren zorunlu olacağını
belirtti.
''Böylece bir belge için gerekli 12 sayfa ve 48 imza ortadan
kaldırılacak'' diyen Çağlayan, ortalama 7 günlük başvuru süresinin
dakikalara indirileceğini, kağıt sarfiyatının ortadan kaldırılarak
çevreye katkı sağlanacağını, noterlere ödenen yıllık 2 milyon 600 bin
YTL'den tasarruf edileceğini, iş takipçilerine ödenen yüksek ücretlerin
ürün maliyetlerine etkisinin ortadan kaldırılacağını kaydetti.
Kooperatiflere ilişkin bilgilerin elektronik bir veri tabanında
toplanacağını ifade eden Çağlayan, bilim, teknoloji ve yenilikçiliğin
özendirilmesinin temel öncelikleri olacağını söyledi.
-BÜYÜK MAĞAZALAR-
Türk Ticaret Kanunu Tasarısının da aralarında bulunduğu önemli yasal
çalışmaların ilgi alanlarında olduğunu anlatan Çağlayan, büyük
mağazaların, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi belirli kurallar
çerçevesinde kurulmaları ve faaliyette bulunmaları amacıyla hazırlanan
Büyük Mağazalar Kanunu Tasarısı Taslağının da düzenleyici etki analizi
çalışmaları çerçevesinde yeniden değerlendirilerek Başbakanlığa sevk
edileceğini bildirdi.
Atatürk'ün ''Ekonomik bağımsızlığı olmayanın siyasi bağımsızlığı da
olmaz'' dediğini ifade eden Çağlayan, ''Şimdi hepimizin hedefi ve
görevi, güçlü bir ekonomiye ulaşmak için mücadele etmek olmalıdır'' dedi.
ve ilişkili kuruluşların bütçelerinin sunumunu yapan Çağlayan, Türkiye
ekonomisinin 1980 sonrasında yaşanan yapısal değişimle küresel
ekonomiyle bütünleşmeye başladığını, ancak 1980'li yıllarda başlayan
istikrarlı büyümenin 1990'lı yılların başından 2002 yılına kadar
istikrarsız bir yapı çizdiğini, kişi başına milli gelirin 2 bin dolar
seviyelerinde saplanıp kaldığını söyledi.
Bakan Çağlayan, bu durumun ekonomide genel bir güvensizliğe yol
açtığını, girişimlerin yatırım yapmak ve istihdam yaratmak yerine faiz
kazançlarına yöneldiğini kaydetti.
AK Parti hükümetinin 2002'de göreve gelmesiyle bu kısır döngünün yerini,
özel sektör marifetiyle ihracata dayalı, istikrarlı ve sürdürülebilir
bir büyümeye bıraktığını ifade eden Çağlayan, bugüne kadar görülmemiş
miktarda doğrudan yabancı sermaye girişi olduğunu, ihracatta psikolojik
sınır olan yıllık 100 milyar doların üzerindeki rakamlara ulaşıldığını
söyledi.
''2002 yılı Türkiye ekonomisinde yeni bir dönemin başlangıç noktası
olmuştur'' diyen Çağlayan, 2007 yılında genel seçim yapılması, başta
mortgage olmak üzere küresel piyasalardaki dalgalanmalar ve petrolde 96
dolarlık fiyatlara rağmen, Türkiye ekonomisinin istikrarlı yapısını
sürdürmeye devam ettiğini belirtti.
Zafer Çağlayan, uluslararası derecelendirme kuruluşlarından yansıyan
değerlendirmelerin Türkiye'nin dışsal şoklara çok daha dirençli bir hale
geldiği ve notlarının yukarı doğru revize edilmeyi hak ettiği yönünde
olduğunu söyledi.
Ekonomideki bazı sorunların çözümü ve yeni hedefler konusundaki bilgi
veren Çağlayan, hükümetin, sorunların çözümü konusunda kararlı olduğunu
vurguladı.
-KOSGEB'İN DESTEKLERİ-
KOSGEB'in 2007 yılının 10 aylık döneminde 8 bin 400 işletmeye toplam 81
milyon YTL destek verdiğini belirten Çağlayan, KOSGEB'in 2007 yılı
bütçesinden ödenek aktarımı yöntemiyle yaratılan 60 milyon YTL'lik
kaynağın, tümüyle KOBİ'lerde istihdamın artırılmasına dönük
kullanılacağını, bu kapsamda KOBİ'lerin nitelikli eleman istihdamı
karşılığında bankalardan 18 ay vadeli sıfır faizli kredi
alabileceklerini ve bu kredinin faizinin KOSGEB tarafından ödeneceğini
bildirdi.
Bakan Çağlayan, ''Sözkonusu destekten 2 bin 500 işletmenin yararlanması
ve 7 bin 500'den fazla insanımızın istihdamı hedeflenmektedir.
Sağlanacak destekle KOBİ'lere önümüzdeki 2 aylık dönemde toplam 250
milyon YTL'lik kredi hacmi yaratılacaktır'' diye konuştu.
KOSGEB'in bundan sonraki çalışma anlayışının ''KOBİ'lere balık vermek
değil, balık tutmayı öğretmek olacağını'' anlatan Çağlayan, KOBİ'lerin
rekabet gücünü artırmak için Kredi Garanti Fonu A.Ş'nin sermayesini
artırıp, illerde şube açarak KOBİ'lere daha rahat ve yerinde hizmet
vermeyi amaçladıklarını kaydetti. Çağlayan, Avrupa Yatırım Fonu ile
birlikte 200 milyon Avro bütçeli bir fon oluşturduklarını, fon
sözleşmesinin 12 Aralık 2007 tarihinde Lüksemburg'da imzalanacağını
belirtti.
-GİRİŞİMCİLERE YOL AÇMA-
Bakan Çağlayan, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıldönümünün kutlanacağı 2023
yılında nasıl bir Türkiye istenildiği ve bunun nasıl
gerçekleştirileceğinin planlandığını belirterek, Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı olarak, bu hedeflere ulaşmada izleyecekleri politika ve
stratejileri belirlediklerini bildirdi. Çağlayan, şunları kaydetti:
''Sanayi ve Ticaret Bakanlığı olarak dünyanın rekabet gücü yüksek
ekonomileri arasında yer alan, girişim, teknoloji ve üretim
yeteneklerini marka haline getirmiş, bilinçli tüketici toplumu
hedeflerine ulaşmış bir Türkiye'nin oluşumunda öncü olmak vizyonuyla
politikalar geliştirmekteyiz. Bu yolda girişimcilerimize ve risk alarak,
elini taşın altına koyarak, Türkiye'yi geleceğe taşıyacak insanlarımıza
her türlü desteği sağlamak, onlara yol açmak temel çalışma anlayışımız
olacaktır.''
-BİLGİ ÇAĞINA UYGUN ATILIMLAR-
Artık bilgi çağında yaşandığını, girişimcilerin yatırım kararı alırken
en çok ihtiyaç duydukları hususun genel ve sektörel bilgiler olduğunu,
bu alanda tüm aktörlere ihtiyaç duydukları her türlü bilgiyi sunabilmek
ve onların doğru kararlar almalarına katkıda bulunmak amacıyla önemli
projeler yürüteceklerini bildiren Çağlayan, sanayi hakkındaki verilerin
bütünsel, sistematik ve birbiriyle uyumlu bir biçimde toplanması,
güncellenmesi ve sunulması için sanayi envanteri hazırlanacağını
belirtti.
Elektronik bir veri tabanı oluşturulacak bu sistemle ülkedeki tüm
girişimci ve yatırımcılar ile üretim sektörlerine ilişkin bilgilerin
derleneceğini ifade eden Çağlayan, 264 adet farklı yatırım konusunda
sanayi profilinin, 36 adet sektör araştırması çalışmasının, 81 ille
ilgili olarak da sanayi potansiyeli ve yatırım alanları çalışmalarının
tamamlandığını bildirdi. Bu çalışmaların ''sanayi bilgi sistemi'' için
önemli bir ön çalışma niteliğinde olduğunu belirten Çağlayan, bu
kapsamda yapılacak çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Çağlayan, tutulan sanayi sicil kayıtlarının tüm sınai işletmelerin
kayıtlı olacakları bir sicil haline getirileceğini, organize sanayi
bölgelerine ait bilgilerin periyodik olarak güncellenerek bir
site altında toplanacağını, bu amaçla Organize Sanayi bölgeleri Üst
Kurulu (OSBÜK) ile ortaklaşa bir çalışma yürütüleceğini bildirdi.
Merkezi tüzel kişilik kayıt sistemi projesi tamamlanacağını ifade eden
Çağlayan, e-imza uygulama projesinin bu yıl başlatıldığını anımsattı.
-''BİR BELGE İÇİN 48 İMZA ORTADAN KALKACAK''-
Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan, gerek üreticilere gerekse
ithalatçılara verilen garanti belgesi, satış sonrası hizmetleri
yeterlilik belgesi ve muafiyet işlemlerinin, hiçbir evrak
alınmadan yalnızca internet ortamında elektronik imza ile yürütüleceğini
ifade ederek, bunun 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren zorunlu olacağını
belirtti.
''Böylece bir belge için gerekli 12 sayfa ve 48 imza ortadan
kaldırılacak'' diyen Çağlayan, ortalama 7 günlük başvuru süresinin
dakikalara indirileceğini, kağıt sarfiyatının ortadan kaldırılarak
çevreye katkı sağlanacağını, noterlere ödenen yıllık 2 milyon 600 bin
YTL'den tasarruf edileceğini, iş takipçilerine ödenen yüksek ücretlerin
ürün maliyetlerine etkisinin ortadan kaldırılacağını kaydetti.
Kooperatiflere ilişkin bilgilerin elektronik bir veri tabanında
toplanacağını ifade eden Çağlayan, bilim, teknoloji ve yenilikçiliğin
özendirilmesinin temel öncelikleri olacağını söyledi.
-BÜYÜK MAĞAZALAR-
Türk Ticaret Kanunu Tasarısının da aralarında bulunduğu önemli yasal
çalışmaların ilgi alanlarında olduğunu anlatan Çağlayan, büyük
mağazaların, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi belirli kurallar
çerçevesinde kurulmaları ve faaliyette bulunmaları amacıyla hazırlanan
Büyük Mağazalar Kanunu Tasarısı Taslağının da düzenleyici etki analizi
çalışmaları çerçevesinde yeniden değerlendirilerek Başbakanlığa sevk
edileceğini bildirdi.
Atatürk'ün ''Ekonomik bağımsızlığı olmayanın siyasi bağımsızlığı da
olmaz'' dediğini ifade eden Çağlayan, ''Şimdi hepimizin hedefi ve
görevi, güçlü bir ekonomiye ulaşmak için mücadele etmek olmalıdır'' dedi.
